28 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

28 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-——s10—VAKIT 28 Kânunusani 1932 Memlekette VAKIT Gayrımübadillerin hakkı Izmir milli emlâk müdürlüğü vekâlete mühim bir teklifte bulundu İzmir hösust muhabirimizder: İzmirde Ziraat bankası tara- fından müzayedeye çıkarılan Yu- nan emlâökinden pek çoğu ma- lessef gayri mubadiller tarafın- dan satın alınmaktadır. Bunun sebebi gayrı mubadillere tevzi edilen borolerm yüz rafından toplanmış olması ve bu murabahacıların Yunanlı emlâki- nin. müzayedeleri için İzmire gel miş bulunmasıdır. Müzayedeler- de Yunanlı emlâkinin çoğunu bu murabahacılar satın almakta, gayri mubadiller cüz'i miktarına sahip olabilmektedir. Bunun sebebi malumdur: Bo- noların hama muharrer olmama- sı ve hamiline verilmesi... izmir milli emlâk müdürlüğü; gayri mübadillerin bu vazıyetini nazarı dikkate alarak Maliye Vekâletine bir tahrirat . yazmış ve gayrı mübadillerin vaziyetle- rini kurtaracak çareyi de gös- termiştir. Milli emlâk müdürlüğü bu şekilde devam ettiği takdir- de gayrı mübadillere tevzi edi- len bonoların kıymetlerinin da- ha çok düşeceğini ve düşmekte devam edeceğini bildirmiş. Bu- na karşı alınacak çareyi şu şe- kilde tesbit etmiştir: Yunanlı emlâki müzayedeleri- ne yalniz Muhtelit mübadele komisyonundan gayrı mübadil vesikasını hamil olan gâyrı mü- badiller kabul olunmalı, vesikası olmayanlar mürabahacılardan ibaret olacağı için bunlar mü- zayedelere iştirakten men edil- meli! Mili emlâk müdürlüğünün Bir Rus jencrali Pariste bir deliden dayak yedi Üç senedir Paris Beyaz Rus- ların Malâl Mubaripler Cemiyeti Reisi olan Jeneral Çekatoveski, evinden : çıkıp dostu Jeneral Miller'e giderkan, iri yarı biri- sinin hücumuna uğramıştır. Mü- tearrız, Jeneralin ensesine şid- detli bir yumruk vurmuş, yere yuvarlamış, ve döğmekte devam etmiştir. Halk koşuşmağa baş- layınca, mütearrız kaçmış, fakat polisler tarafından yakalanmıştır. Bu adamın üzerinde bulunan vesikalardan, kendisinin deli ol- duğu zannedilmektedir. Bu ada- mın ismi Radiu'dur ve yakala- nınca, jeneral için: — “Bütün bunlar, hep bir çeteye mensuptur.,, demiştir. Telgrafnameleri Millt günlerde, bayramlarda, do- ğumlarda, evlenmelerde büyüklerinize, dostlarınıza yazacağınız tebrik telgraf pamelerini Himayei Etfal Cemiyetinin “Şefkat, telgrsf kâğılarile gönderiniz * Bu suretle hem büyüklerinize ve dost f larınıza lâyık olduklar fazla hörmesi göstermiş, hem de büyük bit neşe gününde - sizin himave ve gelkatinizi bekliyen Binlerce yetime yardım etmiş olursunuz. “Şefkat. telgtafname'eri het telgrafbünede vardır. Ve bu telgraf- nameler muharabınız içindir. Siz tel- grühnizı alelade bir kâğıda yazımız. Üzerine “Lüks veya Şelkat, kelime- rini ilâve ediniz Muhatabınız telgrafı | Sina ME hazırlanmış papyekuşe ve Jo renkli bir kâğıt üzerinde okur Hi mayei Etfal tebrik tölgra'nsmeleri, Hi- mayei Etfalin yetimleri içindir Jiralığının | 22-25 liradan murababacılar ta- | İ yarak müşkül gayrı mübadiller lebine olan bu mühim teşebbüs Maliye Vekâ- letince kabul edildiği takdirde burada yüz liralığı 18-20 liraya düşmüş olan bonoların kıymet- leti yükselmiye başlıyacaktır. Tütünlerini satamıyanlar Urla ve Kemal paşa kazala- rında tütün mabhsüllerini satamı- vaziyete düşen vatandaşlarımızın iaşesine Hilâ- liahmer cemiyeti tarafından de- vamp edilmektedir. Hilâliahmer cemiyetinin o darlık günlerinde ve müşkül zamanlarında bütün vatandaş'ara yardım elini uzat- ması bütün vatandaşlarımızın si- nelerini iftiharla kabartmakta ve vaziyeti müsait olan vatan- daşlarımız da yardıma koşmuk- tadır. izmir Hilaliakmer merkezi heyeti verdiği kararla önümüz- deki mayıs sonuna yani yeni mahsulün istibsaline kadar muh- taç vatandaşların iaşesini temin etmiş, un ve zeylinyağı Levzia- tına devam etmekte bulunmuş- tur. Şimdiye kadar yapılan tetkikat | neticesinde Urla ve Kemal paşa kazalarında muhtaç vazıyelte olan vatandaşların mik- darı 2300 olarak tesbit edil- miştir. Tire , kaza merkezile Değirmen dere nahiyesi havali- sindeki köylerdede muhtaç olan vatandaşlar 350 olarak tesbit edilmiştir. | Bu vatandaşlara da yardıma başlamak için Hilâli- ahmer cemiyeti tarafından terti- bat alınmıştır. Bu sayede muhtaç vatandaş- ların ıztirapları nihayet bulmuş, açlık tehlikesi kalmamışlır. Hitlerin arkadaşı ——— Bulgaristan «aşistleri tarafın- dan samimi tezahüratla karşılandı Frankfurt gazetesine nazaran Bu'garistan Faşist teşkilâtı “Rod- na Saştşita,, Hitleri, Bulgaristan- da bir seyahate davet etmiştir. Fakat Hitler, Almanyada pek meşgul olduğunu söyliyerek iti- zar etmiş, ve kendi yerine Frau- enfeld isimli bir arkadaşını gön- dermiştir. Bulgar Faşist teşkilâtı, Hitle- rin mutemedini parlak bir suret- te karşılamıştır. Frauenfeld Bul- gar metropoliti Stefanı ziyaret etmiş ve matbuata verdiği bir ii İİ ei beyanatta, Milli sosyalistlerin ik- tidar mevkiine geldiği vakit ik- tısadi bir ittihat yapacaklarını, bu ittihada Bulgaristanda dahil edeceklerini bildirmiştir. Bulgar konserve fabrikaları Bulgaristanda 21 sebze ve meyva konserve (fabrıkasiyle 4 marmalat fabrıkası vardır. Bu fabrikalar senede 2,5 milyon kilo konserva istihsal etmekte- gram : dirler. Fabrikalar ihracat yapa- © madıklarından bu iniktar tama- mile dahilde sarfedilmektedir. Bunun da yüzde 55i Sofyada, yüzde 35i diğer kasabalarda ve yüzde 10nu da köylerde sarf ve istihlâk edilmektedir. . Bu sene Bulgaristanda bakla, fasolya, et ve sütlü maddeler çok uczuzladığından konserve sarfiyatı azalmış vo bu yüzden 4 konserva fabrıkağı kapanmıştır. Bir “kiloluk fasulya ve türlü konserveleri geçen gene 15 16 levaya satılırken bu sene 13-75 düşmüştür, ali Günün Muhtırası Takvim — Perşembe 28 Kânunusani Minciay 1939, 20 Ramazan 1351. Senenin geçen günleri: 26 kalan günler 333 Güneş — Doğuşu 7,33 Başı IZJ Namaz vakitleri — Sabıh; 72.24 | Oğle: ISA; ikindi 1457. Akşam 177 Yatsı: 1841 'msak: 530 Hava — Dün hararet derecesi a- 2ami 1 ve asgari 3 derece olarak kıy. dedilmiştir. Bugün rüzgir poyrandan el dukça sert olarak esecek, have kapalı olacakur o Yağmur sulu Kar yağması muhtemeldir dyo Istanbul radyosu 6 den 7 a kadat gramofon 7.80 dan 830 a kadar Makbule hanımın iştirakile saz, 8.30 dan 9 a kadar Selim Sim bey tarafından konterans, 9 dan (0 a Kadar Feyziye hanımla Nebil oğlu Ismsii Hak- kı beyin iştirakile saz. 10 dan 1030 a kadar $toiyo orkesirssi, Avrupa radyosu Bugün — 28K. sani Helisberg — (2744 m 75 kilo vat) 9,30 cimnastik — 1405 konser — 1715 orkestra — 20 Berlinden nakil — 29,10 Ereslav'dan nakil Viyana — (5183 m. 20 kilovat) 1630 şarkı ve piyano — 18 konser — 20,40 kitaravla musiki — 20,45 caz sen fonik — 93,15 Tayan musikisi. Roma — (44 m 75 kiloya) 13.45 solo keman — 1880 şarkı resi- talı — (8,45 konser — 29 Konser Varşova — (412 m. 158 &ilo- ver) 1335 filarmoni konseri — 1835 oda musikisi — 21,15 hafif musiki — 2330 dans. Bükreş — (3905 m 16 kilovat) 18 orkestra — 19 havadis — 1910 Dimiko orkestrasi — 21 şarkı — 21.90 senfonik şarkı — 2245 haber. Moskova — |!481 m. 40 kilovat) 17 den 23 e kadar neşriyat Kambiyo Fermsız Frangı 1 İngiliz lirası Kr. “TL. mukabil Dolarj 0.4740 eki Üret Pelga » Dtakmi 16, Frank Levi Florin Kuroe Siliez Pezetâ Mart Ziod Peng3 Ler 1 Türk Ness Dirst Çerromer — Kuruş $ 10 Nukut 20 Frank (Fransız — | Histerlin (İngilir» 1Doler ÇÂmerike? 20Liret Çitalya MEN Fitre ve zekât An, Ora Bia ve K 408 185 Alta Mecidiye Bankonot Hurma Üzüm Apa 16015 Buğday 12 10 Istanbul müftiliğinden ; kuvayi havaiyem'zin itilâ ve terakkisi için her türlü mua- venet ve muzaheretin ifası vazaifi mühimmei vataniyeden olduğu gibi bu bapta diyanet işleri riyaseti âliyesinden isdar buyrulmuş olan fetva müci- bince de sadakâi fitire ve ze- kât ile mükellef olau din kar- deşlerimizin Tayyare cemiye- tine ibrazı gayret ve hamiyet- te bulunmaları ehemmiyetle; arzo'unur. elem Kü e ği 0 156 > 13 ? Moyos David Golder |”) Yazan: lren Nemirovski Glorya, içeriye, zemine sert sert basarak girdi. Kendi ayak seslerin - den kendisi titredi, durdu. Sonra, a- yaklarının ucuna basarak yürümiye başladı. Gölderin karşısında durdu: — David. Bir ân sert sert bakıştılar, G'orya tehessüm etimek istemiyerek dü"t kö- şeli çenesi ileri çıktı ve kendini kon! İrol edemediği zamanlarda iktisap eti tiği çirkin bir hal aldı, Sonra eldiven lerini sallıyarak sordu: — Şimdi memnunsun değil mi? — Evet, Dişlerini sıkarak Glorya, gürip ve tiz bir sesle mırıldandı: — beli, Ihtiyar deli. sensiz açlık» tan öleceğimi zannediyordun değil mi?.. Bak, hiç de sefil bir halde deği Tm zannedersem? Bunu gördün mü? Kolundaki yeni bir bileziği zöster- di ve devam etti: — Bunu da sen almadın ya? Öy- leyse ne yapmak istiyordun? Aptal, bu işten sade sen müteessir oi “un..! Ben işimi uydurdum. Bütün bu evin içinde ne varsa benimdi, benim (sans! dalyesile vahşice yere vurarak) ve şa- yet bunları satmama mâni olunsan, hırsız, karşında benj bulacaksın!.. Sen hapishanelere lâyıksın! Bunca sene dir beraber yaşadıktan sotra, bir ka dımı yalnız başına birak ha?. Fakat bir şey söylesene. Cevap versene! İti raf etsene, Beni parasız bırakmak için bunu yaptın değil mi? Halbuki ken. dini ve bir sürü zavallılar: mahvet » tin. Bu dört duvar arasında kalarak beni mahvolmuş gördükten sonra öl miye razısm değil mi? Öle mi? Söy- Jesene! Golder: — Eh, dedi, vız gelir (ve gözlerini kapıyarak mırıldandı) Sen, paran ve sana müteallik her şey bana o kadar vız geliyor ki bilsen!. Hem sonra pek o kadar devam .edecek değil ki kızun!, mazsa, pek dayanmaz. İ Golder gayet sakin, ağır, bir ihti « yar adam seşile konuşuyordu. Ürtü- yü göğsüne doğru çekti. Pencere ara Iığından gelen rüzgâr odayı soğutu -| i. yordu: — Pek dayanmaz, emin ol.. Zanne dersem borsada oynadın. Bu sene, di yorlar ki, insan herhangi bir talıvilât İ alsa kazanıyor. Ama bu böyle devam etmez. Ya (meşeli oOneşeli (o gülerek-) ah.. Zavalh yavrular, bir iki se s' ne sonra ne olacağınız: düşünüycrum! da, — Peki ya sen, sen, diri diri ken dini mezara gömdün! Golder mağrur bir şiddetle: — Ben böyle istedim ve ben bu dünyada ne İstedimse oldu. Glorya sustu. Eldivenleri ile oynu! yordu: — Burada mı kalacaksın? — Bilmiyorum. — Paran var, işini uydurdun de- ğil mi? — Evet, fakat kendine bir hisse ayıracağını hiç ümit etme, işimi sağ- lam yaptım. Glorya, çenesiyle etrafı gösterdi. Golder: ş Ni — Bütün bu eşyadan kurtulduğu» ma pek memnunum, dedi, bu heykeli perdeler sinirime dokunuyordu. Hiç birisine ihtiyacım yok. Gözlerini kapadı. Glerya kalktı, çantası, boyun atkısı aldı, aynas| nın karşısına geçip podralanmıya baş Tadı, — Zannedersem Joys gelip yakın da seni görür. İ Golder cevap vermedi. Glorya ilâ.) ve etti: — Paraya ihtiyacı varmış, Aynadan, Glorya,' Golderin yüzü- nün tuhaf bir hal aldığını gördü, İs» temiyerek, sicak bir sesle: İ ji Nakledem fi. — Yetişir. N — Ya. Demek gene başlı Yoksa deli diye timarhaneye tırmaklığımı mı istiyorsun? — Bunu da yaptırabilirsin, * ; dersem... Yorgun ve hiddetli; bir tarsdi”) nj çekti: yl — Gir, yil Güçlükle sükünet buluyordu vaş hareketlerle, terini sildi. — Rica ederim, git! — O halde. Adiyö? Golder cevap vermeden, kalkti tişik odaya geçti, boş evin içimde ler uyandıran bir gürültü il arkasından çekti. Glorya, bütü / galarınmn hep böyle hittiğini düş dü, sonra. Nihayet, görünüşe ran bu yalnız hayat onu bii va şüphesiz bir gün ölüp gidecekti. — Bu kadar sene beraber tan sonra ha?.. Niçin? Bu yasli da ne diye börle düşünürler?« gün olan şeyler. Kendi istedi. düşünsün. Aman yarabbim ne W Vik.. Ne budalalık.. Glorya çıktı, gitti. Golder yalnızdı. YIRMI ÜÇÜNCÜ KISIM Golder, uzun müddet yalnız © dı. Yani ailesi önu rahatsız etm” Her sabah, doktor geliyor, " dalardan hızlı hızlı geçerek hemi cenin derin iniltilerile dolu İM göğsünü dinliyordu. Fakat kal? leşiyordu. İhtiyar Golder de bit uykuya dalmış gibj görünüyord# 4 kıyor, yavaş yavaş, o nefesini, ” membalarımı iktısat ederek giyfi apartmanı, kalbinin darabanımi sapkyarak, adâlelerini yor > defa dolaşıyordu. Yemeklerini #4 faktakj terazide bizzat. gram kendisi tartıyor, yumurtasını saat kendisi pişiriyordu. Vaktile beş aşçının rahat kararak yemekleri pişirirken, 607 vaktile Londradan aldığı fakat “yi üzüle üzüle yer yer pamuk sark?” ev elbisesile dolaşıyordu. / Sonra, salona, pencerenin masasını çektiriyor, oturup fal yordu. Güneşli havalarda «ok kıyor, civardaki eczaneye kadar #9 tartılıyor, eve dönüyor, eli; adi) ,bir durup dinleniyor, bir elile nuna dayanarak, öteki elile ho”. iki defa dolaşan atkısını gi tuyordu. Sonra, akşam olunca, vaki yada tanıyıp gözden kaybetti rada Pariste tekrar bulduğu man yahudisi olan Solfer gelip sile iskambil oynuyordu. Soifer iflâs etmişti. Bilâhare frank j oynamış bütün (o kaybettiğini © kazanmışta. Buna rağmen, iht ve harplerle kiymetini kâh il kâh yükselten bu paraya karşi lerle artan bir şüphe duyuyor" vaş yavaş, servetini mücevi yirmişti. Şimdi Londra bankalarının de, bir kasada, o kadar güzel kalâde mücevherat vardı ki, el Glorya bile bunların emsalin” mücevhere sahip olamamıştı. e la beraber. Solfer, o çılgımlığ& İş Ni bir surette hasisti. Parisin K bir sokağında kötü bir evde ol du. Hayatında bir defa bile 0 gf) Te binmemişti. Hatta parasın sı bile verecek olsa: — Böyle lüks şeylere, di alışmaktan korkarım. Santlerce yağmur ve kar ikinci mevki tramvay bekl tün hayatınca ayakkabıları ç# kimesin diye, ayaklarıma ” | sarık yürümüştü. Bir kaç dişleri kalmadığı ve yeni di$ masraf etmemek için sade zilmiş sebzeler yiyordu. — Bütün bunlara sebep, dedi, hep) js Joys değil mi? sip Ellerinin ve yanaklarinm titredi- ğini görüyordu. — Niçin ona kızıyorsun? Halbuki © sana hiç de bir şey yapmadı. Tuhaf şey. (Gülerek) Onu ne de seviyorsun. İlitiyer bir âşık gibi.. Gülünçi, |

Bu sayıdan diğer sayfalar: