8 Ağustos 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

8 Ağustos 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 2 — VAKIT 8 Ağüstos 1931 miş ve dinlerinden çıkmış adamlar ancak günahlarını itiraf (o etmek ve| vaftiz edilerek (tövbe etmek mukabi bnde (Hazreti Ibrahim nesline yeni! den girmiş olanlardı. Halbuki İsrail oğulları (o ecnebi ve putperest bir ida- renin hükmüne girdiklerinden dola. yı, İbrahimin nesli olmaktan çıkmışlar! dı. Bunlârın tövbe etmeleri ve yaf. tizlenerek günahlardan O kurtulmala. Tı, ayni zamanda OMesihe, yani mil- li “bir hükümdarın geleceğine dâir o! Jan itikatlarmı tazelemeleri icap edi yordu. İsrail oğulları oancak bu şe- kilde (toplanabilir ve milli saltanatla rını ihya için hak O ve liyakat kazan miş olurlardı. Bu hattı hareket takip olunduğu (takdirde yahudiler cihari nim asıl ohükümdarı olan Allaho ve Mesih olan milli hükümdara karşı İ- manlarını yenilemiş ve başka her han») gi tabilyeti reddetmiş sayılırlardı. Yahyanm bu fikirleri dairesinde yaptığı vaftiz, siyasi bir (O blattan farksızdı, Bu biat Mesih namına ali nıyor ve onu ifa edenler beklenen me sihin ordusuna girmiş (oluyorlardı. Beklenen Mesih, bu şekilde toplana- enk orduya kumanda edecek ve yahu. ye bağlanacaktı. Yahudilerin, eski peygamberle- rinden (birçokları, yahudilere buna mümasil bir çok tepşiratta bulunmuş- lar ve onların vaftizden geçerek hasi lâs yollarıma gireceklerini söylemişler di, Yahyanın bu şekilde vaftiz ettiği adamlardan biri (İsa) İdi. © Yalnız Yahyanın İsayı me zaman vaftiz et tiği malâm değildir. nokta onun da olduğudur. Roma hükümetinin İsadan iIk ha. berdar olması oOmilâdın 18 ve ya on dokuz senesine tesadüf eder. idi ve kendisi yahudileri tahrik ede- cek hareketlerde bulunmuştur. Pilate Romadan imperatotun re- getirmiş, ve bunları yahudilerin mas bedine, mek istemişti. Yahudiler, bu kaleyi de mabedin mukaddes kısımlarından sayıyorlardı. Hatta yahudilerce, bü- tün Kudüs arazisi bir mükaddes ha- rimdi. yahut şehrin kalelerine dik- bettiğini itiraf Mısırda kapitülâsyonlar Mısır hükümeti milli bir kongre top- | lıyarak bütün Mısırlılardan kapitü- lâsyonları ilga için karar istiyecek Mısırdan gelen son haberler, Mısır! ve Erem “ANİ hükümetinin, iktisadi buhranlar dola. edilenler Arasını vısile kapitilisyonlar ove eenebilerejdi. Onun için iktisadi o buhranı biraz karşı cephe almağa (karar verdiğini ifade ediyor. Kapitülasyonlar, aşağı yukarı, yal- Romanın bu sıradaki valisi Pilate| 9 Mısırda yaşatılan köhne ve kırının ve vüstal bir müessesedir. ların yaşamasında en çok müessir olanlar kuvvet, Mısırdaki ecnebi işgal kuvveti- dir, Fakat bu İşgal (o kuvveti de Misir simlerini taşıyan bir takım. sancaklar! yuk ameti ile yaptığı ittifak müzake relerinde, kapitülasyonların ilgası icar etmektedir. — Buna rağmen Mısırda kapitülasyonlar vaşi»! yor ve Mısırda büyük bir gitle teşkil eden ecnebiler ondan istifade ediyor lar, Mısır hükümeti bü kapitülasyon-i eek bir şey yoktu. Bilâkis böyle bir taz yik, halkı ancak isyanı © sevkedebilir. hafifletmek için yapılacak işi, Mısırda bedava yaşıyan, vergilerden müstesna olan, fakat orada çalışan ve kazanan €cnebileri de vergi vermeğe mecbur et. mek ve bu suretle kapitülasyonlar» il İga etmekti. Kapitülasyonları ilga etmenin he defi yalmız eenebileri vergi O vermeğe mecbur etmek değildir. Bundan başka onlara müteallik bütün » davaları da Mısır mahkemeleri karşısında rüyet etmektir. Şimdiye kadar bu gibi davalar ya muhtelit mahkemelerde, yahut konso- losane mahkemelerinde O rüyet (olu. nuyor ve bu suretle Mısırlılar ile ec- SON- : SER Hariciyede Ankara, 7 (Vakıt Telefon) — Moskova elçiliği konsolosluk şu- besi müdürü Sami zade Süreyya, hariçiye protokol umum müdürü Fuat Semavi, hariciye (siyasi müşaviri Suphi B. lerin vekâlet emrine alınmaları hakkındaki kararname takdikı âliye iktiran etmiştir. Edirne muallimlerininin Bulgaristan seyahati Edirne, 7 (A.A.) — Bulgaristanda bir teftiş seyahati yapmak üzera Edir. neden 90 kişilik bir muallim kafilesi bu sabah Rifat Necdet beyin riyaseti altında hareket etmiştir. izmirde futbol maçları izmir, 7 ( Vakıt |) — Bugün izmirspor ve Şarkspor kulüpleri arasında hususi bir futbol maçı Yahudiler, Pilatenin zerinde re dilerin milli emellerini yaşatacak velsimler bulunan sancaklar getirip bun tahakkuk ettirecekti. Iları dikmek ( İstemesini dinlerine teca Vaftizin hedefi bu idi. Yahudi/yüz, allahlarına meydan okumâ ve ler bu dini merasim ve siyasi biat sal mukaddes harimlerini telvis mahiyetini lardan kurtulmak için şimdiye ka- dar bir kaç defa teşebbüs etmiş, fakat bu teşebbüsler müsbet bir netice ver- memişti.. Mısırda hükümetlerin sık sık değişmesi, umumi intihabatın kısa fa) nebiler arasında bir âdalet farkı tefrik) Yapıldı, izmir spor İ - O galip olunuyordu. Bunun maddi ve manevi) geldi. Gene Altaylı Göztepe zararları pek çoktu. — Çünkü bir kısım) arasında yapılar hususi bir maç- ecnebiler bundan istifade ederek gay) ta da Altay 4-0 li İdi, ri meşrü ticaretlerle, kaçakçılık ve sa- y gap ge yesinde bir araya gelerek Romu ta-İde telâkki ettiler. biiyetinden çıknenk, ecnebi zalimlerin| O Jozefos, yahudilerin bu sira tazyikinden kurtulacak, ve yahudile-|duyduklarını anlatırken şu (sözle rin mukaddes harbi şerefli bir netice-İ söyler: e im “Yahudiler imperatorün resmini en ve nihayet geriden ( bir otomobil) “ür görmez, büyük bir patırdı ko- göndereceğini vadederek ve istifal ku-İ yardıtar, Çünkü bu resimlerin şehre sur eyliyerek ayrıldı. Bilâhare vadini| çetirilmesile, onların şeriatları ayak hakikaten infaz eylediğini burada zik: altıma alınmış oluyordu. Yahudile- Mısırın mahsulâtını satamamış ol- pi Mi een een ayn şeriati! mukaddes şehirde resim) mas, çifçilerden müteşekkil halkın bü- ii bulundurulmamasını emreder. Müca-|Yük ekseriyetini sefalete uğratmıştır. ga | slalarla tekerrürü bu gibi omühim çif işlerin sürekli bir surette takibine mâ- ni oluyor. Son senelerde (o başlıyan iktisadi buhran Mısır hükümetinin kapitülas- yonlar meselesine daha fazla ehemmi: yet vermesine saik oldu. rin İre ile meşgul oluyorlardı. Mısırda birleşen ve bu gibi işlerle meşgul olan ecnebiler şüphesiz Mısır hükümetinin bu teşebbüsüne itiraz © deceklerdir. Fakat Mısır hükümetinin pe pahasına mal olursa olsun, kapitü- lasyonları ilgaya karar verdiği anla. şılıyor. Mısır Başvekili İsmail Sıtkı Paşa fırkasının tercilman efkârı olan “Eş. şb, gazetesinin verdiği (iki malüma: Cemal Hüsnü Bey Ankara, 7 — Bern sefiri Ce- mal Hüsnü Beyin vekâlet emrine alındığı rivayet ediliyor, PA 49 vim Diş macunları nasıl olmalıdır ? eğ Diş müstahzarları ve onların ağız Hıncahınç dolu olan o Alman tah- ha | Hükümet, bu şerait (dahilinde halk: $ İsie şehirlerdeki o halk, hadiseden ha Sab, vorgiliri İSİSİ sdünümek vaziye- Hisiye otomobili hareket ettikten s00-|berdar oldukları zaman sön — derece ra ufak tefek arızaları oihtiva eden! müteessir olmuşlar ve derhal heyet- tine düştü, Halkı tazyikle elde edile- EE a m a m bir vadinin ortasında (o yalnız kalmı$- şer göndererek resimlerin kaldırılma- olmuştu... trm. Güneş batmıştı. Ümit verebilecek istemişlerdi. Fakat Pilate ya! $ınt Fakat Pilstenin bu hareketi esna uzaktan bir ışık veya bir köy yoktüsğilerin bu talebini reddettiğinden YA“) sında birçok yahudi vatanperverleri şe Muhit tehlikeli idi. - Yalnız düşman tayyare bombalarının zaltmak maksadile birbirinden pek w- zak ayrılmış olan bazı neferlerin birer; ikişer hayali görünüyordu. Bunlardan birisine yanaşarak arkadaş olmaktan başka bir çare kalmamıştı. Dört heş dakikalık bir yürüyüşten sonra en yâ» kın hayale ulaştım ve bir askerle ar- kadaş oldum. 'Toz, toprakla örtülmüş! Üniformamı karanlıkta iyice teşhis €- hudiler dona kalmışlar ve beş tesirlerini 4- yerlerinden kımıldıyamamışlardı. Pilate, Romanm nüfuz ve satveti romdaki tahtına oturarak halkı çağırt rini istemiş, halk abluka altında olduğunu gördüğü zaman işin içinde iş olduğunu anlamağa başlıyarak kor EÜN| hirlerden ve köylerden kaçarak dağla! ra iltica etmişlerdi. Vaftizci Yahya, henüz hayatta idi ni tanıttırmak için her şeyi yapmağa) ve Erden nehrinin kenarlarında çalışı! hazirdi. Kendisi bunun için, “Mipod*| yordu, © 17 İsanın » bu sıralarda yani milâdın mış, halk toplandıktan sonra asker 9 yney senesinde vaftiz edilmiş olma lerine emir vererek halkı ihata etmele sı çok muhtemeldir. Fakat İsa vaftiz edildikten sonra Yahyanm yanında kalmamış, ve onun la arkadaşlarından ayrılmıştı, ta göre Mısir hükümeti, bütün fırkala- , mekte olduğunun farkına varmadı, demiyen bu cessur asker, ordusunun kuya kapılmiştı. bir erkâniharp zabitile arkadaşlık et- | Bu ayrılmanın sebebi ne idi? r erkâniharp Pilate halkı bu şekilde topladık | İsa, Yahya ile arkadaşlarına Me- tan sonra hepsine sordu; | — i sih olduğunu söylemiş ve bu sözünü on, — İmperatorun resimlerine hürmeti kabul ettiremediği “İçin onlardan etmezseniz topunuzu keserim! a? 01 ” ivesile gayet serbest konuşmağa baş- is İk te: ayrılmağa mı mecbur olmuştu eN Ve Pilate bunu söyledikten sonra a$- yar ye rf Jadı, o Kuvvel maneviyesini tartmak yerlerine bakmı emretmiş: makeadile geceleyin dahi bizi taklp e)“ © yiyıçlarınızı çekiniz Tenen halâskâr ve milli hükümdar ol decrk düşman süvarilerinden (endişe Pilate halkın korkarak onun ar duğunu nasıl lr bu iddiasını edip elmediğini sorduğum zaman: Sen rusunu yerine getireceklerini zanmet| Ve istinat ver” Çanakkale harbinde i bulunmadım mı? İmiş, fakat yahudiler £ böylece korke| Eskiden bu sunllere cevap vermek dedi; sonra ilâve etti: mamış, hepsi boyunlarını uzatmış vel istiyenler, İsanın rüyalar gördüğünü, — Orada çeşit çeşit askerlerle kü-|seriatlerini çiğnetmektense koyun -gi- onun vaftiz edilirken ruhulakdesin s€- durmuş! e bize lira m KÖ'İbi kesilmeyi tercih ettiklerini söyl “a Mey ve bununla peklerdi. llerini kırarak kovalıyan| mişlerdi. anaat ederle Mustafa Kemal yeğitini duymadın m:? Pilate, o yahudilerin : allahların; (Bu gün bu suallere ayni şekilde ce- O bugün de bizim başımızdadır. Düş-İdan bu kadar korkmalarından hayret vap verilemez. Çünkü bu çeşit ce- manda onu iyi tanıdığı için peşimiz-|ederek resimleri, üsten kaldırılvaplar, hir kimseyi ikna edemez. den hızlı gelemez!. masını emrettiği dise bertaraf; (Bitmedi) Anadolunun göbeğinden (olan bu temiz kalpli ve cessur Hızır (sevimli rını toplıyan bir kongre aktederek bu! meseleyi milli bir karara rapta çalı. şacakdır. Hükümet gazetesi, şimdiden bütün firkalara hitap ederek bu milli mesele üzerinde -bütün-efkâri umumiyenin müttehit bir cephe halinde hareket et- mesini tavsiye etmektedir, Sadkı Paşanın, bir parlâmento in- daki tesirleri bilhassa diştabiplerini ve dişçileri sureti hususiyede alâkadar et melidir. Bazıları bu müstahzarların iyi olursa herhangi şekilde temizleme nin dişler için (asla muzır olmadığı- nı zannını telkin ederler. Diğer bir ta birle birçok (O kimseler fırçaların ne şekilde faydalı ve ne şekilde mazar- ratlir olduğunu bilmezler ve fenalık tihap ettirmiş ve hü parlimenta da ek-İvarsa — bütün kabahati kullanilan diş seriyete hâkim olduğu halde, bumü: him mesele de (bütün efkârı umumi- yeyi toplamak istemesi, onun parlâ- mento haricinde kalan fırkaları ve kuv vetleri tanımağa başladığını ve onlar- la teşriki mesai zaruretini hisseltiği- ni İfade eder; Bu hareket Sıtkı Paşa hükümeti- nin siyasetinde mühim bir tahavvül ve vuku bulunduğuna delâlet ediyor. Yeni vaziyete göre Sıtkı Paşa, mün- derek Mısırın mukadderatına o hâkim olmak fikrinden vaz geçerek ve milli bir kongre ( toplıyıarak kapitülasyon lara İMâmharp edecektir. Bu harbin ilân olunacağına şüphe yoktür. Fakat Sıtkı Paşanın şahsına itimat edilip ( edilemiyeceği ayrı bir meseledir, Kapitülasyonları ilga etmek Mısır ef kârı umumiyesinin o son derece ehem- miyet verdiği bir işi olduğu için Sıtkı Paşa bu teşebbüs dolayısile müzahe- ret görmesi de çok muhtemeldir. macununa veya diş tozuna hamletmek isterler. Ve şayet dişlerine bir zarar gelmişse bunun bazan da fırçanın yan Irş ve usulsüz kullanılmasından ileri gelebileceğini düşünmezler. o Muhte- lif dişlerin müstahzarlarının müfit tesirlerini mütalea ederken şu neticeye vasıl o olunacaktır ki: Dişlerin kolay» ca ve matlup surette (temizlenmesini ancak < iyi müstahzarlar temin eder. Fakat iyi bir diş müstahzar mutlaka İhasıran kendi taraftarlarına istinat e-İzevki okşayıp hoşa gideni değildir. Ko- kusu ve manzarası fena olduğu halde asıl maksadı temine çok elverişli ola» bilir, Eskiden hamızi teamülde olan diş müstahzarlarının ağız ve dişler (için muzır olduğunu iddia eden nazariye- ler vardı. Halbuki şimdiden yepyeni bir nazariye bu fikri alt üst etmekte ve bilâkis o hamızi teamüldeki diş müstahzarlarının tercih edilmesi lâ- zımgeldiği hakikatini meydana (o koy- maktadır. Diştabibi: Süst Tsmnil Hasılı erkek olsun da kim olursa nasıl Oolursa (olsun. Bir/yarından ayrılmış, ah ile ağlar gör fasulya (| sırığına (Obir (o yırtıkidum,, diye yanıp yakılması boş ol- mamalıydı. potur, bir gel fesi tak, karşısında türlü cilve etsinler! Büyük hanım gene tecrübeleri- VAKTın Tefrikas: 54 Çocuklar her pisliği onlardan öğ-İyip firaklı seslerle başlardı: olmasi yani harikülâde ehemmi yetli ve esrarengiz bir takım hâdi- seler arefesinde bulunması Gülsüm nazarında ehemmiyetini büs bütün arttırmıştı. Kız onun güzelliğine hayran, elbiselerine hayran, haftada iki de- fa gelen keman ustasından öğrene Ii Doğrasa azanıma e çocukları:İle bilirdi: Ahretliklerin martı da GPU vin akiakanı bozanlar da onlardı.!- kedilerinki gibi « bir takım aca- YAZAN renirlerdi Hattâ bazısı masum yav) (İş görürken miyavlar, hırlar, ö- REŞAT NURİ rucuklara ahlaksızlığm lâkırdısı-|ter gibi sesler çıkararak türküler, Halbuki bu evlâtlıklar dahalnı öğretmekle de kalmaz, fırsat bujşarkılar söylerler, gazeller okurlar- böyle parmak kadarken mart ke-İlursa daha ilerlere de giderlerdi. dı. Yahut da kendilerinden göçe- dileri gibi kızıyorlar, erkek koku-| Oo Büyük hanım (bu cihetten dejrek masallar, tekerlemeler anlatır suna saldırıyorlardı. Onların hepsilpek dikkatli ve titizdi. Gülsümün|lardı. evin hanrmlarını ellerinden gelse!çocuklardan birile yalnız kaldığı) o Nadide Hanım tahmininde pek bir kaşık suda boğmağa hazır ol-Inı, bir yere saklandığını görse he-Jaldanmamıştı. o Gülsüm (bir za- dukları halde erkeklerin ayakları-)men üzerlerine gider: “O kız sana danberi hakikaten (| Ulirik nın dibinden ayrılmazlar. En itine söyledi bakayım? Ne yaptı bar|heyecanlar âlemine girmiş bulunu- yar düşgününden medet umarlardı,|kayım? Ben hepsini biliyorum. Ça|yordu. Fakat bu şimdilik kendi he- Evlâtlıkların şerrinden genç aş-|buk söyle söylemezten seni şöylelsabma değil, Seniye hanım hesabı- çı, genç uşak kullanmak kabil de-İyaparım, böyle yaparım,, diye deh)na idi. ğildi. Eve bir erkek misafir gele-İşet saçardı. Çocukların bir coğu gibi Gülsü- cek olsa. Ne kadar da pis mideli o! (Gülsüm: “Vallâhi ben bir şeylmün de dünyada bir idea) insanı luyorlardı yarabbim! söylemedim, bir şey yapmadım|vardı: Küçük hanım yani Seniye O kokulu süprüntücülerden ham|hanımefendiciğim,, diye kendini hanım... mallardan tut ta ihtiyar satıcı ya-itemize çıkarmağa çalışacak olursa! Gülsüm için yer yüzünde Seniye hudilere kadar sokaktan bir erkek!"Sen sxs. Ben sizin ne matahlar ol«'Hanımdan daha güzel, daha şık, geçti mi kendilerini pencerelerden|duğunuru bilirim.,, diye yanımdar daha âlim, daha ehemmiyetli bir atmağa kalkıyorlardı. kovardı. jinsan yoktu. Genç kızın gelinlik! rek çalıp söylediği şarkılara hay- ran, hasılı her şeyine hayrandı. Arasıra Seniye hanıma görücü- ler geldikçe konakta Gülsüm kadar koşuşan, çırpman, heyecanlanan kimse yoktu. Diğer taraftan Seniye hanımda da, bu hâdiseyi bütün ehemmiyeti» le anlıyan Gülsüme karşı garip bir yakınlık hissi uyandı. Hanım hiz- metçi bir zaman adetâ arkadaş ol- dular. Gülsüm ona mütemadiyen koca dan ve düğünden bahsederdi. Me- lâ Seniye H, mın keman hocasına dersi hazırladığı saatlerde herkes etrafından kaçışırken Gülsüm (O© nun dizleri dibine çöker, bostan do lâbı gibi gıcırdayıp inliyen kema» > hayran hayran dinler, sonun- ş — Aman küçük hanımcığım. Bu şarkıyı unutmayın da gelin olduğu- > zaman damat beye çalın, der- i Seniye hanım cilveli bir şikâyetle kaşını gözünü oynatarak: “Aman sen de... Delinin zoruna bak,, di- ye söylenir, fakat içinden memnun olurdu. Genç kızdaki san'at aşkı e sasen bütün hız ve ateşini böyle pratik bir gayeden aldığı, ders çalışırken gözünün önünde tama mile bu değilse bile buna yakın hayaller dolaştığı için kizı bu söz“ lerle adeta hanımının gizli bir gö- nül sırrını keşfetmiş olurdu. Maamafih Gülsüm Seyine H, nm güzelliğini öteki o meziyetlerinin hepsinden üstün tutardı. Ona naza ran İstanbulda küçük hanım kadar güzel bir kız yoktu. Uzun boy, le piska saçlar, ebrulü yanaklar, şarkı söylerken çıkardığı sesin, keskinlik ve şiddetinden nasıl olup ta yırtık» madığma hayret (edilecek kadar mini mini birağız, çekme bir bu" Tun... (Bitmedi) i

Bu sayıdan diğer sayfalar: