1 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

1 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

spina me mlemlği | Muhtelit mübadelede | Bir harcırah meselesi Baş murshhasımız bu mese- lenin usule muvafık oldu- ğunu söylüyor Mubtelit mübadele komisyo- nu bitararaf murahhaslarından M. Rivas Vicunanm hükümeti elan Şili tarafından bir sefare. te tayin edilmesi üzerine komis- yondaki vazifesinden istifa ede- ceğini yazmıştık. M. Rivas henüz istifaname- sini Alvam cemiyetine gönder- memiştir. Resmen istifa ettikten #onra kânunsaninin on beşine doğru şehrimizden hareket ede- cektir, Son . günlerde M. Rivas ve komisyon hakkında bazı şayia- lar dolaşmaktadır. Bunlara göre M Rivas komisyondan sefir ta- yin edildiği Peruya kadar kep- disinin ve ailesinin yol masraf- larım istemiş, bu talebi kaul li, Esasen M. Rivas her ezuniyet alışında memleketi o- lan Şiliye kadar kendisinin ve ailesinin yol masrafların daima komisyondan islemiş ve almıştır. Son mezuniyetinde de başka bir vazifeyi ifa için gittiği halde ikaya gitmek üzere komis yondan harcırah almıştır. Bu şa- Yiayı kayıdedenler bu işte bir Yolsuzluk olduğunu iddia etmek- te ve tahkikat yapılmasını iste- mektedirler. Komisyon muame- Yâtından akvam cemiyetine karşı mes ul olduğu için tahkikat yap- mak selâbiyeti yalnız akvam keriz şayıa hakkında baş asımız Şevki Be tük, Ve Zi silin > Mali Büro evvelki günkü içtimamda M, Rivas'a, a göre, Par's'e veya Cenevreye kadar Yol masrafını vermeyi kabul etmiştir. Kendisine Şili'ye kadar harcı- rah verilecek değildir. Filyaki vvasa son mezuhiyetinde Meksika'ya kadar yol masrafı ir Fakat bu yedi sene- i tatbi i i ii bik edilen bir usule M. Rivasa yalniz bu mezuni- Yetnde değil komisyonda vazife aldığı zamandanberi her mezu- sir ei yere kadar har- pe w bu, M. Rivasın şahsına je çen değildir mi murahhasa tatbik o e üsuldür. Ve yedi Te se Ditaraf o murhaslara n zuniyetlerin; geçirmek üzere gidecekleri memlekete | kadar harcırahları verilmektedir. , Sefaretlerde: Senebaşı mü z eözulcem Si Vdm eni senenin ilk günü 4 sebetile hersene olduğu gibi b, ç nede şehrimizdeki ecnebi sefaret ve /konsolosluklarında bazı me- rasim yapılacaktır. Alman sefa © maslâhatgüzar M. Asch- man saat 17 de, Fransa sefare- tinde sefir Kont de Chambrun saat 11 de, Italya sefaretinde sefir Pompeo Aloizi sant İl de, Yunan konsoloslu- Zundu konsolos M, Triyandafila- kos saat 12,30 da, Felemenk se- ! — sefir M. Van Ketvich me mensup zevatın teb- rikâtını kabul edeceklerdir. Bir hâdise Damgasız drahmi- ler değiştirilmiyor Şimdiye kadar ecnebi para- larını alıp satmakta serbest o- lan sarrafların son neşredilen dört numaralı kararnameyle bun- dan menedildikleri o malümdur Dün O Yunanistandan (o gelen bazı yolcular yaniarındaki para- larını değiştirmek için sarraflara müracaat etmişlerse de tebdile muvaffak otamamışlardı. Bunlardan sonra yolcular, ban- kalar giderek ellerindeki D- rahmileri tebdil etmek istemiş- lerdir. Lâkin bankalarca da D- rahmiler alınmamıştır. Bunun ü- zerine Yunanistan yolcuları bor- saya gelerek paralarını değiştir- mek hususunda maruz kaldıkları zorluktan şikâyet etmişlerdir. Borsa komserliği bankalara birer tezkere yazarak müracaat eden yolcuların o yanlarındaki (Oyunan paralarını tebdil etmeyişlerinin sebebini sormuştur. Dün temas ettiğimiz alâkadar bir zat bankaların Drahmilerini değiştirmemek için gösterdikleri sebebi şu suretle anlatmaktadır: Her memlekette o'duğu gibi Yunanistan da parasının harice şikmaması için bazı tetbirler al- mıştır. Bu tedbirlerden biri de yolcunun üzerinde ve hükümet müsaadesile harice çikarılacak paraların damgalanması keyfiyeti- dir. Harice çıkan paralardan an- cak damgalı olanlar memlekete tekrar girebilir. Damgasız olan paralarsa kaçak talâkki edildiği için ne suretle harice çıktığı tesbit edilinciye kadar bu gibi paralar (o sahibinin hesabına bir bankaya tevdi olunur. Paralarının tebdil edilmediği mevzubahis olan yolcuların yan- larınd.ki drabmiler de damgasız olduğu içindir ki bankalar teb- dil etmyie cesaret edememişler- dir. Yolcularsa Yunanistanda ha- rice çıkarılacak paraların üzerine damga vurulması kaydı olma- dığını iddia etmektedirler. Borsa komiserliği meseleyi e- hemmiyetle tetkik etmektedir. Tütünlerimiz Isviçre ve Suriyede rağbet fazlalaştı Tütün inhisar idaresile bir ec- nebi şirket arasında İsviçrede türk sigaralarının satışını temin etmek üzere bir mukavele yapıl- dığı yazılmıştı. Şirket, İsviçrede reklâma başlamış, satış merkez- leri tesis etmiştir. Ayrıca bürolar ve salonlar için camilerimizin kartonlar üzerine renkli resimle- rini bastırarak dağılmış, bira bardağı koymiya mahsus mu- kavva tablalar, kalemler ve ku- tular hazırlatarak İsviçrenin her tarafına göndermiştir. Bu eşyanın üzerinde Fransızça İngilizçe ve Almanca olarak “tercihen türk sigaraları içiniz,, *türk sigaraları sigaraların en iyisidir.,, İbareleri yazılmıştır. Bu reklâm sayesinde son ay- larda İsviçredeki tütün satışımız mühim mukdarda çoğalmıştır. Diğer taraftan inhisar idaresile Suriyeli bir grup arasında yapı" lan bir mukavele mucibince Suriyede tütünlerimizi işlemek üzere açılan fabrikada faaliyete geçmiştir. Türk tütünleri piyasaya çık- tıktan sonra bu civar halkı esa- sen tülünlerimize alışık oldukları için büyük bir rağbet göslermiş- ler ve ilk cikanlar derhal satıl mıştır. Son günlerde Suriye ve Lübnanda ki tütün satışımız da fabrikanın faaliyete geçmesi sa- yesinde çok fazlalaşmıştır. Süriye rejisi - macJâtımzim şiddetle rekabet yaptığını gö: | rünce derhal mukabil tedbirler almış, ve tütünlerimiz aleyhinde propagandaya başlamıştır. Yapılan propaganda ile tütün- lerimizin çok âdi ve sıhhate mu- zır olduğu fikrin balk arasında yaymak gayesi takip edilmek- tedir. inhisarın yeni vazıyeti tebliğ edildi Tütün inhisarı idaresine yeni gümrükler ve inhisar vekili Ali Rana Beyden bir telgraf gel | Ali iktisat ! Baba ile iki oğlu Meclisinde neler Onbeşer seneye mah- konuşuldu ? Ali iktisat meclisi vazifesini bitirmiş ve istanbuldan giden aza'ardan bir kısmı şebrimize dönmüş'erdir. Meclis azasından Sanayi ve Maadin bankası mü- dürü Saadettin bey dün kendi- sile görüşen bir muharririmize meclisin faaliyeti hakkında şu izahatı vermiştir * “— 1929 senesine ait tediye müvazenesi tetkik ve intaç edil- miştir. Limanlarımızın bugünkü vazi- yetlerile inkişafları esbabı tetkik edilerek bir rapor hazırlandı. Iktısat vekâleti tarafından tetkik edilmek üzere verilen ihracaat nizamnameleri tetkik ve intaç edildi. Bundan başka Afyon, fındık ve kenevir (hakkında meclisin mütalaası sorulmuştu. Bu mesele de tetkik ve mii- talaa edilerek rapor hazırlandı Meclisin en fazla meşgul olduğu mesele bugünkü bubranın sebebile izalesi çareleri oldu. Bu mes'ele | etrafında bir çok münakaşalar oldu neticede memleketimizin umumi buhrandan müleessir ol- duğu kabul edilerek bazı tedbir- ler karlaştırıldı. miştir. Telgrafta, idarenin bir kânünusaniden itibaren gümrük ve inhisarlar vekâletine bağlan- dığım ve muamelelerin yeni va- zıyete göre yapılması bildiril- mektedir. Behçet (obeyin istifasından sonra münhal kalan umumi müdürlüğe ikinci şube müdürü Nazmi Bey vekâleten tayin edil- miş, keyfiyet kendisine tebliğ edilmiştir. Müdiri umumiliğe ki- min tayin edileceği henüz belli değildir. Eski müdiri umumi Behçet Bey idareye gelerek memurlarla ve- dalaşacaktır. Kanın gibi malında yerli olsun! Talebemiz , yerli mallarınız için dün büyük tezahürat yaptı Darülfünunun ve yüksek tahsil genç liği tarafmdan tertip edilen yerli mal- lar propagandası dün, heyecanlı bir surette yapılmıştır. Merasime bütün mektepler ve halk iştirak etmiş, saat 2,30 da darüllü » nun konferans salonu hınca hınç dol. muştur. Evvelâ bir darülfünun talebesi kür- süye gelerek celseyij açmış ve süzü müderrislerden Fahrettin Kerim beye bırakmıştır. Fahrettin bey yerli mas İı ve iktisat mefhumlarmı ayrrayrr izah etmis, bu arada gençliğe ve hal- ku düşen vazifelere işaret etmiştir. Müderris Füzül bey de bir hitabe söylemiş, bu sıvaşm bütün bir millet savaşı olduğunu kaydetmiştir. Daha sonra mülkiyeden Halük, Sami, trptan Rahmi, mühendisten Tevfik (beyler de birer hitabe söylemişler, hepsi de uzum uzun alkışlanmışlardır. Bundan sonra talebemiz Taksime kadar bir yürüyüş yapmıştır. Ellerin- de (Kanın gibi malın da yerli olsun.) (Esir biriktirmez.) gibi levhaları ta - | Şiyan gençlik (Yerli malı kullanmıya ahdettik.) (Yerij malı dururken ecne- bir kitle halinde yollarda © ilerlemiş, çarpkapıda ayakkabı işçileri önünde takdirkâr nümayişler yapılmış ve: —Yaşasın Türk işcisi... — Yerli malını yaratan — eller var olsun. Nidalarile san'atkârlafı o alkişle- mışlardır. Türbede Ziya Gök Alp merhumun kabri önünde, hörmeten bir dakika (o susulmuş, Cümhuriyet Halk fırkası önünde kapıya okadar inenCevdet Kerim beyle fırka erkânı İmeserretle selâmlanmış, Cevdet Kerim bey bilmukabele teşekkür etmiştir. Kafile yerli mallar pazarı önüne ge! diği vakit ticaret mektebinden Şevketi bey bu kiymetli müessesenin bu zorlu savaşla gösterdiği alâka ve cehti taks dirle yadetmiş ve faaliyetten. sitayis- le bahsetmiştir. Bunu (müteakiben Feshane fabrikası şefi Salih Fuat bey gençliğin alâkasma teşekkür o etmiş, yeri; mallarımızın Avrupa malından farksız ve hatta onlardan üstün oldr- ğunu kaydettikten sonra; eksik olan. larmı da tamamlamak için canla, baş- la çalışacaklarını vadetmiştir. Tarih, asırlar vardır ki binbir za- fer terennüm etti. İhtiyar dünya bin İ bir inkildba şahit oldu. Fakat, aziz! dinleyicilerim, bugün bu inkıldplar Türkün semalara kadar yükselen zc fer heykelinin önünde başlarını eğmi- ye mahkümdurlar. Her inkilâbın mü.| dafaa ettiği muayyen prensipler var- dır. Türk inkılâbı ki başlı başına bir) şaheserdir. O ki, cehalete karşı bir| peygamber olmuştur. Onun asıl büs yüklüğü asırların zor yapabileceği bu harlkaları en kısa zamanda yaratma sıdır. Bu inklâbın yaşaması için bize dil şen yeni pazifeler ovar: Sakaryada, Dumlupınarda, Türk kanından ren « gini alan zafer bayrağımız için cihan se malarında dalgalandırmak, onu yn bancı dilere kaptırmamak içir mücc- dele mecburiyetindeyiz. Bu düşman sizlere derhal haber vereceğim ki ik. tısadi buhrandır. Bu buhrana da â - mil ecnebi mallarıdır. Biz yerli malı kullanalım... Demiştir. Kafile tekrar yola deavm etmiş Emlmönünde, Süreyya paşa men. ve Karaköy, Şişhane, Tepebaşı yo « sucat fabrikasının satış yeri önünde,' Juyla Taksime kadar gidilmiş ve Cüm- bi malt kullanmak en büyük cürüm «| tbbiyeden Bahtiyar beyi | dür.) nidaları arasında gittikçe artan “— Aziz vatandüğlar. huriyet abidesine bir çelenk konmuş, tur, İ küm oldular ——— Fakat neticede cezaları birer buçuk seneye indirildi İstanbul ağır ceza mahkemesi, bir seneye yakın bir müddetlenberi rüye tle meşgul olduğu bir cinayet davası- nı dün neticelendirmişlerdir. Maznun mevkiinde, Ali Osman © fendiyle oğulları Hüseyin (İhsan ve Hasan Kemal bulunuyorlardı. Ölen kömürcü Hasan efendidir. Aksaray - da, kömürcü Hasan efendinin evinde Kadriye hanım isminde bir kız var * miş, Orada hizmet görürmüş. Günün birinde kalkmış, Ali Osman efendiy» le oğullarının oturdukları eve gitmiş, Hasan efendi, kızın evden kendisine âit olmıyan bazı şeyleri de (o birlikte götürdüğü iddiasında bulunmuş, Bun- ları istemek için, kalkmış, AM Os- man efendinin evine gelmiş, Kapmn önünde münakaşa olmuş, münakaşa kavga şeklini almış, döğüşülmüş... Kömüreü Hasan efendi, biçak ve sal. dırmayla yaralanarak ölmüş. o Aynı zamanda vak'a yerinde bulunan Mus- tafa efendiyle Ulviye ve Melek hantns Tar da yaralanmış. Nusret beyin riyasetindeki mahke- me heyeti, maznunların — üçünün de vak'ada iştiraki olduğunu kabul et - miş, babayla iki oğluma ceza kanunu - nün 448 inci maddesi mucibince on be- şer sene ağir hapis kararı vermiş, cü. rümlerden de bu cezaya bir kaç ay ilâve edilmiş, fakat, fasil gayrı mu- ayyen olduğu noktasından cezalar yâ» rısına indirilmiş, ağır tahrik de gö. rüldüğünden, ceza müddetleri dörtte üç nispetinde tenzil olunmuş, ikiz do- ganoğullarının yağları iibarile cezas ları birer miktar daha azaltılmış, he- ticede Ali Osman efendi bir sene, ou bir ay, üç güne, İlüseyin İhsan ve Hasan Kemal efendiler, birer sene, yedişer ay, sekizer güne mahküm kal mışlardır. Ayrıca, Hasan efendinin varislerine sekiz yüz lira tazminat ve- receklerdir. Barut inhisarının devrine başlandı Hükümete karşı olan taahhüt- lerini ifa edemediği için tasfiye- sine karar verilen barut şirketi- nin hükümete devr muamelesine başlanılmıştır. Şirketin direktörü M. Mote vazifesini terk (etmiş, Fransız gıubuna ait tasfiye muamelele- rile meşgul olmıya başlamıştır. Şirketin eski komiseri Lutfu Bey hükümet tarafından yeni idareye işletme müdürü tayin edilmiş, ve dünden itibaren va- Hfesine başlamıştır. a — Asım beyin yeni vazifesi ne olacak? Müskirat inbisarı umum mü- dürü Asım beyin tuz, müskirat ve tütün inhisarları umum mü- dürlüğüne tayin edileceği söyle- nilmektedir. Asım bey bu baber hakkında malümatı olmadığını söylemiştir. Müskirat inhisarı yakında bir salış mağazası açacak Müskirat inhisarı yakında Bey- oğlunda bir salış mağazası aça- caktır. İstiklâl caddesinde Rum- eli çarşısı karşısında bulunan bir mağaza bu maksatla kiralanmış, bazırlıklara başlanılmıştır. Mağazada yalnız inhisar ida- resi mamulâtından olmak şartile kadehle iikör, rakı, konyak, şa rap da satılacaktır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: