13 Haziran 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1

Gobi çöllerinde Türkün en eski yurduna alt bu pek mühim soyahatnâme 4 üncü sayıfamızda 15 inci Yıl * Sayı : 5181 Pazartesi, 13 Haziran Kuponlarımız ilk mektep yavrularının kitap ibtiyacmı temin için neşrettiği» miz kuponların sonuncusunu dün koyduk; tevzint nasıl olacak? Bu- nu yarın 3 edeceğiz. (6 inci ay) MENE İN aj © Sayısı $ Kuruş Fırıncılar ellerindeki un stokunu Üç senelik plân Cihan iktisadi buhranı bütün şid- detile devam ediyor. Şayanı dikkattir ki, ancak beynelmilel fedakârlık esa- Sina müstenit umumi bir tesanüit İle bir dereceye kadar (hafifletilmesi Mümkün olan buhrana çare bulmak İçin toplanan konferanslarda da bu İesantit görülmüyor. Onun için buh- Tündan müteessir olan her memleket İçin yegâne imkân sahası, kendi milli Yesaiti ile, kendi başının çaresine hak- Mmaktan ibaret kalıyor. Düne kadar Türkivenin vaziyeti de bundan ibaret idi. Tabii milli mü- €âdele senelerinde olduğu gibi ken- di yağımızla kavrularak, bir taraftan buhrana mukavemet etmek, diğer taraftan ihtiyaçlarımızı kendi vasıta- larımızla tedarike yol bulmıya çalış Müuktı, Fakat Başvekil İsmet Paşa Haz- Tetlerinin Moskova ve Koma seyahat- lerinden sonra, bu vaziyette memleke- timiz lehine yeni bir tebeddül olmuş- tur. Çünkü Rus ve İtalyan dest- larımız, yeni Türkiye'nin İnkişufina hizmet etmek için mali ve makti şekilde yardım etmiye karar) vermişlerdir. Her türlü hesap haricinde olan bu Yardımı ehemmiyetsiz telâkki etmek doğru değildir. Çünkü Rusya ile İl talya'dan gelecek olan bu yardımın yekünu kısmen mükine ve malzeme, kısmen de nakit olmak üzere kırk mil. yon lirayı bulacaktır. Bu miktar ise, dağılmadığı, toplu bir halde muayyen sahalarda kullanıldığı makul bir plân dairesinde idare olunduğu surette memleketimizin mühtaç olduğu ipi- dai sanayil başa çekürabilecek bir va- sia olduğunda şüphe yoktur. Hakikat halde bugün memleketi- mizde halk tabakasının çekmekte ol- duğu sıkıntının iki mühim sebebi Vardır: Biri, buhrandan müteessir o- larak işlemiyen, Avrupa fabrikaları. hin pamuk, tiftik, yün gibi 'Türki- yede çıkân iptidaf maddeleri, eskisi gibi satin almamaları, bundan #ola- Yı hariçten evvelce girmekte olan pa- raların arkası kesilmiş olmasıdır. Di- ğer taraftan pamuklu mensucat ve şe- ker er gibi dahilde kullandığımız şey- iktisadi! İ leri, memleketimizde yetiştirmiye vi i Bu günlerde Fransız gazete - tedarik etmiye İmkân bulunamamsı, bundan dolayı hariçten memelekte pa- ra girmemesine mukabil, bilâkis mem- leketten harice para çıkarmıyı. mec- buriyet hasıl olmasıdır. Bugün Türkler bu iki mühim der- de çare aramak vazifesi" karşısında bulunuyor, Osmanlı imparatorluğu, bütün mâ: nasile bir mirasyedi hayatı yaşamış- tr. Asırlardanberi toplunmış' olan servetler, yârım âsır içirisinde yeni, bitirilmiştir. Büyük çiftlikler satıl mış, yahut başka suretler İle elde çıkarılmıştır. Bugün artık Türk mil letinin elinde ancak içinde oturabilı ceği bir yurt kalmaştır. Fertler, nasıl iratlarmı masraflı rına uydurmak mecburiyetinde milletler de öyledir. Binaenaleyh tisadi esarete düşmemek için 'Türk milleti mutlâka kendi iktisadi müva- zenesini bulacaktır. İşte Rusya İl İtalya'dan alacağrmız krediler, mün hasıran bu milli maksada sarfedile cektir. Fakat şu ciheti de nazarı dikkat almak lâzımdır ki, memleketin umami ihtiyacı, gelecek kredi hududundan elbet çok fazladır. Onun için ha - riçten gelerek bu krediden esaslı bir surette istifade etmek, daha evvel - dan bir plân yapmıya mütevaffıktır. Kırk, kırk beş milyonluk bir kredi ile bu memlekette ne gibi senayi tesis e - dilebilir? Kendi mevadı iptidaiyemizi, ma - mul Ksle koyarak ihalilimız: -â - zami derecede tahdit edebilmek için hangi cins senayiin, hangi şubelerine ehemmiyet vermelidir? Bu yoldaki teşebbüslerden en iyi neticeler alabilmek için ne gibi hazır - Wklar yapmak, ne suretle işe başla - mak lâzım gelir?. Bu noktaları tesbit etmek için yapılacak işler safha safba ayrılacak, üç senelik bir plân hazır - lanacak, ondan sonra bu plân da- İresinde tatbikata girişilecektir. Ancak bu plân hazırlandıktan son - radır ki, Rusya ve İtalya'dan gelecek kerediler ile memleketimizde ne gibi şeyler yapılacağı anlaşılacaktır. Mehmet Asım Kadın birliğinde intihabat Birliğin dünkü kongresinde bulunanlardan bazı Hanımlar Kadınlar birliği dün senelik bi Obgresini aktetmiştir. Birliğin r senelik faaliyet raporu oku- borak kabul edilmiştir. Bundan Sonra beş kişilik divanı haysiyet kiline karar verilmiş ve idare İntihabatına geçilmiştir. Ke tihabattan sonra Reisicüm- b Gazi Hz. ile Başvekil Ismet kve M.M. Reisi Kâzım Pş. Tayyare piyangosu İralanmış numaralar 6 ıncıda Hz. ne birliğin senelik kongresi ümsek ile tazimat telgriflar çekilmiştir. İdare heyetine seçilen Hanım- lar şunlardır; Halide Nusret, Seniha Reuf, Aliye Esat, Rahime, Meliha Av- ni, Lâtife Bekir, Netile Tevfik, Meliha, Hadice Ahmet, Lâmia Refik, Efzayiş Suat, Makbule Samih, Safiye Hüseyin, Aliye Halit Fahri, Şüküfe Nihal, Ruh- sar Nazmi Nuri, Mevhibe Rıza, Dr. Pakize, Saffet, Vecihe Ziya, Orhaniye, Madihe Fethi, Münev- , ö ; : £ İİ rüyor. Onun kuvvetli bir Av- İ : # PR ; Fransa niçin Kıskanıyor ? e lerini okuyanlar oTürk » İtak yan dostluğuna karşı bir kıs - kançlık hissediyorlar. Acaba bu na sebep nedir? Fransa Avrupada £ kendine kuvvetli İtalyayı bir rakip gö- ima a rupa devleti olmasını çekemi- yor. Tabii oolarâk İtalyayı ha- riçte kuvvetli gösterecek her hâdiseye (o karşı kıskançlık ve haset damarları harekete geli- yor. İşte Türk — İtalyan dost- luğu da bunun iğin Fransız ga- zetelerinin garezkârane yazı - larma o cereyan; veriyor. Tür- ş kiye oOsibi Avrupa — iş- lerine waktan ve yakmndan alâkadar olmıyan, Fransaile hiç bir sahada meyfaat ihtilâfı bulunmıyan © hir o memlekete karşı sarf İtalyağın dostu oldu- Zu için gösterilen bu garip düş- manlık beynelmilel — siyaset ha- yatmda (hakikaten ibretle te - lâkki edilecek bir hadisedir. Nü etimemeneemez İellenz di Gazi Hz. Ankaradan gelen imalâmata göre, Gazi Hazretleri Temmuzun 20 sine doğru şehrimizi şeref- lendireceklerdir, Gazi Hazretleri evvelki gece Ankarada Halke- vini teşrif ederek Aka Gündü- İ z'ün Mavi yıldırım piyesinin tem- | silinde bazır bulunmuşlardır, Bugün Mecliste Bir baytarımızın keşfettiği aşı hakkında vekilden şifahi bir sual sorulacak Ankara, 12 (Vakıt) — Yarın Mecliste baytarlarımızdan Sürey- ya B. tarafından keşfedilen yeni vebayı bakari aşısının ne oldu- ğu hakkında Eskişehir meb'usu Emin Beyin Ziraat vekilinden şi- fahi sual takririle tapu sicili, mu- hafaza teşkilâtı, Türkive Iran hudut hattının tayini itilâfname- sinin tastiki lâyihaları vardır. Baövekilimiz tohum ens» titüsünde Ankara, 12 (Vakıt) — Ismet Pş. ikide tohum ıslabı ve tavuk- çuluk enstitülerini ziyaret etti; Karısının başını Taşla ezen adam! Yazısı 7 inci sayıfamızda ver ve Münime Sakıp Hanımlar, “Folk tevkit edildikten sonre' eski fiatlla almışlardır Se Buğday tereffüü dört günlük bir meseledir Dört gün zarfında şehre elen buğdaylar ne zaman değirmenlerde un oldu, ne zaman fırıncıların eline geçti ? Beyazılta bir fırına ekmek simıya gelenler Dünkü müshamızda yazdığımız gi bi İstanb ulfırınlarımın önü kadın; çocu», ve erkeklerle doludur. Eline ekmek parasını alan fırıalara koş - makta, saatlerce nöbet bekliyerek ek mek almıya muvaffak olmaktadır. Evvelki akşam Çenberlitaştaki bir firmin ekmek çıkaracağını haber a - lanlar Koşa, koşa firma gelmişler ve bu suretle firının önünde kesif bir halk kitlesi hirikmiştir. Bir aralık geride olanlar öndekileri itmişlerdi'r. Ba itişme neticesinde firinm camla- rı kırılmış halk içeri girmiştir. Bu hali gören fırıncı fena halde kızmış, bir müddet ekmek satmamış, yedi po lisin gayretile fırının içine girenler dışarı çikarılmıştır. Güç halle fırm - cı ekmeğini satabilmiş, #lamıyanlar Tavukpazurndaki fırma şitap etmiş- lerdir. Bir çek nilelerse her zamanki gibi atlı ekmekçilerin ve bakkalları « nın kendilerini ekmeksiz bırakmıya « caklarını otahmin ettiklerinden ha « riçten ekmek aramamışlar ve bu su « (Lâtfen sayfayı çeviriniz) Türk kadınları, bizi geçmişlerdir Fransız gazetecisi Mm. Rayliane, söylüyor “ Burada gördüğüm bazı kadınlar, makyaje muhtaç Gimiypdek. kadar güzel ! ,, Fransanın tanınmış kadın gazete cilerinden Mm, Rayliane, iki günden beri şehrimizde o bulunuyor. Pariste çıkan Paris - Soir gazetesile Fanta- sio mecmuasının muliarrirlerinden o lan ve başka bazı Fransız gazetele- rile de alâkası bulunan Mm. Rayli- ane, bilhassa Paris - Soir gazetesi için yaptığı (anketlerle: Fransada kendisine büyük bir şöhret temin et- miş, bir gazetecidir. Memleketimiz ve Türk kadınlığı hakkında tetkikat yapmak üzere bu- rada bulunan Mm. Rayllane, Paris - ten Brindiziye trenle gittikten sonra, oradan tayyareyle şehrimize gelmiş- tir. Son zamanlarda bazı Fransız ga- zetelerinde yapılan garezkârane neş- riyalın Fransa efkâöri umumiyesin « de memleketimiz o hakkında ne ka - dor yanlış fikirler edinilmesine sebe biyet verdiği, Mm. Rayllane'a Paris - ten hareketi esnasında söylenilen söz &irden anlaşılıyor. Fransiz gazetecisi, kendisiyle gö rüşürken bunu şöyle anlatıyor: — Türkiyeye tayyareyle (gelmek istiyordum ve tayyareye de Brendizi den binecektim. Paristen İtalyaya hareket ederken bütün dostlarım, tanıdıklarım (İstasyonu, beni teşyie gelmişlerdi. Hemen hepsinin, kendi- lerile vedalaştıktan sonra bana söy- Jedikleri sözler Türkiyenin (hiç de Tehinde değildi. Bana: — Türklerin memleketlerine gelen Fransızları düdaklarında bir tebes - sümle kargıladıkları devirlerde bu- Tayyare İle İstarfbıla gelen Mm. Reyliane Tunmadığımızı unutmayınız, madami Diyorlardı. İşte İstanbulda, Tür“ kiyedeyim ve Türkler, pek Alâ beni dudaklarında nazik, kibar ve sevimli bir tebessiimle karşıladılar. İstanbu la ayak basar basmz çok boş bir hüs. nükbul gördüm. Doğrusu bunu, pek (Ak tarafı #üncü sayfamızda! AKBABA Bugün Sinci sayıfada