2 Ekim 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

2 Ekim 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Dün gece rüyamda gör- düm. Annem bana çukulata getirmişti. Hepsini sen aldın, yedin.. — Kusura bakma kardeşim bazan benim böyle saygısızlı ğım olur. Top atanlar Sporcuların (birçoğu gibi nükte dan, nüktedanların birçoğu gibi spor cu olan bir zat, son Sofya maçı hak- kmda diyordu ki: — Delikanlılar Ooraya (giderken kendilerine (gol atın, dedik, onlar top stn! anladılar. Sonra Bulgar gazeteleri oyuncula- Tımızın hep içte oynayıp açığı ihmal ettiklerini o yazıyorlar. Açık fena şey- dir ama para işlerinde futbol saha Kadın - Yavrum, bu köpek kuyruğunu sallar mı? Nazik Dak ei efen- dim, fakat kuyruğu o tarafta değildir. i Tefrika Eğer bu adamlar civarımızda- ki Alman (o mıntakalarından iseler o da başka mesele. Köpeğim (Hektor ve casusları yakalamak için yola ger-, diğimiz ince tel her zaman için ya; mimizda (o bulunuyordu. Bu akşam bize iş çıkmıştı: Yolumuz, iki tarafı, (biribirine müvazi | iki tepecikle mestur birde re İle (o çalılığa müntehi oluyordu. Yanımızdaki | teli yola (germeden evel | bir miktar bekledik. Hektor kafasını (kaldırdı. (İki atlımın gel diği işitiliyordu. Bunlar iki kazak: | & Biz hemen teli gürültüsüzce ve var küvvetimizle yola gerdik. A- yakları © tele takılan öndeki beygir tekerlendi, hayvan dizleri (üzerine düşerken (o süvarisi çoktan yere YU varlanmıştı. Diğer süvali yere at ladr. Yere düşen küfürlerle kalkmak istiyordu fakat ikisinin de (kolları çoktan o bağlanmıştı. o Malyetimdeki | adamlar Obu tel germek usulile ca- gördüm. a a m m üizli Kuvvetler içinde Beş senelik program ! Köşke yeni bahçıvan (o tutulmuştu. Evin hanımı kendisine İlk günü sabah- leyin erkenden (şu talimatı vermeğe başladı: | — Çayırları kırparsın, larsın; (o şu göbeklere krizantem (dikersin, ifideleri var, onları ayırır, gülleri su; birkaç tane ilerde domates müna-| İsip (yerlere dikersin; (o turpları çâsi ipalarsın, (Ispanakları (OKesersin, ki raz ağacına üşüşen (o tırtılları ayıklar; İsin, Şurada o bir eamekân var, orası» mı ısıtırsın.. Burada bahçıvan hanımm kesti ve: — Kuzum hanımefendi, bir günlük işten mi bahsediyorsun; yoksa beş senelik program mı yapıyor- sun? Piyanonun sesi Adamın birkaç tane kızı (o vardı. hepsi piyanoya çalışırlar, ve gayet fe pa çalarlardı. Bir gün adam bir piya) no tamircisi (çağırdı. Tamirci piya noyu gözden geçirdi, (muayene etti ve sahibine dedi ki: — Efendim, piyanonun bütün tuş ları iyi. Yalnız bir tuş ses vermiyor, onu da şimdi tamir ederim. ses verir. Adamcağız: — Aman, dedi, onu ses verir bir hale getirmektense ( ötekilerini onun haline soksan olmaz mı? Hizmetçinin cevabı Hizmetçi buhranı malüm. Herkesi elindeki hizmetçiyi, (her türlü huyu- na, suyuna katlanarak muhafaza et- İmek istediği halde bir türlü muvaf- İfak olamıyor. Bir ev hanımı yeni gelen hizmetçi- sinin hüsnü hal vesikasını tetkik et. tikten sonra: —A, dedi, sen bir senede tam altı kapı. değiştir. , mişsi bu iş nasıl oldu? : Hizmetçi gülümsedi: — Banımefendiciğim dedi, eski hanımlar kalmadı ki.. Şecaat arzredeken Kadın kocasma çıkıştı: sözünü El — Bana bak, dedi, dün gece bizde gece yatısında kalan omisafir hiç de itimada şayan bir adam değildi, — Ne oldu? — Ne olacak, o gittikten sonra ev- deki (Ohavluları saydım, bir tanesi eksik. — Eksilen iyi bir havlu mıydı? Kadın cevap verdi: — Hem de en iyisi. Üzerinde (Palas) oteli) yazılı ölan havlu... Rüyadaki kız — Dün gece hayatında hiç öpülme- miş bir kıza tesadüf ettim. — Ya. Ben de bu kızı görmek ister. p dim. — Enai misin, ben onu rüyada m amam Tercum eden: Doğan Yıldız sus yakalamakta meharet kespetmiş- lerdi. - Bu defa mükemmel bir av el- de etmiştik. Bunlardan birisi bir mülâzim diğeri de koskocaman bir kazak idi. Mülâzim sordu: — Biri öldürecek misiniz? — Tabii değil mi ya hatta hiz ka- zak eti (Oyiyen adamlarız. Alaylı cevap overmenin sırası İdi. Yerimi: ze avdette yolu konuşmadan kat. ettik. Yeni misafirlerle avdetimizil gören arkadaşlar taacclip ediyorlar. dr. Bunlar (o devriyeleri kuntrola! çıkmışlar o fakat yolu şaşırmıslar. Mülâzim (o Odesalı bir (o avukatmış. harp odolayısile orduya iştirak et. miş Don karakları alayma verilmiş. Kendisine iyi muameleden dolayı bi. ze teşekkür ediyordu. Bizim alman ordusundan hazı kimselerin Ruslara casusluk yaptıklarmı bu mülâzim de söylüyordu. Ertesi gece ayni tecrlibeyi tekrar etmek için ileri gitük Hakikaten ne yaparsın, “Türkçe muallimi çocuklarına €e gözleri faltaşı gibi açılacak,, ; bizden birkaç kİSİ Yüz adım kadar Kocası karısına: dedi ki: — Her hafta bir yere misafir! çağrıldık, Bu haftada bizim sıra mz. Yarın için kimleri çağırdın. Bir! yemek hazırlamak fikrinde misin? Karısı cevap verdi: — Evet, Selma hanrm efendiye bir| mektup gönderdim, “Senihs hanime fendiler de bize gelecekler, — birlikte! yemek yeriz... dedim. Seniha hanımefendiye de ayni me alde bir mektup gönderdim. — Peki ama, bunlar ( biribirlerile dargındırlar, — Dargın olduklarını biliyorum. O- nun için hiçbirisinin gelmiyeceği mu- hakkak olduğuna göre hiçbir hazırlık yapmadım. gJaponlar ve Sâdri Muharrir Sadri Etem, birkaç gün: denberidir, o Çin - Japon işlerine pek Hırsızlık idmanı merak sardırdı. o Geçen gün mafbaa-i Gece yarısı idi, © Ortada çıt yoktu.lda yine bu bahse dair bir yazı yazar. Karyolada kocasının (yanımda ya-Ken Toplu İğmeye dedi ki: tan kadının — nedense ( uykusu kaç — Monşer, bu Çin - Japon meselesi mıştı; o bir türlü gelmek de bilmi.ibeni kendi memleketimde geçen hadi yordu. Tam bu sırada (eye tırmanan)seler kadar alâkadar ediyor. İnan bir adamın © çıkardığı gürültü duyul./mısm? du, Kadın, hemen pm dürttü; | Toplu İğne cevap verdi: — Yahu, kalk, dedi, ere hirsiz gi — İnanırım. Boy bos fıknrası oldu:| riyor! Kocası geniş havaalalı, kalende meşrep, Ayni zamanda rahatını pekl (Londrada Zaro ağanın yanında bu- fazla seven bir adamdı, Gözünü yarım|lunan Musa (isminde bir açarak; bir ingiliz cambazı öldürmüş. — Ne Yapayım, girsin! de.) (| (Cambaz) can ile oynıyan demek. di gm tir ama, bizim bildiklerimiz kendi öz — Hiç girsin olur mu? çanları İs oyaâelâr. Zahir, ingiliz canbazları el Âlemin, — Girsin ımıyaca- ” Erma Öl) bir gey bula ötekinin, berikinin canı ile (o oynuyor- zehmetle © hi; w ira © lar, r rme manı! yapmış olacak, im ta iyi havalı sokak — Bu sokağın havası gayet iyidir. Biz çok zamandanberi burada oturu- mamlasın.. Bir fiilin tasrifi — |rak: Hata babam bürüda (150) de öldü. — Ya, demek o kadar yaşadı! — Yo, onu demiyorum bu sokakta (150) numarada öldü. Satılan buse Afacan çocuk, mürebbiyesine dedi Kurnazca bir davet | — Neredeyim? — Havada bir sepet için desin! mer dersi veriyordu. o Bu muallim; ö- tekiler gibi kuru © fili tasrif ettirmez, tasrifleri cümle — halinde - Yapterırdı. kseriya verdiği (o misallerde nımizda olup biten vukuata (tank lük ederdi. Geçen gün bir talebesinj derse kal ki: — Kanaryanıza darı alır getirir- ardı di sem beni öpeceğinizi ( vadetmiştiniz. İşte aldım, getirdim. Yalı; o beni — Oğlum, dedi, “babam O küllelöpmeyiniz, o bu buseyi ağabeyime on yetli ingiliz lirası alıyor, cümlesinin |kuruşa sattım, Onu öpünüz. mazisini © ve istikbalini söylel Yanlışlık Derse kalkan talebe, — zeki bir Çe) © Ağamın birisi hapisaneyi geziyordu. cuktu, babası bankacı olduğu için pa-| Mahpuslardan birisine sordu: TA ve piyasa (işlerine de nklr ererdi.| o — Bana baksana, seni buraya ze Cümleyi şöylece otasrif etti: tiren nedir? “Babamın piyasadan haberi yoktu. Mahpus cevap verdi: yi Ez bir itimat Babam külliyetli İngiliz lirası al — emir Sm — Yanılıp da kendime itimat ettim. “Babamın yüzlerce lira kaybedin-İKendimi daha fazla koşarım zannet itim. YARŞOYA ÜZERİNDEN BERESİNAYA Gömbinde (o verilen emre nazaran casusların (o geri birakılmaları lâzım geliyordu. Uzun zamandanberi ha- arlığı ikmal o olunan Blenie mevkii ve Novogeorgievski taarruzu (o başla. mıştı. Ta Mazura ovarmcıya kadar! bit etmek lâzımgeliyordu, Süratle) casuslarımızı görmiyeli (o haftalar! geriye geldik. Ruslarla görüştükten! Mazuru son defa olarak sonra avdet eden bu adamların önle.) Biatystokerde büyük bir ormanlıktan Ruslar içine sevkettiğim ozaman gör- Ruslar içine gittiler, Ruslardan da birkaç kişi (bunları karşılağ, Bir kaç kelime (konuştular ve / çözden kayboldular, Iki silâh atıldı, karan. lıkta fazla bir şey gü; vE rTmek mümkün Karanlıkta bu hain adamları tes rini kesmek istiyorduk. © Onlar da geliyorlardı. müştüm. Ben hususi işler yapmak Silâh attınız mı? için o kullanılan bir askerdim ki, bu- — Hayır, gün burada, yarm orada, bütün hu- dut boyunda (esir almakla idim. Bolonle mevrkli zaptolundu Varşo- vanm fethi mavaffakıyetle neticelen-! di. Ben de ilk kıt'a ile Polonya payi- tahta girdim. İlk gittim yer Rus o istihbaratının ikamet ettiği bina idi. Hiç birsey bul manm imkânı yoktu. Beni Varşova. nm büyük otellerinden birisinin kapı. etti, Tik Alman zabiti misafiri olarak hizmete başladı. Âlâ mükemmel Rus zabitlerine kısmet olmrvan havyardan getirdi, Şehrin ortasından geçen Wel- — Silâhlarmızi gösteriniz! meşgul, Tüfekler tertemiz idi. — Silâh sesi işittimiz mi?.. — Evet bizim sol tarafımızdan, Bu adamları baştan ayağa kadar aradık üzerlerinde Şüphe edilecek hiçbir şey zahur etmedi. Fakat bun- lardan başka karakol O hariçte yoktu. O halde o muhakkak bunların Rus. larla konuşmuş olmaları icap ediyor. du. Üçü de Posenli idiler, Bunla; tevkif olundular neticeleri ne (oldu bilmiyorum, Mektubu okur: “izdivaç tek- lifinizi aldım. Bir tutam saçı- nızla bir fotoğrafınızı gön- deriniz.,, Yalan ! Bir romancınm küçük oğlu mektep- te yalan söylediği için ceza almış, eve gelince babasından güzel bir papara yemişti. Evde ağladı, ağladı; sonra göz yaş- larmı iyice kuruladıktan sonra baba- sına dedi ki: — Yalan söylediğim için böyle ce zalanmam ne zamana kadar sirecek? Ne vakit yalan söyliyerek para ka zanmıya başlıyacağım? iyi köpek — Ah sorma birader, çok iyi bir köpeğim vardı. İnsanları adeta tanır dı. Şayan hürmet insanlara hiç de kunmaz. Fakat bir serseri ogördü mü hemen salardı. — Ne oldu, me yaptın o köpeği? — Satmaya mecbur oldum; çünkü bir gün üzerime saldı, bacağımı 1s'rdı. Dalgıç, karısının iz'açlarına karşı kendisini nasıl korur? ehsel nehrinin diğer sahilinde Ruslar bulunuyordu. Otelin duvarları kur şunlara hedef olmuştu. Fakat bizim &ibi harbe alışkın kimseleri rahatsız edecek değildi ya?.. Ertesi gün yolumuz ileri gidiyordu. Tam kırk dört gün güneş ve yağmur altında, tarlalardan, bataklıklardan yürüdük hiç bir gün silâh o patırtısı, harp eksik olmadı. Ben, kır atım ve Hektor üçümüz birlikte günlerce Rus. larm arkasından Rusları bulmak için ordu ile beraber beyhude yere koşuk. Mecburi yürüyüşlerden daimi çar» pışmalardan kıt'aların mevcudü nt. hiş surette azalıyordu. Azami mevcut Tu bölükte altmış adam vardı. asgari mevcutlu bölükte de mevcut yirmiye inmişti, Askerlerin gösterdikleri metanet yüksekti; aylarca çatı altma girmi yen askerler, yalnız okaputlarile çö murlu, bataklıklı ratıp arazide gece lediler, Yürümeğe takati olmiyanları diğer arkadaşları sırtlarında taş dılar, Kimse geri kalmak istemiyor. du. Yalnız ölenler istirahatte idi, (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: