14 Kasım 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

14 Kasım 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Dünyanm sonu,, “Napolyon,, filmlerini yapmış olan, ve bir çoli kimselere göre “Büyük bir şarla - tan,, birçoklarına görede “Bü. yük bir dahi,, olan reji. Abel Gans, bir gazeteci ile görüşüyor; ör — Her şeyden evvel size sunü söyliyeyim ki, meslektaşlarınız . dan bir çoğu benim için kiymet « siz kimselerdir. Çünkü, bunlar ve bunlara benziyen diğer gazeteci » ler tenkit vazifelerini, halka kar“ şı, hakkile yapmıyorlar. Bir ta « kım hususi ve ya şahsi tesirler al tında kalarak, şunu ve ya bunu memnun etmek için yazı yazıyor- lar. Hürriyetini muhafaza etmiş pek az münekkit var. Buna artık kat'iyyen kani olduğum için son yaptığım film hakkında yazılan tenkitleri okumadım. Zira, aley» himde bir çok yazılar yazıldığını biliyorum. Şunu da ilâve edeyim ki Mater Dolorosa filmini yapar » ken, düştüğüm hataları da bilmis yor değilim. Yalnız, Biliyorsunuz. ki, bütün münekkitlerin ve film şirketlerinin bende Kabahat ola « rak bulmakta ittifak ettikleri bir noka vardır, Bu da şu: Güya, ben “ticari,, noktai nazardan bir film Yapamazmışım, bir filmi halki» çin değil, kendi keyfim için yapar mışım, ve bir film için sarfedik mesi mukarrer bütçe ile-hiç-alâka dar olmadan lüzumsuz bir sürü Para sarfedilmesine sebep olur - muşum, vaktinde bitiremezmişim, &ylarca, hatta senelerce uğraşır, Yapar, bozar, yeniden yapar ve meticede de kötü bir şey çıkarır- Mışıma, Mater Dolorosayı, ben bütün bu iddiaların boş, yanlış olduğu- nu ispat'için yaptım. Biliyorsunuz ki filmi 18 günde bitirdim ve halk, sinema tüccarlarının beğen- diği halk tarafından da pek beğe- nildi, yani ticari bir muvaffakı - yet oldu. Bununla beraber bu film le ne,yapmak istediğimi, ne ifade etmek'istediğimi anlamak da is - terseniz, size söyliyeyim. Ben her beşeri faciada, en hat devresine çıkmış olan unsurları alır teferrü. atr bırakırım. İyilikle fenalık, Mater Dolorosa filminde esas ola xak'kabul ettiğim iki unsurdur. Çünkü, her şeyden evvel bu eser, | âsrımız için klasik bir eserdir. Bir çokları, beni “Bu filmde de ro - mantiktir,, diyorlar, Elbet öyle 0- Tacağım. Yaptıkları eserlerde hiç eski sultanlar gibi istibdadı se - ven, intizam ve disiplinden başka bir şey bilmiyen acaip bir mah Tüktur. Kendisine, genç kızların aç kaldığı bildirilse o buna şu cevabı verir; — Biz Prusyalılar aç kalırsak | büyüyebiliriz. Vatanın demir vü « cutlu, sağlam kızlara ihtiyacı var! Manüella tamamen yeni bir muhit içinde bir kurtarıcı bulu - yor, esrarengiz çehreli, güzel ay- ni zamanda çirkin kadın olan mu allimi.. (İsmi hatırımda kalma - dı). Her akşam muallim onu duda- ğından öpüp: Gecen hesyrolsun! dediği zaman Manüella dünyada yapyalnız kalmadığını hissedi » Fi “Mütet Dölorosa,, tibldsüVe filmden bir Sâhne yon. Genç kız adeta muallim â » | Kayrette'bmakin Hele-ziya terti - gık. Fakat-öteki'de buna İrissiz'|fenidi" ü değil, Bir gün mektepte bir müsa » mere yapılıyor. Manüella bu mü- samerede oynanılan piyeste bir rol alıyor ve fevkalâde muvaffa « kıyet kazanıyor. O akşam genç kızlar ilk defa şarkı söyliye söy» liye bir yemek yiyorlar. Fakat içtikleri punç ne kadar sert.. Ma» nüella mütemadiyen içiyor.. Bir az sonra sarhoş. Başlıyor bağır » mıya: — Biliyor musunuz ben kimi seviyorum, muallimi.. Dünyada o nun gibi güzel bir kadın yoktur. Bana gömleğini de hediye etti. Ne yüksek kalpli.. Neredesin benim sevgilim!.. Bu da kim? Müdire genç kız - ların dalgınlığından istifade e - derek içeriye girmiş ve her şeyi işitmiş.. Manüellanın © tardedilmesine karar veriliyor. Tesadüfe bakın bu sırada kraliçe mektebi ziya - rete geliyor. Manüellanın hatırı - nı sorüyor. Müdire kızı kovmak: | tan çoktan vazgeçmiştir. Bir müd det için onunla kimsenin konuş » mamasına karar verilmiştir. Ma - nüellanın muallimin O odasından çıktığını gören belâlı müdire o kıymetli arkadaşına da yol veri » yor. Manüelja en yüksek koridor - dan intihar için kendini aşağıya atarken arkadaşları (o tarafından kurtarılıyor. Müdire, bir az geç, ilk defa hayatında yanıldığını an lamıştır?. Yazı sahne Muallim rolünde ,Doretea Vik, Herta Tille'de Manüella'yı oynu - yor. San'at müdürlüğünde çok i- yi eserlerini gördüğümüz Karl Frölih var. Filmde öyle sahneler Leontin Sagan. “Eniformalı genç kırlar, ya» “Mater Dolörosa, dan panların olduğu gibi bütün sine * ma san'atının yüzünü ağartacak bir eserdir. A. Fuat #eeeem mer eanpizamı deneme peeenee dazasarzıınnnnz gEMAdEE2EE KISA HABERLER $ “Allahın hükmü,, isimli bir film yapılmış ve Fransada göste- rilmiye başlanmıştır. $ “Topaz,, müellifi Marsel Pan- yol'un Pol Nivua ile beraber yaz- dığı (Direct an coeur,, isimli pi » yes filme alınmıştır. Bu eserde Maksudyanın rolü vardır. $ Anni Ondra (Bebi) isimli fil min hem fransızca hem almanca nüshalarını çeviriyordu. Bitti. $ (Ormanlar hakimi) Malez - ya adalarında vahşi hayvanlar a- rasında yapılmış bir filmdir. $ İsveç hükümeti sahrada bir film çevirmek üzere bir heyet göndermiştir. var ki, benim diyen rejisörleri Paris, 6 teşrinisani (Hususi) —| Yakmda İstanbulda gösterile - ceğini haber aldığım “Üniforma - h genç kızlar,, görmemek ve on- dan VAKIT karilerini haberdar etmemek bir haksızlık olurdu. O- nun için vakit kaybetmeden ikin- ci defa gösterilmiye © başlanılan bu filmi iki matine oturarak iyi - ce gördüm ve düşündüklerimi a - şağıya yazıyorum: Evvelden söyliyeyim ki, “Üni - formalı genç kızlar,, ı başka bir filme benzetmek kabil değildir. Başka bir filme deyince (aklıma bu filme çok benziyen, fakat da- ha fazla realist olan Nikola Ekin “Hayat yolu,, geldi. Evet, bu film “Hayat yolu,, tarzında çevrilmiş, arkasından bir çok taklitleri ta - kip edecek, sinema tarihinde ye- ni bir devir açacak filmlerdendir. Neden diye soracaksınız? Evet neden? Çünkü: Bir kere mevzuu yeni, Sonra artistlerinin hiçbirisi ta- nınmamış, figüranlar sinemada hakiki hayatta yaşadıkları şahsi - yetleri oynuyorlar. (Tıpkı “Ha « yat yolu,, nda olduğu gibi) . Rejisörü bir kadındır. Bütün film müddetince bir er- keğin yüzünü görmek kabil de - Zildin Ve binaenaleyh, aslında pek feci aşk sabnelerine, şehvetli yapma: pozlara rasgelmenin ih mali yoktur. Hulâsa sizin anlıya - cağınız “Üniformalı genç kızlar,, m bir amerikan filmiyle hiç mü - nasebeti yoktur. (Tıpkı “Hayat lu“ nda olduğu gibi) . O halde hassalara malik böyle bir film Kırılan ayna Ayna kırılmasını bir çok kim - seler uğursuzluk telâkki ederler. Bazı kimseler de kırılan bir ayna- nın yedi sene mütemadiyen fe - lâket getireceğini söylerler. Artistler bu gibi batıl itikatla- ra en çok inanan kimselerdir. Geçenlerde, Paramuntun Pa - vsteki stüdyolarında bir film çevrilirken birdenbire büyük bir endam aynası kırılarak devrilmiş ve bütün artistler dona kalmışlar- dır. İçlerinden birisi de: — Eyvah bir uğursuzluk var! Deyince, artık kimsede çalış - mıya heves kalmamış. Bereket versin, o aralık stüdyoda bulu - nan İv Miraud isimli piyes buhar- ririz — Merak etmeyin çocuklar, uğursuzluğun bitmesine şunun şurasmda yedi sene kaldı: Deyince herkes gülmiye baş - lamış, bu sefer, aynanın kırrk par çaları, hiddetlerinden yerde pat - lamıya başlamışlardır. i Suzi Saksafon sesli olarak yeniden yapılıyor Evvelce sessiz olarak yapıl | mış olan (Suzi Saksafon) isimli eser şimdi sesli olarak yeniden ya pılıyor. Baş rolü Anni Ondra oy- nuyor. Yeni Filmler Bugün 9 uncu Sayıfamızda sinema tarihinde niçin bir “| İ hakiki bir devir açmasın? Bütün bu yeniliklere a bir vaz'ı sahne, sağlam bir t i ilâve ederseniz. gözünüzü” | nünde ağır ağır “Üniformalı # kızlar,, ı canlandırmıya bs#'” İ olursunuz. Mevzuunu hepiri bilmesine rağmen burada yek” İ etmekten kendimi alamıy©” Manüella teyzesi tarafı kendi gibi 100 kadar seni bulunduğu bir pansiyona ii İsyor. Buranın müdürü olan yp bir temayüle sahip olary” düşünüyorum da... » Mater Dolorosa hiçbir bir “film,, değildir. O, filme mış bir piyestir. Orada şan, biribirini parçalıyan İ birer piyes eşhasıdır, ve yar sarı, mavi, yeşil renklerin yi. ları gibidirler. Ben bazalar dukları gibi bıraktım. Eğer ”i daha vaktim olsa, bu Fili günde bitirmeyi kendime bif buriyet olarak ökinkensey li renkleri biribirine (mez beyaz bir gül elde ederdim? sebepten koca rolünü oynıyfi “ tisti gayet alçak bir tynent İğ deşini ise fevkalâde ulvi yaptım. ».k Abel Gans'm bu eserini çok mütekkitler iki senede y # vel bitireceğini söylemişlerdir buki 18 günde yaptı. Mater Dolorosa Fransad# yük bir muvaffakıyetle oi yor ve halk kapıdan çıkarkef j lerini siliyor. 4 Meg Lemonye, fikri Meg Lemonyeyi hepiniz vi sınız değil mi? 11 Bu güzel artist geçenlerö fıkrayı anlatıyordu: / — Şikagolu bir zenfin, bif y bir hayduttan bir tehdit il alır. Haydut, zenginin k Zr üç güne kadar elli bin dola” mediği takdirde, gelip kaçıracağını yazıyordu. Ts mektubu alınca, hemen $8 yazar: Azizim haydut efendi. , yp Size verecek 50 bin ir yok. Fakat karımı kaçır? yi” finiz hoşuma gitti. Der! | bu hususta görüşelim. üş Neden büyük”. : 9 Cezair sultanının gekiz eği rındaki çocuğu Parisi air pa ken stüdyoları da gez? > li eğlenmişti. adi : tu. Küçük sultan, 2 ş” 13 zi gezerken, iri ya . 1 An“ bir adam olan rejisö” We İ nun karşısında durmus i muş: eüksü” — Niçin bu kadar rs ii Rejisör cevap eri ve d | vabı bizzat kendi ver" * | ların var. Fenlandiyada sözlü 4 Fenlandiyada altı te film yapılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: