3 MAYIS Yakı ın Tefrikası :20 GECES, ii Gözleri yaşlanmıştı. Fakat ye- me değil, sevincinden ağladı” anladı. Vw Lütfen vakanın nasıl olduğu” Bizi masınız?. Söyliyecekle- benimle Müfit Bey arasın: | Simdi . emin olabilirsiniz... U. 1$€ iptidasından başlıyalım. $€ç vakit, Hasan Sıtkı Be - © , “Yine nasıl ve neden girdiniz? kide her şeyi olduğu gibi an- Min 3, alır anlatırken, fesi bir dah, tüğünü ve her gün bir az a, bu ağa sıkışmakta olduğu - ân kurtulmak için çırpındıkça, a- hey erile boğulacağını hissedi - a, i pa Kâzım, genç kızın ma - teki Ye günahsız olduğuna kanaat ba imeğe başlıyordu. Peki ama, ti Müsumiyete hangi hâkim, han- v İİdei umumi inapabilirdi?. tüyü, de, odada duyduğu gürül - kür “daya nasıl girdiğini, nasıl Kl bir kadın çıktığını söy- ——— agg İni Kâzım sordu: by Yüzünü görmediniz mi?. & w Hayır, boynunda eşarp var- Min e bu €şarpla yüzünü yaşmak- —E Tür, Süer o kadını şimdi görseniz Mesmrz?. te Zannetmem. Ihtiyar miydr, © Miydi?, Sarişm mıydı, es - Yan, Miydi?,. Bunu bile bilmiyo - Sesini tanıyabilir misiniz?. oki Sesini tanırım.. Sesi hâlâ ku- ee bu kadar güzel i TH görmemiştim. maya Ycacalı mıydı?. Telâşlı Sarpan ylalinde nazarı dikkate lin ç Hi İT Sey yok muydu?. Kati- bir ha dr olmasi iâzım... Birden korkma sizi görünce de Yec, , sur elbet. Her halde he- nı y, gözünüze çarp- Mamygş hide Hanım, Kerime Ha- deği 2di. katledildi. Katil siz kan iniz. Bu feci ölümle alâ - im, Katil, küçük salon- an kadındır. bilmem. rak vakayi meydana çıka - # — — çıkarmıyor mu7, bu son sözü çok — © kadın katil değilse, Meyoye katil olmadığınızı biliyor. Çıkar ve sizin lehinizde : eder. Eğer, meydana çık» “yde, * demektir. Biz, her EVVeİ, © kadını. bulmağa bu ka - ka ü / i inandırama» is dan prun, dedi, izin ağzımız - Mayayı Gibi, © kadınım tarifin a A e EM İİ m şa “İSA *€Y var mı? . Seliği, » me Fazlası var, ne ek- « nen gördüğüm gibi. mantödan bir şey imkünsz, Bu manto bir aktı, | olamaz fm beş yukarı di ANN Üstünden bir kâğıt al. etmez. İstanbulda, yüz lerce kadında bu mantonun aynı vardır. — Gazeteye bir ilân verirseniz, kendisini tanıtmasının elzem ol - duğunu yazarsınız... — Katilse, bu hiç bir işe yara” maz.. Benim katil olduğuna kana- atim var. Şimdilik başka taraftan yürüyeceğiz. Tabancayı, Kerime Hanımı görmeden evvel gördünüz değil mi?, Nasıl oldu da şüphelen- mediniz?. Eğer tabancaya el sür- meseydiniz ne iyi ölacaktı. — Yerde gördüm, aklıma fena lık gelmedi, alıverdim. —Alıvermeseydiniz elinizde gör miyeteklerdi. Hasan Sıtkı Beye ateş etmemiş olacaktınız. Nahide gözlerini yumdu. Titri- yordu: — Öldü... mu?.. — Hayır, yarası hafif zannede- rim. Yazık, ki sizin elinizle yara- landı. Bu vaziyetinizi çok müş - i külleştiriyor. Jim ü zihnim yerinden oynuyor. Çıldırmaktan korkuyo - rum, düşünmek, aklıma getirmek istemiyorum.. Bunu, farkına var- madan yaptığımı anlıyorsunuz. Beyefendi?, Ömrümde tabanca nedir bilmezdim, el sürmemiştim, bü kadar yakından görmemiştim. Elimi bir tabanca verseniz de ateş et deseniz, edemem, bitmem. Hay- kırmasını işitiyorum.. O anda kâş- kiölseydim!.. —Bu hususta üzüilmeyiniz.. Bir kaç güne kadar tamamen iyileşir. — O zaman beni birakmlar mı? " Buradan çıkar mıyım?.. Biçare kız, dünyanm farkında değildi. Cemil Kâzım usuletle ce- vap verdi: — Hemen o gün bırakmazlar. — Ya ne zaman bırakırlar?... Deha çok kalacak mıyım?.. — Çabuk çıkmanız için elim - .İden geldiği kadar çalışacağım.. Nahide, derin bir yeisle sordu: — Gene burada yap yalnız mı kalacağım ?. — Bir az daha sabrediniz. Baş» maklı kadın bulununcıya kadar dişinizi sıkmız!, — Ya bulunmazsa?, — O zaman mesele mahkeme: jye intikal edecek. Ama korkma- yınız... Mahkemenin adaletine e- min olunuz. Sizi kurtaracağız, İ safiyetiniz sizi kurtaracaktır. Cemil Kâzım bu söylediği söze kendi de inanmıyordu. Cantasını, kâğıtlarını topladı., Nahide sordu? — Gidiyor musunuz?. — Başka bir söyliyeceğiniz var mı? Genç kız, korkulu bir heyecan: la haykırdı: — Gene yalnız kalacağım! Bu- rada korkuyorum.. Eğer çektiğim i azabı tasavvur etseler bana acır * lar, beni (o bırakırlardı. o Geçen gece rüyamda Müfit Beyi gör - düm... Öyle korkuyordum ki.. Sesi titriyordu, gözleri yerinden uğramıştı... Cemil Kâzım, onu, bir çocuk gibi kucağına almak, o- nu teskin ve teselli etmek arzusu- na kapıldı.. — Korkmayınız Nahide Hanım. Müfit Bey İstanbulun en meşhur avukatıdır. o Sizin müdafaanızı deruhte etmiş olması sizin için çok iyi oldu., Devamı Var | 83 üncü liste ANKARA 5 CAJAİ TE Ce miyeinden Karşılıkları arânsenk drapça | ve areça kelimelerin 83 numaralı Listesi şudur 1 — Muahaza 8 — Mükerrer 2 — MevaHfakiyer o 9 — Mülühaza 3 — Muvakkat 10 — Mülâkat 4 — Muvazene 5 — Müessese 6 — Mülki 7 Mükemmel İl — Münaferet 12 — Mümancat 13 — Münakaşa 14 — Münavebe Muhtelif mektep mual- limlerinin buldukları karşılıklar 53 üncü liste 44 üncü mektep: Kalem: Yatkah — Kanaat: İnanış — Kafiyyen: Hiç — Kayıt: Yazma — Kemal Ululuk, olgunluk — Keyfi: İsteğine göre — Keyfiyet: Oluş — Kıvam! Olgunluk, dürüj, koyuluk — Kıyafet: Üst baş — Kıynsi İç- rae, karşılaştırma — Kuvvet; Göç Xük, sikme 18 inci mektep: Kalem: Yazı düteni — Kannat; Ax şeye sazı elma — Kniyyen; Kestirme olarak söylenen söz — Kemal; Ouçunlaşma — Key fi; istediği zİbI — Keyfiyet: Iç yüzü — Ke rim: Kuyruk temi — Kovan: Çağ — Kı - yafet; işim, biçim — Kıyas: Ölçü — Kuv vet Gücü yetme — Kültet; Ağırlık, 9 uncu mektep; Kalemi Yazgı — Kanati Çök istememek — Katiyyek: Kestirme —- Kayt: Bağlama — Kelime: Tok söz -—- Kemal: Erçinlik — Keyfi; Mstiyorek — Keyfiyet: Gidişi — Kin: Mımi, içörleme — Kıvam: Olgun — Kiya - fet Kuk, — Muyas; Benzetme — Mirvveti Dayamık, ağ'(rlık — Külfet: Tömek, 49 uncu mektep: Küle: Yazan — Kemal: Olgun — Kat- iyyen: Kesmrk — Kayti Yazma — Kelime: Söz — Kıvam: Olmuş — Keyf: stile — Keyfiyet: Gösteriş — Kin: Unütmamak — Kıyafeti Kalk — Kıyas Ölçü — Kuvvet Güç — Külişi: Yük — Kanaat: Uçuran, 16 ncı mektep; Kalem: KAMIŞ Yazı odamı — Kaytı Yor ma, İlişik, bak — Kelime: Söz — Kemal Ol ganlek — Keyfi: İsteğe güre #Reynyeti Iş Kin: Düşmanlık — Kıyam; Direk, olma — Kıyafet: Giyiniş. — 5 Benzetme, ölç - me — ei erin Külfet: Zorüuk yorgunluk, 17 inci mektep: — Külfet: Kalem! Yazgap — Kanat: Göz toklu -! #v — Kat'iyetı Kestirme — Mayt: Bağla ima — Kelime: Söz — Kötnal: Meçinlik, ek. | #ikaizlik — Keyfi: Kendi isteği, — Keyri. yet: Iş — Kıyam: Olgunluk, » Kıyafei: Kilik Kiynsi Behzetme - Küv- vet: Güç, sağlamlık — Küllete Güç aş, 55 inci mektep: Kalem: Yazgı, YOSU — Künhat: Güz tokluğu — Katiyyeni Kesip atmak — Hayti Bağlamak — Kelime: SÖZ — Kemal; Olgun — Keyfi: Başıboy — Kerfiyet; Oluş — Kini Hinğ — Krvam — Olgünlek — Kıyadet: Kı. Mik, biçim — Kayası ÖLCME — Kuvveti Göç — Küllet; Ağırlık, yorsculuk. 20 inci mektep: Kannatt Doymak — Katiyyen: Kestir - me olarak — Hayıt! Bağlama — Kelime: Söz — Kemal: Olgunluk — Keyfiyet: Oluş, şimdiki — Kini Kuyrok Set — ayan: Bu rüş, ölma — Kıyafeti Türkçe stat — Ke « yası Bengetme — KEYVCi: Sağinmilk — Kültet: Yarucu iş. 10 uncu mektep: Kulem: Yazıkamıği, Kursuna takiy — Kanaat: Tok gözlülük — Kat'iyyen:; Kestir- me, göri dönmemek — KAY Bağiama — Kölimn: Anlaşılan 809. “ÖZ — Nema: Od - gunluk — Keyfi: İsteğe bağlı — Keyfiyet: İş özü — Kin: Öç, kyuruk ae — Kıvam — Kiyafet: Kılık — Kıyas: Ölçü, benzetme — Kuvvet: GüŞ, sağlık — Kültete Yorucu, üzenerek yapılan iş. 5 inci mektep: Kanaat: Hanmış, fek Gözlü — Kat'iyyen? Kestlrme, işldilsiz — Kavrt: Bağlama — Ke Mite: Söz — Komili BrKinlik, yetişin — Keyfi: İstediği giki — Koyriyot: işin oluşu — Kin: Kayruk acısı — Kivam: Ter, koyu, sağ — Mıyatet: Kuliğın Körünüşü — Kıyas: Ölçme, bünzetme — KUYVEt: Güç Külfet; Sikimi, 3 üncü mektep: Kalsa! Yazgış — Kahaht: “Konmak — Kemali Olgun — Kıvam: Olgunluk — Kıya fet: Üst baş — Kiya: Uydurmak — Kuv vet Göç, Tatbikat mektebi: Malem: Yang — Kanaat: Kanmak — Kaşt: Bağlama, bağ — Kelime: Söz — Ke - sani: Olma, erginlik — Keyfi: Gelişişüzel — Keyfiyet, Iş — Kıyafet: Kılık — Kısas; Ben | zetme — Kuvvet: Güc — Külfot: Ağır iy. 36 ıncı mektep: Kalom: Yazı çubuğu — Kanaat: Aga bo- yun eğmek, göz tokluğu — Katiyyen! Kes #irip atma, ister istemez — Kayi: Bağin - ma — Kelime: Söz, Murdr — Kemal; Er genliir, pkkinlik, olma, değer — Keyfi: Ya- #asız iş, dediği gili — Keyfiyet: iş — Kin: 5 Dilimiz | Istanbul Gehennemi — VAKIT. 6 Haziran 1933 ema 1 # “ TARİHTE BÜYÜK YANGINLAR | ii ğe Yangın edebiyatı ve büyük yangında . medreseye dolan kediler.. Hocapaşa yangnının yaktığı saha 3860 dünüm yani 6,170,000 arşın mürabbaı idi. Bu yangın haberini duyan herkes yardıma koşuyor. Hariçten bir çok hükü -| met adamları şahsi yardımlarda bulunuyorlardı. Yangından bir kaç gün sonra köprü vapurları arasında yapılan bir yarış, halkı galeyane getirmiş- ti. Halk, Böyle umumi felâketler - de teessürünü izhar etmek ister . Vapurlar arasında vuku bulan hâ- dise şuydu: Bir akşam saat on buçukta köp- rüden hareket eden on altı numa- ralı ve on bire çeyrek kala hareket eden üç numaralı Şirketihayriye vapurlarının kaptanları yarışa tu- tuşmuşlardı. Vapurlar tam yolla gidiyorlardı. Üç numaralı vapur Hisarda ken disini bir parça geçmiş olan on al- İı Numaraya çarpmak üzereydi. Halk korku ve heyecanla bağrıyor, kadınlar bayılıyorlardı. Tehlikeyi atlatmak için on altı numara yol vermek isterken üzerine düşerek sakatlanmış,, fakat büyük bir teh- like atlatılmıştı. Hocapaşa yangının feci akibe - tinden sonra iki kaptanın zevkle- ri için yaptıkları bu yarış O hal- kı galeyana getirmişti. Şirketini bu İ iki kaplar tecziye etmesi ; ancak | du galeyanı teskin edebilmişti. Burada şuna da işaret etmek is- terim ki, İstanbulu ceherineme çe- viren yangın yalnız yakmak, yık - mak ve mahvetmekle bir “Yan - gınlar tarihi,, yaratmadı. Bir bay- ram günü Cibalide çıkan ve 64 sa- at devam eden yangm ve daha bir gok yangınlar o devrin edebiyat - sılarma da bir mevzu oldu. Kızıl bayramı bir müverrih tarzı kadim ve edebi üslüpla yazdı. j Hocapaşa yangınını da yazan biri yangıni, beline (bir zunnar (papasların bellerine bağladık - ları kırmızı kuşak) bağlamış ateş yüzlü bir kıza benzetiyor ve şöyle tasvir ediyordü: “Manent düzehibi enmuzeç şe- tare paşi rengârenk olup bir ucu Çifte saraylardan doğru Kapalı fırmı kapı kapamaca yakup ora - dan âteşin zunnar beht bir dilberi ateşizar misillü Çemberlitaşı kis - kıvrak kuşatmış Tavukpazarınm dahi tüyünü tüsünü döküp oralar. da bulunan bazı Mmeygedelerden kaleden ateş alırcâsına seyyaleden hir hicap keyfiyeti çatup çakarak bir hayli parlatmış olduğu halde Nuruosmaniye civarını (Nur gerci nurdur bu ateşi serkeş kaza) med lülunca misli sehabı şebgün zülme- tinar ile kaplıyup her nasılsa....,, Yangın edebiyatını yapan bu a- İdam, ateşin bundan sonra Gedik- | paşa hamamına postunu serdiğini, saasasanzamanann derse KE ama | Kuyrak acısı, belirsiz yav — Kıvam: Çağ, İ duruş — Kayafeti ilik — Kıyas: Beeget ne, dlçme «—- Kuvvet: Güç, zer, sağlamlık — Kölfet: Zorluk, baş yere yorgunluk. 38 inci mektep: Kalem: Yançubuğu — Kanat: Göz tök- Juğu — Katiyyen: Kestirme — Kay: Bağ- ama — Kelime: Söz — Kemal: Olgunluk — Keyf: İsteğe göre — Keytiyeti Butumuş — Kin: Öz — Kıvam: Oluş — Kıysiet: Kılk— 4 Mıyasi Benreime — Kuvvet: Güç — KU) - fet: Yorucu iş Yazan: Niyazi Ahmet j İ | Kumkapıya doğru tozu dumana | katarak Karabıçak meyhanesinde bir hayli atıp tutarak Nişancılara nişan atıp yürüdüğünü, Acıhamam da tatlıca yıkandığını yazıyor .. i | Yangından kurtulan ; kediler ji | Bir kaç gün sonra Mahmutpaşa" i medresesi ahalisi 252 numaralı ve 10 Cömaziyülevvel 1282 tarihli ruz. namei Ceridei Havadis gazetesine $u ilânı gönderiyorlardı: ; i OCenabıhak birdahasını gösterüp © te kulübü âlemiyanı nalân ve gir. | ! yan etmesin. Geçenlerde zebankeş İ künbedi asüman olan hariki kebir- $ İ de sahip te hâmisini kaybetmiş ve dört etrafını ateşi belâ sarmış olan biçare kedilerden bazısı her na - sılsa bir tariki o selâmet bularak can gtup peyderpey medresemize tahaşşüt ve tecemmü eylemiş ve bunlardan ekseri yaralı ve topal 0- larak şimdiye değin toplananların adedi . yetmiş olduğundan ve bunların her . vakti bir bilerek ve “ | ciğer isteyip folda yememek sev « / dasma düşerek gece gündüz mır - İlanıp dırlanmakta ve (o imaretten alınan pilâvlara ortaklık etmekte | bulunduğundan her ne kadar şim- dilik birer ikişer odalara misafir olunmışsa da gene pek çoğu aç ve bi Hâç açıkta kaldığına ve hüda hufzetsin; bunlardan bir kere te * | nasül husule başlarsa * artık biz medreseden çıkıp kedilerin yer - İleşmesi lâzım geleceğine : . binaen bu'civarda hanesi muhterik olup ta kedisini kaybeden ve mmuhab - beti olan zevatın “bir kere gelip teftiş ve muayeneederek . cinsi cinsine ve rengi rengine uyarsa al- malar: ve hiç kedisi olmayıp ta bir yerden tedarik etmek emelin - de bulunanlar dahi ba teşrif seç - me şartiyle muhayyer olarak be- © dendiğini alup fakat medreseye “ malolan demirbaşlarm idare ve iaşesi için eshabı hayrât tarafım « dan birer miktar ciğer ihsan bus © yurulması ifade ve rica kılmur.,, © Yangın sahası zelzeleye oğra- mış gibi idi. Bahçe kapı veDi- van yolundaki büyük konakların yıkılmamış iskeleteri her gün Ibü- yük gürültülerle parçalanıyordu. Bahçe kapıda Babrâliye . girecek yerde böyle âni yıkılan bir ev iki zavallıyı ezmişti. Bundan sonra | yangın sahası temizleninciye ka « dar tehlikeli yerlerden geçmek menedildi, d Yangın bütün karakolları da | yakmıştı, Geceleri tenha yangın yerlerinde envar rezalet yapılıyor” du. Bir pazar gecesi bakla hanı binasında kahvede oturan serse « riler, tulumbacılarla münazaa çi * kardılar, İki taraf kama ve bi: © çaklarını sıyırarak yangın sahasi- na fırladılar. Tulumbacılar öyle | serserilerin kuru gürültülerine pa» buç bırakan takırımdan olmadık” ları için hepsini yaralıyarak yan- Zaptiyeler kavga yerine geldikle- ri vakit yüzü gözü kan içinde kal» mış serserilerden başka kimse bu- lamamıştı, i $ 4 Dera Bar)