4 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

4 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

W e 6 — VAKIT 4 Haziran 1931 — — ——————————————— al Sinemacılar, kendilerinden tat- biki istenilen talimatname mad- | amadı ve gidemedi. I Yoksa, kraldan fazla kralcı İ gözüken bir gazelenin yazdığı ve insanı tebessüme sevkeden sebeplerden dolayı değil, Esasen kendiside diyor ki: — “Ben kat'iyen arkadaşlarım- dan ayrılmış değilim, Ankaraya gidemeyişimin se- bebi sırf, burada işimin başında yalnız oluşumdandır. Sinemacı ların moktai nazarları o kadar baklıdır ki değil benim gibi eski bir sinamâcı, bu işle alâkadar olmiıyanlâr tarafındanbile bu hak takdir edilmektedir,, Bu noktayı tevzih ettikten delerinin düzeltilmesi için An- karaya bir heyet gönderdiler, Bu heyeti Elhamra ve Melek si- nemaları sahiplerinden Fahir, Şık, Alkazar ve Istanbulda bir sinema ile alâkadar olan Cevat ve eski Darülbedayi artisterlerin- den Şadi B.ler teşkil etmektedir. Evvelce Ankaraya gidecek olan heyete, Türkiyeye sinema- cılık “san'atını ilk sokanlardan biri olan Kemal B.de iştirak edecekti Pakat müessesinde bu aralık yalnız başına olması mü- nasebetile işinin başından ayrıl- Pots Mom Lillan Bond Amerika yıldız fabrikalarının en son mamulâtın- dandır. Burada, kendisini dört temmuz Amerika milli bayra- mında oynıyacağı bir rolda görüyoruz Toros Mecmuasından; 3 Film Sanayi Şu halde sellüloid blokuna üstüva- ni bir şekil verilir ve bu üstüyaneden, torna makinelerinde olduğu gibi, hele-| Film tamam olması için, herhangi zoni bir yontuş tarzı takip edilerek bir usul ile İstihsal olunan ham filmin uzun film şeritleri çıkarılır, sathına fotoğraf emülziyonunu tesbit Burada da imalât gayet hassas etmek lâzmdır. Bu ameliyat dahi zan- makinelere tevdi edilmiştir. Kuru usul nedildiği kadar basit bir iş değildir. ile elde edilen filmler, yaş usule nis.|Ziyadan müteessir olacak herhangi bir peten, daha ucuza mal olmaktadırjar.| fotoğraf emülziyonunu ham filmin sat Kuru usul de, halledici mayilere, ve bu|hıma sürmekle mesele halledilmiş ol yüzden doğan masraf ve zayiata lüzum |muyor. Her şeyden evvel ham filmin kalmamaktadır. sathını, fotoğraf emülziyonunu râpt Film paklar buzün hemen kâmi.ive tesbit edebilecek bir şekle sokmak safhalardan, hali bir ameliyatta, İste nilen ebatta plâklar kesilmektedir. sonra asıl meseleye gelelim. Geçenlerde, sinemacıların bir içtimamda, hepsinden topladığım i malümata nazaran bir ısta- tistik yaptım. Büyük sine- malar, senede vasati olarak 150,000: liralık ciro yapmakta- dırlar. Şehrimizde yedi büyük sinema olduğuna hazaran yekün 1,05,000 lira eder. Kuçük ve daimi sinemaların sayısını ondört olarak ele aldım. Bu haddizatında 21 dir. ekserisi yazlık ve bir kısmıda daimi surette oynamadığı için yedi tanesini kaldırdım. Küçük sinemaların senelik muameleleri üst üstüste ve vasatı olarak otuz bin liradır. Hepsi birden520,000 liralık muamele yaparlar. Bu yekünu da ötekine ilâve edersek görürüz ki Istanbul si- nemaları basit bir hesapla, as- gari olarak 1,570,00 liralık mua- mele yapmaktadırlar, Bu para- dan kazanç ve sair vergiler ba- riç, istihlâk vergisi olarak yüzde on, Darülâceze yüzde on, bele- diye yüzde beş ve pul için de yüzde beş, cemen yekün yüzde otuz vergi alınır ki 571,000 li- ra demektir. işte vilâyetin, almak istediği tedbirlerle artırmak istediği ver- gi miktarının asgarisi budur. Fakat bu vergi nasıl tahakkuk ettirilmektedir. Pek basit. Sine- maya girerken alınan biletler, maliye ve belediye tarafından damgalanır, vergi yekünu sine- malardan peşin alınır. Sinema- cılar da, bu biletleri kişelerinden satarlar, AM iş bu kadarla'bitmez, sineme” | kapılarında maliye ve darülâceze biletlerin iki defa satılmamasını, ve içeriye biletsiz kimsenin gir- memesini temin için her sinema kapısına memurlar ve bu me- murları da ayrıca kontorol eden müfettişler koymuştur. Bu de- mektir ki alâkadar daireler ver- gilerinin kaçırılmaması için bü- tün tedbirleri almışlardır. Halbuki Vali muavini Fazlı Beyin beyanatına göre, bir bilet iki defa satılıyormuş diye bir iddia var ve bu iddia neticesi yeni bir talimatname yapılmıştır. Bugün sinemaya giden bir müş- teri, içeri şu suretle girer: gidip gişeden bilet alır. Bu bilet iki taraflıdır. Birisi kapıdan girerken maliye, darülaceze ve sinema memurlarının buzurunda kesilir bir kutuya atılır. Oteki kısmı da sinema memuru tarafından tet- kik edilir ve bu kısım maşteri tarafından saklanır. tebeddüle maruz (bırakılır, satıhta mevzii “hidro yahut, hidrat dö sellü- loz,, terkibi husule getirilir. 3 — Filmin sathı ile fotoğraf e- mülziyonu arasında bir “ara tabaka, vasat, vücuda getirilir. Bu yolda, ara tabaka olarak meselâ “jelâtin,, istimal edilmektedir. Fotoğraf emülziyonları da iki tür İlüdür. Ya (menfi) ya (müspet). Menfi lemülziyonlar fotoğrafçılık, müspe! e. mülziyonlar sinemacılıkta omüstimel. dir. Birisi resmi menfi alır, müspet © larak ikinci bir medyoma tevdi eder; diğeri resmi müspet olarak alır ve si. nema projeksiyonunda, keza müspet olarak perdeye aksettirir. Yukarda zikrettiğimiz prensipler mucibince ve filmin cinsine göre istihzar edilen fil min sathı hususi tesisat yardımı ile fo len bu usul ile istihsal olunmaktadır.'icap etmektedir. Bunun için muhtelif toğraf emülziyonu ile temas ettirilir. Sinema filmleri imali hususunda ma./usuller mevcuttur. amafih el'an müşkülüt mevcuttur. 1 — Filmin sathı hikemi tesirleri Pilmpaklar için yontulan safhalar'ile pürüzlendirilir, sathın marlaklığı 12551 ve 130 X 60 santimetre eb'a- !ve cilâsı giderilir. dındadırlar, Bir kere elde edilen bu! <2 — Emülziyonun sürüldüğü satıh, Müstahzar satıh, emülziyonu sathında rapt ve tesbit eder. Bu muamelelerde . sonra, film gene hususi tertibat vasi. tasile temiz, tozsuz dairelerde kısa bir! bu | Fakat | iki defa (satıldığı (iddia edilen biletler bu suretle alınan biletlerdir. Peki amma bu hasıl olur? Böyle olur: Müşteri biletini kişeden alır. Kapıya yürür, orada duran mali- ye, belediye, sinema memurları biletin her iki kısmını alırlar, müşteriyi içeri sokarlar, içeride- ki memur müşteriden bilet sor- maz, müşteri de istediği yere oturur, sesini çıkarmaz, bileti de kapıdan tekrar gişeye götürür- ler, gişe memuru tarafından ka- bul edilerek tekrar başka bir müşteriye satılır. Yani,' bir biletin iki defa sa- tılabilmesi için akalli yedi kişi nin bu işe razı olması lâzımdır: 1- Müşteri 2— Maliye memuru 3— Belediye memuru 4— Sinemanın kapı memuru 5— Sinemanın salon memuru 6— Sinemanın gişe memuru 7— Sinema sahibi Ve eğer bu iki defa satılan bilet bir liralık bir bilet ise, ka- çırılan vergi yekünu otuz kuruş- tur. Farzedelim ki böyie bir “Kom- binezon,, yapıldı ve her gün bi- let kaçakçılığıda yapıyor. Buna mani olmak için hanki tedbir düşünüldü? a: Seans başlarında gişeler kapa- nacak, bir memur gişeden, kaç bilet * satıldığını tetkik edecek, sonra sinemaya girerek mevcut müşteri adedini sayarak satılan bilete tevafuk edip etmediğini tetkik edecek, fazla adam varsa "ceza yazacak ve şaire, Peki amma' yedi kişimin bir ““Kombinezon,, yapabileceğini ta- savvur ve kabul eden bir kimse, bu seferde başka bir “Kombi- nezon,, olmayacağını nasıl iddia edebilir. Hem olmasa bile, kişelerin kapanmasindan dolayı geri dö- necek ve bekliyecek olan müş- teriden kaybedilecek vergi mik- darı, acaba kaçırıldığı iddia ettikleri vergi mikdarından daha çok fazla olmıyacak mı? Bu çok muhtemeldir. Fakat bütün bu noktai nazar» lar bir vergi cibayeti hususunda | esas ittihaz edilemez. Neticede | yapılacak en salim şey, sinema- ları maktu vergilere bağlamak, | bu suretle hem memur masra fından, bem de lüzumsuz üzüntü | ve münakaşalardan kurtulmadık. | Esasen tasarruf yapıldığı bu- | günlerde bundanda doğru bir | iş yapılamaz kanaatindeyim. | fa. kâğıt sanayünde mutat olun usuiler benzer: Esas itibarile biribirinden ay- rı, (makara) yahut (askı) usulleri vik rolunabilir, Bu her iki usul de Xâğt sanayiinde tatbik edilmekte olup, ora-| Fotoğraf emülziyonu ile vukubulan 2! meliyelerin kâffesi tabii, kırmızı ışıklı, hususi, mahfuz dairelerde icra edilm-*| tedir. Film kurutulduktan sonra ge. ©| mahfuz dairelerde arzu edilen eb'atla icap edilirse kesilir ve ambalija v lir. Sinema filmleri piyasaya tevdi o- lunmadan ayrıca zımba makineleri ile deliklenirler. Bu ameliyeye (terpor* yon) tabir edilir. Filmin sathında hi birini takip eden resimlerin projek temin için, resimlerin biribirinden h raflarından zımbalanırlar. Mer iki res| zamanda kurutulur. Kuruma usulleri, mia hattı vasatileri arasındaki norma) dan film sanayiine intikal etmiş'ir. geçirebilecek tarzda yapılmışls yonda hatasız, sarsıntısız hareketi iİlülez sanayil doğacak olur * birçok diğer yakın sanayi de zaman ayni mesafede bulunmaları ve gelecektir, Bunların en esaslıl#" projeksiyon makinesinde hep ayni mev kere daha zikredelim: Kâğıt v€ kie İsabet etmeleri lâzımdır. Bunun i-leuluk, nitro sellüloz, sun't ipek çin filmler muayyen eb'atta kenar ta.'vaddı infilâkiye sanayji, sellül0" yil, lak ve vernik sanayii Hâh- , Foto WA Kaliforniya plajlarının Dolores Del Rio big house Demir kapı | Hollywood'da bulunun fransi! tistler tarafından fransızca nüsl pılmış olan Big House (Demir filmi, tıpkı Ben Hur gibi, onu görenleri hayretler içinde bırakâ' Bu eser, Amerikanm meşhur Sing hapishanesinde yapılmış ol4f mahkümlar ihtilâlinden alınmuştlğ nun için hakikate cok uygun ve can tarafı çok kuvvetlidir. Çimentodan yapılmış dört gi zam duvar tasavvur ediniz. Bu © larda küçük ve bir metre genişliği kilitlerle kapalı çelik kapılar Bu kapılardan girenler içerde, £ parmaklıklı höcrelerde oturan kümlarla karşılaşırlar. Mahkümlar, burada merhs gardiyanların nezareti altında bir kalıp gibi hareket ederler. birdenbire bu hissiz kütle canla! rekete geçer ve içerde müthiş DİR lâl başlar, Bir tek güyesi olan b lâl: HÜRRİYET. İşte Big House'un mevzuu, bir yerde geçiyor. Asıl mevzu, P hiş dekorların, ve hapishane hâi içersinde ikinci derecede kalmı$ Bu, mahküm Morgan (Char! ver) ile, kazaen bir adamın Ölü (Ahrar O anvıfada) pen mesafe 19 milimetredir. Fakat yi min zaman ile azami (0,25) mil kadar büzülmesi mümkün oldu! projeksiyon ve sinema'makinelefi milimetreye kadar mesafeli Film hakkında bu kadar ml la iktifa ederken memleketimi mebzul miktarda yetiştirdiği bir sınai ana maddeden hemen tifade edemediğimizi esefle KAİ miz icap eder: Sellüloz! tahta “ pamuk, ve saire gibi cisimlerde” yi sal edilen bu mühim cismin 8" meti ne büyüktür! Milyonlar©* mızı her yıl dışarıya çeken © 5 kâğıt ihtiyacımız bile el'an me mizde temin edilememiştir. Bİ rn” (Biti)

Bu sayıdan diğer sayfalar: