14 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

14 Mayıs 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—z. sar» K A! DIN ya ve yi eyy rt iyrlleveei Eğer Landru mizahı sever bir a-| dam, yahut bir an samimi Olsaydı, komiser ona: — Mesleğiniz nedir?. Diye sorduğu zaman: — “Nişanlı.,, Diye cevap verir ve ilâve eders| di: — Ben tüccar, konsolos veya fabrikatör değilim. Sadece kal -| binde şak olmıyan bir don Juan ve aşkı istismar eden bir âşık ol- dum. Landru eğer bunu söyleseydi, 1915 ten o1919 senesine kadar geçen hayatı içinde bir defacık ol- sun hakikati söylemiş olurdu. Çün kü, o on bir defa “vadi izdivaç, ta bulunmuş, ve on defasında ni * şanlılarını öldürmüştü. Bir defa- sında da, yeni öldürmüş olduğu nişanlılardan birisinin dudakları - | nın üzerine iğilmiş, güçlükle, al- tın dişlerinden birini sökmüş, gi - dip on beş franga yani yüz elli ku- ruşa satmıştı. Onbir “nişan,, on cinayet bu ha yatm bilânçosunu teşkil eder. Ci- nayetlerden birisi,-annesile bera - ber genç bir çocuğun da ölümüne sebep olmuşlu. Sonuncu nişanın * da, bu kalpsiz don Juan, âşık ol - rouştu, Landru seviyordu. Fakat giyotin onun bu aşkına bir niha- yat verdi. Laandru için “münzevi,, derler- di. Şüphesiz o, kendi hakkında söylenmiş olan bu sözü okuduğu! zaman, yani hapishanede iken öl-| Sip. fandru 'münzevi?. Ne tuhaf şey. Dört,sene içinde 283 kadınla Biel bulunmuştu. o Eğer| karısını da ı sayarsak 284. Çünkü şunu öyliyelim ki Landru ev- Hiydii dört de çocuğu vardı. Bu evli “bekâr,, bazı zamanlar, | hayal ve aşk yaratmakta mahir o-| lan malını, yani kalbini, günde on | defa satılığa çıkarmış, müşteri de bulmuştur. Evet, tamamiki yüz seksen dört kadın. Bu rakam kontrol edil miştir, ve hepsi, on sekiz ay süren tahkikat esnasında çağrılmış, bi - rer ibrer sorguya çekilmişti. Yal - nız on tanesi için bu, kabil olama- | miştı. Çünkü sorguya çekilemiyen | bu on kadın, Landrunun kurban - larıydılar. » » Landrunun nasıl yakalandığı halk için hemen hemen meçhul gi- bi bir şeydir. Tesadüf, bu hadisede olduğu kadar, pek nadir olarak polisin yardımına gelmişti. 1919 senesinin kânunusanisin - de, Seine adliyesine Collomb is-| minde bir kadının kaybolduğu ha- ber veriliyrodu. Bu haber, derhal, polis kısmı adlisine bildirilmişti. | Bu kısım tahkikat yapılmasını ka - leme havale etti, ve yapılan tahki- kat neticesinde şu mlaümat elde edildi. dan, Rodier sokağında yalnız ba - ına oturuyordu, Kâfi derecede va- ridatı olan bu kadın, 1916 senesi- ne doğru, elli yaşlarında, oldukça şık, sakallı ve mösyö Ermiyet is minde birisile tanışmıştı. Bu adam | sık sik madamı ziyaret ederdi, hatta aralarında bir izdivaç da mevzuu bahsolmuştu. Mösyö Fremyet'nin hayatı hak- kında malümat yoktur. Sade onun Gambais de mükemmel bir köşkü - VAKIT 14 Mayıs 1933 KATİLİ «dr aeg gg yy e Gİ ga agi Bdp olduğu söyleniyor. Bunu da, şüp » hesiz, madam Collomb komşula - rma söylemiş olacak. Çünkü, bir ayni komşularına nişanlısıyla be- ğini, orada evlendikten sonra, ya- * bancı memleketlere seyahate çı - kacağını söylemiş, bütün eşyasmı satarak kaybolmuştu.,, Bu evrakın altına, memur, tah- kikatın bir defa da Gambais'de ya- pılmasını derkenar etmişti. Bu ya gönderilmiş, tahkikatın da kıs- mı adlideki cephesi bu suretle ka- panmıstı. Bundan bir ay kadar Matmazel Lacaste isminde - birisi gene Seine adliyesine müracaat e- diyor, 1917 ağustosundan itibaren kaybolmuş olan dul kız kardeşi madam Buisson'un aranmasını İs- tiyordu. Birinci meselede gibi evrak gene bir memura hava- ra şu neticeiy verdi: neşinde banger sokağında 4 nu - marada oturuyordu. 1917 başlangıcında, kız kardeşine, elli yaşlarında Mösyö Georges Ferm - yet isminde bir mühendisle evlen - İ mek niyetinde olduğunu söylemiş- i bu mühendisle beraber yaşamak ü- zere Ney sokağında 113 numaraya taşmdığını söylemiş, orada, müs - takbel kayın biraderini görmüştür. Bu adam şık, ve sakallı ufak tefek bir adamdır. Kız kardeşi kendisi- nin orada mühim bir vazife bul- | tar. Mösyö Fremyet'nin © Gambaiş de bir de köşkü varmış.,, Bu tahkikat dosyası da, öteki dosya gibi, adliyeye iade edilmiş - ti. Tahkikatı ayrı ayrı 'adamlar yaptıkları, ve kısmı adlinin vVazi - fesini dosyaları yalnız tamamla - yıp adliyeye iadeden ibaret oldu » ) ğu için, biribirlerine çok benziye; | bu meseleleri kimse tetkik etmiye ve aradaki benzerliği meydana çı- karmıya vakit bulamamıştı. Esa - sen dosyalar ayrı ayrı ellerden geç tikleri için farkma varmak imkânı da yoktu. Her gün sevkedilen yüz: | tertip etmeye karar vermiş ve klüp İlerce evrak arasında, bu, kabil de- ğildi. İ Dosyalar, Seine adliyesine ha - pılması için Gambais belediye re - isliğine gönderilmişti. Gambais belediye reisi ilk dos- yaya, bu'isimde hicbir Kimsenin | kendi hudutları içinde bir köşkte oturmadığını bildirdi. Fakat bir ay sonra, ikinci dos- ya eline geçince, biraz İ iki mesele arasında düşündü. büyük bir nu görmekte ve meselenin çok mühim olduğunu anlamakta gecik- medi. Ve şayet, belediye reisi dal- çınlıkla bunu fazk etmeseydi, şü hesiz Landru meselesi : meydana ” J ıkmazdı. (Devam Memurlara odun, kömür İstanbul belediye kooperatifi ya kında İstanbul memurlarına odun ve kömürü ucuz fiatle vermek üze- re hazırlığa başlamıştır. m raber Gambais'deki köşke gidece- | küçük şehir, Paris şehri hudutları | haricinde olduğu için, evrak ora - sonra, | olduğu | le edildi ve uzun tahkikattan son- | “Dul madam Buisson 1916 se-| | Gabriyel son günlerde senesi | ti. Matmazel Lacoste, kardeşinin, | ne, evlendikten sonra yabancı biri- İ | duğunu söylemiş, eşyalarmı satmış | | kalacaktır. Bu ilk temasta Maarif vekâletinin tasvibine arzedilmek | benzerlik vardı. Belediye reisi, bus | “Madam Collomb kaybolma -! ANDAN TT o Memleket Haberleri o 1g NR ALA ARNA İşçiye günde 10 kuruş! | Gördesin o canım halılarını dokuyan kadınlar” | | TALAK ADAN İzmir i HAMA Lİ © hafriyatı müddet sonra, madam o Collomb, Doktor Miltner on dokuz İ hafriyat mahallerinin plânlarını aldı Viyana Arkeoloji enstitüsü mü - dürlerinden asarı âtika mütehassı- si ve Efez hâfiri Dr. Miltner İzmir bafriyatını tetkik ve plânlarmı Sa- lâhettin Beyle birlikte almak için İzmire gelmişti. Doktor Miltner on yedi gün mü- temadiyen İzmir müze müdürü Se- lâhattin Beyle birlikte çalışmıştır. | Hafriyat mıntakasının ve İzmirde | gene Selâhattin Bey tarafından iz- leri bulunan 19 mühim asarı âtika | mahallinin plânları alınmış ve ma | halleri tesbit edilmiştir. Doktor Miltner Avusturyaya dnö müşlür. İstanbulda Fransız Arkeo- loji enstitüsü müdürü profesör A. Gabriyelden İzmir müze müdürü Selâhattin Beye çekilen bir mek- tupta İzmiri pek yakında arzusundan bahsedilmektedir. ziyaret M. Ankaraya giderek Maarif Vekili Reşit Galip | Beyle asarı âtikaya ait işler üzerin” de görüşmüş ve mayıs ortasında İzmire giderek hafriyat yapılmak- ta olan kasabaları Selâhattin B. ir refakatmda ziyaret niyetinde oldu- ğunu bildirmiştir. M. Gabriyel iz - İ mir müzesi müdürü Selâhattin Bey le hafriyat ve neşriyat işleri hak - kinda görüşecek ve İzmir müzesi- le İstanbul Fransız Arkeoloji ens-| titüsü arasında bir mesai birliği te sisine çalışacaktır. Fransız asarı âtika âlimi İzmirde dört beş gün üzere bir proje hazırlanacaktır. M. Gabriyel, diğer taraftan bu mak - satla Paristen icap eden krediyi a-| ramışlır, Selâhattin Bey bu mektuba ce - vap vermiş 15-20 mayıs arasında hangi hafriyat mıntakalarının zi « yaret edilebileceğini bildirmiştir. Futbol turnuvası Halkevi spor şubesi, idman it- kma dahil olmıyan spor klüb - leri arasında bir fütbol turnuvası lere birer mektup yazarak mayıs sonuna kadar müsabakalara girip girmiyeceklerini sormuştur. | vale edilince, oradan tahkikat ya» | Müsabakalara haziranda başla Birinci ve ikinci çikan klüplere Halkevi namına bir kupa nacaktır verilecektir. Yeni Neşriyat Erzincan Sabık Erzincan valisi Ali Kema- li Bey, iki sene idaresi başında bu- lunmuş olduğu “Erzincan,, vilâ - yeli ve civari hakkında (Erzincan) namile büyük bir kitap neşretti. Tarihi, coğrafi, iktızadi, idari pek İ çok bahisleri ihtiva eden bu eserde eski Türk hü etlerinden “men küçek oğulları,, ve “Ertena oğulla- rı,, hakkında da dikkate değer ma- lümat ve resimler vardır. Mülki mizmetlerde bulunanları" mız için okunması vacip olan (aşi- retler) bahsi de alâka vericidir. Tavsiye ederiz. aldıkları GÖRDES, (Hususi) — Bu ya: zımı, Garbi (o Anadolunun ve bik assa Ege mıntakasının dünya pi- yasalarında güzel halılarile nam kazanan sakin ve mütevazı Gör- des kasabasından yaziyorum. Gördes, Kumçayı o civarında Manisa vilâyetinin şirin bir kaza - sıdır. Salihliye muntazam bir şose ile bağlanmıştır. Kazanın 110 / köyü ve bir nahiyesi vardır. Nü- | tusu 12,908 erkek ve 13,272 kadın | olmak üzere 24,178 kişidir. Bu nüfusun 4,500 zü merkezde top- İ İ lanmıştır. Yunan isgali zamanında Ana - doluda ilk defa ateşe © verilip ta- mâmen yakılan Gördes, bugün es- kisine yecek derecede mamur bir hal al- mıştır. Cümhuriyet O hükümetinin ya-! kından alâkası ve halkının mü- | temadi çalışması Gördesi bugün- kü ümran ve terakkiye kavuştur- muş, bu ticaret beldesine mühim ve parlak bir istikbal hazırlamış- tır. | o Yeni Gördes gene eski şehrin İ olduğu yerde kurulmuştur. Fakat bu defa sokakları geniş, caddele - ri muntazam, binaları asri ve me- deni bir halde yükselmiştir. Gördsete hâlâ | etmekte, yeni binalar (o arasından marangozların çekiç sesleri, usta - ların şen gürültüleri duyulmakta- dır. şeklinde yükselen bu güzel şehir günden, güne büyümekte ve ge- nişlemektedir. Kaza kaymakamı Fuat Beyin halkla el, ele, baş başa verip ça- lışması memlekete birçok varlık- lar kazandırmakta ve memleketin | birçok ihtiyaçlarmı gidermekte- dir. Gördeste her iş üzerine ticaret yapılmaktadır. Ufak ve munta- zam çarşısı alış veriş kaynağıdır. Burada alınan i çarşıda yapılan ticari işler yalnız Türkiye piyasalarını değil; rupa piyasalarını bile alâkadar €- der, Gördeste satılan halılar doğ- rudan doğruya Avrupaya olunur, I ihraç Kazanın en birinci gelirini ha- Icrlık teşkil eder. Gördeste 1300 halı tezgâhı vardır; (o senede 300 bin arşın halı yapılmaktadır. Avrupanm gözlerini kamaş - tıran bu güzel halıları o Türk ka- dınları dokumaktadır. ! Memlekete giren para ve mem- leketin aldığı nam (bu kadınla- rın gösterdiği yüksek sayiin ve san'atin eseridir. ki; bu san'atkâr işçiler günde 6 —ilâ —- 10 kuruşa çalışmakla ve yevmiye, on kuruşu kazanabil- mek için sabahtan akşama kadar i göz muru Oo dökmektedirler. İşçi yevmiyesinin bu derece azlığında j isçi bolluğunun * ve iş sahiplerin- deki tamahkârlığın tesiri çoktur. Türk san'atinin dünyayi ha retler içinde (birakan bu san'at- kârlarını biraz o düşünmek, bun- larla biraz alâkadar olmak lâzım- dır. Bir ayakkabı boyası için veri- inşaat devam | Kumçayı kenarında eti mallar, bu ufak| Av | Böyle olduğu halde çok yazık | yevmiye Şe“ Ka LR e nispetle kıyas kabul etmi- | Gördes Kaymakamı İ İsmail Fuat B. len, bazı yerlerde hattâ bir * bile içilemiyen beş kuruşla lerce ki n sabahtan akşa* dar didinmesi insanı üzüyOf” Palamutculuk, memleketin servet dandır. Bu ihracat emtias! den Gördese epice para gi tedir. Gördes halkı hemen len denecek derecede ticaret raşıyorlar, Halı satmak içi yar, diyar gezen Gördeslile” mir, İstanbul, hattâ Avrupa # | salarındaki namlı tüccarlar İfak kazanın ticaret haya yükselmiş kıymetli kimseler& Muammer K Lehistan elçisini cenazesi getirileci Polonyanın Türkiye vi Kazimir Olsovski'nin evvelki şam Ankarada öldüğü yaz” Sefirin cenazesi, memleketi” ledilmek üzere, bugünlerde bula getirilecektir. Polonya sefareti müsteşa” tanbul Polonya baş konso' işle meşgul olmak üzere, dü? bah tayyare ile Ankaraya ç lerdir. İstanbul Yedinci lera di luğundan: Gulâm Ali EM Bahşalı selmasin Ap: hu ağa bini Mehmet lacağı olan yedi yüz ili temini istifası için Apd ii ağanın Kumkapı bide Mehmet Paşa mahallesinde iy el yinci çeşmesi sokağınd ZI yeni 24 numaralı iş nesine konulan ve bu muacelliyet eden i Gulâm Ali Efendinin fendiye borcu icin ve erbabı : mına beş yüz elli iki ve işbu ip: deli birinci arttırmadı muhammenesini bulma” la 20-5 -933 tarihide cumartesi günü saat İ i kadar İstanbul 4 üncü nı derununda rukut © vilât borsası salonun ai t tırması yapılacağında”. yel tg mezkür gün ve satten © Teri dan celp edilen Eğ menkul kaydını görer€” ett la malâmat almak ile di 2710 numaralı dosta eğ 1d 7 de mahalli rumuza müracaatli

Bu sayıdan diğer sayfalar: