2 Nisan 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

2 Nisan 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m—————— ——— Dört Günlük Hikâye İNCİ Birinci gün ———— Nakleden : Selâmi izzet | Kâşifi i N vey sa akşam yemeğine da e spor otomobilime bin - Büyükdereye giden ziftli yol- pi kuş gibi uçuyordum. Geç kal - ara Kâşif te kronometre gibi ir heriftir, Her şeyi dakikası da- ıma yapar. Sani aşmaz. Pplyi ye şaşı de eğe beklenecek olursam işi - *ceğim lâfın haddi hesabı bulun- iiyacaktı. Lâmia da, koca diye! re bu traşçıyı nereden bul Yerim hızı, verdim hizi... üyükdereyi buldum. Köşkün de a girdim. Salonun eşiğin vel dum. Duraladım. Şaştım, ii adım. Herkes, kadınlı erkek - 68, yüzü koyun yatmıştı. E- meki vi Kanapelerin altın» » #&emlelerin altında,masaların altında bir adam vardı. — Yahu, dedim, saklambaçmı | “YMUYOrsunuz? Bu aralık, koltuklardan birinin altından Kâşi e TN gibi PAR en Hindi. ibiği deki ki böyle olmıyacak, - dedi, sın, ben ar, yim, Bir aralık beni gördü: — Safa geldin, dedi, durma, sen de aramağa başla. en de arıyacaktım amma, yi- 1<<ek, içecek bir şey arıyacaktım, > zil salıyordu. Kâşife bunu Yecektim, Söylemedim, briç karnın söyl Si Sami, dedi, başıma geleni 1 â ta gerdanlığım koptu. bimdi, K, rak Söyledim, aramağa başlıyacağımı halk linde birkaç topla; !. İnciler bir araya —— dı. Kâşir Bey: cak, Mİ Yüz altmış beş inci ola- —e,,, öyle değil mi Lâmia! vet, — S Yanlış ia Yanıma gel Macit, yalım. mia, Kâşi ei Mmiya Bra incileri say * yüz yetmiş bir inci saydı. » Yerine fikriye H. geç - Sırası 3 beş balda, Gem Yüz altmış Ayna döndü: dıy, 7 iktan ölüp bayılmışsın - Yurayını* haydi senin karnını de- b F ir Köşi gene işi bozdu. İn- di, irde bana saydırmak iste - Saydım, kü altınış dört, dedim. ha incileri aldı, bir kere da - B sa ta Yüz altmış dört buldu. Mek eksikti... Lâmia beni ye - oüüaleriaiş sekize böluğeğ Kâşif salonu E. » 5 » borlu ile viski şişesi önüme etyi, eğe başladım. Fakat dikkat Neden geç kal- 5 işiyiz, odayı sekiz parçaya leyim, Herkes bir parça da ara- aştırmaya nezaret ede- dg “elek kadar güzel yüzü görün n inci gerdanlığı mü - — Nen var Lâmia? — Bu inci meselesine canım $i - | kılıyor. Kâşif ortalığı alt üst Mi Neymiş,bir inci kaybolmuş!. Bun-! dan ne çıkar. Bir incinin değeri ne-' dir? Macit Beyin kravatmda bir! inci var, benim bütün gerdanlığı- mın değerinde. Kâşifin telâşma adam kim bilir ne şaşar!.. Herkes te şaşıyorya- — Ha, şu mı leyip incileri sayandan e yorsun değil mi?.. İsmi neydi? — Macit. — O adam zaten benim hoşu -| asanın altında emek | bahsedi -| ma gitmedi. —— Senin hoşuna gitmiş gitme - miş bunun ehemmiyeti yok. Hay- di, sen çabuk yiyeceğini ye de, kalk, içeri gidelim, Kâşife söyle, inciyi aramaktan vaz geçsin, otu - rup briç oyniyalım. Ben söz dinlerim. Hele sinirli kadınların sözünü derhal dinle - rim, Hele hele Lâmia gibi, Kâşif denen serseme âşık ve o budalaya esir olan bir kadının sözünü iki et- mem, Hemen kalktım. Salona girdik . Hâlâ arıyorlardı. Bir hanım, mendilini düğümlemiş: “Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi,, diye dolaşıyor. Bir bey, avuçlarını dizlerine dayamış bakınıyor, Ma- İ ci. Bey kâğıt sepetini araştırıyor, Nuri Bey briç masasına oturmuş | fal bakıyordu. Küşif Bey anlatıyordu: — Bereket versin bütün eşyalar, gipiseler; etmaslar sigortalıdır. Ya. rın sigortaya müracaat ederim. İ Ya paraları verir, “- inciyi tamam /lar. Lâmia kızdı: — Canım şimdi sigortadan bah- ocası düğün hediyesi ola- Lâmiaya, karnımı do | lüzum var. İnci bir köşededir. Ya- İ rın ortalık süprülürken bulunur. Yetmiş inci saydı. Sayma | ia pek hüzünlü, pek| Sİ ei, setmenin sırası mı?. Hem buna ne —— Ben de öyle zannediyorum.. inci ile| Saat yarıma geliyor, artık gidip yatsak. Salonda, ben de dahil, herkes briç oynamağa can atıyordu. Fa - kat Kâşifin traşından ve etrafını araştırmasından bıktıkları için, bir kişi bile ağız açmadı. Herkes odasına çekildi. 5 Ertesi sabah saat onda aşağı in- dim. Yağmur yağıyordu. Salona girdim. Bir de ne göre - * * yim?.. Salon, icra memurlarının | gazebine gelmiş gibi, alt üst ol - muşlu. i Kâşif, hizmetçilerle uşaklara çıkışıyordu. Halılar, iskemleler, koltuklar kalkmıştı... Ne olursa olsun, evden uzaklaş- mağa karar verdim. Lâmiayı kan- dırmam lâzımdı: — Haydi, otomobil ile bir gez - me yapalım. — Yağmur yağıyor. — Diner. Hem yağmurdan bize ne... Otomobille gideceğiz. — Misafirlerimi bırakamam. — Kocan var ya. — Sahi.. Şu halde Macit Beyi asa > Ya oturdum. Bir soğuk ta“ | de alalım. Gelirsiniz değil mi? Macit Bey eğildi: — Emredersiniz .. Faka basıyordum galiba. Bas - mıştım bile.. Ben otomobili kulla- sormuyordu. Konuş. | nirken, Macit Beyle Lâmia, arka - 1100 lük meselesinden haberdar et- da baş başa kalacaklardı. KK kar kilin > | edildi, Yollar kısaldı. Yeni 12 kelimenin karşı-| lıkları ve kullanılışları i — ABES: Boş Boş işlerle uğraşma. “2 — ABUS: Çatık Çatık suratlı bir adamla yemek ye- mektense güler yüzlü bir adamla be- raber laş taşıyayım bence daha iyidir. 3 — ACAYİP: Şaşılacak şey, belli olmaz. 4 — ACABA: Değil mi? 5 — ACELE: Tez Son yullarda tez giden trenler icat | 6 — ACEMİ: Çırak Adam hengi işe başlarsa bir çırak- lık çağı geçirir. Ondan sonra eli işe iyice yatar, 7 — ACİZ: Beceriksiz, güçsüz, Sünepe, mıymıntı, pısırık Beceriksiz bir heriftir. Bu işi başa- ramaz, Gücü yetmiyen birini buldun tepe- sine bindin. Bırak şu sünepe herifi, Mıymendılık etme, çalış ekmeğini taştan çıkar. Pısırıklığı barak ta biraz hakkını iste, RK EDENİ Kadıköy lisesi hocalarının buldukları karşılıklar | Vahşet — Yabanilik, isazlık Ormandaki maızlıktarı ürktüm . Terbiye Ge hayvanlarım yabaniliği gideri- | tekir. Vahamet — Ağırlık, kötülük Hastanın hal ağırlık gösteriyor. İşler kötülüğe gidiyor. > Yaki — Olağan Bunlar olagan şeylerdir. ğ Vamta — Araya giren, d , Sen araya girersen bu iş biter. işimi yaptıracak bir &l bulamadim. Yebal — Saç Bunun suçu büyüktür üstüme alamam. Vecit — Coşmm Böylediği türkü beni coşturdu. Veda — Ayrima, esmeleşme (lehçe) Son sınıf hocalarına bir ayrılma çayı Velhami — Sözüm kinasi Ahmet, Mehmet, ben sözün kısas bütün | arkadaşlar seni sever. Vicdan — iodaygum Bu işt böyle yaptığım için içduygum ra- | hattır. i Yadigir — Armağan, anak Benden sana bu bir armağan olsun. Bu, bana dedeterimden bir anaktır. Yakin — Kanma Böyle olacağına kasdığım için bu işe gi- Yanl — Demek ki Gün, demek ki gece ile gündüz 4 saat eder. Yezine — Birleik, tek Biricik sığındığım sensin. i Tek dastum sen kaldın. Yelş — Bezginlik İnaan güçlük karşınında bezginlik getir. meden çalışmalı. 8 — ADALET: Doğruluk Doğruluğun ungunu terazidir, g — ADET: Görenek, aybaşı Bu köyün göreneği budur. 10 — ADETA: Enikonu, dukça Eni konu adam denecek bir hale geldi. Oldukça bir şeye benzedi. 11 — ADİ: Bayağı Zenginlik adamı bayağı adam ol. maktan kurtaramaz. 12 — AFiveT: Saglık Sağlığınızı dilerim efendim. Sahte yüzlükler Tahkikat henüz bitmedi Zabıta, sahte 100 liralık tabki - katına ehemmiyetle devam etmek- tedir. Selânik bonmarşesinde de sahte bir yüzlük sürüldüğü dün an laşılmıştır. Üstü, başı temiz birisi iki gün evel Selânik bonmarşesi » ne girmiş, altmış Jiralığı mütecaviz eşya almış ve birkaç adet yüz lira- ol- lık arasından birini çekerek vez - | 1 bi istiklâl lisesinden Mümtaz nedara vermiştir. Veznedar başı| Z g, .. Mustafa Niyazi Bey- kalabalık olduğu için işin farkma İ varmamış, sahte 100 liralığı ala - rak çekmesine atmış, kırk lira ka- dar tutan üstünü müşteriye geri vermiştir. Müşteri de paranın üstü ile eş - yaları alıp gitmiştir. Veznedar ve memurlar müşterinin halinden şüp Zait — Artık Artik eksik demeyip kazanmağa bak, Bu artık sözlere me Jlzum var? Zaman — Çağ Her iş çağında gerek. Zat — iy AN Bey iyi bir kişidir. Zekun — Üzgün, bitidn Ne kadar bitkin bir haldetin çok mu yo- raldun? Çok üzgünlük gösteriyorsun. Zebunküş — Gücüyeter İnsan gücüyeter olmamal: herkese karşı yumuşak davranmalıdır. Zeki — Uyanıklık, kurmazlık Bu çocukta uyanıldık irleri seziyoru! Ben Wa izin gek Hurmalı gösterdin. Zerre — Toz ; Kuyumcular dökülen altın tozlarını Kay- detmezler. Zeval — Tükenme; öğle Dünyada tikenmiyen bir şey yoktur. Öğlende güneş dikleşir. Zındön — Karanlık yer 0, bana dünyayı karanlık etli. Ağır suçluları karanlık yere kaparlar. Ziyan — Kayıp, yutulma Bu işte ben çok kaybettim. Gözünü aç, yutuluraan 46 kalırım. Ziyaret — Yoklama, görüşme Hastayı yoklamıya gittim. Sizinle görüşmeğe geleceğim. Zümre — Küme, bölük Yoklamalarda bu derş kümesinden. yalnız on talaba kazanı, Tüsemizin sön sınıfı edebiyat ve fen bölük- lerine syrdmıştr. i 4ftincdi ilk mektep rının buldukları karşıl ir» Onuncu ilk Si Yeis — İç Mrüttsğ 4 Turan bu iç Üzüntüsü ne ei Bahil — İşsiz Proylağir m ki — Alın Baki — Artan Bakire — Dolunulmansış Baliğ — Biren | Batıl — Sannılmıyan, : e di " Becayiş — Değiştirme © 3 Bedbin — Hor görün X ş Bedel — Karşılık “ Baden — Gövde Bedevi — Yörük » 1 a a 4 Pedi — Güze ö J Bedihi — Apaçık “eği Belis — Ziynmsez m | erimez hocal il ukla z Bah 2 Cemer EŞEN Bahis — Sör i any ey Man ğ lig — V Batıl — Boş ? Becayiş — Değişme Bedbin — Kötü gören Bedel — Karşlık u. Beden — Gövde el 4 üncü ilk mek tep he rının b SN mn Pulluk Kar Bahis — Konuşmak iğ 7 Ba ziyade a Baht — Alın Yazısı <a Bais. — Yapan, olanı ii ro — Kız oğlan iü Baliğ — Yetiykin Batıl — Boş Becayiş — Akta, : ra Bedbin — Fena gören Bedel — Karşılık i Beden — Gövde. ekte; nın buldukl ph a : Bol — Oi, e GR Bahis — Söz geğ ği v Bahusaş — Tie, hele va Baht — Uğur iç Klm m Beliğ — Yola e in Dokuzuncu ilk : larının bul, dinen ee Mahi — Cingi Y Bahin — Siz Baht — Yaz 9 e is — Kışkirtan ti Baki — Artık yi Bakire — Ergen Balik — İrişemiş Batıl — Baş Becayiş — Değişme lerin buldukları karşılıklar | © yem” 07 9m ören i Vahşet — Yabanllik — Karşıık A Yakzensi — Kodiunçlkşmal, Kötüleyentir | ©“ Meğeyi yer ya Vaki — Olmus den O kişi vi O dediğin yalandır, bu olmamıştır. Bedi rek kapace > Vasıta — Ara bulan, Aracı Bes Ri rine, il Ayge emaneti getirecek arsct geldi mi? İyy e, Çekinilerek r Vebal — Suç edrisat müf, Ben karışmam suçu boynuna. Vecit — Kendinden geçmek Bu gece Ayssofyada yanık sesi bir hafız belenmedikleri için eşkâlini iyice | perkesi kendinden geçirdi. hatırlıyamamaktadırlar, Bonmar- şeye sürülen para da polise tes -| , ,5. lim edilmiştir. Bir gazete dün paraların Bulga- ristanda basıldığını yirmiden faz- la şahsm nezaret altında bulundu- ğunu yazmıştır. Bu haberler zabı- taca tekzip edilmektedir. Nezaret altında bulunanlar 6 kişidir. Bun- lardan başka bazı kimselerin de malümatlarına müracaat edilmiş - tir. Fakat bunlar ticari vaziyetleri malüm kimseler olduklarından- sahte paralarm kendilerine müş - terileri veya tanımadıkları kimse - ler tarafından verildikleri anlaşıl- dığından serbest bırakılmışlardır. Bundan başka ele geçen paralar da 18 tane değil dokuzdur. Zabı - ta Bulgaristan, Yunanistan, Ro - manya zabıtlarını ve Anadoluda - ki emniyet müdürlüklerine sahte Gm, sa İd Gi İZA Veda «— Ayrılmak Size baçtin ayrılmak için geldim hanıma. Velhasıl — Böylece Böylece dileklerine erdiler. Onrala kömür Bize ömür. Vesikn — Kâğıt Hanrm, hanım küğulmı göstermeden ne- reye geçiyorsun”? Vicdan —.... Yadişâr — Armağan Ona yalnız bir kadın sesi armağan kaldı Yakin — Yanımda, isem Malatyadan birim hısemlar geldi, Yanl — <0: Yegine — Biricik, bir tanecik : ie edi oğlumu da Dumlupmarda AŞ miş, sahte para bulunduğu takdir- de zabıtanın icap eden tahkikatı | yapmasını istemiştir. Sahte yüz -| lüklerin memleket dahilinde bası- labileceği kanaati kuvetlenmekte - dir. Sahtelerile hakikilerinin arasın- daki bariz fark bu kanaati takviye etmektedir. Muharrem Beyin karşılıklar Pejmürde — — Kiliktiz. Pençe — Bist yalyane — Dönek ver — Sevindi Poşlman — Caymak, Yeretme, Teessiir — Istanbul Sinci ji hocalarının ni karşılıklar 'TAbi — Uygun mola; TA — Yanda ekte Tak

Bu sayıdan diğer sayfalar: