2 Mart 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

2 Mart 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ni YAN TIR YAZILAR > Beni görür görmez güzeliiğime hayran oldun, bayıldın, .İ Peşime takıldındı. O zamanları urultun galiba... > Unulur muyum hiç.. O gün üs'ünde siyah bir çarşof, a, ,sünda de kalın bir peçe vardı.. di r.a EEE EEEEEAEAEEUNEUEEEEASANAEANAKEK ERA ESEUEEEEEEEESAUAAUNAEEAAAEEEASAAUZ v Güzellik | “Bir mukabele Is |, Hocanım yetişgin kızların sını Fikrinin babası aksi, haşın bir Üda tankilmna yaka; som derile -| Binbaşı mütekaidi idi. Oğlunu bak vermişti. Talebesini' şöyle - bir “zden geçirmek istiyordu. >— Kızlarım, içinizde dersin * İyi bilen kimse kalksm!... Genç kızlardan hiçbiri ayağa tmadı. O zaman hocanım şöy - bir teklifte bulundu: — Yavrularım, içinizden en Zel kimse ayağa kalksın!.. Talebenin hepsi ayağa kalkmıs kmı müdafaa etmes'ni bilen, bir genç olarak yetiştirmek istiyor o na: — Eğer birisinden bir toka versen, iki tokatla mukabele et!, Tiyordu. Bir gün Fikri elini yanağına tu tarak babasına geldi: — Baba, dedi. Karşıki komşu nun oğlu suratıma bir vurdu... » ç — Ben sana ne dedim, sana bir em tokat atana sen iki tokat at; de de — Bütü : z : Me miele medim mi? Hemen git mukabele z etmekten kendini mene-| : © n tokatsa r. > r Bir telefon $ İm iyordu. Karısı Nevire hiç te — Ettin, ; İlikin kadın değildi, üstelik koca | | © Ne zaman? "ha da çok düşkündü. Onun bu ya > Mi öviek. z ve uygunsuz hallerini tabi: | artık bıkmıştı. Z kıskanıyordu. Nadir Bey bu- Na bildiği için işi karısına çaktır ie için eve her geç gelişte şu Bir gün Nadir Bey eve geç gel- diği zaman sordu: — Karıcığım beni bugün kimse eyi tekrarlıyordu: a ö ii Bugünkü yarış harikulâde ol | o Nevire Hanım kaşlarını hafifçe ,) © Benim (Kısrak) birinci geldi. | çatarak: a e — Evet dedi. Senin (kısrak) te- lefone etti. re Hanım kocasınm bu uy at ve yarış merakından * Be Hanım, malüm ya bu akşam misafirler gelecek, yemeği atıver 1. bip Nasıl hazırlatayım. tekrar gelecekleri gibim, yoksa daha bizde yemeğe tövbe &decekleri gibi mi ? 4 / Adada birgece İf Samih yaşını başını almış, fa -| kat halâ zinde, hâlâ hovarda bir a- damdı, Rahmetli karısının evlen - memeyi tercih etmişti. Pek nadi- ren bir iki ahbabı ile gidip kadın maceraları yapıyordu. Bu mace- ralardan biri gayet garip ve tatlı geçti: Bir pazar günü Adaya gitmiş- ti. Gezdi, tozdu. Akşam İstanbu: la dönmektense geceyi Adanın gü: zel bir otelinde geçirmiye karar verdi. Erkence uğradı, bir odayı | gezdi, denize karşı, çamlar (o ara-| sında tatlr, sevimli bir oda. . Hemen kiraladı. Anahtarmı al- dı. Yemeği iskelede yiyerek belki | İ geceyarısı dönüp yatacaktı. İ Saat ikiye kadar bir iki arka- daş ta buldüğu için Adanın melh- tabında, gazinoda vakit geçirdi - ve nihayet yatmak üzere vttlin yo- lumu tuttu. Ss , Kapı kapanmıştı. - Zili çaldı. z açıar Bir kadın kapıyı açtı, (o Anahtarı ye Birader. Büyük babam öyle gösterörek gündüz kiralanan oda: | kuvvetli bir adamdır ki, altmış ya ya çıkacağını söyledi. | — Ben biliyorum, sen zahmet | Mamış, sims madamt!,, — Sim siyah mı?, Dedi. Merdivenleri çıktı. Sağ-| — Kya gn Jaki koridor üstünde ikinci | kapı | parlıyor. Mücellâ.. olarak hatırl İN VR e İİ ADİ lrıliğığı e ğe siraladığını söylüyor, kadın Ni do- kapıyı elyordamila Bilder ikide | wzda gelip tattuğunu bildiriyor. kapıya anahtâri soktu. Biraz uğ du. Fakat kadın “madem ki yakın raştı, Fakat tokmağı çevirince ka- seri ie si ey bir pı açıldı. İçeri girince kapıyı ka-| oda bal akti Sir geri padivE BO defi iiiği kaşa epice uzayacakken — iyi ama Fkr hafiflik üstündeki : EE . mumu ve yanında kibrit kutusunu e — FA vve çile | — Zarar yok, dedi, iki karyola danodayı'hafif ay divar. Ben bu karyolaya yerleşirim. tabı yardımı ile bir koltuğa yer: | Siz ne İsterseniz yapınız. leşti, soyundu. Karyolaya (o doğr Bunu söylerken Samihin akim sürüdü. dan bin türlü hayaller geçiyordu. Karyola çiftti. Bir tanesine gi- Tam mana yanında surahıya el zeceği se « , yandaki kazyoladan uzatırken kibrit eline geçti. Mumu bir ta birdenbire yaktı ve karyolaya u- a e DİNİ zandı. Kibritin sarı ziyası Samihi Diye haykırdı. Samih şaşırdı. altmışlık bir kandınla karşılaştı- Olduğu yerde mıhlanıp kaldı. Fa- | "ca Samih hemen fırladı. Pılısı- at kadın kıyameti koparıyordu: — Hırsız, hırsız!.. Samih birden kadınm yanım- m3 — Rahatsız olmasaydınız. . Diyordu. Fakat Samih çoktan savuşmuştu. Jan uzaklaşarak: — Hayır, affedersiniz, ben hır- sız değilim. Otelin müşterisiyim, Karanlıkta bir kadınla bir oda- da kalmak Samihi birdenbire şa- şırtmıştı. Fakat ne (yapabilirdi? — Affedersiniz (efendim, bir yanlışlık olacak, ben kendi odama giriyorum sandım. Yanlış girmi şim. Çıkarım, dedi. Bir taraftan giyiniyor, bir ta - raftan da; — Nasıl oluyor, anahtar bu ka- pıyı nasıl açtı? Anlıyamadım. Bu kadar da ahmak mıyım? Sonra i- kinci kapı idi. Ben de ikinci kapr- yı açtım, Kadın yorganın altından: — Burası soldan ikinci kapıdır, Yanlış gelmişsiniz. Numarası da 28 dir. — Aman efendim, ta kendisi, , Benim odam da 28 idi. Bunu hem size hem bana kiralamışlar.. o- lur şey değil... Samih tam ceketini ikeni — O halde, dedi. Gidip otel sa- hibini kaldırmalıyım. Fakat bu daha ziyade size düşer. Siz gidip kendinize bir oda ayırtmalısmz. Benim odam burası. . Kadın itiraz etti ve aralarında bir münakaşa başgösterdi. Samih kendisinin akşam saat 8 de odayı giyecek hatta içinde dökülüverdi. — Neden aldı bu ilâcı ? şma gelmiş daha hâlâ tepesi ağar | Samih ! ni pırtısını topladı. Çıkarken ka:| Hanım — Kocamı göryormusun, bir ilâç aldı, saçları bir — Tıtaş parasından tasarruf etmek için.. Hanım — Düşündüm, lâşındım, Fikri Beyin iyı bır adam olmadığınıa Idım, s 2'nle evlenmiye karar verdim efendim.. ben m Hanımefendi.. öyle mi, ai edersiriz. Yanlıs gelm'şim öyleyse... “.AEEAEREBANEKENEEEAEEAEENERASEEEAAEEEEEA EEE EAEAEEE RENEE EEANEEEEEEEEA SENE Bir mübadele Bir lokantada yan yana iki masada oturan iki müşteriden bi- ri yarım saattir biftek bekliyordu. Öteki henüz listeyi tetkikle meş - guldü. Bifteği getiren garson, sahibi- ni ararken listeyi tetkik eden müş- teri: — Getir, dedi. Benim olacak. Yarım saattir bifteği bekliyen zat hayretle masa komşusunun a- sık gözlülüğüne bakarken o: — Masanızdaki hardalı lütfe- der misiniz?. Deyince hemen hardalı uzatır - ken, fakat diğer eli ile de biftek tabağını çekerek: dh 4 — Hardalı buyrun, fakat lüt - fen bifteği verin!., Arkadaşlık — Ahmet, gel gidelim de iki tek atalım.. — İstemem.. — Ne?, Arkadaşlarla gelip iç » mek istemiyormusun?. — Ne yapayım param yok. — Bunun için mi? Haydi sen de aldırma geç be.. Sen gene gel de bizi seyredersin.. ROW Aİ / il v5

Bu sayıdan diğer sayfalar: