31 Mayıs 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13

31 Mayıs 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünyada |" | Fra ilk | za | 80 mayıs 1931,bu tarih, bastığı gündür. ) Pilhakika 30 mayıs 1631 tarihindelilk havadisin Dördüncü Sultan Masi, havadis meraklısı imiş, Bu ismile bir gazete çıkıyordu.İradın (1048, efrenel 1631) senesindeki (Gâzette) ismi nereden gelmiş |İran seferine aittir. ; psit 16 ıncı asrın sonlarına doğ- , *Eiledi sr, olan bir (gazetta) ya: > Gazetta, i e bağıra bağıra satarlardı. nsada ilk gazeteyi “Theophras-|bir harple acemlerin nazarı dikkatleri. *Datdat) isminde bir muharrir çı-İmi üzerlerine çebirmelerini ölüm tehdi- ter, Yortu Londrada nasıl geçti ? Srtu İngilterede çok neşeli geç- * İlk günü hava çok fena idi. Sel|sporcu kadının cenaze merasimi 'dün önle ur yağıyordu. Buna rağmen) Wetherby koşu meydanında yapılmış, i rce insan tatili kırlarda ve sa|ye bu merasim çok garip olmuştur. Bu »“€ geçirmek için yollara dökül.İmeydanda senede sekiz defa yapılan Trenler tıklım tıklımdı. Otomo koşuların kırk sene müddetle hepsinde ve “tobüsler şehir halkını sayfiye.) hazıt bulunmuş olan ve çok mühim ba. seyahat e-İhislere girip büyük müküfatlar kaza tayyare ile gidenlerdi. Zaten/man bu kadın cenazesinin bu meydana Sene tâyayre tenezzühleri moda ol. getirilmesini ve akrabasile dostlârıntn 1 du. En rahat N hava postaları ikte gazete basılır ve bunu.| (Dille) (Dilman olmak ihtimali var) © zamanın en küçük Venedik! şehrini Acem padişahı 15000 atlı ve Olan Bu gazete dörde katlanmış yarım! “2 gazeteciliğin tam 300 üncü|sayfadan ibaretti. Bundan 300 sene ev. tile tekit etmiştir... Yel çıkan bu gazetenin ilk sayfasındaki Bu havadisi aynen naklediyoruz: “Babilden iki günlük mesafedeki 50900 piyade ile muhasara ediyor. Büyük Efendi (Sultan Murat) ye- niçerilerine tülün kullanmıyarak sıkı di ile emretmiş ve bu emri tülün içen amman Garip bir cenaze merasimi İ Londra, — Misis Hullah ismindeki! bu gazetecinin sefil bir halde ölmüş Biten Meraklı Şeyl nsada gazeteciliğin 300 üncü senesi nsız gazetesi düncü S.Muradın iran seferinden bahsediyor leri tütün dumanında boğdurmak sure Görülüyor ki ilk fransız gazeteci- Keşki şimdikiler de böyle olsa. | Yalnız teessüf edilecek bir nokta, olmasıdır. Bir rakibi, “Renaudot,, nun ölümünü şöyle tarif ediyor: “Bir ressam gibi sefil olduğu hal- de öldü! Bundan başka, (Renaudot) hami. teri olan 13 üncü Lui ile Kardinal dö Rişliyâ öldükten sonra, muhakemeye çekildi, ve on bir sene evvel Yazdığı bir makaleden dolayı cezalandırıldı. Hava afetlerini tel- sizler mi arttırıyor ? Beşeriyetin birkaç © senedenberi uğradığı hava afetlerinin kavvetli tel siz istasyonlarından ileri geldiği iddia edilmektedir. Burgaz saratanesi mü- dürü Abel Morenk gib; Alimler ise bu iddiayı çocukça buluyorlar. Hatta ba- yıları daha ileri giderek bilâkis mev- celerin tesirile havanm bazı şerait al- tında iyileşmesi İcap edeceğini söylü Yortu münasebetile şehirler a-len İyi koşu atlarına binerek tabutiy ların tevcihi imkân: ile meşgul olan! arttırılmıştı.İnan arkasından gelmelerini ve cesedi. profesör Leharpın da mütaleası bu » Tâğmen yine 4$ saat evvelinden!inin de koşu meydana nazır ufak bir! merkezdedir. AE ME ödip ver tutmak icap ediyor! mezarlığa gömülmesini vasiyet etmiş- ve irin Ne e) v BüNÜ müthiş bir yürüyüş” idmanı lardır. e İngilizler yürü A, ve onlar İçin her gün w *e yürümek bir zevktir. li Sağanaklar altında Kü diğer on beş tayyare de İs. Norveçe doğru havalanmıştır. tivar sayfiyelerde kırlarda ye zon | “ava tenezzühlerindeh bazıları 2-|tir. Kadımn bu arzusu tamamen yeri! T seyahât ehemmiyetini kesbet- ne getirilmiş ve otomobillerden nefret yurada yerleğmesi Ingiliz © mason lo- Yirmi tâyyare Fransü üzerinde ettiği bilindiği için Wetherbyeatlar ve casını büyük bir hayrete düşürmüştür.! lük bir Uçuş yapmak üzre Narç arabalarla gidilmiştir. ——— aaa — para kazananlar limonatacılar, şerbet. çiler ve dondurmacrlar olmuştur. Lan idranm 30 kilometre şimalinde açılanlazam buna verdiği cevapta Mussolini yakm yerlere gidenlerin AŞ man en büyük hayvanat bahçesi. masonluğa karşı muhalif ve düşman imi dün 70bin kişi ziyaret etmiştir. Buhİvaziyet aldığı İçin İngiltereye geçmek çeyi gezmek için dünyanın her tarafın» dan katarlar dolusu insanlar gelmiş bujnı burada yeniden yapacağını bildir! i letini bugün kü parlak kurtuluş yetişmiyormuş gibi on binlerce otomo- Sk bül. dahil BEYA MANA HE ER a.» dani, €r-) rak, izdikama e derocepi bulmuştar-ki | lan, lik çocuk ve kafile kafile yel. polis bahçeye gelmek için artık kimse- | ilenlerin o gifikü hali pek tu.İye bilet verilmemesinin şimendifer 1. meni kazanç vergisi kanun lâyi- Mi, Merkes sırtında erzak dolu gan.|daresine tebliğini Londra polisine teli basının tetkikine devam ediyor. ha, Ve ellerinde portatif ufak sadır eratla”bildirmeğe mecbür kalmıştır.) mlelere varıncıyu kadar. bir Sahillerde toplananlar vakitlerinin hel tı, “ya, taşıyordu, Üç dört günlük men yarısını denizlerde geçirmişlerdir. Naş Zevkli bir kır hağati geçirehil. ane Mâzımsa alımnuş ve hiçbir Y, edilmemişti. ur ikinej günü kesilmiş ve hu eği denbire yükselmiştir. Bunun imi sevinçle çırptım: İ Ne güzel... | | Ç beriden bahsederken | Lenaya geldi. Onun ismini Miğim zaman dikkati ziyâde- $ dikkatle bakarak: İ İN N Evet benimle vedalaştı... İ € hareket ediyor. — | Bu gece mi?.. böylece bağırırken yüzü Mükedder bir surette ettim: Demek ki o seni çok alâ Sdiyor, N. ' çimi tekrar endişe kapladı. | Her tarafta kriket ve Tenis maçları! yapılmış ve yukarı Taymiste binler.) ce sandallarla tenezzühler ve yarışlur tertip edilmiştir. Üç büyük yortudan biri işte bu suretle meşe ve eğlenceli geçmiştir, yorlar. Senelerdenheri elektrik mevce- erinin derin bir surette tetkiki ve bun! italya maşriki azamı Londra, — İtalya müşriki azamının Bu Tora tarafmdân Maştiki “azüma gönderilen protestonamede nakil keyfi yeti mason nizamatına mugayir bir ha reket olarak gösterilmektedir. Maşriki mecburiyetinde kaldığını ve teşkilâti.| miştir. “ Kazanç vergisi © Ankara, 27 — iktisat encü- ncümen: 1 — Günde 75 guruştan az kazanan işçinin ve 20 liraya ka- dar maaş alan memurların ver- giden istismasına. 2 — 60 liraya kadar maaş alan memur'ardan yüzde 3 ve 60 li- radan yukarı maaş alanlardan ise yüzde 5: nisbetinde vergi İ alınmasına taraftardır. 5 — VAKIT 29 MAYIS 193) — hayatı 9 nasıl ucuzlatabili4 Bu şubeyi kuran eski iktisat müdürle- rinden Rifat Müeyyet Bey ne diyor > Belediye ikiısat müdürlüğünü tesis'kuruş. Ben kiraz havayici zâruriyeden eden esbak müdürlerden Rifat Müer. olmadığı için narh konsun demiyorum. yet Bey, hayat pahalılığı ile mücadele/ Fakat hiç olmazsa biraz kontrol edil- etmek (o başlıca vazife iken bu vazifeJsin, açık ihtikâra meydan verilmesin. nin tamamen ihmal edildiğinden -| Bugün belediye elindeki kanunla ve yet etmektedir. Dün bir muharririmi.meğe, ete narh koyabilmek salâhiyet ze bu husustaki fikirlerini şu suretlelne maliktir. Diğer havayici zaruriye i- İzah etmiştir: çin de şehir meclisinin kararile narh Belediye iktrsat müdüriyeti 1914 te) koyabilir. Bu maddeler hayat pahale Peştede yaptığım tetkikat netieesinde)lığı ile mücadele için vazedilmiş ve sa bir nizamaame ile ihdas edildi. Mak.İlâhiyet verilmiştir. Bundan MD be- sadı' teşekkül haytt pahalıliğı ile mü. lediyenin havaylci zaruriye istokları cadele at, yasi biir lir e yapabileceği de kınunda tasrih” edil- karşımızâ Kantariye (şirketi ve daha |DİStİr. Belediyenin bugünkü pahalılığa birçok teşekküller çıktı. O zamanki) mâni olmak için havayici zaruriyeyi şehremini bey de hu tezekkülleri hima,| Lesbie sie harh koyması, hiç olmaz ye kasiile başladığımız işi yarıda kes|:> istoklâr yaparak * kilerler “açiüm i7 lâzımdır. Peştede et, ekmek, mahruket, ti veo zamandan bugüne kadar da MÜ yumurta, patates, tuz, yağ havayici cadele işi sürüncemede kaldı. BUGÜN! zaruriyedendir ve bunlara azami fiyat İstanbulda yağlar. mahlüttur, pahalı- konmuştur. Bundan başka kilerler var dır. Diğer zaruri ihtiyaçlar da © öyle. dır, Dalma narhtan aşağı mal sâter, Temiz bir şey bulmak kabil değil, Bul| Belediyenin hayat rahalılığı ile eid IŞ sanız da çok pahalı. Kiraz civar köy.(bir surette meşgul olmasını istemek lerde 15 - 20 kuruş İstanbulda 55 « 60 Türkiye Türklerindir! hakkında verdiği mühim bir konferans italyanın Ankara sefiri Baron Aloizi cenapları merkezi Pariste bulunan (diplomatik akademi âzasındandır, Sefir cenapları bu akademide geçenlerde Türkiye hakkında mübim bir konferans vermiş ve konferansında Os- manlı devet ve hilâfetinin, yerli gayri müslimlere imtiyazlar, ec- nebilere kapitülâsyonlar bahşe- den bir idare olduğunu söyle- dikten sonra umumi harbe ve umumi harbin neticesine geçmiş, Gazi Mustafa Kemalin Türk mil- syoluna. nasıl .ulaştırdığını: takdir” lerle ânlatmış .ve “Gazi, Türk gençliğini, inkılâbın yeni zibni- yetine sevketmek için eski Türk medeniyetının kaynaklarından il- ham almaktadır,, demiştir. Sefir cenapları, Türkiyenin milli hu- dutları dahilinde eski Türk me- deniyetinin dirilik cevherini teyit ve ispat etmiye, içtimai, ablâki, iktisadi yepyeni, milli ve sulb- petver bir idare lesisine çalışlı- ını; yeni Türkiyenin gösterdiği harikalı dirilik ve medeniyet İri çıktım. Ayni zamanda boğuk bir yordum.. sesle diyordum: i — İzahata hacet yok., Anladım | elveda... — Söylesene... Ben... gi Yeisle bağırdım; — Ne demek istiyorsun anlat.. — Ev darılma, gücenme, am lıyamazsın... — Maalesef lüzumundan fazla Şey. i vüzuhla anlıyorüm... — Canım neye böyle diyor- sun... Ben seni yalnız seni seve- rim... Fakat... Acı acı sözünü kestim: — Fakat Lenanın gittiğinidu-|luk, endişeler beni zaifletmişti, Son| kadın benim yegâne sevgimi elim- Yoksa| hâdise bardağı taşıran damla sulden aldı. Onunla uğraşmak en bü- yunca fikrin alt üst oldu.. benden, onu takip etmek için mü- saâde mi talep edeceksin? Beni kandırmak istiyordu. Fa-|tim. Günün birinde bana bakan onu ararken Breti de bulurum. Bret beni he ine çar“ pa çarpa deli gibi fır! gitti... | Dudaklarıma bir hmçkırık a- Le geldi... Artık bitmişti. OEtra- fımda her şey döndü ve birdenbir. arka üstü düştüm. Ondan sonra ne olduğunu hatırlıyamıyorum.. Zan- nedersem aksesuarlarla meşgul o- lanlar yanıma koştular. Elleri zarif biri nabzımı muayene etti ve kat'i bir seda ile emretti; — Çabuk hastaneye götürü: nüz.. Şedit bir hümmaya tutulmuş- tum. Bu hüimmanm tohumu çöktan beri dimağımda idi. Fazla yorgun- Bi m Ölümle uzun müddet pençeleş | Nekahatim uzun sürdü. Yavaş yavaş ve güçlükle kendimi topla- dım. Ayağa kalktığım gün kara- rım kat'i idi doktora sordum: — Doktor hasta bakıcı olarak hastanede kalabilir miyim? — Şüphesiz çocuğum... Böylece hastalara bakmağı öğ-| rendim.. Bir diplomam var lüzumu halinde işime yarar. Bir az para toplayınca her şeyi unutmak için seyahat etmeğe ka- rar verdim. Fransaya hareket et- tim ve Parise geldim. Daha sonra Rivyerada yüzbaşı Feltonla karşı- laştım. Ve şimdi... işte karşınızda duruyorum miralayım... Siz Lena Darbenin yakasını O bırakmamamı! söylüyorsunuz öyle mi?.. O menhus | yük emelimdir.. Ah çektiklerimi o| na çektirebilsem.. Kimbilir. belki halkın hakkıdır. Bizans sergisi İltalyan sefirinin memleketimiz! Paristeki sergiye müzemizde iştirak etti Pariste Luvr müzesinde bir Haziranda açılacak Bizans ese- i rinden mürekkep sergiye İstan- bul müzesinden Bizans san'atını österen altı barça eşya gön- erilmiştir. Bu eserler Fatihde müze ta- rafından yapılan hafriyat netice- sinde bulunau bir ikon Laps.ki- de bulunan bir gümüş tepsi di- ğer bir tepsi iki altın madalya- dır. Bu eserler siğorta ettirilmiş- tir. Luver müzesindeki sergi, Temmuza kadar sürecektir. bamlesinin, parlak netiçeler w ,receğini söyliyerek bu mühimi ye” kıymetli konferansını şöyle bi- tirmiştir: “— Türkiye, muvaffakıyetleri- nin anahtarlarını çabuk keşfet- miş ve büyük bir ustalıkla tatbik ederek onlardan istifade yolunu bulmuştur. Yeni Türkiye, başlıca şu düsturun fiil sahasına çıkması için lâzım olan kuvvetli tılsımları da bularak vakit kaybetmeksizin tahakkuk ettirmiştir; — Türkiye Türklerindir.,, — Emrinize muntazırım mira- lay! — Çok güzel mis. Sizi tebrik ederim. Bize tam lâzım olan kadım- sınız. İstanbula gidecek orada ca- susla tekrar tesisi münasebet ede- ceksiniz. Eğer çekinmesem, her mu sibetin bir hayırlı tarafı vardır der dim. Nevyorkta ayni oy- nadığınıza göre görüşmeniz gayet kolay olacaktır.. Onun hususiyetine girmeğe çalışacaksınız. — Orada ne yaptığını keşfede ceğim değil mi? Fakat miralayını.. harp tehlikesi var mı? — Evet.. daha doğrusunu söy- lemek icap ederse harp olmasına intizar ediliyor. — Bazı devletler arasında mı harp olacak?.. — Evlâdım, bütün Avrupa d letleri arasında harp vukua gelm edince cihan tarihinin görmediği bir muazzam melhame olacaktır. sine intizar olunuyor. Harp zuhur — Bunu nasıl olup da bü ka- - idar kat'iyetle söylüyorsunuz? i o Asabiyetle yazıhane üzerindeki İbir kâğıt bıçağını aldı — ve onunla oynamağa başladı: — Nasıl bir hüsuf've ya küsufun zuhurundan emin olutursa bir har bin zuhur edeceği de dar ehem miyetle beklenmektedir. İlmi nüs kat tebessümü o kadar bozuktu ki|hasta bakıcıyı tanıyabildim. Konuş kendisine acıdım. Omuzlarımı $il-lmak istedim, Elini dudaklarına gö- kerek yorgun bir sesle: türdü: — Ne istersen yap Bret.. — Susunuz ve uyuyunuz... Dedim. O akşam doktor yanağımı ok- Susmuştum, Mazinin bu tahat- Şu halde ısmarladığım ye-İşıyarak dedi ki: turu kalbimdeki yarayı deşmiş be-) meği hazırlamamalarını söyliyece- — Ecel gömleğini zor yırttı-'ni alt üst etmişti. Miralay Brayç. ğim. Lâzrm.. evet fevkalâde lâzrm..'nız evlâdım. Maamafih © bundan) görmüş geçirmiş bir adam sıfatile| Sana nasıl anlatayım. Aman ya-İsonra sergüzeşt hayata ârtık ve.|sükütumu bozmadı. rabbi!.. Ellerini hakiki bir yeisle u-'da etmelisiniz... Tiyatro hayatı si- Fakat heyecanımdan utanmış-| cum mütahassısları semada ne * ol: guşturuyordu. Fakat ben de pek zin natürenize müsait değildir. — (tım. Çabucak gözlerimi sildim. Se-|duğunu evvelden keşfederler. Biz- büyük bir m Ge y amana vazgeçmek mi?..İsimi açmak ba me ciddi lerin san'atımız hükümetlerin giz- Doğruldum, mantoma sarı il. yapmağa çalıştığım bir seda ile de-'li dairelerinde olan biteni Ve makine gibi bir hareketle dışa- Şimdi kulislerden nefret edi-|dim ki: İ Gülme DÖRDÜNCU BAP C.Z.-211 OLUYOR VE TÜR- KİYEYE AZİMET EDİYORUM bu kâdar heyecana kapıl- | Gaenkn.. Çünkü... Müge yaşarmıştı. Yerinden Daş | iç lyorsun Ev?. i et hiç... deyersiz birşey. maylağa oturmuştu. Kalbim ti, sancıdığı halde onu sey» li . Sanki yüreğime han- > e O birşey v Hareket ettiğini duyünca İ i ihayet cesaretlendi: ” 1 v

Bu sayıdan diğer sayfalar: