5 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

5 Mayıs 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RE RE Mi AE — ö—VAKIT 5S Mayıs 1933 j RA gg | Mısırda afyon, eroin, ve sair uyuşturucu maddeleri kul- lananlar hakkında tutulan istatis - tikler son derece dikkate şayan - dır. Meselâ Kahire şehrinin halkı 1,079,765 tir. Bunların içinde 883 kişi eroin, 373 kişi kokain, 645 ki- şi afyon, 2277 kişi esrar kullan - maktadır. Bu istatistikler bütün Mısır vi-: lâyetlerine de teşmil olunmuş ve şu netice elde edilmiştir: Bütün Mısır nüfusu (14,086,27) dir. Bunların 36,696,834 ü 20 ile 59 yaşları arasındaki erkeklerdir. Bunların içinde uyuşturucu mad - deler kullananların sayısı (32,421) dir. Bunlardan 5061 i mahpustur- lar. Uyuşturucu maddeleri kulla - nanlar halkında tutulan istatistik ler de çok mühimdir. Bunlardan anlaşıldığına göre uyuşturucu maddeleri en çok kul - lananlar, işsizler arasındadır. Bun ların sayısı 496 ya varmaktadır. Bunları çiftçiler takip ediyor ve bunların sayısı 237 den ibaret bu- lanuyor. Uyuşturucu maddeleri kullanan diğer sınıflar da şayanı dikkattir- ler. Bunlar arasında kahveci, sey- yar satıçı, dülger, arabacı, terzi, şoför, kâtip, kuyumcu,musikişinas, talebe, komisyoncu, (müteahhit, aktör, polis, muallim, simsar, doktor, ve saire de var - dır. Şayanı hayret olan bir nokta Uyuşturucu maddeler kullananlar arasında yaşları altı ile on arasın - da olan çocuklar da vardır. Yal - nız bunların sayısı (10) kadardır. 11 ile 15 yaşları arasmda bu mad- deleri kullananların sayısı 33 tür. Bundan sonra nispet birden bire yükselmekte ve 21 ile 25 yaş ara- sındakiler 947, 26 ile 30 yaş ara - sındakiler 1069, 31 ile 35 yaş ara- sındakiler 794 tür. Daha sonra nispet azalmakta, beşer sene fasıla ile devam ettiği- miz takdirde 61 ile 65 yaşları ara- sında uyuşturucu maddeler kulla - nanların (21) e indiğini gö üz. 71 ile 75 yaşları arasındaki tir- | yakilerin adedi (4) tür. 76 ile 80 yaşına vardıkları halde keyif ve - rici zehir kullananlar vardır. Bun- larm geçen seneki sayısı 3, evvel il ki sene 25 ti, Daha garibi 81 ile 85 yaşları a- rasında olup bu zehirlere müptelâ | olanlar da bulunmaktadır. Geçen sene bunların sayısı 1, evvelki se- ne2idi. En garibi 86 ile 90 yaş arasm - daki tiryakilerdir. Evvelki O sene bunların sayısı 19 du. Geçen sene bunların biri de kalmamıştı. 91 ile 95 yaş arasındaki müp - telâlar da geçen sene nihayet bul - muşlar, fakat evvelki sene dokuz kişi vardı. Hepsinden en tuhafı 96 ile 100| yaş arasında da zehre müptelâ o- Menlar vardır. Evvelki sene bunlar» ! dan 6 kişi bulunmuş. fakat bunla- rım biride geçen seneye kadar © muammer olamamıştır. kokain | mühendis, ! Bizde ve dünyada amana Keyif Verici Zehirler Kaçakçılığı —-- NR Bu zehiri kullananlar arasında altıdan on yaşına kadar çocuklar da var Mısrı hükümeti geçen sene ke - yif verici zehirler kullananlardan hapse atılan beş yüz kişi üzerinde tetkik yapmış ve şu neticeye var - mıştır: Keyif verici zehirlere müpfelâ olanların yüzde ikisi aktör, yüzde 1,6 sı ekmekçi, 2.2 si kasap, dü yapıcı, 1,6 sı da demirci. Bu esnaf arasında kitapçı, ka - pıcı, kahveci, kalaycı, ahçı, eski - İci, kömürcü, arabacı, deveci, şo -| för, sıvacı, eşekçi, manav, balık - çı, bakkal, kuyumcu, berber, ke - bapçı, gazete müvezzii, nakkaş, matbaacı, lokantacı, kunduracı, saraç, uşak, tayfa, attar, lustracı, şerbetçi, keresteci, tütüncü, çilin - gir, çadırcı, hallaç, sebzeci, saka, bekçi, garson, saatçi ve saire var- dır. Bunları içlerinde kazançları - nın yüzde onundan başlıyarak bü- tün kazançlarını keyif verici ze - hirler için harcedenler vardır. Hat ta kazançlarile iktifa (o etmiyerek hırsızlık ederek, öte (o berilerini, mallarını, mülklerini ucuzca sa - tarak, yahut üstlerini başlarını bi- le rehin ederek, karılarının eşya - smı, analarmın babalarının ma lını, çalarak morfin, esrar, ve sai- İre tedarik edenler vardır. Bu da, keyif verici zehir kulla- gaga Rusyada Tayyare ile to- hum ekiliyor Sovyet cümhuriyeli ticaret odasının neşriyatına göre, Sov- yet ziraatinde tayyareden isti- fadeye karar verilmiştir. Bu sene 300 bin hektar arazi tayyare ile ekilecektir. Geçen sene 48 bin hektar ekilmiş ve güzel neticeler alın- mıştı, Tehlike Avrupa tehlikeli .. .. günler geçiriyor Avrupanın bu sırada, umumi harptenberi en tehlikeli günlerini geçirmekte olduğu görülüyor. Bir taraftan Fransa ile Almanya ara - sındaki kavgalar, diğer taraftan Almanya ile Milletler Cemiyeti a- rasındaki ihtilâfar, Uzak O şarkta Çin ile Japonya harbinden başka Japonya ile Rusya arasında harp ihtimali, umumi vaziyeti son dere- ce vahim bir hale getirmektedir. Vaziyetin vahametini arttıran en mühim âmillerden biri, gizli| diplomasi ve onun doğurduğu, şüp he ve itimatsızlıktır. Mütehassıs müşahitler, son de - rece endişe içindedirler . Hitler, Prusyacılık kılıcını sal « murahhası, İngiltere (o donanması ”İ derecesinde bir donanmanın inşa- sını talep ve Almanya ordusunun Fransa ordusu derecesinde olması icap ettiğini müdafaa etmektedir. nanların ne kadar düştüklerini, ahlâkça ne derece teredi ettikleri- ni göstermiye kâfidir. İ Mısır hükümeti ele geçen tirya- kilerin ekserisini hapisten başka nakti cezalara da çarpmaktadır. 1932 senesinde bu şekilde top- lanan cezalar, (894,948) mısır li- rasıma varmıştır. Bu meblâğ 1931 senesinde daha fazla idi. Çünkü 1,220,275 mısır lirasına varmıştı. 1930 senesi bu cezaların azami dereceye vardığı sene idi. Çünkü o sene 1,353,357 mısır lirası top- lanmıştı. 1929 senesinde aşağı yu- karı ancak bu meblâğın nısfı tah - | sil edilmiş olduğuna göre 1930 se- nesinin Mısır tarihinde en meş - um senelerden biri olduğu derhal anlaşlıır. Mısır hükümeti, keyif verici ze- hirler ticaretiyle alâkadar bir çok i ecnebileri Mısırdan uzaklaştırmak için çalışmaktadır. Geçen sene i - içinde Mısırdan (3) İngilizin teb'i- di istenilmiş ve bunlarm teb'idine imkân hasıl olmuştu. Mısır hükümeti İskenderiyeden İ (40) ingilizi çıkarmak O istemişse İde bunların tebit emri henüz tas - dik olunmamıştır. Teb'it olunanlar arasında da iki Fransız varsa da bunlardan an cak birinin teb'idi mümkün ol - muştur. Gene bunlar arasında bir Avusturyalı, bir Alman, bir Fele - merkli, iki Çinli, iki Bulgar var - dır. Bunların hepsi de Mısırdan ihraç edilmişlerdir. Russel paşa, en son raporunda üç Türk tebaasınnı Mısırdan ih - nu ve bu talebin tasdik edildiği - ni beyan etmektedir. Bundan üç Yunanlı, 4 Fransız, 6 Italyan, bir Türk tacirinin Mısr- ra girmeleri menolunmuştur. (Devamı var) Anlaşıldığına göre Almanyanın bu talebi reddolunduktan sonra ! Hitler Almanyanm teslihat konfe- ransmdan çekildiğini ilin ede - cektir. Hitler Almanyayı silâhlamak « tan başka Dançig koridorunun Al- manyaya iadesini istiyecektir, Milletler Cemiyeti bu talebi red dettiği takdirde, galiba Almanya, Milletler Cemiyetinden de çekile- cek ve kuvvetli bir Amanya vücu- da getirmek için çalışacaktır. Bu takdirde Almanya ile Fran - sa arasındaki ihtilâf âzami dere- ceye varacak, bütün komşu mem- leketler de bu ihtilâftan istifade edecektir. Bugür bi: çok memleketler in - firat siyssetini tutmuş bulunuy: lar, Bu da milletler urasındak! iti. matsızlığın bir nsticesidir. Vaziyet Avrupada bu merkez - de olduğu gibi Asyada da son de - rece vahim bir mahiyettedir. Dün de yazdığımız gibi. Rusya ile Japonya (arasındaki ihtilâf gittikçe büyümektedir. İh - tilâfın sebebi Çinin Şark demir - yollarıdır. Rusya, Japonların bütün bu hat ta hâkim olmak ve Rusları atmak için uğraştıklarını iddia etmekte « dir. Buna mukabil Japonyanın bir hareket programı hazırladığı ve Rusyanın bu programı dikkatle | takip ettiği söyleniyor. Dünya siyasileri bir şey yapa -| mamakta ve mütemadiyen o lâfla vakit geçirmektedir. Harp borçla | raç olunmalarının talep olunduğu- | rı meselesi konuşuluyor, ticaret | muahedeleri meselesi konuşulu - yor, gümrük tarifeleri meselesi ko- nuşuluyor, dünyanın iktisat dert « leri konuşulacak!.. Bütün bu konuşmalar devam e diyorken Avrupa ve Asyanm u - lamaktadır. Hitlerin Cenevredeki | Seyyar Terbiye Sergisinde : £ , gi ee99sameL9 00000ea000900D 020 v0onoasuesaDea yasar e kö Köylüler | bizi gramofon çaldık. o Gramofonu- muzda yerli ve klâsik o plâklar yanındaki çar- dak altında gramofon söyleni- yor: Sana, çapkın derler... Derler, derler... var, istasyonun sesine, birdenbire gözükmiyen, göze çarpmıyan insan sesleri vap verdiler: Sana çapkımdır derler... Hep bir ağızdan o söylenen bu sözler gramofondan kapma değil- di. Muntazam altlı üstlü © şeyler- di. Biz gramofonu bıraktık sesle- re doğru ilerledik... Bir tümsek geçtik, köyün çeşmesi karşımıza di kildi, köy çeşmesi Anadoluda ye- gâne değişmiyen dekordur. Mer- mer çeşmenin etrafında ellerinde hekleler belleri kuşaklı, © başları İ hotozlu, bacakları | şalvarlı ka- | drnlar. Kızlar su nöbeti (o bekli- yor. Kimi sorutuyor. Kimi yanın- dakile yarenlik ediyor. Kimi biri- İ birine dik dik bakıyor, hani nerede ise kavga. Köy korosu şakraklı. | ğı ile, kıvraklığı ile devam ediyor. Biz sanıyorduk ki, köy kızları çeşme başında hani şu muharrir - lerin boyuna bahsettikleri şairane şairane, yanık, yanık söyledikleri çeşme başmda eğleniyorlar. Akşam keyfi sürüyorlar. Um- duğumuz çıkmadı. Seslerin geldi- ği yeri aramak, bulmak bana ade- ta merak oldu. Yürüdüm, kambur, dar köy yollarından geçtim. Manda nallarının açtığı çukurları dolduran sarı köpüklü izlerden atladım. Bir köpek O havladı, bir horoz kokurdadı, bir sıpa kulak- dikerek yanımdan hızla Sesler hâli (o devam edi- ce larını fırladı, yor. Bir çukur gözüme ilişti Bu çu- kur iki memenin arası (gibi iki toprak tümseğinin ayrıldığı, yahut birleştiği yerdi. Altı tane kız burada, kuytu kö- şede söylenip duruyorlardı. Şimdi siz bana soracaksınız. Burada altı kız ne arıyorlar? Bu - rada bir pınar başı mı var? Çayır . İçemenlik bir yer mi? Böyle bir şey aklınıza getirme- yiniz, Bakınız ben size anlatayım, bu kızlar ne yapıyorlar. Bu kızların ayakları yalındır. Güllü entarilerinin eteklerini bel - lerine sokmuşlardır. Boyuna bir şeyler çiğneyip durmaktadırlar. Bazan biri, çiğnediği şeyin üs- tünden iniyor bir kasnağı ayak» | larının altında kara yeşilimsi bir renk alan vıcıktan çıkarıyor. i Bir kasnak kalınlığında değir mi bir şeyi bir kenara (birakıyor. Tekrar kasnağı vıcığa tutuyor, tekrar üstüne çıkıyor, tekrar tepi- niyor. Canınızı sıkmamak için bu- radan müthiş, amma tahammül edilemez bir kokudan bahselmi- yeceğim. Kızlardan birine sordum. fuklarını kara bulutlar kaplamak- tadır. Kasırganın ne zaman kopacağı belli değil! davulla, zur- ! na ile karşıladılar, biz de onlara| Gramofondaki deniz anasının | biribirinden | kızları ; Li FAKI “ — Bu nedir? Onu n€ caksm? Yanındakisin tı, gözlerini süzdü, N şu cahile bak hele der gibi ziyet aldı: — Bunlar olmasa dedi hep zıbarırız, buna Ku Ormanın odunları derler” “ — Peki, dedim, sen b4 yı nereden öğrendin? Şöyle bir baktı: g Ben, daha onun gibi türkü bilirim. “ — Bu türküyü çok m9 yorrun? “ — Yopok.... Tezek dö hep bunu söyleriz, Siz bizi ” diye makine ile çardak galdımız değil mi? yüzüne yi — Peki öyleyse sana baf” plâk çalayım... Gramofona başka bir plâk duk.. Çardağın altı kadın f birçok köylülerle dolmuştU"” raz sonra tezek döven kı” toplandı. dı: gm yy ey Kızlar cevap verdi: “ — Ağam, biz bunun biliriz. Bize bir (o bilmedi! deyiverin... Köy kızlarının bu sözle için düşündüğümüzü başta şa yıktı, tren kenarma i i bu köylü kızları köyün jisinde nok fbulunduğumuzu anlatı! Şimdi felsefeyi bırakalım | zaman konuşuruz. bir dönüm Gramofonda (Ayda) Dikkat ettim köylüler dikkatle dinlemeğe (o koy” İsonra yavaş, yavaş ayaklari ( re uymıya başladı. Sadri E*/ | CrRSR buhranı ve ce, CEZAİR, 4 (A. A.) — © ajansından: çi, Umumi vali Kard, ydi j kolonisi murahhası ile ii ye malik 21 yerli mu (0) i mürekkep olan Cezair mali 4 lerinin içtima devresini ; resmini yapmışlır. p z M. Kard, Cezairin si di dar memnuniyete şayan bi yet muhafaza etmiş ve hiyi ranının tesirlerini ancak sile hissetmiş olduğunu tir, Cezairin ithalâtı 190 nazaran 254 milyon “e Fakat ihracatı 364 milyo” / tır. Cezair ilk defa olarak ? İ nesinde ana vatanın mi Be İ nin başmda gelmekte Vi | ithalâtmdan bir milyar f g lâtta bulunmaktadır. Cezair, ana valanâ vey mak hususunda Alma” ben ikinci gelmektedir M. Carde, netice olark v4 vaziyetin salim olduğu" z Cezairin ana vatans z 100 milyon borcu bulu” vi bunun da bütçede siki zene vücuda getirme takip ve istikbal a hazinece gayret edilmesi ri kılmakta olduğunu Ağ miştir, ra KES ZE SESİ LIS LEE ES E EE.

Bu sayıdan diğer sayfalar: