23 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

23 Mayıs 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mama a B.M. Meclisinde Dünkü Müze (Rec ; ihd İL ANI a MARA, 22 (Hususi) — Bü- a let Meclisi buğün Kâzrm tm, ti. etlerinin reisliğinde top- bite ç ai Bey, bütçeye reisi Hasan İD müy Vermiş ve bunu müte- Mi umumiye kanunu» , 1 Maddesi okı ak ka - edi, si okunarak ka iştir. Buna nazaran dev- hil; , “sine dahil dairelerin 1933 A ya N ola, At 170 milyon 477 bin ahmin edilmiştir. Kin 2 diğer maddelerinin #j'ek,, *ihe geçilmiş, gümrük ta- a inç 14 üncü maddesi a, ia, bul muvakkat usul - di) ifade edecek eşyalara i da lerine diğer bazı eş- b ete ilâveşi için yapılan bir büy, finda beyanatta bulu- i Ny Bey eni reisi Hasan tani » Mevzuu bahis cetve - İni ç , , #kâletince tanzim edil- € encümeni tarafım» vie kabul olunduğunu Beyin sözleri maddenin müzakeresi ÖZ alan Recep Bey, Yu beyanatta © bulun- W ap , beni, sizleri rahatsız sevketti, Kabul O edilen sinde buna benzer i dar, Biliyorsunuz ki, Yeni bir milletçe dil hususun- : açık yola doğru git kiz Ge müşterek iş ol- yolda nn i. il u i mak- ir. E, k z en) ki e - d D inş olan yabancı ke- V keli n ş kullanmamalıyız. ii * . senelerdenberi y “rine kul » borçlar lanılıyor. Pek - eş i çok ) diyoruz. (Dü- Eğ, um 2 iddiş iy, 7e olmuştur. o Hâlâ sinde ısrar etmek - umi milli gidişe uy- <denler olur. Kar, gelis milletin asil bir bu Vu teklifimle bir ta- Mir i iri nin bir kelimesi- h di y ö sini İstiyorum. Ö-| Milleş; Yüksek meclisimize | N Siltiği yeni yola sünek zihniyetini il Yorum, Bu işte bi- âzımdır, ' © şeyin âksülâ- ; 1. «a di a Üzerinde ısrar : meclisin için. severânla — buna baştan başa ve Mebep olabi. sekilebilir, arak ç; k Bidi gitme. ekâmü $€ Uygun ola. ölle, Yavaş ya lere) Kelimesi gibi, Li e ie itrilerek ok İtem i bie fd masraflarma karşılık | “ Ne | hg Kadaşlar, bu maddede- | borçlar) kelimesi: | Aziz arkadaşlarım, meselâ, (maaş) , kelimesi veya bazı keli- meler de böyledir. Neden (aylık) demiyoruz? Şimdi bir madde kabul edildi. bağlı cetvel - | Orada (muaddil) kelimesi geçti. i Ral düzeltmeler hakkın- | Şimdi bu (muaddil) kelimesini kullanmıya ne mecburiyet vardır? Filân maddesini (değiştiren) der- sek bu (muaddil) anlaşılmaz mı? Umumi ve kültür hayatına uymak yollarında (o ferdimiz. Encümeni- miz, heyeti umumiyemiz hep bera- ber olmalıyız. Bana öyle geliyor ki, üç beş arkadaş ((obirleşsinler, gayri resmi bir nöbetçi encümen gibi burada çıkan kanunların her kelimesi ile Türkçe karşılık nok- tasından uğraşsınlar. Bunun ça- resi galiba budur. Böyle bir ted- birdense her milli ileri maksatta olduğu ( gibi bu işte de hepimiz | vaziyetimizi unutmasak daha iyi değil mi? Konuşurken bile konuşma ke- limelerinin biribirine çabuk bağ- lanmasını mecburi kılan bir vazi - yettedir. Bazı kelimelerin karşılı ğı gayret edilince bulunabilir. Bel- | ki birden bazıları hatıra gelmiye- bilir. Fakat © yazarken, bir encü- men, bir vekâlet teklif yaparken, bir meb'uş takrir verirken, mektup yazarken, hiç olmazsa karşılıkları meydana cıkmış olan kelimelerin şekillerinde ısrar etmemelidir. Bu hepimize mal olması lâzım bir zihniyet (meselesidir. Büyük meclisin kendi mensup olduğu bü- yük milletin yoluna uyar olduğu- nu göstermek için de eski kelime- leri mümkün olduğu kadar bırak- mamiz lâzımdır. Bu itibarla bu- radaki (düyun) kelimesinin borç- lara tahvil edilmesini teklif ediyo- rum. , (Bravo sesleri, alkışlar). Recep Beyin lunmuştur. ) Kanunun diğer maddeleri de müzakere ve kabul edilmiştir, He- yeti umumiyesinin reye konulma” sı geri bırakılmıştır. Matbuat umum müdürlüğü Bundan sonra Dahiliye vekâle- ti merkez (o teşkilâtı ve vazifeleri lerinin değiştirilmesine ve dabili- yeye bağlı o dahili bir matbuat u- mum müdürlüğü teşkiline dair kanunun müzakeresine geçilmiş- tir, Bu münasebetle bazı mütalea - lara cevap veren Dahiliye vekili sinin bugüne kadar geçirdiği muh- | telif safhalardan * bahsederek de- miştir ki: — Cümhuriyet teessüs ettikten sonra matbuata büyük ehemmiyet iwerdi. Evvelâ ayrı bir teşekkül o- larak idare edildi. Sonra tekrar i du. Matbuatın ikiye ayrılması ga- yet tabii ve zaruridir. Çünkü bir defa dünya (o matbuatı vardır ki, daha ziyade devletin harici mua - melâtiyle alâkadar yazılar vardır. Diğeri de doğrudan doğruya mil- lâzım - | 1 ve dahili matbuattır ki, daha zi- yade memleket dahilindeki siya- * | setle alâkadardır.,, Vekil Bey beyanatına devam e- secep Bey, kanunlardaki yabancı l özlere dairmühim beyanatta bulundu ahiliyeye bağlı bir matbuat umum müdürl ası lâyihası hak teklifi kabul o- i hakkındaki kanunun bazı madde- | Şükrü Kaya Bey, matbuat idare - | | maksadımızın ileride ereler ...... ugu kında Şükrü Kaya Bey izahat verdi derek, harici matbuat müdürlü- ğünün hariciyeye bağlı olmasında- ki lüzumu izah etmiş, bunun bir taksimi âmal iktizası olduğunu ve yakında meclise verilecek olan hariciye teşkilât kanununda bu i- dareye ait vazifelerin gösterilece- " ğini söyliyerek demiştir ki: “ — Hükümet matbuat müdü- riyetini teşkil ederken çok küçük olduğunu bilmekle beraber, büt- çenin alacağı şekil ve diğer taraf- tan alınacak tedbirler bilinmediği için gelecek seneler tevsi edilmek üzere bu sene küçük bir proje ile gelmiştir. Fakat proje ihzar olu- nup ta encümenlere gelince vazi » İ yette bir inkişaf hasıl oldu ve bu- nu büyütmek imkânı elverdi, Bu meseleye dair encümende aza bey- ler çok yerinde mütalea beyan et- tiler, Matbuat müdüriyetinin çok ehemmiyetli bir vazife olduğunu hatırlattılar. Fakat maddi ve ma- li imkânlar olmadığı için bununla iktifaya mecbur © olduğumuzu, fırsat bul- dukça tevsi etmek olduğunu arzet- tim. Şimdi Dahiliye encümeninin gördüğünüz bu projesi meydana çikti. Biz bundan dolayı encümene te- şekkür ettik. Hakikaten matbuat müdüriyetinin vazifesi hukuki ol - makla beraber pek âlâ takdir bu- yurursunuz ki idari ve siyasi bir çok noktalara da temas edecek ci- i hetleri vardır. Matbuatımızın ge - rek kendilerine vekayii haber ver « mek, hariçle temas ederek harici vaziyeti kendilerine bildirmek ve onların ufku malümatlarını tevsi edecek izahat vermek vazifelerin- dendir. Belki kendisile yakından temas eden muharrirler bulunabi - lir. Bunlara vaziyeti hakikiyeyi ve memleketin siyasetinin hakiki va - ziyetini göstermek, ricalin bu hu - sustaki fikirlerini anlatmak gibi! çok mühim vazifeleri vardır ki, bunlar ne kanunla tadat edilebilir ve ne de bu kürsüde izah edilebi - lir. Çünkü her gün cereyana göre değişen siyasetin vaziyetine göre harekete muktedir bir zata ihtiyaç vardır. İşte bu gibi mahzurları, 90 lira maaşlı bir müdürü umumi ge - tirmek suretile izale, bu meseleyi kısmen halletmek imkânını bul duk. Yüksek tecrübesi bulunan bir zata tercihan tecrübesi nakıs kü - çük maaşlı bir memuru getirmekte fayda hasıl olmaz. Bilâkis zarar hasıl olur. Tecrübe görmüş, mem- leketin dördüncü, üçüncü derece - deki memuriyeti ihzar etmiş bir zat getirirsek gerek dahilde gerek matbuat üzerinde emniyet husule getirecek bir iş yapmış olmak ümi- i dile bu noktai nazarı takip ettik. i birleştirildi. Hariciyeye raptolun- | Bu umumi maruzatrmda bütün su- allere cevap vermiş olduğumu zan. nederim.,, Müteakiben kanunun maddeleri nin müzakeresine geçilmiştir. Mad delerin müzakeresinde omatbuat umum müdüriyetine lüzum görül- düğü takdirde diğer vekâlet me - j murlarmdan birinin hariçten tayin edilebileceği hakkında © yapılan bir teklif kabul olunmuştur. Kabul edilen diğer kanun lâyi - halarile evkaf umum müdürlüğü an, verilen Alman bestekârı Brahmsın doğ- duğunun yüzüncü senei devriyesi i münasebelile bütün Avrupa mem- leketlerinde bu bestekârm €ser- lerine tahsis edilen konserler veril i mekte, gazetelere makaleler yazıl- makâa velhasıl bu vesile ile musiki hayatma yeni bir hız verilmekte - idir. Bu hareketlere İstanbul kon - servatuvarı da bigâne kalmadı, muallimleri tarafından bir Brahms ihtifali tertip edildi, 21 mayıs pa- zar günü Tepebaşı kışlık tiyatro - sunda bir konser verildi. Sanat ha- reketile alâkadar olarak bu alâka- yı halkımızda da uyandırmağa gayret eden musikişinaslarımız bu noktai nazardan şayanı tebriktir - ler. Programı tanzim ederken beste- kârm muhtelif şekillerde bestele- diği eserler konulmus, ancak o da musikisi için yazdığı eserlerin en | güzeli ve en karakteristiki olan yay İk sazlar ve piyano için kentet ih - mal edilmişti. Meselâ İstanbulda bir kaç defa dinlemek fırsatına na. il olduğumuz keman konsertosu yerine kentet çalınmış olsaydı da- ha iyi olurdu kanaatindeyim. Konsere opus 8 si majör trio'su iile başlandı. Piyano ile beraber ' yağlı sazların icra ettikleri bütün oda musikisi eserlerinde, seslerin yaylı sazlar tarafından daha tatlı çıkarılması dolayısile bu sazlar piyanonun düşmanıdır. Onun için daima beraberlik ve ahengin temi- nine çalışılır. Halbuki, dünkü Trio da Seyfettin ve Sezai Asaf kardeş- lerin keman ve viyolonselleri Ce - mal Reşit Beyin piyanosu yanında cılız kaldı. Cemal Bey pek te gü- zel olmayan dünkü sazın içinden harikulâde sesler çıkarmağa mu - vaffak oldu. Bu trio için söylene“ cek başka sözüm yoktur. Nimet Vahit Hanımı her defa dinleyişte yeni meziyetleri, yeni KA MN YL m e 9 — VAKIT 23 Mayıs 1933 — Brahms ihtifali Konservatuvar muallimleri tarafından konser | Beahmsın çok kuvvetli eserleri olduğu gibi zayıf tarafları da yok değildir. Bu cümleden olarak Kes j man için iktihamı herkese nasip ol I mayan müşkülâtı havi fakat halis | musiki noktai nazraımdan pesten- kerani denilebitecek keman kon » sertosunu Seyfettin Asaf Bey çal- maya gayret etti. Mekanizmaya teallük eden sksamı iyi yaptı. An- | cak sazından, yukarıda işaret etti- | ğim gibi, çıkardığı seslerin cılızlığı i dolayısile dinleyenlerin ruhuna hi i lap edemiyen bu musikişinasımız | musiki sevenleri tatmin edememiş- tir, Konser Muhittin Sadık Beyle Cemal Reşit Bevin çaldıkları viyo lonsel sonatile bitti. Bu sonat beş» itekârın en güzel eserlerinden biri- sidir. Her iki icrakârn fikir ve his birliğile hazuruna lezzetle dinlet - tikleri eserin bütün incelikleri, ifa de ettiği duygular tam bir isabetle meydana çıktı. Heyeti umumiyesi itibarile iyi bir intiba bırakan bu konser, kon- servatuvar muallimleri için bir mu vaffakıyet addedilebilir, di Ekrem Besim | | Çalınmış tablolar i Onüç senesonra bir ressamda bulundu MADRİT, 22 (A.A.) — Bundan 13 sene evvel Cabra-de Mora kili- sesinden “Ladolorou,, ve “Ecee Homo,, isminde gayet kıymetli iki tablo çalımmış ve o zamandanberi hırsızlığın nasıl yapılmış olduğu bir türlü anlaşılamamıştı. Kendisinden şüphe edilmiş olan papas, kederinden ölmüştü. Şimdi bu tablolar, Terualde otu- Iran ve bunların her birini 100,000 i peçetaya satmak istiyen bir ressa- hasletleri meydana çıkıyor. Üslubu” mın evinde bulunmulşur. Ressam, mükemmel, tavrı kusursuz, cidden sanatkâr bir muganniye; frengista nın bilmem hangi köşesinde gönlü. nü eğlendirmek için bir parça şar - kı dersi alıp ta burada sanatkâr ge çinmek isteyen yerli ve ecnebi bazı kimselere Nimet Hanımın konser- lerine ve derslerine devam etmeği tavsiye ederim. Ferdi Von Statzer geçen sene kon servetuvarımıza piyano muallimi olarak tayin edilmişti. O zaman - danberi konservatuvar binası dahi linde tertip edilen muallim kon - serlerinin bir çoğuna iştirak etmiş j olan mumaileyhin ne kadar kuv - vetli bir piyanist olduğunu takdir &amiştik. Kanaatimizde aldanma - dığımızı dün de yeniden anladık. Brahms'ın romantizmini hakkiyle ifade eden parçalarındaki muvaf - fakiyeti Statzerin İstanbulun ye - gâne musiki müessesesi için bir ka İ zanç loduğu teeyyüt etti. i 1932 senesinde 16 bin 400 liralık münakale yapılması 1177, 1435.! 1240, 1550, 944, 2082 numaralı ka- nunlara tevfikan muhtelif işler için ! verilen bonoların vadelerinin alâ- kadarlarla anlaşarak 1945 senesine j kadar tecil hususunda maliye ve - kâletine salâhiyet verilmiştir. Meclis yarın toplanarak müza- kerelerine devam edecektir. sirkattan malümatı olmadığını söy lemişse de tevkif edilmiştir. B üyük bir kalpa- zanlık MADRIT, 22 (A.A.) — Geçen. lerde pek ehemmiyetli "olduğu zan nolunan bir kalpazanlık"'meydana - | şikarılmıstır. Bir matador, Lizbonda yapılan i bir Corrida'da almış olduğu para- lar arasında 500 peçetalık bir sah- | te banknot bulmuştur. Diğer taraftan polis, hududa ya- | kın bir Portekiz kasabasında beşer i yüz peçetalık iki banknot sürmek istiyen bir şahsı tevkif etmiştir. Şimdiye kadar sürülmek isteni » len sahte banknotlar, isabelle la catholigue'in resmini taşıyan 24 124 haziran 1927 tarihli banknotlar dır. İstanbul 6 cı İcra o Memurlu- ğundan: Merhun ve satışı mukar- rer mücevheratın açık arttırma su» retile 25 . 5 . 933 tarihine müsa- | dif perşembe günü saat 14 — 15 | kadar Sandal Bedesteninde satıs lacağından taliplerin mezkür gün- de mahallinde hazır (o bulunacak memuruna müracaatları ilân olu - nur. (3634) ye

Bu sayıdan diğer sayfalar: