3 Aralık 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

3 Aralık 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- oturup beklemesi, ve nihayet açık yerden almalısın! ni bırak da kaldırayım.. roya girmek Meşhur bir tiyatro münekkidi; “Bedava koltuk ne demektir? Sualine şöyle cevap verir: “İn - sanın uykusu geldiği zaman uya- nık durmak mecburiyetine girme- si; can < sıkıntısından o ölürken esnememesi, nefret ettiği yerde “tan açığa fena bulduğu şeyleri methetmesi demekti: Fy ği... Bir obur Ahiren İspanyanın (Barselon) şehrinde bir oburlar müsabakası açılmıştır. Birinciliği kazanan İs- panyol aşağıda yazılı olan yemek- ” yemiştir: © — Muhtelif Hordövr, bir tamam but, beş tabak muhtelif sebze ye- mekleri ile bir somun, yarım ki - loluk bir peynir parçası, altı tane gato ile on armut, bütün bu ye- meklerden başka birçok şişe de şarap. Müsabakadan sonra kendisini tezahürat içinde evine götürmek istedikleri zaman bu obur adam lş gizlice şöyle demiştir : — Yalnız çok rica ederim, bu- rada yediğim şeylerden evimde ka rıma hiç bahsetmeyiniz. Eğer du- yacak ökitai akşama bana yen:ek — Çocuğum, ne vakit bir kadın “bir şey düşürürse onu | — İşte anneciğim, şurada bir kadının çorabı düşüyor. Be- Bedava biletle tiyat- | '; i Pe Molyer'in bir sözü Bir gün bir mecliste (Molyer) de bulunuyordu. Birisi dedi ki: “Çok gariptir, bir kral on dört yaşında vasayetten kurtulabili- yor. Halbuki ancak on sekiz yaşr- na girmeden evlenemiyor.,, (Mo- İ Kyer( cevap verir: — Çünkü bir memleketi idare etmek bir karıyı idare elmekleni İ | daha kolaydır!,, | Telgrat (64) yaşında olan bir ticaret- hane müdürü kâtikini yanına ça» ğırarak dedi ki: — Jozef, ben seyahate çıkıyo-i rum. Sana gayct nazik bir vazife vereceğim. Biliyorsun ki benim karım ancak otuz yaşındadır. Ta- biati de cok mülüyimdir. Ben şim diye kadar kendisinin hiç biv rrü- nasesbtsiz halini görmedim. Fakat ben giltikten sonra sen göz kulak olacaksın. Şayet gayri tabii bir hal görürsen bana telgraf çeke- ceksin. Anladın ya?,, Yozef müdürünün sözünü pek iyi ânlamıştı. Müdür de rahatça| kalkip seyahate gitmişti. Fakat daha birinci günün akşamı ticari üslüpla yazılmış olan şu mektu- bu alınca hayretten hayrete düş- tü: — Erkek eşyası çıkıyor. Kadın ların iç çamaşırları iniyor. Vakit kaybetmeyiniz. Hemen geliniz!,, Coğralya bitgisi İki kişi bir gün'yolda birbirle- rine tesadüf ederler. Biri sorar: »— Yahu, usta Karabet; senin oğlun Amerikaya gitmişti, değil mi? İşleri orada nasıl gidiyor? — Öyle zannediyorum ki pek iyi. İşte bu hafta kendisinden mek tup aldım. — Lâkin, azizim Karabet, bu mektup Amerikadan değil, Afri- fıkralar “| muşuyorlardı. İzdivaçlarının otu kadan gelmiş! — Olabilir, : azizim. . Bilirsin ki benim oğlumun mektepte coğ- rafyası çok zayıftı! rd Ha'ırına fenalık getiren utansın ! On sekizinci “asırda İngiltere| kralı Edvard tarafından ihdas! edilmiş olan “dizbağı,, nişanı ber| kesçe malümdur. Bu nisanın ih-! dası hakkında tuhaf bir tarihi fik| ra vardır. Sarayda bir balo ve-iliyordu.! Bu baloda kral da hazırdı. Gür- zelliği ile meşhur kontes Salsburi| iki ipek çorap bağından birini ba-! loda düşürmüştü. Bu hâdise balo-! daki erkekler arasında büyük bir! neşe ve eğlence vesilesi oldu. Fa- kat bilâkis kontes fevkalâde w- pp gene şikâyet etmemelisin e İ Düşün ki bir çok zavallı işçi- — Vaxıa san'alımız zor, fa- vermez!.,, —ğ.n. bir cerrahiye ameliye- sinden sonra Ağır bir ameliyei cerrahiye ge- giren bir adam kendisine geldiği! etrafına sorar: , zaman — Nerdeyim? İyi bir halde mi- yim? Der. Başında bulunan karısı ce- © vap verir: Hayır, kocacığım, hayır. daima benim yanımdasın! Sen — Madmazel, seni seviyorum, sen benim canımsın, benim hayatırosın... Bu esnada üçüncü Edvard kon! ler bütün giln yağmur altında tesin imdadına yetişti. Yerden çorap bağını aldı. “Hatırına fena!. ık getiten utansın.,, diyerek kot-| tesin sol ayağımın dizine elile koy du. Sonra İngiltere Kıralı sifatile Küçük bir anlaşma Elizabet ahbaplarından bir ma- İngiliz asilzadeleri için bu diz ba-| damla görüşürken madam kwdi- ğını taşımayı en. büyük bir şeref) sine sonra: “Seni benim âşıkımın olarak kabul etti. Bu suretle (diz! zevcesi ile beraber görmüşler. bağı nişanı) ihdas edilmiş »'«u. | Doğru mu?,, der. Elizabet cevap Yalnız bw hususta tarihin kay-| verir: “Evet öyle, der, onunla ara detmediği bir nokta vardır. Bu da mız pek iyidir. Ve o suretle anlaş İngiliz kralı üçüncü Edvard'la tik ki ns vakit kendisini dow zi-! kontes Salsböri arasinda mahrem! yaret ederse ben gidip kocası ile bir münasebet bulunmasıdır. | bulusacağım!,, İ — Ben yalnız senin için yaşıyorun.. — O halde, haydi, evlenelim ?.. Ava giderken avlanmak 3 Müsabakamızl, | Birinciye 15, ikinciye 10, Üçüncüye 5 WE Diğer bir çok karis muhtelif kıymette hediyeler i (VAKIT)- bir eğlenceli fıkralar müsabakası açmıştır. Bu mü iştirak şartı (Eğlenceli fikralar) sayfasında gördüğünüz fıkralar, gi nükteli, eğlehcel; fıkralar yazıp gazetemize bir mektupla gön Her kari kendi imzasile bir, iki, yahut üç fıkra gönderebilir. ları tetkik edecek muvafık görüldüğü takdirde biri, ikisi, yahut üçü” neşrolunacaktır. vee Fıkraların neşri müddeti bittikten sonra hangi fıkraları beğendi ne karilerimizden sorulacaklır. Gelecek cevaplara göre reyler t8 nacaktır. En çok hangi fıkralar rey kazanmışsa bunlardan - dere€ göre yirmisine yukarda işaret ettiğimiz hediyeler ; verilecektir. başka hangi fıkranın birinci çıkacağını evvelden tahmin &dip bize b bu keşfinde isabet ettiğj anlaşılan karilere de ayrıca hediyeler iştirak ederek olanlar gönderecekleri fıkranın (VAKIT eğlenceli fıkra müsabekası) ibaresini yazmalıdır. Zarfın şöyle olmalı: (VAKTT gazetesi İstanbul, Ankara câddesi.) Gelecek fıkralar (eğlenceli fıkralar) sayfasında ayrı bit sütunda © amıza geliş tarihleri sırasına göre neşroluracaktır. a il Müsabakamıza iştirak eden karilerimizden aldığımız cevaf dan bazılarını aşağıya dercediyoruz: İş arıyan işsiz adam hay, demişler, sen adresini VE Adamın biri her nasılsa işsiz kal.) haftaya kalmaz sâna bir İ$ miş. Tanıdığı hatırı sayılır kimsele «| mektup yazarız.) Hafta, ay rih hepsine baş vurmuş, aylar çoğalmış. . Adamcağı# — Aman, demiş, bana bir iş! (wait) aldığı zevata uğradıkça Biri peki! demiş, ikisi peki! demiş.| kendisinin bir söz söylemesine üçü peki! demiş. Hasile hepsi: (Hays) dan kalmadan şehadet p şakaklarıma koyarak ve bir yumarak: Gİ — Aklımda, derlermiş, ii merâk etme...) ; Bu suretle daima zavallıy! p larmiş, Gel zaman, git zama i damcağızın arkadaşlarından vii" muş: “ğ, — Yahu sen iş arryordun, © Ş du? j Halinin (o berbatlığnma damcağız gülmüş: j — Azizim, demiş, bizim İş çıktı, lâdese döndü, artık, Kİ sem (Aklımda!) deyip rıyor, Parlak bir misal Bir gün karı koca iki ihtiyar ko bi zuncu yıl dönümünü düşünüyor- lardr. Kadın dedi ki: — Bu dünya çok tuhaf. Hayat çok zalim. İnsanların bazısı çok iyiler, ve güzeller ile evleniyor- lar. Diğer bazısı da bilâkis pek fenaları, pek çirkinleri ile, Kocası cevaben dedi ki; — Hakkın var, karıcığım. Bu- hun en parlak misali işte biziz. Sen beni aldın, ben de seni! an Bir antikacı bir köylünün ya- nından geçerken küçük bir kâse içinde bir kedinin süt içtiğini gör dü. Kâsenn fevkalâde kıymetli bir antika olduğuna dikkat etti. Kâseyi almak hevesinde olduğu- nu anlatmamak için köylüye de- di ki: — Baba, senin ne kadar güzel bir kedin var! — Evet, kedim iyidir. — Bana bunu satar mısın? — Olabilir. Ne veriyorsun? — On frank. Köylü teklifi kabul etti. Müş- teri kediyi aldı. Parayı verdi. Son Bilali Hi Dünyanın yuvarlaklığı üç delili Coğrafya dersinde muallim ye sorar: — Oğlum, dünyanm yuvarlif duğuna üç delil göster, bakalı” Talebe cevap verir: 4) — Coğrafya kitabında öyle *5 yor, babam öyle söylüyor, “ söylüyorsunuz! Nesim Tehdit etmiş j Polis kadına sorar: € — O adam sizi zorla öptüğü; man niçin imdat diye bağı! — Beni tehdit etti! i övlü X — Ne diye? e em köylüye dönerek de İ gey. Sonra Bpmem Giysi — Kedi yolda belki susıyacak- Otomobil sesi N — Evde otururken ot $ sı işitince yüreğim ağzıma gelir. İN — Neden? i | — Karımı otomobille kaşı” dı da, hep onu geri getirdiler” rım: N tır. Ona su içirmek için şu küçük! kâseyi alayım mı? Köylü yanında olan oğluna de- di ki: — Oğlum, al şu kâseyi yerine koy. Ben şimdiye kadar o kâse ile tam altı tane kedi sattım! — M2. 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: