3 Mart 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

3 Mart 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VAKITIn Edebi Tefrikası : v9 ——————— 1Bir Yastıkta Kocayın.. Birdenbire içime bir sıkıntı teldi, kendi kendime kızmıya baş Ne diye sanki Adaya git“ Yeceğimi açıkça söylememiş - ? Sanki eski zemandaki Bedia işim, kaynanamın boyunduru - dan çıkmamışım, her söze ,, diyormuşum gibi, Nazif beyin arzusuna da itaat ediyor - um. Bunu neden yaptım? Gösterdizim bu zaafa öyle kız- , ki dudaX Eve girdim, pen>erenin önüne içi Oturdum... Artık güneş alçalmış, YA S4 arımı #sırd sx âsâbımı bozuyordu. O git- tikten sonra, gens ondan İs ön Yaşlarımtnn. Gözleri, bakır Önüne geldi. Bu temin salonu sa Bildi. Gözleri bir parıltı ari Yardı. Bu parıltı beni korkutuyor- orkma- arı Nazif Bey Bibi dürüşt, h gi di. Hassas bir erkek j Ba bügün ispat etm Onun bu İnce hislerinden korkuyordum. 4 Peki amma, bu adamdan bana ne idi? Omuz silktim, onu düşünmeme- Sİ ğe başladım. " 0 — Mart Bura ne kadar zaman ya ge oldu? Bir kaç saat mi? Bir kaç | gün mü, Yoksa haftalardan beri» dir burada mıymı? Bilmiyorum. Herhalde Montekarlonun güneşi e İçindeyim. Hayatımdan memnu - | hüm, Teyzemin dzveline minnet tarım. Teyzem bu sene beni Mon- tekarloya davet etti. “Adada oturup ta ne yapasakım?.. Be - Yaber gidelim.,, dedi. Montekar! tünde güzel bir ya geldik. Deniz üs- Ila tuttuk, m geleli, bölün da- marlarım syak üstünde, Güneşle sarhoş ölüyorum. Ilik rüzgâr, çiçek kokan me'temleri, deniz Buraya gel E 4) zi yolamuş gibi, yirmi #mişim gibi eğleniyorum. Evet, bir genç yadan hiç bir ümidim kalmadı. Burada ilkbahara doyum olmu- yor, Sanki arkamda hazin bir ma- yaşında İ- Li ğını farketmiyorum. Teyzemle Lâmia nereye İsterlerse oraya gi- diyorum. Lâmiaile sahillerde, dağlarda geziyoruz. Teyzemle Montekarlo operasıma, Rus Ballet İerine gidiyoruz. Burada, teyzemin İstanbuldan |i tanıdığı Türkler ve ecnebiler de fi var. Topluluklar, çaylar oluyor. Bunların arasmda Nazif Şakir Beyin bulunmayışma sükrediyo - rum... Galiba İtalyada imiş. Şubat İ iptidalarında onu bir iki kere tey- zemde gördüm. O kadar. Orada, | gene eski Nazif Bey olmuştu. Ya - | kacığa gelen Nazif Bey değildi. Gene etrafına müstehzi müstehzi bakıyor, birbirini tutmıyan söz - r söylüyor. Göğsünü kabartarak dolaşıyordu. Beni ondan uzaklaş- tıran da bu hali ya, Kendisinden uzaklaştığımı, ko- nuşmak bile istemediğimi görü - yor, anlıyor, Fakat aldırış etmi « gor. Bir kere, hernasılsa, görgü - gözlerimin | İ mobil var. tuzlarmı bağrıma dolduruyorum. | «ız gibiyim. Dün | Yazan : Mediha Münir süz telâkki ettiği bir kadınla nazi- kâne konuştu diye, mütemadiyen o kadınla alâkadar olamıyacağını bana anlatmak istiyor. Bana kızgın çünkü köşkü gezmi- ye-Adaya yalnız gitmedim, yanı- ma avukatımı da aldım... Canı istediği kadar kızsın! itim —Salı— Çılgın gibi başıboş, âdeta serseri gezip dolaşmıya biraz utanmıya başladım. Eski Bedianm haleti rubiyesi, yeni Bediayı tahtı tesiri- ne almıya başladı. Artık her gün sokağa çıkmıyo- rum, Oturuyorum, düşünüyorum, okuyorum. Fakat bunda güçlük çektiğini de İtiraf eilöyim: Kitap pek çabuk elimden düşü- yor ve derin bir düşünceye dalı - yorum. Düşünmek, artık en büyük zevk- lerimden biri oldu. Lâmianın burada büyük bir süksesi var. Bütün gençler etra » fında. İngilizce ve Fransızca bi - len bir Türk kızı diye onu el üs- tünle taşıyorlar. O da memnun. Otomobil kul- lanması öğrendi. Flirtlerinin o- tomobillerine binip geziyor. Lâmiayı takdir ediyorum. Ns- musuna halel getirmeden eğleni- yor. Ne erkekten korkuyor, ne de sözden... Şimdi emrinde bir küçük oto - Sahibi ona bırakmış. Hemen her gün bana teklif edi - yor: EY a — Bedia teyze veya sadece: Bedia diyor, haydi gel seni gez - direyim . Rahalsız etmek istemiyorum, | çekiniyorum, Kimlerle buluşaca - ğını bilmiyorum. Durduğumu görünce ısrar edi- yor: — Haydi binsene... — Rahatsız etmiyelim. — Bu da söz mü Bedia, haydi bin diyorum, canım Bediacığım benim. Bu söz üzerine otomobile atlı- yorum. Otomobilde ona sokuluyo- rum: — Bana karşı ne iyi davranı « yorsun Lâmia, Sana müteşekki - rim, — İyi davranmıyorum Bedia, seni sadece seviyorum. — Ben de seni seviyorum Lâ - mia... Bolyö yolunda, kuş gibi ucu - yoruz, Lâmia otomobili mükem- nel kullanıyor. Avdette, kazinonun önünde, muhtelif eğlence yerlerinin prog ramlarma baktık. Lâmia: — Hayret!... Nazif Beyin se» naryosu buraya da gelmiş. Aşk olsun ona... Tevekkeli değil bir kaç gündür Vilyam Vlaskez bura» a... İnşallah Nazif Bey damla- maz. — Neden Lâmia, hoşuna gitmiyor mu? Ağır ağır, kesik ve kırk bir sesle cevap verdi: — Hoşuma gider, Alelekser o- nunla kavga ederiz. Damlamasın sözünü lâf olsun diye söyledim. Gelirse gelsin... Nazif Bey (Devamı var) er MR losani ve talebe Türkçe konuşanlar Eskiden kullanılıpta yerlerini yabancı Bütün vilâyetlerde ihya edilmek teşebbüsleri var Avcılık Türklerin en eski spo ! rudur. Fakat son zamanlarda memleketimizin her tarafımda bu İ spora karşı bir lâkaydi uyanmış - İ tır, İ © Anadoluda tetkiklerde bulu - İ nan hükümet erkânrmızdan biri avcılığın günden güne azaldığını görmüşlerdir. Bu sporun çoğalması yollarım» da teşebbüsata girişmişler, Anka- raya avdetlerinde ilk işleri bu iş- le alâkadar olabilecek vekâletle- rin nazarı dikkatlerini celbetmek olmustur. Maarif vekâleti de vilâyetlere gönderdiği tamimle bu spora aza- mi ehemmiyet verilmesini tavsiye | etmişlerdir. Bu tamimi alan vilâ- yetler hemen faaliyete geçerek mıntakaları dahilinde avcı teşki « lâtının ihyası yollarına başvur - muşlardır. Vilâyetimiz dahilinde de faa - liyete geçilmiş ve evvelâ avcılığın ihyası için neler yapılması lâzım geleceği tetkik edilmeğe başlan- mıştır. — ——— cc Türk - Yunan tur nz klübü Türkiye Turing ve Otomobil klübü tarafından: "Türkiye Turing ve otomobil klü bünün Türk — Yunan şubesi ta - rafından martın beşinci pazar gü- nü saat 4 1/2 da Maksim salonla » rmda tertip edilen artistik çay 2zi- yafetine iştirak etmek isteyip bi- letlerini henüz almamış olan muh terem azanın biletleri Galatada A- dalet hanında Turing Klüp mer - kezinden veya Beyoğlunda Fran - sız tiyatrosu kişesinden aldırma - ları rica olunur. yapılacak za İ bu inkılâpta da en öndedir. oz ayfa: 5, arasında kelimelere bırakanların derlenmesi Dil seferberliğinin en önünde l giden muallimler büyük gayret - | lerle vazifelerine devam etmekte» dirler. Doldurdukları fişlerinin ade - dini muallimler günden güne ço- ğaltmaktadır. Son gelen tamimde | fişlerini dolduran muallimlerin ayda iki defa mektep idarelerine fişlerini vermeleri bildirilmiştir. Ayın birinde, on beşinde... Her aym birinde ve on beşin- de toplanan bu fişleri vilâyet dil encümeni tetkik ederek vekâlete göndermektedir. Bugüne kadar derlenen sözlerin 95 50 si eskiden kullanılıp ta şimdi unutulan öz Türkçe sözler olduğu anlaşılmış - tır. Esasen söz derlemekten asıl maksat ta budur. Yani, eskiden kullanılan fakat zamanla yerini ecnebi sözlere bırakan öz Türkçe kelimeler derlemektir. Her aym birinde ve on beşinde toplanan dil encümeni azaları el- de ettikleri neticelerden çok mem- nun olduklarını söylemektedirler. Vilâyetimiz dahilindeki muallim- lerden bir kısmı tatil günlerinde civar köylere ve semtlere kadar uzanarak rastgeldikleri sözleri derlemektedirler. Diğer bir kısım muallimler ise rastladıkları sözleri esaslı olarak tetkik ederek üzerinde uğraşmak- tadırlar. Derledikleri sözlerin menşelerile uğraşan bu muallim- ler edebiyat muallimlerile de te- masa gelerek tetkiklerini bir kat daha genişletmektedirler. Son senelerde yaptığımız inkı- lâbın başmda giden irfan ordusu Mu- allimler aralarında öz Türkçe ko- Muallimlerin maaşlarına m hakkında Bu sene istihkak kazananlar haber verildi, Istanbuldan İlk mektep musllimleri her üç senede bir baremden bir derece ka zanarak terfi ederler. Bir ilk mek - tep mualliminin mektepten mezun olduktan sonra ilk maaşı 52 lira - ar. Her üç senede bir terfi gören bu muallimlerin son terfi maaşla- rı 120 liradır. Yalnız müfettişlerin ve maa rif müdürlerinin teftiş raporları o muallim hakkında iyi değilse ter - fi bir müddet gecikir, Her sene memleketimizin her ta rafındaki ilk mektep muallimleri - nin terfie istihkak kesbetmiş olan ları maaşlarında bir derece zam görürler. Bu sene de gene ayni tarzda ha | reket edilerek terfie hak kazanan lar terfi ettirilecektir. Yalnız ba - zı vilâyetlerin hususi idarelerinin bütçeleri müsait olmadığından o vilâyetlerin ilk mektep muallimle « ri en az terfi görecektir. Her vilâ- yet hususi muhasebesi bütçesinin kifayeti nispetinde mmtakasındaki muallimlerin maaşlarına zam yap mıştır, 1200 hocaya zam.. Istanbul vilâyeti maarif idaresi de vilâyet dahilindeki muallimle- rin kıdemlerini tetkik ederek iç - lerinden kıdeme istihkak kesbet- mişlerden 1200 kişi ayırmıştı. Maaşlarında bir derece zam görmeleri kararlaştırılan bu mual: limlerin İistesi bundan bir müddet evel hazırlanarak maarif vekâleti ne gönderilmişti. Liste tastikten çıkmak üzeredir. Yakmda vilâye - timize gelecektir. Terfi ettirilecek bu muallimlerde önümüzdeki ha- ziran ayından itibaren terfi ettik - leri derece üzerinden maaşlarmı alacaklardır. Muhtelif vilâyetleri - miz muallimleri içinde en çok ter - fi gören muallimler İstanbul vilâ zeti dahilindedir. Diğer taraftan öğrendiğimize göre: dik mektep muallimlerine mes- ken bedeli verilmesi de görüşül - müştür. Fakat hususi vilâyet büt- çelerinin müsaadesizliği bu vazi - yeti şimdilik biraz geriye atmış gi- bidir. Maamafih ne verilmesi ne de verilmemesi hakkında henüz bir k iğ edilmiş değildir. | Pesa nuşmağa karar vermek üzeredir. ler, Hattâ İstanbul dahilinde bazı mekteplerin talim heyetleri ver - dikleri kararda bütün arkadaşla - rınm öz Türkçe sözlerle konuşma” larını temin etmelerini istemekte- dirler. Bunun için aralarında ant ederek şimdiden öz Türkçe ile konuşmağa başlamışlardır. Bu şe- kilde konuşma günden güne ya - | yılmaktadır. İnkılâplarımızın özü“ nü çocuklarına aşılamakta olan muallimler (talebelerini de öz Türkçe sözlerle konuşmağa teş - vik etmektedirler. : Talebeler ellerinde defter ve kalemler etraftan mütemadiyen öz Türkçe sözler derlemekte ve bunları kolaylıkla kullanmakta « dırlar. Çocuklar var ki mekteple- rinde elle bastıkları gazetelerile herkesi öz Türkçe konuşmağa da“ vet etmektedirler. Ellerinde oku « dukları kitapların ecnebi sözler bulunan yerlerini çizerek hemen yerlerine öz Türkçe sözler koyu- vermektedirler. 4 Muallimlere konferans Yüksek Muallim Mektebi ve Muallim Mektepleri terbiye ho - cası Sadrettin Celâl Bey dün saat 14.5 ta Darülfünun konferans sa- lonunda İstanbul muallimlerine bir konferans vermiştir. Mevzu “tedriste teknik,, idi, Günün Pers şembe olmasından istifade eden muallimler salonu hincalımç dol- durmuşlardır, Sadrettin Celâl Bey bundan sonra hemen her hafta İstanbul muallimlerine terbiye ve tedris hakkında en “4 recektir. #4 Millet mektep'eri ehliyetnameleri Vilâyetimiz dahilinde 1 Teşris nisani 932 de açılan Millet mek- tepleri dershaneleri dört ay tahsil müddetinden sonra 1 Mart 933 te bitmişti, Geçen sene vilâyet dahi- linde 170 millet mektebi açılarak bu mekteplerde on üç bin kişi o- kutulmuştur. Okuyan millet mek « tebi talebesinin dokuz bini hanım, dört bini erkek olarak tesbit edil miştir. Bu devre imtihanları 1 Mart 933 te başlıyarak 2 Mart 933 akşamı bitmiş ve okuyanların bir çoğu millet mektepleri ekli « yetnamelerini kazanmıslardır. Nişan ği Adanada tüccardan Salih zade Musa Efendinin kızı ve Rasih za» de Feyzi Beyin yeğeni Remziye H. ile muhtelit orta mektep tarih mu- allimi ve muallim mektebi tarih coğrafya muallim vekili Ömer Ke mal Beyin nisan merasimleri ge » çen cuma günü Adanada yapılmış tır. Ömer Kemal Bey arkadaşım kuracakları yuvada mes'ut olm nı dileriz. ğ Du Esirgeme Derneği balosu vi Türk Hanımları Esirgeme Der « neği menfaatine Tokatliyan sa lonlarında tertip edilen balo 1 leketimizin mümtaz ve mün bir heyeti tertibiyesi idare edilecektir. Bu balo mevsimin larından birisi olacaktır, 1933 senesi kraliçesi de balo davetlidir. »

Bu sayıdan diğer sayfalar: