4 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

4 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a Sahte paso veren | 3 seneye mahküm Mahkemede bir Fransız rahibi de şahit olarak dinlendi, mesele anlaşıldı İstanbul ağır ceza mahkeme- sinde, dün bir paso sahtekârlığı davası bitirilmiştir. Bu davada maznun Sen Benu- va Fransız mektebi kapıcısı Jan efendidir. Sahte olarak mektep mührü | kazdırmak, bu mührü basmak suretile iki kişiye “Sey risefain,, ove “ Şirketihayriye, , pasusu temin etmek davanın €sası bü... > mahkemede Senbenuva mektebinde muallim rahip M. Pol Darbuva şahit dala nilmiş kendisine pasudaki mührü gösterdikleri zaman sahteliğini : mrk: değişikliğinden anladığını, iki mühürle sahte mühürün harfleri başka başka şekillerde - olduğunu söylemiştir. Azadan Nusret Bey, sahteliği movzuubahs mühürün haylı kul “anılmış olduğuna işaret ederek, bu mühürün mektebin Son za © Mânlârda artık kullanılmıyan eş. ki bir mühürü olup olmadığını Sotmuş, şahit “paso işlerini on iki senedir ben idare ediyorum. Mektebin böyle bir mühürü yok- “İ. Bu, sahte olarak yapılmıştır. emiştir. Müddei umumi Ahmet Muhlis B., maznunun talebeye paso ver- yardım ettiği iddiasında bulun- duğunu kayıt etmiş, şahit, “mü- hürü ancak benim gözümün önün- de basabilirdi. Kendisine mekte- bin mühürü biç bir zaman ve- rilmiş değildir ,, demiştir. Buna karşı maznun Jan Ef, bilakis kendisinin paso verme işini üç senedir yalnız başına idare ettiğini, “sahtedir ,, deni- len mübürün mektep idaresinin kullandığı mühür olduğunu iddia etmiştir. Bundan sonra müddeiumumi Ahmet Muslis' Bey, esasa dair mütaleasım bildirmiş, maznunun cürmü sahte olduğu bu şahidin ifadesile anlaşılan mührü paso vermek işinde kullandığı “şahit Yani ve Bodos Efendilerin şahitlikleri ove mübrün maz- nunun üzerinde çıkması ile sabit olduğunu ileri sürmüş, ce- za kanununün 328 inci maddesi- ne göre ceza istemiştir. Reis Aziz, âza Nusret ve Asım Beyler, kararı müzakere etmiş- ler, neticede Jan Ef. ayni mad. deye göre sözler birlikte olmak- sızın Üç sene ağır hapse, yirmi lira ağır para cezasına ve Ceza müddetine müsavi müddetle âm- me hizmetlerinde çalıştırılmamı “ Mek işlerinde Rahip efendiye (“ya mahküm olmuştur. Dükkâna esrar çıkınını koyan kim ? Merhametten maraz hasıl olurmuş! Onlar bunun narına mı yanıyorlar ? Dellâl Şükrü, elbiseci Mişon Efendiler... Istanbul Ağırceza mahkemesi huzurunda yan yana yorlar. Kendilerini mahke- meye Pm suç: Esrar bulun. ak | Şükrü Efendi, yana Yakila söyle anlatıyor ; — Ben, Çangırılı Mustafanın narıma yandım | al anar Mustafa kim? “ami, bu esrarı veren Gi Bunu eskiden tanırdım, tim, Mi Yüzünü görmemiş- cce arabacılık ederdi. — Kısaca anlat! — Zaten kısa adam, bir gün üstü .ba kesiyorum. Bu wi Şıka geldi, Hasta, erişan halde b; vapurdan şimdi. çıktım, Ce- bimde beş kuruşum bile yok dedi. Acıdım. Yirmi beş kı iş verdim. O gece buldum. a Kii Ertesi gün, kendisini B, çıkardım, , belediyenin Vm gösterdim. Bana “ su dökmiye gideceğim. Gelinciye kadar şu çıkmı sakla! ,, dedi. Ben de verdiği çıkın aldım, OMışon efendinin dükkânında bir rafa koydum. Meğer, takip ediliyor- muşum, Meğer çıkınm içinde de esrar varmış! Mişon efendi de, şöyle söyledi: — Bırakmış bu dükkâna, am- ma bırakırken ben yormedim. Ne yordum, ne bilirim! Inhisarlar takip memurlarından Melimet Salih ve Osman efen- diler çağrıldılar. Bu iki şabit, çıkını rafa koyanın Şükrü efendi olduğunu, o sırada Mişon efen- dinin de dükkânda bulunduğunu söylediler. Şahitlerden polis İs- mail Hakkı ve Abdurrahn efen- dilerin de yazılı ifadeleri okun- du. Esrarı Şükrüye verdiği mev- zuu babsolan Mustafanın sonra- dan öldüğü anlaşılıyordu. Şükrü efendi, kendisini şöyle müdafaa etti: — Ben, çıkını merhameten al- dım. Meğer merhametten maraz hasıl oluyormuş. Ne bilirdim böyle olacağını ben? Bilseydim, çıkına elimi bile sürmezdim! Mişon efendi de, şunları ilâve etti: — Ben, kırk senedir dükkân | sahibiyim, başıma böyle iş yel. medi. Benim dükkân iki kısımdır bir kısmı içeri kısım bir kısmı dışarı kısım dışarı kısımdaki raflara ben kumaş flan istif et- mezdim. Çünkü, oradan öteberi çalınması kolay oluyor. Top top kumaşım gitti bu yüzden yalnız raflar, müşteriye karşı boş gö- rünmesin diye üzerlerine bir iki pantalon caket asardım işte o raflara koymuş bu Şükrü efendi nı ben görmeden orası ap açıktır, öyle bir şey görünmesin diye, saklanacak gibi değildir isterseniz, mahkeme reisini gön- dersin hemen şimdi o baktırsın! Müddeiumumi Ahmet Muhlis i i | Yugoslaryada Kocalara para ver- mek için kadınlar | arasında harp Viyana, 1 (Hususi) — Yuyos- lavyada bir kadın muharebesi başladı. Yugoslavyanın cenubun- da erkekler kadınlarına mıhır vererek alırlar ve iş hayatında kadınlarından istifade ederler. Fakat Yugoslavyanın şimal ta- raflarında iş aksinedir. Orada kadınlar kocalarma ota verirler. Buhranın şiddetlenmesi üzeri- ne cenuptaki Yugoslavlar evlen- mek için para ver&miyecek hale geldikleri gibi şimaldeki Yugos- lav kadınlar da koca bulmak için para tedarik edemez olmuş- lardır. 4 Künunuevvel 122 Umumi meclislerin tek derece ile intihabı ı Böyle bir projenin bu devre meclist€ müzakeresi muhakkak görülüyor » Ankara, 3 ( Hususi ) — Ge- | çen sene, vilâyetlerin hususi ida- relerine ait bir kanun lâyihası hazırlanmıştı. Aldığım baberlere göre bu lâyiha B. M M. nin bu toplanış devresinde müzakere edilecek ve kanun şeklini ala- caktır. Löâyiha, icrâ vekilleri heyetince ve şurayı devletçe tetkik edik miştir. Muvafık görülen esaslara göre bundan sonra yapılacak | Bunun neticesi olarak erkek- ler cenuptar şimale, kadınlar şi- malden cenuba hicrete başla- dılar. Kadınların şimalden cenuba inerek erkeklerle evlenmeleri, cenubun kadınlarını sinirlendirdi. Ve bunun neticesi olarak bir kadın muharebesi koptu. Şimalden aşağı inen kadınların yaptıkları damping yüzünden er- keklerin kadınlara mihir verme leri adetinin “kalkacağı anlaşılı- yor. Müderris Sait Ce- . . mil Beyin cenazesi Mefatettiğini yazdığımız diş tababetı mektebi müdürü ve tıp fakültesi memaliki hare müderrisi Sait Cemil Beyin cenazesi dün Kadıköyündeki evinden kaldırı- larak fakülteye getirilmiş ve bu- | rada merasim yapıldıktan sonra Karacaahmet mezarlığına gömül- müşlür. Cenaze , merasiminde bütün Darbifülun Mwoerrisleri VE e be hazır bulunmuş'ardır. Darül- fünun fakülteleri matem alâmeti olmak üzere dün tatil edilmiştir. Fakülte ilk sözü tıp fakültesi reisi Tevfik Recep Bey söylemiş ve Tıp fakültesi müderrislerinin hesabatına ve tesirlerine terci- man olmuştur. Müteakiben Âkıl Muhtar, Ne- şet Ömer, Server Kâmil Beyler | ve Tıp talebe cemiyeti namına Osman Nuri Bey söz söylemiş- lerdir. Mezar başında mer auwun sınıf arkadaşı müderris Mahir Bey de ağlayarak bir hitabe söy- lemiştir. Tıp talebesinin büyük teesürlerini bildirmek üzere cemi- yet mümessilleri merbumun evine giderek beyam taziyet etmişler: dir. Tıp fakültesinin ve talebe cemiyetinin Cağaloğlundaki mer- kezlerinin bayrakları yarıya in- dirilmiştir. Sait Cemil Bey merhum Şam tıbbiyesinde (fizyoloji hocalığı yapmuş, bilâbare fakülte memaliki hare müderrisliğine tayin olun- muştur. Üç senedenberi de dişçi ve eczacı mektepleri müdürlüğünü yapıyordu. Merhumun vitaminler hakkın- daki tetkikatı Fransa Tıp aka damisince mazbarı takdir olmuş ve bir madalya ile taltif edilerek akademi azâlığına intihap edil mişti, Rİ Bey, Mişon Efendinin dükkânın- da keşif (yapılmasını istedi. Mahkeme bunun üzerine söz birliksiz olarak Mişon Efendinin Bitpazarındaki dükkânma gidi. | mesine, Vaziyetin görülmesine, bu iş için sarfedilecek 13 lira nın da keşif yapılmasını istiyen Mişon Efendiden alınmasına ka. rar verdi. Muhakemeyi Kânunu (1937 asmesinin eren ni i zarfında memlelretimizden- Al | rından Hasah Efendi dün sara yın içinde büyük havuz başın- | vilâyellerin umumi meclis âzası intihabatı bir dereceli olacaktır. Umumi meclis âzası olmak isti- yen yurttaşların en aşağı orta tahsil görmüş olmaları şarttır. B. M: Meclisine yakında mü- zakere edilmesi beklenen bu ka- nun lâyihasına göre umumi mec- lislerin salâhiyet hudutları da ge- nişletilmektedir, Vilâyet encüme- ni azalarının ayrı ayrı kazalar ahalisinden olmaları hakkındaki Ünen 00 1 00 0 ee hükümler de değişmektedir. Ar i cak encümen azalığı için bas” kaza ahalisinden olmak kâfi 8 rülecektir. Kanun lâyihası henüz mec" sevkedilmemiştir. Dahiliye vek letinin lâyiba üzerinde son” tetkikatta bulunacağı tahmin * dilmektedir. Lâyıha bilâhâre ici) vekilleri heyetine gönderilecek" orada tekrar gözden geçiri ” ten sonra b. M. meclisine 8: lunacaktır. B. M. meclisinin bu toplanıf devresinde müzakere ve k4 edileceği anlaşılan kanun âyıbs" sının, vilâyetlerin hususi id sinde esaslı değişiklikler yapacığ i ve değişikliklerden vilâyetleri? çok büyük istifadeler temin cekleri ümit olunmaktadır. şehirimizde umumi meclis intihabı tek derecrlidir > emanamsan esasan Süs eren er s0 e sena İKTISADI HABERLER mese ad aske kn pe 0 0040 pü 1932 senesinde Türkiye ile Alman arasındaki ticari münasebetler ihracat ofisi Türkiye ile At- | manya arasındaki ticari müna- sebetlere dair olan istatistiği ha- zırlamışlır. Bu istatistiğe göre manyaya 6,942,203 lira kıymetin- de muhtelif eşya ihraç edilmiştir. 1931 senesi ayni müddet zarfın- daki ihracatımız ise 7,427,203 li- ra idi, Geçen seneye nazaran bu sene Almanyaya ihracat 465,000 lira noksandır. 1932 senesi ilk dokuz aylık umumi ibtucatımız 63,590,838 li- ra olduğuna göre Almanya umu- mi ibracat vaziyetimizde İtalya- dan sonra gelmekte ve ikinci mevkii işgal etmektedir. 1932 senesi ilk dokuz ayı zar- fında Almanyaya ihraç ettiğimiz başlıca (omaddelerin kıymetleri şunlardır : Maddeler Üzüm Tiftik incir Pamuk Fındık Kıymetleri 1,800,854 16,502 90,405 225,149 1.189,403 Bir bekçinin düşmesi Beylerbeyi sarayı bahçıvanla- daki duvarın üstünde yaprak toplarken muvazenesini kaybe. derek yere düşmüş ve başından yaralanmıştır. Hasan Efendi tıp fakültesi obastanesine O kaldınıl- mıştır. Bir mahkümiyet Kabire, 3 (A.A) — Geçen Ma- yısta Mısır Başvekili ile mesai arkadaşlarından ikisini hamil bu- lunan treni, berhava etmiye te- şebbüsle zan altına alınan 3 ki- 1,602 5,403 Yumurta Yün Afyon 202,022 Arpa 30,2 Tai 10 “ Mısırla Türkiye ticareti Mısırın 1932 senesi 10 aylık ithalâtı 32,418,247 Mısır lirası V? ihracatı ise 20,634,918 Mısır ir rasıdır. itbalât fazlalığı 177237 Mısır lirasıdır. Mısırın 932 senefi ilk 10 ayı zarfında tütün ithalâ” 698,668 Mısır İirasıdır. istatisti” mız 600,120 liradır. Mısırın sig ra ihracatı ise 191,105 ve pami ibracatı 13,676,722 Mısır lira! dır. j Kuru ve taze bamji Mısıra kuru ve teze bam! ithalâtı Mısır hükümetince edilmiştir. Bütün kurtlu ve talıklı sebze ve meyvaların Mısıra ithal edilemiyeceği T' ret Odasına bildirilmiştir. Almanyada iflâslar!” miktarı Berlin, 3 (A.A) — Tegrinisi”” ayında iflâsların miktarı ya Teşrinievvelde 459 idi, Konk dato talebinde bulunan kar selerin miktarı da 262 ye 2517 dir. # > gli gf Sovyetler tarafınd salın alınan vapur” i Bremen, 3 (A.A) — —i gemileri satın almıya om edilmiş olan Sovyet komisi ime iki Norddeutscher Lloyd seyri kumpanyasından yeniden şiden ikisi, müebbet kürek ceza- sına mabküm edilmiştir. saninin onuncu Cumartesi günü saat on üç buçuğa bıraktı. Mahkeme, o üçüncü (omaznon hakkında beraat kararı vermiştir. pur satın almıştır. Bu suretle Sovyetlerin mesi kumpanyadan almış olduk iş gemilerin miktarı dokuza Mi olmuştur. ş

Bu sayıdan diğer sayfalar: