18 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

18 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

C Ni BE SAKLA LTE Me e ERE j Bayet Mı, Müreket . Kudüste Mesçidi aksaya mülâsıkjkette bulunmıyacaklardır. Bundan baş, si Yahudilerce eski mabedin ye sayılan Obir ağlama duvarı Para, Eskiden beri Yahudiler bu du Yaret ederler, onun önünde ka- z Yı udi devletinin azamet ve ihti. Yahudiliğin hürriyet ve istik- lerini hatırlıyarak ağlarlar vel Yakuğ tutarlar, Son seneler zarfında ler bu ağlama duvarma tesü- aygerek istediklerini gösteren bir Mir g., almışlar, bu duvarın önünde| & bu M âyinler yapmışlar, ve netice- Tahyçeivar yüzlinden müslümanlarla İk, çüler arasında kanlı müsademe- Mel bulmuştu, Bu kanlı müsade Önü alındıktan sonra İngiltere ÜR Ağız bu meselenin tetkik ve halli Mei lâma duvarı üzerinde müslüman Yahudilerin haklarını tayin için bir komisyon teşkil etmişti. Ko “iki, veseleyi uzun uzadıya tahkik Lo Sonra birkaç gün evel (o rapö- dim etmiş bulunuyor. N & duvarı meselesinin tahki- hak eu olan komisyon İsveçli Pı, min riyaseti altında İsviçreli *lemenki; azadan müteşekkildi. Mine , Filistin o müslümanlarınm yy eri ile görüştükten başka, ya ei dinlemiş ve! ika ih evvelâ bir hüküm ile değil, sulhen halini iltizam etmişlerdi. İşin iki taraf ile müzakereler fakat bu müzakereler uzun devam ettiği halde ihtilâfı halle imkân bulunmadığı an ndan komisyon dava hakkım- ünü gösteren raporu kaleme Bu raporun cemiyeti akvam an devletlerin ekseriyeti tara- kabul edileceğinde şüphe yok- ki ie n İsyonun vardığı neticeler şun- Ağ i İn lâyetecezza bir cüzü ol Mâsebile münhasıran müslümanla « Yahudilerin bu duvar önün- *İvarında yaptıkları merasim on- duvar veya civarı (hakkında Teygeni şekilde mülkiyet hakkı ve » Bununla beraber yahudilerin, bera det ra yaklaşmalarına Mya, de edilecek ve bu duvarın izsle Maya için bir teşebbüste bulu- Rüğay yahudiler duvarın civarına Ye, hasır, halı çadır gibi şeyler Kaçağı ecek ve müslümanları iz'aç mahiyette olan her hangi hi o C.Z. En zaman, ka hiç bir kimse (bu ağlama duvarı ile civarını siyasi bir maksatla kullan-) mıyacak, ağlama duvarı tarihi bir a bide olmak hasebile Filistin idaresi tarafından muhafaza edilecek, ve du. varın ieap ettikçe Filistin islâm mec- lisi Alisi ve yahudi baş hahamlığı ile istişareden sonra (tamiratı icra olu- nacaktır. Komisyon, PFilistinde tahkikatta bulunduğu sırada, orada Filistin mis limanları namına söz söyliyenler Fi- listin araplarının İngiltere mandasını tanımadıklarını, onun için gayri müs- lim bir heyet tarafından bu duvar hakkında verilecek her hangi kararı kabul etmiyeceklerini açıkça söylemiş- lerdi. Onun için mealini hulâsa ettiğimiz raporun Akvam cemiyetine takdim ©- lunduğu sırada Iran mümessil; ile Ak- vam cemiyetine girecek Arap memle- ketleri mümessillerinin Mesçidi aksa gibi mukaddes bir makama âit bir iş hakkında gayri müslim bir heyetin ka-| Artık yalan söyle- mek yok ! Nevyorkun en meşhur müessesele- rinden biri “cinayetleri takip Tâbora- tuvarı,, dır. Bu lâboratuvar (İllinva) darülfününa (tâbidir. Bp lâboratu- varda çalışan âlimler son günlerde ye ni bir serum tecrübesile meşgul olmuş! lardır. Alimler, tecrübeyi mükerrer defalar) serum, en müthiş yalancıları bile doğ. ruyu söylemeğe mecbur eder, Âlimler, tecrübeyi mükerrer defa- lar yapmışlar, en munit canilere bu se rumu zerketmişler, neticede bunların son derece ısrar ile sakladıkları cürüm) leri itiraf ettikleri görülmüştür. | Bu yeni keşfin her cani üzerinde iâtbikma karşı müni olan, bir nokla vardır. Amerika kanunları, herhangi cani Üzerinde her hangi suretle tazyik yapmışlar, en muannit canilere bu se olunmâdıkça yeni serümdan (kanuni bir surette istifadeye imkân yoktur. Yeni serumun kâşiflerj arasında olan doktor Mühiberger beyanatta bu- İunarak bu yeni serumun nasıl tesir ettiğini izah etmiştir. Doktora göre asıl hakikat beyinde- dir ve zorla beyin içinde hapsolmak- tadır. Asap bir hale geliyor ve hal - 24 O ti söylemek ME Harp senelerinde Istanbulda çalışmış olan bir ingiliz casusumun hatıra —21— Ne yşison bana doğru geldi ve hi & Söylemedi. Almanca konuşü- göre bu lisanda söylenileni ap damıyacağıma kan; idi. Mem- t, tebessümle bana adamı göster V ği Yel yağa kalkıp yanıma geldi Mapa sehesinde ona teşekkür ettim & eş konuşarak devam ettim. My ya almancayı pek fena konu- ba 'u adamcağız İse sözlerimi an tn İZE #rzı hizmet etmek benim İ- a pay reftir matmazel... Yemeğini- $ edeyim. takımımı yanımdaki masaya ye- . Birdenbire masama Otursa na- mantıklıca ve ihtiyatkâr- ediyordu. Yemeğin deva- 1. Hadiseyi zevkle seyreden) 28 son derece minnettarım Yor, baygin Yemeğinmi söyledi. Hem de My kkati celbedeceğini düşündü. Bu çi İddetince konuştuk. Manhayme i My ldiğini herkesin işitebileceği a Söyledim. Evet. Amerikalıyım.. Hasta ba- Sehrin Amerikan hastanesine Orada yardımcıya ihtiyaç Barun Üzerine Almanların ces& retinden ve Alman askerlerine karşı 0- lan irtibatımdan! uzun uzun bahse ko-i yuldum. Vendel sordu: — Harp ilân edildiği sırada İsviç- rede idiniz öyle mi? Anlamıştım. Yemişimi soyarken gar) yet tabii bir eda ile dedim ki; — Evet. Dünya alt üst olacağını bilsem Fransaya gitmezdim.. Burada faideli olmak istiyorum., Vendel tebessüm etti, Susuyordu. Etrafımızda birçok simalar beni takdir eder bir tavır takınmıştı. Bana karşı brudetlen ziyade samimiyet gösterildi. ği muhakkaktı. Bunu temin ettikten sonra mükâlemeyi mahirane değiştir. mek ve aramızdaki samimiyeti tabii göstermek icap ediyordu. Vendel bana harpten bahsetmeğe başladı içini çeke. rek dedi ki: — Oh! harp nemüthiş şeydir. Ai lem sevkiyatı askeriyenin en mühim ol duğu bir noktada bulunuyor. Alsasta- dır. Bir kaza olmak ihtimali daimidir. Bizzat benim bacağım bir askeri nak- liye arabası tarafmdan ezilmiştir.. Bas kımız ne halde. Kendimi korumağa vak tim kalmadı bu kazaya uğradm. har Hilekâr arkadaşım matlup vesileyi bulmuştu. rarlarını protesto etmeleri bakleniyor, Nitekim Filistin müslümanları bu ka» rarı ancak protesto ile karşılıyacaklar dir. | Bununla beraber komisyonun ver.| diği kararla müslümanlar davalarını| (kazanmış bulunuyorlar, Çünkü duva rın onlara ait olduğu kubul edilmiş ve Yahudilerin yalnız bu duvarı ziyarele hakları olduğu teslim edilmekle bera» ber bu ziyaretin şekli de tahdit olun-i muştur. Kararda Filistin müslümanları ta rafından itiraz ile karşılanacak bir nokta yahudilerin ağlama duvar: ö nünde feryat ettikleri saatlerde müs- lümünların zikr İle meşgul olmamala rıdır. Müslümanların bu tahdidi, din hürriyetine karşı bir tecavüz sayacakla rında şüphe yoktur, Çünkü Yahudile- rin feryadına müsaade ederken müslü- manların zikrine miümanaat etmek bi-) ribirini nakzeder mahiyettedir. Rapor meseleyi bu şekilde hallet- mekte beraber teşevvüşler nihayet ve- recek bir yol tutmamıştır. Bir tabi bir profesörü! vurdu Londra gazetelerinin verdiği malü- mata göre on sekiz yaşında bir tabi o- lan Karl Danbver, Jena darülfünunu müderrislerinden profesör Gotneri vur muş ve yaralamıştır. Profesör (Gotner) antropoloji â- limlerindendir ve Darven mezhebine mensuptur. Cani, insanların maymun neslinden geldiğini kabul ve profesö- rün bu vadideki fikirlerine iştirak et mediği için cinayeti irtikâp ettiğini söylemiştir. Profesör Gotnerin en çok mevzuu -— marc armin Je slide 2 ur uz ann. ln lam ital aci Mk en 5 — VAKITI ii Dünyada Olan biten meraklı Şeyler 1 P Yahudilerin ağlama duvarı Müslümanlara ait! İsveçli bir hâkimin riyaseti altında isviçre ve Felemenk hâ- kimlerinden müteşekkil komisyon buna karar verdi Re m Karar, Akvam cemiyetine takdim olunacak vetasdik edilöcektir Memleket Bu hafta Kastamonuda, sekiz gün- iden beri üzerindeki esrar perdesi hâ- lâ yırtılamıyan esrarengiz bir katil vak'ası oldu. Belki bir ip ucu elde «- dilir de faili ele geçer ve ondan sonra tafsilâtile yazarım diye sekiz gündür; yazmadığım bu hadiseyi bugün, ratık yazıyorum. İlâdise mayisın otuzuncu cumartesi günü akşamı (olmuştur. yumurtacı Hasan ağadır. Hasan ağa 45 50 yaşlarında, cesur ve kuvvetli bir adamdır, Kendisi uzun zaman meşhur Iğrı Ahmet çetesi ile beraber çalışmış! tir. Kabadayı bir adamdır. Kastamo- nuya iki katırına yüklediği yumurtalar rı salmağa gelmiş, Burada İşini bitis; rince vak'a günü saat altıya doğru yo la çıkmış ve şehre yakın bir mesafede, Araç şosesi üzerinde öldürülmüştür. Vak'ayı haber alan müddelumumi muavini Hüsrev Bey yamna jandarma kumandanın: alarak mahalline gitmiş ve tahkikata başlamıştır. İlk tahkikatta maktulün üzerinde on beş lira ve bir de saati bulunmuş- tur. Arkasından aldığı beş bıçak yara- sından öldüğü anlaşılmıştır. Aleti ka- til olan bıçağın da kendi bıçağı oldu- ğu, onun da yerde kanla bulaşık bir halde durduğu görülmüştür. Sağ ke lunda da kuvvetli bir darbeden müte- vellit çürük görülmüştür, Kuvvetli bir) tahmine göre, hadisenin bir para ne ticesi olmadığı da meydana çıkarılmış tır. Hadisenin mahiyetine göre cinaye tin şu şekilde yapıldığı tahmin olun. maktadır, bahis olan eserlerinden birinde müda- faa ettiği fikir, beyaz ırkın diğer iri-| lara faik olduğudur, Onun için kendisi alman ırkının mutlaka muhafazası lâ- zımgeldiğini ileri sürerdi. Alman faşistlerinin reisi Hitler, nokta nazarı kabul ederek bu Alman faşistlerinin o esasatı koymuştur. sesanaznananörensantnasasananszasasmnsanazı mecburiyeti hâsıl oluyor, Şimdiye kadar Yapılan tecrübeler neticesinde bu serumun yüzde seksen müessir olduğu ve müspet neticeler ver diği anlaşılmıştır. Yüzde yirmi aksaklığın sebebi de, esasi, arasına mamalarıdır. Şimdi daha yavaş (Sesle muhtelif mevzular üzerine kanuşuyorduk, Ma amafih sözlerimizi etrafimızdakilerin işitebileceği derecede sesimizi yüksel- tiyorduk. Veldeli kalım bir baği ile örtülü olan bacağini bana gösler- di. Ben acıyarak dedim ki; — Kimbilir ne kadar canınız acır!.. — Evet mühim bir şey değilse de çok ağrı veriyor. Fakat ne yaparsın. nız. Tedavi olmasına intizar mecburi- yeti var, — Doktorlar ne dediler? — Doktor bulmak kolay mı? Hepsi cephede. Asıl çektiğim eziyet de ondan. Pansumanım yapışmış olacak onu çıkâ ramiyorum. Tam sırası gelmişti. Acele ile mu- kabele ettim: — Ben hasta bakıcıyım... Size mua- venetim olabilir. Evvelâ reddetti: — Mayir kabul etmem.. Size böyle bir iş (yapmanızı ne teklif ne de ka- bul edebilirim. Oda hizmetçisi bu vazi- feyi yapmak için kâfidir. İkimiz de bir müddet © mezaketle ısrar ettik. Nihayet tabiatr ile kabul etti, Ertesi günü öğleden sonra oda sında bulunmağa karar (verdik. Ven- İdel ayağa kalktığı sırada * uzaktan bi- zi seyreden garsona dedi ki; — Amerikalı kadına iyi bakınız. Garson bu sözleri aramızda başka türlü münasebet kararlaştığına ham» lederek sırıttı ve gözetti. Banane. bi telâkkilere daima maruz O bıraka- cak mahiyette değil mi idi? Hasan ağa giderken arkasından İ- İki kişi geldiğini görmüş, yanma yak- Taştıklarmı görünce «— her halde bir İdüşmanlık eseri filân olsa derhal bıçağını çekmiş ve gelen adam lara hücum etmiştir. Bunun üzerine VU mütecavizlerin birisi derhal elindeki sopayı maktulün O bıçağı tutan sağ koluna vurmuş, bu darbenin acı- sından bıçak elinden düşmüş, öbürü de düşen bıçağı alarak Hasan ağanın sırtına saplamağa başlamış ve en ni- hayet ölmüştür. Vak'ayı bu şekilde tesbit eden müddelumumi muavini Hüsrev Bey civarda bir ayak izi gür- müş, takip ederek, derelerden, tepeler- duğunu meydana çıkarmıştır. Garson ertesi sabah ve öğle vi ti bana mükemmelen baktı. Yemek- ten on dakika sonra (odama çıktım hizmetçi karıyı çağırdım: — Bana bir leğen getiriniz. — Bir leğen mi? — Evet. Bir yarayı temizlemek i- çin. Komşularımıdan birinin bacağı! yaralı. Ben hasta bakicr değil miyim? Yarayı sarmak İçin bez falan iste- mem, Biliyorsunuz ya eşyamın ara sında hepsi var, Bu suretle casus karı benim Ven- delin odasına gitmemden şüphelene- mezdi. Odaya girdiğim zaman Vandeli pek asabi buldum. Kolumdan yakalıyarak boğuk bir sesle dedi ki: — Mektubu... Çabuk veriniz! — Ihtiyatlı olunuz belki bizi anah- tar deliğinden birisi gözetler maha- retle hareket etmek lâzımdır. Siz © turunuz. Ayağınıza pansiman yapa yım. Arkamı kapıya çevireceğim ne İyaptığımı kimse göremez. O sırada siz benim başımı okşamağa başlarsı- nız. Ve mektubu top halinde saçları. mın arasına sokarsınız hareketlerimiz İgnyet tabii olmalı sonra vedalaşır- 'ken bendeki mektubu elinize sıkıştırı- irım. Çabuk olalım. şimdi. Fazla bir hareket yapamadık ar kamızdan hırslı bir ses duyuldu: — Hah. Nihayet yakaladım.. Bü-i tün söylediklerinizi” işittim... İkinizin nuzu biliyordum. Mektupları bana veri niz bakayım. Maktul Çerkeşin Ahmetler köyünden! gerek —| 8 Haziran 1931 — te VAKIT Kastamonuda esrarengiz bir cinayet i oldu Katil, maktulü kendi bıçağile öldürdü ve katilin topal olduğu tesbit edildi Katiller yapılan uzun boylu tah- kikata rağmen henliz bulunamamıştır. Yalnız kendilerinden şüphe edilen iç kişi tevkif edilmiştir. Bunlardan biri İpşir oğlu hancrsı Mehmet Efendidir, Diğeri de maktulün ik! köylüsüdür. Onlar da yumurta satmağa Kastamo. muya gelmişler, ayni otelde kalmışlar, ve sonra beraberce yola çıkmışlar, Fa kat ayni gün akşamı, saat yedi buçu- ga doğru Mahkeme altına gelerek baş ka bir bana inmişler, ve derhal ikisi de dışarı çıkarak yarım saat için kay bolmuşlardır. Bu iki yumurtacının bi- risi de topaldır. Fakat ikisi de İğri Ahmet çenesinin bakiyelerindendir. İ- kisi de sabrkalılardandır. Bunlar da yolda Araç müddeiumumiliği tarafın. dan tevkif edilerek buraya getirilmiş lerdir, Tahkikat henüz devam etmekte. dir. Hadisenin üzerindeki esrar perde. si henüz yırtılmış değildir. Neticeyi bildiririm. Kastamonulu: Talât Mümtaz i Mal müdürünün sa- lâhiyeti var mı? Bir kariimizden aldığımız mek- tupta deniliyor ki: Akhisarında mülâzim Arif EF oğlu Besim ve Hikmetin on seneliğinin bir- den tediyesi lâzım gelen eytam maaşlarının muamelesi yapılmış ve itası kararı verilmişken 1927 senesindenberi mal müdürlüğü | bu parayı “Emlâk ve eytam ban- kasına yatıracağızl,, diyerek ço- cukların velisi ve annesi Mediha iemet H. a bir türlü vermiyor. Paranın Mediha ismet H. a ve- rilmesine dair mahkeme kararı da vardır, mal müdürlüğü bu kararı da tanımıyor. Para Emlâk ve eytam bankasına da yatınl- mamıştır. Bu yetimler dört se- nede hiç olmazsa yüz lira faiz İ Onun için bu serum kullanılaı-İtecrübe altında bulunanlardan kâfilden dolaştıktan sonra tekrar şehre in-| zarar etmişler demektir. Bu za- tazyik edilemiyecek|derecede serumun tesiri altında bulun)diğini, kem de bunun bir topal izi ol. rarı kim telâfi edecek, bu çocuk- verilmiyor? e seslenen oda hiz metçisi karı idi. Pencerede sarkan büyük bir perdenin birinin arkasından çıkıvermişti, Ahtapot ayağı gibi uzun ve zayif kollarını bana doğru uzat ts — Çabuk ol rum. Kollarının arasıda beni şiddetle sikiyordu bu kadar kuvvetli o olduğu tahmin edilemezdi. Başımın döndüğü nü hissettim, Vendel olduğu yerden sıçradı yü- zü kireç gibi beyaz olmuştu. o zanne dersem çok cesur bir adam değildi. (Gözlerinden, korkudan delirmiş gibi lışıklar saçılıyordu. Hayatını kurtar. mak için me yapılsa paymağa hazır. dı. Oda hizmetçisi kadın yakalamış mektubu ver diyo- yeni bir av olduğundan son derece memnundu. Beni bir kedinin bir fa. ireyi sıkıştırdığı gibi sıkıştırıyordu. Kurtulmaklığım imkânsızdı. Vendel üzerimize atılmıştı. kaucuktan Omatrakı düşmanımızın kafasına var okuvvetile © indirdi. Oda hizmetçisi kadın bir elem iniltisi çıkararak beni koyuverdi. Tam zama nr idi. Az daha boğulacaktım. Kadın yere düştü. Başı ağır bir Ssıçrayış hare keti yaptı. Gözleri donuk bir hal aldı bir darbede ölmüştü. Elindeki Vendel kudurmuş gibi idi. Beni Deruhte etmiş olduğum vazife bu gide menhus Fransız casusları olduğu. Şiddetle itti. homurdanıyordu; — Ölreli... Ölmeli... (Bilmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: