14 Kasım 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1

14 Kasım 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a — m ithalâtcıları Memlekete hariçten vuku bu- şeker, kahve ve çay ithalâ- bir elden idaresi için hükü- © evvelce bir kanun ka» ku Bu kanundan mak- ürkiyeye şeker, kahve ve çay ia emleketlere döviz yerine incir, tütün gibi ihracat Mahavllerimizi satmak imkânmı Pa etmekti. Kanunun neşrin- sonra henüz tatbikine geçil- S ebeddün oldu. o Yeni vekil olan Celi Bey bu kanunu tatbik etmek Yazi Feyile karşılaştı. Şeker, kahve, çay ithalâtı bir “den nasıl idare edilecek?. Şim- ü in ye meseledir. Memleketi- de iki şeker fabrikası var. Bu ii bu sene istihsal ettik- . şekerler henüz depolarında- | üç aylık şeker ihti- için hariçten ithalât yapmıya yoktur. Kahve ve çay stok- da şimdilik kâfi görülebilir . olarak İktisat Vekâleti ih- eseri göstermiş, geçen ay İ- * çuval kahve getirmek üzere Mükavele yapmıştır. Bu vaziyete '& önümüzde kâfi derecede va- ki varken şeker, kahve ve çay it- ilini daimi ve kat'i bir usule bağ- bak lâzım gelmektedir. a eeemimanaml kai ME lik şeker, kahve ve çay ihti- ne ise bunları tesbit edebilir, miktar malı hariçten getirip işini münakasa ile en mü- şerait gösteren bir tüccar bupuna verebilir. Fakat Iktısat yili bu usulü muvafık gör- ve ktedir. | a usul yerine mem i Yapan ne kadar tüccar varsa şeker, kahve ve çay itha- kendi aralarında birlik rak hükümetin tayin edeceği it dairesinde bu işi müştere- deruhte etmelerini tercih et- ir. Hakikati halde şeker, kahve ve beynelmilel fiatları her va- malümdur. Mevcut bütün tüc- kendi aralarında birlik ya- da beynelmilel fiat üzerin- İstanbul, İzmir, Samsun, Tr Mersin gibi ithalât liman- dan bu malları herkese k, buna mukabil üzüm, in- tütn gibi milli ihracat mah » Niş, izi alarak şekerin, kahve- h,. Sayın getirildiği memleketle- Maginak için taahhüt altına gi- R mesele halledilmiş olur.. takdirde hem hariçten ge- şeker, kahve ve çay için in muhtaç olduğudö Verilmez, hem de bir kı - atarlar ellerinden ficaret- pe imiş gibi telâş etme- kalmaz. ya Ve Vekâleti bu esasları na- e alarak yakında bir hazırlıyacaktır. Bu for- eler ilân edecektir . ai şeker, o kahve ve m ile meşgul olan ne ka- varsa bunların vala birleşerek vekâ- Mehmet Asım CARE tarağı 2 nel sayfada) / 4 N N Şehir Meclisinde tli müzakereler «uzuncu sayifamızda ıncı Yıl * Sayı : 5334 Oo Tahrir Telefonu: 24979 Şeker, kahve, çay m evvel İktisat Vekâletinde | e bir tüccar grupu ile on beş | İrakta Yeni kabineyi Naci Bey teşkil etti Son zamanlarda İrak kabinesi değişti. Sabık Obaşvekil Nuri paşanın istifa üzerine yeni hü- kümetin teşkili vaizifesi Kral Faysal tarafından Naci Şevket beye verildi. Naci Şevket Bey yeni kabinede dahiliye nazırlığı- nı da deruhte etti. Yeni harici- ye mazırlığını da Abdülkader Reşit beye tevdi etti. Naci Şevket bey bir müddet evel Ankarada Irak sefirliğinde bulunmuştur. (Kendisi umumi harpten evvel İstanbul Hukuk mektebinde tahsilini ikmal et- miştir. Zeki, malümatlı, mütevazi İ ve Türk muhibbi bir zattır. An- karada bulunduğu müddet zar- fhnda kendisini o memleketimiz mubitine hakikaten sevdirmiştir. T.D.T. Cemiyetinde Ankara, 18 (A.A. — T.D.T. cemiyetinden : T.D.T Cemiyeti umumi mer- kez heyeti bugün umumi kâtip Rüşen Eşref Beyin reisliği altın- da toplanarak derleme klavuzu- nu tetkike devam etmiştir. Kla- vuzun tetkiki haylı ileri gitmiş» tir. Heyet yarın saat 14 de top- lanarak (o tetkikelerine (devam edecektir. İEfganistanda biridam Pişaver, 13 (A. A.) — Kâ- bilden bildirildiğine göre, Ama- nullah Han'ın saltanatı zamanın- da harbiye nazırlığında bulun- muş olan Giâm Nabi Han idam ed'!miştir. MA BS A AL A 0 A BO 0 AG Üsküdar Tramvayları Komisyon dün ilk içtimaını yaptı Şehir meclisinin evvelki celse- sinde Vali Muhittin Bey tarafın- dan Üsküdar tramvaylarının mali vaziyeti hakkında malümat ve- rilmiş, bu müessesenin yeni bir yardım yapılmadığı takdirde İ Hazirandan sonra işlemeyeceği bildirilmiş, müessesenin korur bir hale gelmesi için şe bekenin Kadıköyüne, Fenerbahı- çeye ve Fener yoluna kadar uzatılması lâzım olduğu söylenil- miş, vaziyeti tetkik etmek ve meclise rapor vermek Üzere bir komisyon teşkili istenilmişti. Büt- çe encümeninden Hamdi, kava- nip encümeninden Sadettin Fe rit, Iktısat encümeninden Galip Bahtiyar, Nafia encümeninden Ali Rıza ve daimi encümenden Yusuf Ziya Beylerden mürekkep olan komisyon dün belediyede ilk içtima aktetmiştir. Dünkü içtimada Üsküdar - Kadıköy ve havalisi Halk tramvayları şirketi idare meclisinin murahhas âzası Necmettin Sahir Beyde hazır bulunmuştur. Dünkü içtimada encümenin reisliğine Hamdi, mazbata mu- harrirliğine Galip Bahtiyar Bey- ler seçilmiştir. Necmettin Sahir - Bey; şirketin tratüvaylâr işleme” vaziyeti hakkında, rakkamlara müstenit malümat vermiştir. En cümen âzası bu husustaki vesi- kalar üzerinde şahsen tetkikat yapacaklar ve, önümüzdeki cuma” ertesi günü tekrar toplanacak- lardır. İstanbul Otelcilerinin işleri nasıl gidiyor ? Faaliyetlerini öğrenmek üzere otelciler cemiyeti reisini ararken bazı sorgular dolayısile bu mü- lâkatın hayli cazip olacağını dü- şünüyorduk, Fakat otelciler cemiyeti reisi bulunan Paris oteli sahibi ibrahim Beyle ayak üzerinde yaptığımız bir konuşma | ümidimizi hayli kırar gibi oldu. ibrahim Bey çalışıyor, ge- şinmeye uğra- sıp düruyoruz. Kıriz devam ettiği için ye- ni teşebbüsle- zimizde ohe- men hemen yok gibidir. — Hiç olmazsa dertlefinizi öğrenebilirizya .. — Bu, derdi umumi efendim Otelciler ecmiyeti'k&- tbi Cemal Bev Yirmi kadar cemiyet kurmuş bir zatın söylediğine göre... 584 han, 187 otelin derdi otel sahip- | lerinin kayde tabi olmamasıdır cemiyeti teşrif buyurunuz da umumi kâtibimiz Cemal Bey ile bir konuşunuz. On dakika sonra Cemal Beyle | konuşmıya başladık. Hayli hoş İ sohbet bir zat olan Cemal Bey ayni zamanda cemiyetler müte- (Devamı TI inci sayfada) << VAKI Pazartesi, 14 - Teşrinisani C1'*“1*w - 1932 Bulgarlar dü | "Türkçeye doğru “Profesör Halil Nimetullah idare Telefonu: 24370 Beyin makalesi Yarınki sa Sayısı $ Kuruş Fener- bahçeyide yendiler! Bire karşı iki ... Bu maç Fenerlilerin de iyi bir vaziyette olmadıklarını gösterdi! iki takım Bulgarlarla Levski takımı dün Fenerbahçeyi de yendi. Evet, maç hâkemi Refik Osman Beyin, bel- ki bir yanlışlık neticesi, ikinci devrenin kırkıncı odakikasında maçı bitiren düdüğü öttüğü vakit Bulgarlar bire karşı iki sayı ile ve Galatasaraydan sonra Fenerbah- çeyi de yenmiş bir vaziyette saha- dan çekildiler!. Li e Dünkü maçın önümüze serdiği misallerde cuma günkü kadar ol- masa bile li manidar ve söbretine lâyık halinden çok uzaklaştığını, onun da Galatasaray gibi tertip | ve temposuzluk buhranı içinde bulunduğunu gösteren misal gene ! en başta gelmektedir. DAKTİLO Sür'at Müsabakamız Her sene tanınmış bir he- yet buzurunda yaplığımız daktilo sürat müsabakasını çok yakın bir zamanda tek- rar edeceğiz. Bu müsabakaya hanım ve erkek isteyen iştirâk ede- bilecektir. Muvaffak olanlara mükâfat verilecek ve işleri yoksa kendilerine iş temin edile- cektir. Müsabakamıza girecekler şimdiden isimlerini idareha- nemize bildirmelidirler. bir arada Fakat Galatasaraya (nazaran Fenerbahçenin daha iyi ve ümit verecek vaziyette olduğuna dair evvelce yaplığımız işarette aldan mış olmadığımızı da derhal kay- dedelim.. Çünkü Fenerbahçeyi yendiren sebep sadece oynayama- mazlık değil, biraz da gençleşti- rilmiş Fener takımının henüz piş- kin ve tecrübeli bir vaziyete gire- memiş, takım oyununu kavrıya- | mamış bulunmasıydı. Biz de, genç Fenerliler takım halinde oy- i namayı başarabilecek bir hale gelmişlerse maçı kazanabilirler, demiştik. Fenerlilerin, maçın birinci dev. resinde parti parti hâkimleşmele- rine rağmen sayı çıkaramamala « rının belli başlı sebebi en çok hü- cum uzuvlarının barizleşen tecrü- besizliğinden, lüzumu kadar an- laşmamış bulunmalarından ! ye geliyordu. » ileri LR Birinci devre de Fenerbahçe takımının tertip şekli şuydu- Hüsamettin, Halit (İstaribul - ! spordan) Yaşar — Fikret, Muzaf- fer, Cevat — Niyazi, Şaban, Na- İ tık, Reşat, Hadi.. | Fenerlilerin müdafaayı zayıflat « mamak için Fikreti merkez muha- cim oynatmadıkları, onun yerine üçüncü takımın merkez muhaci- mini getirdikleri anlaşılıyordu ve bu suretle Fener muhacim Kattı hemen hemen tamamile getiçleş- miş bulunuyordu. Devre heyecanla başladı ve sonuna kadar heyecanını muba - | faza etti. Fener müdafaasile; mu- mA : (Devamı 11 inci sayfada) as sarsa susarım sanan. ĞGRUSU BU! ölümler arasındaki fark Geçen gün Frünsada garip Obir intihar vak'asi olmuştur. Adamm biri kendini ap- mak için kırda bir ağaca in bağlarken 4. Bunun Üzerine gitmiş, bir dg. getirmiş, bu şemesyoyi EN veziyelte kendisini yağmuğrdan o mıuhafaz edebilecek şekilde ağaca yerleğ sonra intihar etmiş”, Doluya tutuların yağmurdan pervâsı Gi- maz, derler Fakat bu intihar kâdisesi göster riyor ki bu dünyada dik mğeu ziyade “yağı Mmurdan korkan insanlar ds cluyormuş. Meşhur (Sadi) de “Gülüstan, ida insan lar için “Taht üzerinde ölnekle toprak üze rinde ölmek arasmda be fark vurdır?., der, Şemsiye altında ölmekle şemsiyesiz yağmur altında ölmek arsamda bir fark olduğuna bakılırsa (Sadi) nin sözünü de kaydı” ihi- türmiş, rn

Bu sayıdan diğer sayfalar: