8 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

8 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LZ A. DM. LR > İz | | o Be; İk “Katolik bir mahkeme İs » (Şİ m AL bor İn isi Dinyada Olan Biten “Meraklı Eski bir Türk Darülfünunu Timürlengin haremi tarafından Semerkandte yaptırılan Darülfünunun harabesi bile pek muhteşemdir 'U resim, eski Semerkant şehrin- arabesidir. Bu binanın etrafı kâ Çinlilerle çevrilmiş olduğu için dokuz kilometre mesafeden mete bakanlar, bu muhteşem Vİ kızgın Türkistan güneşinin 8 pınl pırıl yanar görürler. Bu harabelerin el'an payidar olan takip kapıları üzerinde görülen ardan buradaki vâsi ve mütead- bölmelerin vaktile (Tıp), (Riyazi i) (Mantık) ve (Hadis) fakültele duğu anlaşılmaktadır. Tlk Rusyası bu tarihf ve kıys T binanın birçok taşlarını söke *ski ve yeni Semerkant arasmda Yay, Smetre imtidadında bir şose Sa ak cinayetini irtikâp etmiştir. e dark Protestanmı İdi , Katolik mi? Meilterenin meşhur muharrirlerin ay tra Şov birkaç gün evvel Jan. ti, hakkında bir konferans irat et- *€ bu konferansta Jandarkın pro- olduğunu söylemişti. andarkı, bir katolik azizesi olarak Ve takdis eden atolikler, Bernar bu beyanatını hiddetle karşılıya “na cevap verdiler, “dlok) namındaki katolik papas, #dibine cevap verirken onun id- cerhetmiş ve delil olarak Jan- muhakeme edildikten sonra pa racaat ettiğini U söylemiştir. lar, papaya müracaat etme- için Jandarkın katolik olduğu il etmek icap ediyordu. halde Bernar Şov Jandarkın pro olduğunu söylemekle, tarihi tah ek istemiştir. Tnar Şov, katolik papasın bu b: İni süküt ile karşılamış, bilâ mukabelede bulunarak şu sözleri iştir: Vesile, Afiş - 4 İş TELE 7117 Ti 24 > gz “hakeme olunanın, son müracaat İş, İeceği yer, papadır. Onun için ka bir maheme karşısında muhake- yanan bir protestanın yapacağı İşi ay, dan ibarettir. Asıl mes'ele, Jan A hangi dine mensup olduğunu an me Onun katolik: olmadığı ve ka ten ayrılarak öldüğü üzerinde ... Yoktur. Onun papaya müracaat olması bir mes'ele teşkil etmez. İli, *Ylandalı bir protestanım, Fak:* r de papanın beni kur' —ı Ptetle döndüm. Ev mi demişti... Ev diye hitap etmişti. Hal. A, asd her casusun ancak künye nu- söy tânmması idi, Bunu kendisi <;edim dedi ki: Vet... Hakkınız var.. v N il yi ldandım: 4 hata benim hoşuma gitti. Çün- i, MC,Z. 211 den ziyade zevkimi! *luyor. Yalnız bir rakam ol ü, “fazla olduğumu hatırlamak ne dir... Doğrusu size minnetta. Bitene dişarı çıktım. Neden bil- N büy, ©Srarengiz ve maskeli adam hi, ük bir muhabbet duyuyordum. İk, , “llanperverlik zevkinden bam. bir seydi. R kum malâmatı hemen doktor dj, Sötürdüm. Oh! Ne kadar se mknotları masanın üzerine << Sordu: ip Acaba malümatı nasıl elde etti kayı cevap verdim: > Mü j ta badele ile iştigal eden ban- e 2m gelen (o tafsilâtı aldım. ş Sislerinden biri aziz bir dos- O benim hiçbir riecamı redde han ve Timürlengin hâremi w— hanım) tarafından inşa ettiril. *ski bir Türk darülfünunu- er pi e .... İngiltere Kral ve Kraliçesinin pek yakım akrabalarından (iki şahsiyet, yanlarında bir İngiliz meb'usu - oldu- ğu hadle Pariste o“Kazinosdö Pari, müzikholuna giedrler. O gün mühim bir oyun olduğu için bütün yerlerin tutulduğunu gö rünce, kapıda, “ne yapalım, diys düşünmeğe başlarlar. Bu aralık yanlarma bir adam soku- lur ve kendilerine 15 frank mukabi- nde üç yer tedarik edeceğini söy- ler. Bir an tereddütten sonra kabul ederler. Adam asılzadeleri alır ve “paradi, ye çıkarır. Onlar da ses çıkarmazlar; içlerinden gülerek: Outurur seyrederler, Perde kapanınca etraftan herkes alkışlamıya başlar. İçlerinden irisi ibunların alkışlamadığını görünce sert bir sesle: i —N&0, ellerinizi ünuttunüz mu, İhaydi bakalım alkışlaym. Kimi! Diye tersler. Ve o zaman mesele an ! ilaşılır. Meğer orası, müdüriyet tarafından gündelikle — tutulan alkışçılarm yer- leri imiş. Bu suretle “Kazine dö Pa ri, dünyada ilk defa olarak Kral ailesinden iki alkışçıya malik olmuş tur. aaa A AA tarabileceğini anlarsam, ona müracaat hususunda zerre kadar tereddüt et- mem, rkın da yaptığı bundan İ- ibaretti Harp senelerinde İstanbulda çatısmış olan 7 bir ingiliz casurunun hatıratı Parayı aldıktan sonra doğrudan doğruya otele avdet ettim. Gece uyku- suz kalacağım için biraz dinlenmek is- tiyordum. Amirim ile randevum yardı. Saat on birde uyanmak için saatimin Bir hata)zilini kurdum. Ve yatağıma uzandım. | DOKUZUNCU BAP Bret İngramı bulup kaybediyorum. Gece yarısı idi. Parkın parmaklı. ğr önünde idim. Kapı kapalı idi fakat kilitlenmemişti. Kapıyı gürültü çıkar. maksızın itip açtım. Bahçede ilerledim. Kimseler yoktu. Boğazımı endişe si. kıştırdı. Kumluk yolda birkaç adım attım, Topuklarımın altında kum ta- hakası gıcırdadı. Solgun ay iri ziya ve gölgeler tersim ediyordu. o Ağaçlar muazzam heyulâları andırıyordu. Sükün endişemi üzüntüye tahvi) İetti. Yazlık sayfiyeye doğru yürüdüm. |Uzakta bir kurbağa vakladı. Bir bulu- İtun arkasına saklanan ay birdenbire 'tekrar çıktı. Müthiş bir manzara göz- lerimin önünde tecessüm etti, İçimden kopan sayhayı tutmak için bütün ira- demi sarfa mecbur oldum. Amirim, yüzü fötr şapkası içine gömülmüş ol- duğu halde yüzü koyun yerde yatr- yordu. Başımı kaldırdım. Henüz sıcak idi, “Tiki senedir denizlerde dolaşan sandal Natos ismindeki vapur, Nevsutval- in 200 mil açığında içinde İki İsveçli bulunan bir sandala rasgelmiştir. İs veçliler memleketlerinden iki sene er- vel ayrıldıklarını, o tarihten beri bü- İtün denizleri dolaşarak devriâlem se- İyahati yaptıklarını, Atlas Okyanosunu kat'ettikten sonra, Panama kanalından geçer x Nevhebrit tarikile büyük Ok- iyanusa geldiklerini söylemişlerdir. Is- veçlilerin biri memleketine götürülme. si ricası ile kaptana bir Kart postal vermiştir. Fransada feminizm haraketi Paris, 6 (A.A.) — Kadınların bakkı reye malik olmasını isti- yen milli birlik reisi madam la düşes Dö Laroşöfuko Ma- ten gazetesinde peşrettiği bir makalede Fransiz Kadınları için siyasi bukuk © talebetmekte ve bunların umumi O bizmetlere ka“ bulünü istemektedir Beynelmilel bilârdo şampiyonluğu Barcelona, 6 (A.A.) — Bey- nelmilel bilardo şampiyonluğu müsabakasını Mirot kazanmıştır. Beynelmilel dans Paris, 6 (A.A.)— Beynelmilel dans kongresi bug.5 öğleden sonra açılmıştı. rası feci idi. Adam YüYüşça gözlerini açtı. O vakit kendisini tanıdım. Bret Ingram idi. Hafit bir sada ile mırıldandı: — Er. Sevgili küçük Evim. Benim yegâne aşkım.. Heyecandan vücudüm donmuştu. A- deta taştan bir heykele dönmüştüm. İNe bir şey söyliyebiliyor ne de kımıl. danabiliyordum, Kalbim artık çarpmı İyor gibiydi. Nihayet müşkülütla dedim İki — Bret, Bret.. Sen misin Bretim.. Sen buradasın öyle mi?.. Kirpikleri kırpıldı. Dudakları titre- di. Üzerine iğildim mırıldandı; — Ev. Seni terkettiğimden dolayı ne kadar azap çektim. Fakat sana an- latamazdım.. Vazife. anlıyorsun ya! Pek âlâ anlıyabilirsin sevgilim. Vazi- femde sebat etmeğe mecburdum, Halbu ki... seni fevkalâde seviyordum, Oh! Daima daima sevdim... Benim için bü- tün cihan sensin... Fakat onu takibe mecburdum. Emirler kat'i idi. Onu ta kip edecektim. Her turafta,, Amerika da, Avrüapada. velhasıl her tarafta... Almanlarla teşriki mesai etmişti, Ca: sustu... İngiltere. Fransa. oh azap çe kiyorum., Sana niye mektup yazmadım. mı?.. İmkânı yoktu. tehlikesi vardı. Tüylerim ürperiyordu. Sustu., Zor- la nefes alıyordu; dudakları morar- mıştı, Artık ölüm onu sarmağa başlar mıştı. Uzun bir titreyiş bütün vücu- dünü sardı. Elleri ile ellerimi araştı. rarak parmaklarımı sıktı. Ben sakita- Yüzünü kamere doğru çevirdim.jne ağlıyordum.. Kızgın göz yaşlarım va a Tıp talebe yur- dunda bir hadise Dün leyli tıp talebe yurdunda mü. dürle talebe arasında bir hadise muştur. Aldığımız malâmata (göre, iki sınıf talebesinden Funt Efendi son günlerde verilen yemeklerin iyi olmadığından şikâyet ederek ( verilen "yemeği yememek istemiştir. Yurt mü. idürü bundan haberdar olunca o Fuat Efendiyi çağırmış kendisine ihtarda bulunmuştur. Bu ihtar Fuat Efendi nin canımı sıkmış, şikâyetini müdüre karşı da söylemiştir. Bu hareketi mü- dür itaatsizlik addederek Fuat Efendi hakkında en beş günlük (muvakkat tart kararı vermiştir. Bu karar der- haltalebe arasında şayi olmuş, yirmi kâdar talebe müdürün odasına o gire- rek arkadaşları hakkında verilen ka- rarın haksızlığını, yemeklerin filv yenilemiyecek bir halde olduğunu söy- lemişlerdir. Yurt müdürü bu talebelerin hare ketlerini de nizamnameye muhalif bu- larak hepsi hakkında muvakkat tart bildirmiştir. Yurttan başka yatacak yeri olmıyan ve şu sırada İmtihanlara çalışmakta olan talebe müdürün bu tebliği karşısında garip garip ve hima yesiz bir vaziyette kalmışlar, gidecek başka yerleri olmadığı için bilmecbu- riye yurdu terketmemişlerdir. Hadi- se zabıtaya aksetmiştir. e Maarif idü- resi de ayrıca tahkikat yapmaktadır. Talebe kabahatli ise başka suretle ce- zalandırılabilir. Fakat mektep mahi- yetinden ziyade bir pansiyon mahiyeti ni haiz olan yurttaki himayesiz tale- benin sokağa atılması doğru değildir. Bu itibarla yapılan muamelenin tas. İhih edileceğini ümit ediyoruz. ————— Yeni bir şirket “iş Limitet, şirketinin esas mukaveleleri iktisat vekâletince tasdik ve iade edilmiştir. Kanu- bi wuamelesini ikmal eden şir- ket bugünlerde “Sirküler, ini neş- redecek ve faaliyetine başlıya- caktır. Şirket reislerinden Fortun zade Murat B, ba hususta kendisin- den malümat istiyen bir muhar- ririmize demiştir ki: “«.— Şirketimiz alelâde bir ti- caret şirketinden başka bir şey değildir. Rusya ibracatını inhisar altına alacağı hakkındaki neşri- yatda doğru değildir. 82 kalem eşya ihraç eden memleketimizde iş yapmasını . bilenlere göre ya" pılacak pek çok iş vardır. Ga- yemiz, tecrübemiz ve sermaye- miz nisbetinde memleketimize ve milletimize nafi olmakta Yy , Bileğini dudağına götürerek bunların zehrini içti: — Ev. Biraz Kuvvetim kalma dı. Daha yakına. yakına gel. dinle. İOf! dinle. İyi asker ol. Ev. Allah muinin olsun. Ahhhh?!? Parmakları kilitlendi, vücudü son İdefa olarak şiddetle titredi, başı ağır. İca geriye düştü.. Ölmüştü.. Kalbinin üzerine iğildim. Heyhat. Hiçbir faide yoktu. Artık bu kalp at- mıyordu. Titrek bir elle göz kapakla- rını kapadım; siyah maskesini koynu- ma soktum... Bu maske Bret İngramın yüzünü benden uzun müddet saklamış. tu. Acaba âmirimi kim öldürmüştü? Kim onu öldürmüştü? Bunu düşünür- ken hatırıma Lena Darbe geldi. Bütün vücudüm bir dehşet lerzişi ile titredi; hiç şüpheye sebep yoktu. Lena mutla- ka Bret Ingramı Almanlara satmış tı, İkisi de ölmüşlerdi... Bretin gaybubeti beni büyük bir ye ise düşürmüştü. Birçok günler kendi- mi toplıyamadım. İstikbale o kadar em niyetim Yarken vaktile çekmiş oldu: gum nörasteniye tekrar kapılmıştım. Hayattan nefret ediyordum. Artık bu dünyada yapayalnız, ta- mamen yalnızdım. Günün hirinde sö- adete ermek hayali artık dimağımdan ol kararı vermiş ve yurttan çıkmalarını! — VAKIT 8 Haziran 1931 — Noterler Maliye vekâleti şikâyetlerini haklı buldu Noterlerin vergiden kurtulmak için varidatlarını sakladıkları id- diasile maliye memurları tarafın- dan Defterdarlığa ihbaratta bu- lunduğunu, bundan münfail olan Noterlerin de Maliye vekâletine müracaat ederek şikâyette bu- lunmuş (olduklarını o yazmıştık, Maliye vekâleti, dermeyan edilen itirazı muhik bulmuş ve bu bapta Defterdarlığa lazım gelen cevap cevabı vermişti. Dün de Defterdarlıktan Mal ye şubelerine gönderilen bir tamim- de: “Noterlerin tebliğiye ve kı demiye olarak memurin ve müs- tahdemine © verdikleri © paralar “ | 1 il aynen bunam altında mesarifatı umumiye meyanında kazanç ver- gisi beyannamesine ithal etmiş- ler ise ketmin mevzuu bahis ola- mıyacağı, , bildirilmiştir. Yük arabacıları Yük arabacıları arasında şimdiye kadar daima kavgalar oluyordu. Bu- nun da sebebi, arabacılardan hir kısmı ticaret serbesttir diyerek nizam ve İn- zbata yanaşmak istemiyorlardı. Bir taraftan da bazı arabacılar bu kaytla- rı kabul etmek istiyorlardı. Bundan başka arabacıların, kayık- çılar ve hamallar gibi (o muayyen bir durak yerleri olmaması da kavgaları çoğultıyordu. Belediye bu hususta yapılan şikâyetleri yerinde tetkik ettir- miş ve neticede yük (arabacıları hak- kında yeni bazı kararlar overmiştir. Bundan sonra, yük taşıyan her seyyar arabacı için iskeleye kaydolmak mec- buridir. İskeleden maksat arabacılar İçin belediyece tayin edilmiş olan bek- leme yerleridir. Cadde ve sokaklarda İyük arabalarının durması memnudur, İskelelerde nöbet usulüne riayet edile- cektir. Müviyet cüzdanı (olmıyan ve bu inzibat kurarlarma karşı (gelenler ceza göreceklerdir. Şehitler abidesi Abideye Maliye ve Dahiliye vekâletleri yardımedecek Aldığımız haberlere “görü delilik. leri imar komisyonu yakında bir içtima aktederek Çanakkale şehitliklerinin bir an evel yapılabilmesi için o hükümete müracaata karar verecektir. Mili müdafaa bütçesine şehitlikler için o konulan 10 bin lira ancak bunla rın hüsnü muhafazasına ve bekçi üc retlerine tekabül etmektedir. Bu sene Dahiliye ve Maliye bütçelerine de bir miktar tahsisat konacaktır, Çanakkale şehitleri abidesi 400 bin liraya mal olacak ve idareci hususiyeler "den de bir miktar eek kimsem yoktu.. Hayatımın bu dev- ce kimsem yoktu.. Hayatımın bu dev- resi casusluk hayatımda geçirdiğim en elemli devre olmuştur. Eğer o sıralarda düşman eline İdüşseydim, kendimi bilâ mukavemet iteslim edecek ve neticede Lena veya nişanlım gibi mahvolup gidecektim. Ni hayet bir gün tahaffuz hissi bende tek rar canlandı. İstanbuldan elden gel- diği kadar çabuk kaçmak icap ediyor. İdu. Şehrin hali pek çabuk birçok ta- havvüller ibraz etmişti. İstanbula ilk gelişimde söylediğim veçhile halkta gördüğüm rehavetten mütehayyir olmuştum. Her tarafta bir Tâkaytlik hüküm sürüyordu. Kâdere te İvekkül bu muhitin en bariz vasfı idi, İşler oluruna gidiyordu. Hiç kimse bu bapta bir endişe beslemiyordu. ONUNCU BAP Parise avdet ediyorum. Nihayet harp ilân edildi. Heniiz ma vi olan bir semada ilk gök gürlemesi., İSanki bir tuzak hayalperverleri ve lâ- İkayitleri yok etmişti. Yeni bir nefha ! uyumuş şehri canlandırıyordu. Bir gün evvel hüküm süren gelişi güzel hayat yerine ciddi, kat'i bir teşkilât havası esiyordu, Ve bekliyordum. Seferberlik ani bir surette yapıldı. 'silinmisti. Ölüm en sevdiğim şahsı yok| Hemen sansör vazedildi. Umumi me etmiş daha İyi bir istikbale mazhar ol-|bani idarei askeriyeye alındı. Şimdi mak hakkındaki ümidimi mahveylemişiye kadar kışla kapılarında lâkayt du- ti. Artık şeref düşkünü mağrur per-jran nöbetçiler birdenbire sert bakışlı, vasız genç kadın değildim. Herkes ta Londoroski kahraman muharipler ha- rafmdan terkedilmiş olan betbaht küline girmişlerdi. çük bir kız olmuştum. Derdimi döke! (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: