July 2, 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

July 2, 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- 8 —VAKIT 2 Temmüz 1931 © Beşinci irk © Yazan : Jean Masson GARİBELER KÖYÜ — Hiç şüphe etmeyiniz azizim, Ma- taristan, başlı başma, Avrupânin üç misli gâribe ihraç eder. Bunu kolay- ca da izah edebilirim, Şu gördüğünüz dağlarda yaşıyan İnsanlar pek iptiriai kalmışlardır. Cehaletleri, onlarda öğ- renmek ihtiyacına mâni olur, Sefaletle ri de kalkip başka yerlere (gitmek htimallerini azaltır. Onlarla meşgul olan kimse de olmadığı için, terakki etmelerine imkân yoktur. “Bü Köylerde, bir kardeşin kız kar. deşi veya annesi ile evlendiği! sık sik sakidir. Bu gibi çiftlerden doğan ço- cuklarekseriyetle yaşımazlar, Fakat içlerinde yaşıyanları da vardır ve bi- #i alâkadar edenler bunlardır. Çünkü bunlatf ümumiyetle gayri tabii surette teşekkül, etmiş. çocuklardır, ve eğer manzaraları görülemiyecek kadar iğ- yenç, yani bir canavar değilse, biz bun lardan istifade ederiz, teşhir ederiz. Macaristan dağlarında gerdanları sarki ve şiş insanlara çok tesadüf &- dilir. Bu bir hastalıktır. Bu hastalık Ja malül olanların çocukları da ekse- riyotle cüce veya dev olurlar. Şunu da ilâye edeyim ki bu memlekette mev cut olan sikol iptilâsı, garibeler ye- tişmesine çok yardım eder. Sabahleyin erkenden Budapeşte. den yola çıkmıştık, Otto Binenthal, bir fotoğrafçı, tereliman ve ben, Bu sözle ri bana Otto Binenthal söylüyor. Oto- mobil bitün hızı ile gidiyor. Saat 12 olduğu halde, Binenthal mesleğinin, yabancıları İçin anlaşılması pek güç, olan telerrüatını anlatmaktan bir an, geri kalmadı, Sabahleyin kendisile buluştuğum zaman, beni Du seyahate davet ettiğin den pişman olduğunu hissetmiştim, Bu! nunla beraber, beni beraberinde gör! türmekten vazgeçmedi. Adanada bir cinayet Geçen gün Adanada Seyhan nehrinde suların tesirile sürük- lenmiş ve şişmiş çıplak bir ka- dın cesedi bulunmuştur. Henliz 23 yaşlarında tahmin edilen kadının donu boğazına bağlanarak içine 17 kilo ağırlı ğında çakıl taşı doldurulmuş on- dan gönra' nehre atılmıştır. fc polisi henüz hüviyeti tespit. edilemiyen bu zavallının katillerini. aramaktadır. Tarsus hapisanesinde Tarauş hapisanesinde bir mü- nazaa çıkmış, mubtelif seneler hapse mahküm mevkuflar ara sında eskici Şükrü oğlu Mehmet düşmüş maktul ve Mahmudağa köyünden Süleyman oğlu Hasan, Hacıkozandan Mehmet oğlu Hik- met hafif suretle, Mahmut ağa kö- yönden Ali oğlu Mahmut, Mus- tafa oğlu Halit ağır surette ya- ralanmıştır. Ağır'yarahlar hastaneye nakil Meseleye cümhuriyet müddei misi, müstantik ve jandarma kumandanı vaz'ıyet etmişler, ve tahkikata başlamışlardır, Hapisler arasında yapılan ta- harriyatta rakı, esrar, bıçak elde edilir.” si emmi li Kırmızi İle yangın manzaraların gös teren p&rçalar viraj yapılır. Turuncu viraj dahilde alman man| zaralsrda kullanılmaktadır. | Velhasıl filmlere cazibe vermek k | j li ö i | Memlekette VAKIT Kastamonunun en büyük ihtiyacı Nakleden : fa. Hususi muhabârimizden; Kastamonu vilâyeti, Anadoluda be Binenthal benimle konuşurken bir/şert faliyetin kendisini gösterdiği gün çok karışık cümleler kullanıyor, söy.|den beri kendisine iktrsadi, girai, sr liyeceği sözü tamamen o söylemeden|naj sahada ehemmiyet atfeğilmiş bir söylemiş oluyordu. İzahatını tamamen) yerdir. verebilmesi için ona biraz yardım et- Anüdolunun geçirdiği edvarı tari im 5 hiyede hayat ve müspet rol oynıyan — Mösyö Binenthal, iyi bir mevzu bu vilâyet son senelere kadar diğer vi elde edebilmek için bir baba ile kızı. Jâyetlere nazaran her sahada (daha Asfalt cadde model amele mahalle sinin ortasından bir nehir gibi kıvra- nıyor. Sokağa bakan geniş alle balkon ları var, ve oradan sâbah havası alr nırken, asfaltın, donuk bir nehir gibi buğulandığı görülür, derinliklerin- den size doğru, dibinden kesilmiş ga rip çalılıklar yükselir; güneşe doğru, insanlara doğru, bu bayram gününde erkenden işitilen gitara, mandolin ve nüz, çimenlerin üstünde atılmış bir dun yığınının karşısında duracaksınz. Peki ama neden? Basit, Yemekhaneler için lâzım olan bu odunları dün araba cılar getirmişti, Arabacıların işi odun- ları İndirmek sonra hayvanlarını ahır. ra solumaktı. Mahallenin O bekçilerine gelince, kimisi hamama gitmiş, kimisi de angaryada idiler, pek tabii odun! larla meşgul olamazlardı, Odunlar © rada dursun, bir şey olmaz, kimse & şırmaz. Amele mahallesi dünyadan iş lemeli maden bir parmaklık ile ayrıl netice sizin için daha müspet olurdu?) nimetten mahrum kaldı. Kastamonu Bu suali gayet tabli bir — surette; kate ermeni ra Kn Men ğer birçok vilâyetler yeni teşebbüs ve di; münasebetlerle Kastamonunun aleyhi! t 4 — Hiç böyle bir teşel bulan | *€ olarak bir inkişaf devresine dahil madım, çünkü beklemeğe vaktim yok. ae inkişef, Kürtaaköürlüğ önal, Hem doğacak çocuğun ya ölü ya Ct3m,. 5; ticari, iktisadi her faaliyetine Lü | bii) olmuyacağı me orüyeri mere #9 vik bir engel oldu. yanı dikkat bir garibe elde gimisi i si farsedelim. Onun teşhir. edileile e manunun ate kararır, ikbal cek bir hale gelebilmesi için senelerce tehlikededir. Hiçbir fert, hiçbir müs lk an nn ar a am dm ai ei N mintakası olduğunu büyük bir sanayi) kasma iple asılı bir tuğla ile kendi MR havzası bulunduğunu inkâr edemez. |kendine kapanan (bizim hamam kapı — Ne gibi? Kastamonu, ziraat havzasıdır, çiln|lârı gibi - fa.) küçük kapıdan işleni- Esasen bu tarzda büyütülmüş ço-|kü, vilâyeti teşkil eden topraklar, her) yordu. cuklar var ki, küçük bir ameliyata ra-| yerde istihsal kabiliyeti mukayese ka Odun yığınmı geçip, yolunuza de- zi oldukları takdirde... bul etmez feyiz ve bereketlerle dolu.İvam ediniz, dolaşımız! Kimse yok. — Böylelerini bulmak o kadar koluy|dur. Kastamonuda yetişen pirinç, Kas Yol, insana, oraya atılmış pırıl pi- mı ki?i. tamonuda yetişen kendirin, Kastamesİrıl boyalı bir girme hissi vererek, uza — Beni dinle azizim. Birazdan 17|nuda yetişen eşçarı müsmirenin, Kas-|nıp gidiyor. Böyle bir bayram günün yaşında bir cüce kadın göreceğiz. O/tamonudaki mevcut ormanların başka|de, kimse onun sessizliğini bozmuyor. ee kadın senelerdenberi kendisinin kol|etmek imkânı var midir? larını bacaklarını kestirmemi, ve bir sem zirai sanayiden ma hee hemem ve mea 1 gövde «kadın olarak teşhir ettirmem i- olan tavukçuluk, arıcılık, peynirci| birdenbire kamyon çin yalvarıp durur, Pek tabil bu teklifi|lik konservecilik gibi sanayi kısıma birer Mei Sİ Bu reddettim. Ben bir cani değilim. Be.|ehenmiyet verildiği takdirde diğer vi- nim işime gelen garibeler, sadece cer.|lâyetlerden aşağı kalacağını kim hatı, sıraya giriyorlar, İrahi fenni İle ameliyat görmüş olan,|rInA getirebilir. kollarında paketleri yürüyorlar; bir (lardır, Tabi bunun farkını anlarsınız, egr henüz kazma gör gezintiye gidiyorlar demek. Müfrezeyi, Den, girdiğim aileye sandet, servet te.) emiş kömüründen tutun da bakırma,İyJavuzları bir genç kız götürüyor. Çi- min ederim, yimdi de © göreceksiniz deni e menin Üzerine atılmış odun yığınının Yün i önüne geliyorlar; genç kız önee küçük $ Sml a altınlara garkedecek olan i m vade bütün Avrupalılar bile mezarı, dik) yer, <<< yor Mirdankica İ gör ir İn. katlerini celbetmekten hali kalmıyor. Dur! sağa dün!.yerinde rahat! ecokak Bütün bu vaziyetler Kastamonu.) 217! sağa dünt.yerinde rahat Birçok kimselerin iddin ettiği gİbİ| an memleket iktisadiyatının inki Odun yığmını göstererek: iyatımın işa bir cüceler fabrikası olup olmadığmı| nda mühim bir âmil olarak Tol oyn) | — Şunu görüyor musunuz, yoldaş ar >“ yabileceğini bize pek güzel izah etmek bd Borazan, hazır ol! trampete, peyteye kadar tedir, şal... de Pilâcek isimli bir köy biliyorum ki Bugünün Hktısadi o buhranlarma Borazan tiz notalarla çalıyor, burada bir delikanlı, bir çocuk, bir ka| karşı koyabilecek derecede ehemmiyet|trampete, gürültüsünü asfalt Üzerine dın, panayırlarda teşhir edilen gari-|/i olan bazı mahalli istihsalitımız, hujserpiyor. Pencere ve balkonlarda yarı belere tahvil edilmektedir. Bu İş, ta-lihmal edilme yüzünden inkişaf ve te-İgiyinik babalarla ev kadınları görülü. mamen tıbbi bir hadisedir ki diplomalı| yakki eseri göstermemekte ve bilâkislyor, Zaif delikanlılar balkonlardan bir doktorun nezareti altında cereyan) tedenni ve İnhitata doğru gitmektedir.) balalaykaları ile sarkıyorlar. Genç kız eder, Bunu katiyyen biliyorum çünkü| © Memleketimizde mill #tısat velonlara tatlı yüzünü kaldırıyor. gözlerimte gördüm. milli sanayi mefküresinin tahakkuku) O — Yoldaşlar, odunları mereye İstif Uzun zamandir görmek istediğim na çok büyük yardımlar o edebilecekletmek lâzım? Yoldaşlar, bugün - tatil, yeri nihayet gördüm. Pilacek köyü, bir| mevkide olan Kastamonu, maalesef buldaha yorgunluk almadınız, bekçiler de dağın yamacında deniz satından 600 - vazifeyi do #fadan mahrum bu-löyle,, Odunları nereye istif edeceğimi metre yüksektedir. Etrafı -| İanmaktadır. si kim gösterecek? larla çevrilidir. Halk e Türkiyede harice verilmekte olan çe ape Gi selişörlereli; Filik" Vüğedi mimikele |”; piri penseroen alilaniyaz leyh fakirdir. pe — Olur şey değil. gensaisesiini çaisiidkin kadar çirkin ki teşhir edilemez. Bu cü| vilâyetlerde bir misline daha tes24üf| Yalnız... Evet. İşte sokağın öte başın.) DAŞKA — Ne güzel, tembelleri utandırın..Ş* küçük mübeşgirler. tembelleri utandı.la rin. Tam bu aralrk, Kutzov, pantolo- ç nunun askıları sarkarak sokağa atılı” g yor. Bir kelime söylemeden bir mah- i zen kapağını açıyor ve çocuklara döne rek tebessüm ediyor, i : — İki adım sola... Sıraları açınız... 9 Bir zincir teşkil ediniz ve başlayınız. * . ini balalayka akortlarına doğru... Ihtiyar Kutzovun tebessiimüne genç Y İzdivaca meylettirdiğiniz olmadı mı?) müreffeh bir halde bulunuyordu, Ma: i Bu iptidai muhitte bu gibi şeyler her atteessük son seneler içinde Kastamo,| | Dört adım yürüyünüz, geniş taşlı kız bu sözlerle mukabele etti, 4 halde kolaylıkla olabilir, ve elbet te'nu diğer vilâyetlerin mazhar oldukla.| kaldırımlardan son evin köşesini dön! Mübeşşirler, zincir yaptıktan son, ö ra odunları yavaş fakat muntazami bir. ahenkle elden ele geçirmeğe başladi- lar; en sondaki Odunu mahzene Ate yordu, Fakat zincir, zaif idi, Kutzor. koştu, zincirin sonuna geçti, ve odunla. rı mahzenin dibine doğru tıriatnağe! başladı, İş, acele etmeden, ahenk ve İ- #delle seyredenlerin rahatsız sükütü içinde devam ediyordu. İşte mübeşşir lerin kılavuzu genç kız başımı balkon- lara kaldırıyor. — Ahbaplar, buraya geliniz. Ams çalgılarınızla beraber, Zaif delikanlılar koşuştular, pos bıyıklı bir amele bir trompet ile gel di. Keşka grenetesini almıştı. Genç kı- zın etrafını sardılar. Genç kız onları hemen sıraya koydu ve pos bıyıklıya bir değnek vererek: — Bir vals, dedi ve ıslık çalarak iki elile ha- reket kumandasını verdi, Mızıka öteki evlerde oturanları da | dışarı çıkarmıştı. Hemen onlar da bir zincir teşkil ederek çalışmağa, odunları, ahenkle, elden ele geçirmeğe başladılar, Balkon ve pencerelerden kadınlar tebessüm ederek seyrediyor- lardı, — Sıraya. Mübeşşirler birer birer zincirden ayrıldılar ve sıraya girdiler, Büyükler de sıraya giriyorlardı. — Yerinde rahatl. hizaya gel. “Ba | m) ayine me ek kettiler. İçlerinden birisi, bozularak sordu: i — Bu kadar mı? — Bu kadar. Genç kız yığının kaldırıldığı hoş meydanı gösteriyordu. | — Bu kadar... Siz, küçükler paketle rinizi alın bakayım. (Babalık) lar küçüklere muhabbet le paketlerini uzatıyorlardı. — Sıraya gir!- sola, marş, Trampete öne geçti, Amele orkes trası birdenbire sustu. Bütün hareket- ler bir an için durdu ve herkes asfalt ve taşlardan © KÜRÜ doldurmak için fırtınalı bir hararet yükseliyor zannet ti, B — İleri, marş!» Bu emir, süküt içinde çınladı. Ve orkestra, bir marş çalmığa Otomobilimizin basamaklarına asi- Tan köylü çoçukları bizden para isti yorlar, Fakt bizim ziyaretimiz Kinsso- yi meraka düşürmüyor. Binenthali bu rada herkes, ayda, haftada hir defa görmeğe alışmıştır, o, girdiği yere şans getirir. İhtiyar: Gerönün evinde alle için lur, Gerö, köyün en ihtiyarıdır, herkes gindir de. Evin içinde dört yataktan başka da tur. dört tahta karyola vardır. Bu karyori Kast Jalarda bazan 25 kişinin yattığı da © ve İri "ie ona hürmet eder ve onu dinler, Zen rikası öyle. Hatta en küçük mikyasta Binenthal onun evinin önünde iş/na gelmiş ve her memlekette bulunma lerini halleder. Gerö bundan $8 sene|onun afakında derme çatma, şahe te kadar evvel, Bosna - Hersekte doğdu | şebbüslerle Ye ar sermayelerle meyda- mizde imal edehilmek endişesile kuru- lacak fabrika için Kastamonu en mü sait bir mahal iken büyük bir noksan- Uk yüzünden bu arzu memleketin baş ka bir köşesinde is'at ediliyor. İnhisar idarelerinin ihtiyaçlara tekabül edecek olan çuval ve kmnap fabrikası için açılmasına eşeddi ihti, yaç olan çuval ve kınnap fabrikası ge açılıyor... Kibrit fabrikası öyle. Travers fab ki meyve islah İstasyonu bile öyle. Kastamonu büyük ve ayni zaman. cek şekilde tabii seryetlerle dolu iken, Sonra bir kadın sesi: ET EE İPE Kadınlar Birliği taşınıyor Kadınlar Birliği bugün yeni binasma taşınacaktır. Birlik idare taşınma yözünden toplanamamış, irşat heyetlerinin hareket günleri hakkında bir karar verilmemiş- tir. idare heyeti pazar günkü içtimamda heyetler işini halle- decektir, nezaman balinden endişe (ediyoruz. Belki de bir şey yoktur. Çünkü başka yer yok İda mühim bir sanayi havzası olabile-|ç, gamonu her gün bir parça daha uçuruma doğru gidiyor! Bu uçurum nedir? Bu uçurumun en başı yolsuzluk. heyeti dün bu | Hayattan bütün bildiği bu kadardır.İsı çok tabii olan bir un fabrikası ileltur. Kınnap fabrikası yol olmadığı, a- Buna mukabil, kendisini ziyarete ge-İbir iki kereste fabrikasından çıkan et-)çıkçası büyük merkezlere ucuzca nak- lenlerin ceplerinde gümüş paralar ol:İlız ve ehemmiyetsiz birkaç fabrika ba“) edecek tren ve vapur gibi vesaitin ol- başladı. (Küçük amele) ler yaşlarını unutarak yerlerinde sayıyorlardı, — bir, ki — elinde süpürge tutan bir ams- İle, orkestra, balkondakiler, hepsi ay: | İni ahenkle yerlerinde sayıyordular — İbir, ki, bir, ki — Sokağı dönüp kaybolmadan evvel, | İküçükler, büyüklere doğru dönüp İşa | ret ettiler, Balkonlardan ve aşağıdan aynen cevap verdiler. Yavruların müfrezesi kaybolurken, kadınlar avuçlarını gözlerine götürün içeriye girdiler. Orkestra dağıldı, ses- ler evlerde söndüler. Rir yerden, dör- düneli kattan bir delikanlının sesi işi | tildi: —Bı —a—ba,—ça — any. Yoldan, arkasında paketi bağli; ilk bisikletli gecti. Son evden, iki büyük kız çıktı, Birisinde bir balta, ötekinde (odunlar vardı. Büyük kapının önünde odunları kaldırımın üstüne koydular ve sçemi acemi yarmağa (başladılar, | Grenetenin sesi tenhalık içinde bir yer | ; duğunu pek âlâ bilir. Bunu tesadüfen öğrendim. İhtiyar Gerö elimi öpmeğe başladı ve: — İşte efendim, dedi, genç artis! gin onları mütenasip renklerle viraj yapmak Adet hükmüne girmistir, Bu suretle boyanan filmleri renk-| Mi tabir edilen filmlerden tefrik etmek (Zasına para verirken o, elindeki pake) Türkiyenin inkişafı iktısadisinde mü.|nülen: şeyleri ikinci bir yazımda İZMeİz, yazmıya başlamıştır. Yani “intel lâzımdır. Renkli filmlerden ilerde ayi) rica, timiz bu.. Kadın arkamdan o kadar yavasca girmişti ki, duymamıştım. Ben köy a ti çüzüyordu. (Bikmedi) casından başka yükselen bir sanayi a- bidesi görebilir miyiz? Halbuki memle ketin bu zengin havzasının #emasını alâkadar olunduğu takdirde, değil bir, hatta yüz, iki yüz fabrika bacasından çıkan tatlı duman bile tamamile kaplı»; yamaz. Tekrar ediyoruz. o Kastamonumuz him bir rol oynıyabilecek kudret ve ka biliyettedir. Fakat, bugün onun istik- mamasındandır. Eğer bir tren olmuş olsaydı, tra- vera fabrikası da, kibrit fabrikası da, daha birçok fabrikaların da Kastamo- nudan başka yerde açıldığını görmi- yecektik., Bu mühim mes'ele hakkında düşü ha çalışacağım, Kastamonulu; Talât Mümtez KAŞ ar gep Se ŞAM MANŞ lerde yavaş yavaş sustu. Yukardan ge len ses duyuldu: —Ba —a—bal. Lavroukhine'den ta, “Lavroukhine,, bir rus amele ma harriridir. Kendisi amelelere verilen edebiyat derslerini takip etmiş ve yö İeetiicl, bir muharrir değil, işçi birim harrirdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: