1 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 11

1 Haziran 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

o. — vmsoğ “zrutuepazey ekvdoy ısoyesin> Wapznunu -9 ngnyayaj “uyeyeg 1pfopj "urepeğed Iz Zu 23493 1ley *ziupo Jp ea Sp wi3ajıg ag Ugığ guap uouğuu owiğyuiyeş :zluyig MJ *iznu » MSAOĞMAA mu eurĞIşidez rurğıjuryes uuag 71s 2syoK "aıpyouyıps 24doy Uoay 'uosmoa dnpyow alg adip ziuipa e4doy 9z1ıç ““pozeuney; — (yaz -aayday ollguopıg Iİ PNdOPPN) ZVdOL ri -28 vuipye uruusu! ozlguapng 'ng “ıp£vswujo 914og “zıunğtjısoy uewinp ozig ınpun$ İeyaig *“uo) - ez uinpaodıjıg 1urğe3ejo 2140g — OLAYA “UMAOÂTU ES 111 892941))9 ekdoy dnıyou sig efeyeH “947 — ZVdOL “1210194939494 ya #r zig — OLAYA “jet ğo>219A 3ZIŞ — ZVdOL “iMeN — OTLAVG “zap — ZVdOL "eş düiyedek on safe — OTLAYA anjo yoger zureseweuko unko “zruesexuje osu 149İ1 YIpUNĞ Manaeye eyevogpoyey nung “SA — ZVdOL Sri Adü4d DOINDİN 160 TOPAZ e, TOPAZ — Pek lütufkârsınız, âza efendi.. KASTEL BENAK — Artık bana âza efendi de meyin.. Patron diyiniz.. TOPAZ — Peki efendim.. Patron.. KASTEL BENAK — Telefon etsenize emanete.. Hâlâ şu tanzifat arabalarının çekini göndermiye » <ekler mi? TOPAZ — Emredersiniz efendim.. Fakat, gön- derdiler.. KASTEL BENAK — Nerde? TOPAZ — Çekmede,. (Çekmeyi açar ve çeki çi karır.) SÜZİ — Bunu evvelce neye söylemediniz? KASTEL BENAK — Hemen parayı almalı. Çe- ki Cekson bankasına götürünüz. Orada sizin için bir hesabı cari açtırdım, oraya yalırırsmız.. TOPAZ — Emredersiniz.. Hemen mi? | SÜZİ — Banka Vilson caddesi köşesinde.. Şu - rada.. TOPAZ — Evet efendim.. Hemen gideyim mi? KASTEL BENAK — Tabii. (Topaz çeki alır. Ösürür ,şapkasmı giyer ve istemiyerek dısarı © erkar) 7 ealnppı$ sevppoymuz os) “ıpouour uapoojfı *uayez 104131 u13ı unung ep ığekuoy "uzwj yeunnav Bünjuo8 Op 51393 suz. .oo0w iye 11g uepueg “ek pip urüsuuap dog »2s ep vung “Bop *zm4041j33 okowinde vkvang “sağ; - 5us$ zarnıişbeyi$ re) evpeyOS 'reju *“uyuauuap, | op ou ved vnyığg ulusg ON “UMoj4gi SUlsıpuooş ozal runğıpırepıy, — (54219411157) OLAYA *aodiues ziuizepyi$e 1ojug 0k 1419151 ep izıuempe ekemg 149J9U93 4oj93 ojuzıs epess Epe VIUOŞ “Tpoj4os ruredıjo uyu vzıusuz, - vuko TA) SA OUTuLop "igureysp *“ypouyı8 vunğ » oy jig zraejundo izeg wn$fnpum£ z9â vara #uK9J9AMoj4gs Üoyöruyo8 seg — ZVdOL venpuoa pid “94e ppsopUN — OTLAYG İ “şeppeynu 1ğeyeânmyo izva ujeuag(91'ey Uğuz »10 yeye "UNpuyıgop9 opeesnuz “uzpkeso, zruyek 4a9ây “aıpoouojdo ag Uşisnuz 15199) — 7VdOL auoyğa vuog yesiyşeğ Ouekiyğ oki rus9 UnUOJN YEP, pig '“epepe yinig “m£eH — OLAYA - “ire epemg — ZVGOL Dm N “gın3ı yawusı3g) — oluyeg ZvdOL Pp İKİNCİ PERDE 129 dım... Haydi zavallı Mösyö.. Şapkanızın yerini bi- liyorsanız alınız da hemen kirişi kırınız... Sizin bus rada işiniz yok.. TOPAZ (Ateşle) — Rica ederim... Kat'i delil gösteirlmeden öteki beriki hakkında fena hüküm- ler verilmez... Söyleyiniz bakalım... o Velinimeti- mi neyle itham ediyorsunuz... ROJE — Azizim efendim... Velinimetiniz... Resm: salâhiyetinden istifade ederek belediye mec- lisine öteberi alınmasını teklif eder.. Kabul ettirir ve sonra da bunları başkasının ismile kendisi satar. TOPAZ — Buna emniyeti suiistimal derler.. ROJE — Belki... TOPAZ (Nefretle) — Hırsızlığın en çirkin tar- 21. ROJE (Mütebessim ve memnun olmıyarak) — Çok tuhafsınız... Bunu kendisi icat etmedi ki... TOPAZ (Bağırır) — Delil gösteriniz bana.. Delil gösteriniz.. ROJE — O halde dinleyiniz.. Sizi tenvir etmek isterim... Fakat bunu kimden kr ee hiç kimseye söylemiyeceksiniz.. eee YA b hin ii”e EE AE OE *o3 “1&gğ ““uunplo 1gi$ myo öziuesşeye 1özey si) » öy. druppe) ALAY) ag ayylizu zwde, vezni e “an$ bii rzıs im — Bppznunzak 2119849791 nunsnıdoğ — IZMAS “ZAU40J49Ş vanunssokıır amidasoıığ “ke — ZVAOL. ğ < “wmnzodrujıg — (ojsos Sevr) 1Z0Ss *» “ğniN “Ze çakojige “SİN “ey Taag “1uog “;ztume deynur yag sosa — (oje YANUDSUİ SUS) ZVdOL “aeureze Yeğyeunsı 1g pa “yeurejldy. “ıpayıgedek su upuş sıg vurleg 43) ,9puya Murepe 114 oJ£og ““znununânaı — IZOS “iMON — ZVdOL e gaye. VT AN 1ZOS “ize i apktur 1ğop 215 eye Su1aayodusd op 1uog Jaaaa ze alg “javavue? yy —üepetej 1/Z13 ukey 1izepyek p8j “ww — (eos uuyuyns zeng) ZVdOL ““zrursayıgouninp !g!3 zru:ğ.pa) <1 epumppey yry “utkregany “arkey Gy “zn "apuwes 1840 Unuo 1uag ZIŞ *“rea wüogey DM Tp “0jzej Uap9U9s 1g Uop1jyoJeZ91 ng uninireş op Pl ası HAMA İONINI ” 136 TOPAZ kayı ,araziyi, şatoyu, her şeyi sattık.... Servetimi © na verdim... Par&mı işletmiye başladı... , TOPAZ — Kimbilir neler yapmıştır! #ÜZİ — Bilmiyorum... Arasıra bana bazı kâ ğıt'ar imzalatırdı... Ne olduğunu bilmezdim... TOPAZ — imzalardınız demek?.. SÜZI — Evet.. TOPAZ — Keşki eliniz kırılsaydı da imzalıya- maz olsaydınız... SÜZİ — Ah evet... ama hiçbir şeyden haberim yoktu... Tıpkı sizin gibi.. TOPAZ — Evet... Benim gibi... Ne vakit anla- dınız?.. SÜZ! — İş işten geçtikten sonra... TOPAZ — Ne demek!.. İş işten hiçbir zaman geçmez... SÜZİ — Onunla kendimi de yakmış olurdum. Doğru söylediğime hangi mahkeme inanırdı... TOPAZ — Fakat madam bu acı hikâyeyi bana anlattığınız igbi anlalıverseydiniz yeterdi. Doğ - ru söz, söylenişten belli olur... SOZ1 — Evel.. Bu o zaman yapılacak işti. Fakat simdi mabvolmuş biriyim. Çok defn İçine benim “ey rurepay "uopo vor — (4S) ZVdOL “iztaısıuı z910124 99 MW) — IZ0S o “gomo 9|9 1zıs “esuoç “umunjo örüye öğeye Op Tunpuay uresye EkUjlO IZTULLEPANİZNSJO A, “YOK Uıjares97 o| “1g vong “nkepş “züunjo yumu — ZVGOL ç ve ymm YAyalip MA girişe pal e Şii ero SN — ZWEE, “izımsyesolıppg KN — (ZOS “unğayakııyag speng *“uiaakıuyığ 34 -24 ag “mkey “urepew sky “£e — ZVdGOL vunkokıios URU2gJSEY MOP *geğey Soyag 'zrmeyuz 1361 gevabejop epzejay Uzrmseşsey z1ç *“zedoj, zılıajulp tuag “ZEUSZISLEŞ UPYP 44 YENIA (10Zn5 0paLtey yur -o))ayadey Igese uizedoj,) “uno uyu oz1UNğ993K - ye şapveoz ys 8 SU4f9149g VEYE “ayıgozn bilg susu iinyeg Wepe 414 nie — Z0S “Zuag 'umsndowı op)Yy 4g yazoknapa pprureyii eurineg Würepe 4g ni SAN epey “Les ağir V di “znunânag3 ojkışıag “ojkeyao 34 znuğejop yı Ze Yal9p9 OpeyişIS UOPZIUNYAIY “pu zeuığıp ZvdOL 2s1 ÜCÜNCÜ PERDE 153 lamıyormuş gibi görünmeyin.. Size öylemediğim şeyi siz benden oçk evvel anladınız.. Beni, şeytan- ca bir meharetle bugün çektiğim azaba attınız.. Bakmız ben ne aptalım... Şimdi her şeyi bildiğim halde bile bu hissin zebunuyum... Hem nefret edi- yorum, hem de sizi seviyorum. Niçin nefret ettiği» min sebebi belli. Fakat niçin sevdiğimi bilmiyo - rum. Bütün bu felâketler, bütün bu kin ve nefret- ler yanında bana bir tek zevk kalıyor gene.. Sizi daima sevmek... SÜZİ (Dalgın bir süküttan sonra) — Siz deli- siniz... Fakat bazan çok güzel şeyler söylüyorsunuz. TOPAZ (Acı acı) — Evet... güzel. SÜZİ — Bunu Çoktan bekliyordum zaten... Gü- nün birinde hakikati öğreneceğinizi bilmiyor de » ğildim. Bu vaziyette, ne yapacağmızı, o endişeyle düşünüyordum. TOPAZ — Görüyorsunuz ya, madam... Arcak zayıflıyabildim... Bundan başka bir şöy yapamaz- 3 dım. SUZ! egim — Zavallı dostum... ei

Bu sayıdan diğer sayfalar: