17 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

17 Haziran 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——4 — VAKIT 17 Haziran 1933 Almanyadan ikinci mektup Yepyeni hastaneler Alman Tıp darülfünunları bütün ilmi a ve sıhhi müesseseleri toplamıştır Almanyada uzun müddet kalan- Tara pek yabancı gelen nefis bir ilk bahar devam edip gidiyor... Ta biate bile hükmetmeyi O bilen bu millet bütün Almanyayı birbirin - den güzel ormanlar, kırlar, man- zaralarla süslemiş. Vortsburg kon- gresinde tanıştığım meşhur Kolle- nin oğlu ve emrazı akliye müte - hassısı Privat Dozent Kolle Frank fortu ziyaret edeceğimi duyduğu zaman büyük bir nezaketle beni hususi otomobiline davet etti. Yolumuz Mein nehri boyunca uzanıyordu. Sahil biribirinden gü- zel inş, çıkışlar, traslar, ormanlarla süslü... Bazan yüksek, pek yüksek- lere kadar çıkıyoruz.. Orada ge- çici bir kar bulutu bizi sarıyor... Yerden aşağılara, ta nehrin kena » rına kadar iniyoruz ve tatlı bir ba- har güneşi ile karşılaşıyoruz. Yolda asırdide bir köy lokanta- sında öğle yemeği yedik. Böyle birbirinden güzel değişikliklerle geçen dört saatten sonra Franfor- ta vardık.. Gün cumartesi ve saat iki idi. Almanyada hafta tatili cumar- tesi öğleden sonra başlar, pazar - tesi sabahına kadar devam eder.. Bu sebepten ziyaretlerime korka korka başladım.. Her şeye rağ - men bir kere de emrazı akliye we asabiye seririyatını ziyaret teşeb - büse karar verdim. Prof. Kleis'in tahtı idaresinde bulunan Frank - fort seririyatı dünyanın en yeni ve asri müessesesidir. İnşası 1929 da hitam bulan bu bina bütün tekâ - mülâtı nefsinde cemetmiştir. Şehir dışmda bulunan mües - sese bir (UÜ) manzarasındadır.. Ortası idari kısımlar, laboratuvar- Tara, iki kanatlar kadın ve erkek servislerine tahsis edilmiştir. Ha - rici manzarası mutedil bir kübiz- me'de'âlet ediyor.. Kartımı gönderdim. * Seririyat yanındaki apartımanında bulunan Prof. Fünfgeld beni büyük bir ne- zaketle karşıladı ve tatil zamanı- nı feda ederek müesseseyi gezdir- di.. Müessesenin 300 yatağı, 18 he-' kimi vardır.. Üç hastaya bir hasta bakıcı düşüyor. İki büyük teşri- hi marazi lâboratuvarı bir de se- rolozi lâboratuvarı var. Teşrihi marazi laboratuvarının birinde sırf dimağ hücrelerinin arehitek- tonisi ile meşgul oluyorlar, diğe - rinde umumi işler görülüyor. Mü- kemmel bir mikro fotoğrafi daire- leri var. Kadınlar tarafı Prof. Fünfgeld, erkekler tarafı Prof. Beck tarafından idare edilmekte.. Prof. Fünfgeld beni akşam yeme- | ğine davet etmek nezaketinde bu- lundu.. Diğer misafirleriyle bera- ber Frankfortun pek eski fakat çok kibar bir restoranında güzel vakitler geçirdik.. Beni ismen ta- nıyan, fakat şahsen asla bilmiyen bu meslektaşım gösterdiği eza - ketin doğrusu hayranıkaldım. . si 5s Münibten geçerken yanında u- zun müddet çalıştığım (hocam Prof. Spielmeyer'i ve yeni mües - sesesini Ziyaret etlim.. Kendisi seyahatte idi. Muavini Prof. Scholz beni kabul etti, Karacpelin- nin kurduğu (Dimağ taharriyatı mi ilmiye müessesesi) Münihin bir kenarmda muazzam bir binadır... Teşrihi marazi, seroloji, şimi - bi- oloji kısımları vardır. Spilmeyer Plut, Yahnel gibi dünyanın en meşhur âlimleri burada çalışmak - tadır. Almanyada her ilmi müessese- nin olduğu gibi burası da darül - fünuna merbuttur ve dersler veril- mektedir.. Alman tıp darülfünun- ları bütün ilmi ve sıhhi müessese- leri nefsinde toplamakla yüksek kemaline vasıl olmuştur. Bizde de yakında vukubulacak darülfü- nun ıslahatı meyanında tıp fakük tesinin şehir hastaneleri mesaisin- den istifade edeceği şüphesizdir... Nitekim geçen sene son sınıf tale- belerinin hastanelere gönderilme- si bu talebelerin çok istifadelerini mucip olmuş ve hepsini memnun bırakmıştır. Taharriyatı ilmiye müessesesi yanındaki Schvalinz hastanesi se- ririyatı akliyesinde şayanı dikkat yeni mesai mevcut.. Bu meyanda cümlei asabiye frengisi tedavisin- de mühim ve yeni bir yol tetkik e- dilmektedir. O da altın tedavisi- dir.. Damar içine şırınga edilen altın mahlüllerinin mayii dimağii şevkiye kadar nüfuz etikleri gö * rülmüş ve bundan istifade düşü « nülmüştür. İlk tecrübeler muvaf- fakiyetli ve ümit vericidir. Bu w- sulü memleketimizde de tatbik i- çin lâzım gelen tafsilâtı aldım. La Yazıma nihayet vermeden ev- vel şahsen alâkadar olduğum atlı spor hakkında Almanyada gördük lerimi kısaca anlatmak isterim: Almanlar Concour hipigue de - İnilen at sporlarında düynanın en kuvvetli ekiplerinden birine ma - liktirler.. Bilhassa iki sene üst üs- te İtalyanlar gibi bu hususta pek ileride bulunan bir milleti mağlup ederek Musolini kupasına en kuv- vetli namzet olmuşlardır. Eğer bugünlerde cereyan et- mekte olan Roma müsaba - i kalarını oda kazanısa kupa i daimi olaark Almanlarda kalacak. Almanyanın hemen her şehi «| rinde müteaddit ve muntazam ma nejler var.. Bunlar şirketler tara - fmdan idare edilmekte ve 50 — 150 hayvana malik bulunmkata - dır.. Hayvanlar mükemmel ho - calar tarafından yetiştirilmekte- dir. Tam manasiyle konfor hay- İ yanı. 7 — 8 yaşlarında yetişebi- liyor ve bunların fiatları bizim pa- ra ile 1500 liradan 5000 liraya ka- dar tahavvül ediyor. Bundan faz- ila edenler de var... Bunlar 1,60 irtifamda ve 5 metre genişliğinde manialar üzerinde bir parkur ya- pabilmek üzere yetiştiriliyor ... Haftada üç gün ufak manialı ge- zintiler yapılıyor. On beş günde lişıyorlar. Burada fazla ehemmiyet veri- len bir terbiye tarzı da Haut ecole dir.. Bu suretle çalışılmış hayvan- lar usta süvarinin altında en güç hareketleri büyük bir kolaylıkla yapıyor.. Bu spora hasrı vücut e- denlerin günlerinin büyük bir kıs- mı at üzerinde ve manejlerde ge- çiyor. Temas etiğim bu sporcular tarafından gösterilen büyük ikram KISA BERLER Bursa hapisanesine gönderilenler İstanbul hapishanesinde mah - kümların çoğalması ve yerin dar - Lığı yüzünden bazı omahkümların diğer vilâyetler hapishanelerine nakillerine lüzum görülmüş ve bir kısmı Sinop hapishanesine nakle- dilmiştir. Mevcut mahkümlardan bir kıs- mının da Bursa hapishanesine na- kılleri kararlaşmış ve bu mahküm- lar da evvelki gün Bursa hapisha- nesine gönderilmişlerdir. Süleymaniyenin tamiri Mimar Sinanın en güzel eserle rinden olan Süleymaniye camiinin tamirine başlanmıştır. Tamir altı ay sürecektir, Evkaf bunun gibi diğer büyük camileri de sırasile tamir ettirecektir. Beraet kararı Çorumda kendisine müritleri ta- rafından Allahlık atfolunan Amas yalı Mir Saidin muhakemesi neti- celenmiştir. Mir Sait, Fabri ve Talât hakkım- da ekseriyetle, Osman oğlu Ömer, ! Mustafa oğlu Hamdi, Mehmet oğ- lu Ahmet hakkmda ittifakla bera at kararı verilmiştir . Bursa müftisi Nurettin, kâtibi Kemal Efendiler hakkında da ademi mes'uliyet kararı verilmiş tir, Elektrikli hat Nafia Vekâleti Filyos — Ereğ- li hattının elektrikle işlemesi için tetkikat yaptırmıya karar vermiş ve müsteşar Arif Beyin riyasetin - de bir komisyon teşkil edilmiştir. Komisyon 26 Haziranda ilk toplan tısını yapacaktır. Mal istiyenler Bir çok Avrupa memleketlerin- E fer Gi Haberleri Sumerbank teşkilâtı için hazırlıklar Sumer bank kanunu bir tem - muzdan itibaren tatbik edilecek - tir.. Sanayi ve maadin bankasın- da yeni kanunun hükümlerine in- tibak etmek için hazırlıklar başla- mıştır. Evvelce de yazdığımız gi- bi, bankanm merkezi Ankarada bulunacak, teşkilât daha ziyade genişletilecektir. Yeni teşkilâtta, fabrikaları i - dare etmek için bir fen heyeti bu- lunacaktır. Bugünkü şerait altın- da sanayi ve maadin bankasına a- | it fabrikaların idaresinde muhta - riyet idaresi caridir. Sumer bank | İ fabrikalar idaresini bir teşkilâta İ bağlıyacaktır. Çimento eshamı Kambiyo borsasında esham ve tahvilât üzerine iş yoktur. Ünifiye haftalardanberi 54 kuruş üzerin - de durmaktadır. Rumeli Demir - yolları tahvilâtı 270 kuruştan yu- karıla çıkmamıştır. Çimento tahvilâtı yükselmiştir, Aslan çimento tahvilâtı bir kaç sene evvel 33 liraya kadar çıkmış iken sekiz liraya kadar düşmüş - tü... Bunun üzerine beş altı ay ev - vel heyeti umumiye toplanmış, mu rahhas idare âzası deği! muamelât tensik edilmeğ? di mıştır. Yeni heyet, be$ çinde eski heyetin bıraktığı ların mühim bir kısmını © tir. Bunun üzerine esham miştir. ş Bir kaç hafta evvel 12 Hf larında “dolaşan esham 09 lerde on üç lirayı geçmiştir” İpek sanayii İpek sanayiine dair pora göre memleketimizde * gil yade harcıâlem mallar mel mektedir.. Bunlar Türki; yacını tamamiyle temin dir.. Klasik mallar, krep e birman, krep saten, gi dır. Bu gibi mallar üzerin, yi kalarımız arasında şiddetli kabet vardır. Bundan başka Avrupadiiğ ; mal gelmektedir. Bunlsf breton ve krep onüs ve kumaşlardır. Son zamanla! rikalarımız bu malları da tadırlar, Avrupadan gelen ağı nevileri de genleri e en | | 1 4 kadife, ipekliler, d | kumaşlardır. seeneseenssesrasaneneseues AAA sAAAAAA EAA AAANAE KEKE KEESEFENEEAEETEKAUEANAN di Elbahreyn Sultanı! Gazi Hz.ne hürmetlerini arza veliahtını memur etti Berut, 14 — Elbahreyn hükü- metinin veliahtı Prens Mehmet den ihracat ofisine yeni müraca -| Sait maiyeti ile beraber geldi. Bir atlar yapılmıştır. Hamburgtan fın- dık, kaysı çekirdeği ve diğer mey» | vaların (çekirdekleri, Anvarsten kendir, Pireden ceviz tahtası isten- mektedir. Yerli pirinç Hükümetin yerli pirinci koru - mak için aldığı tedbirler darhal tesirini göstermiştir. Bir aralık 17 — 18 kuruşa satılan pirinçler 21 — 23 kuruşa kadar satılmıya başlamıştır. Dün de bu fiatlar ü- zerinden pirinç satılmıştır. ve nezaketler ne kadar methedil- se azdır. Böyle manejlerde bir saat ata binmek 2 — 2.5 liradır. Aynı za- manda hoca ders te vermektedir. Berlinde Tiergartende sabahla- rı şık şık süvarilerin güzel hay - vanlar üzerinde geçişlerini seyret mek, hele onlarla beraber gezmek şüphesiz zevklerin en mükemmel- lerinden biridir. Memleletimiz gibi atçılığa mü- sait bir yerde böyle büyük manej- lerin, mükemmel hayvanların ye- tişmesi bir sporcu için en büyük emeldir. Ankarada son zaman - larda bu hususta atılan adımlar bize büyük ümitler vermektedir. Almanyada atlı spora merak saranlar en ziyade yüksek aile ka- dınları, ilim adamlarıdır. Manej - lerde hocanın ekseriya (doktor, profesör) diye talebelerine hitap ettiğini duyarsınız. Bu meyanda Berlinde SÖ yaşlarında bir riyazi- ye muallimi gördüm ki(S) sınıf nı, yani en yüksek bir parfuru bi- lâtereddüt ve kusursuz yaptı. Hele kadınlar Bu hususta bir çok erkeklerden daha ziyade mu- kaç gün kalacak, sonra İstanbula gidecektir.. Bu arap Prensi diyor ki: — İstnbulun hasretini çekiyor- dum. İnşallah bu arzumu bir kaç güne kadar yerine getireceğim.. Esasen babam Elbahreyn Sultanı da Türkiyeyi son derece sevmek- tedir ve beni Gazi Hazretlerine hürmetlerini arza memur etmiştir. MD 9 senelik muhakeme 9 sene evvel Kadıköy belediye-) sinde sui istimal yaptıkları iddia- sile muhakemelerine lüzum görü- len muhasebeci Cemal ve vezne - dar Ahmet Beylerin dün ağır ce- za mahkemesinde muhakemeleri - ne devam edildi. Kuşdilinde müteahhitlik yapan bir zat şahit olarak dinlendi ve: Ben (1530) liraya bir inşaat teah- hüt etmiştim. Belediye dairesin - den çıkarken bu memurlar bana bir kâğıt imzalattılar. Ben de o- kumadan imza ettim. Sonra be- lediyeden tahakkuk eden inşaat parasını almıya gidince: “Ne pa- rası istiyorsun?. İşte o gün (300) lira avans aldın ya.,, dediler. Hak buki ben para almamıştım dedi. Müddeiumuminin dosyaları tet kik etmesi için muhakeme başka bir güne bırakıldr.. esasan vaffak oluyorlar. Almanyada gör- (Madam Francke) kadar mükem- melini görmedim.. Fevkalâde bi - niyor,. Nitekim bizde de kadın - larımızın bu hususta daha merak- İh ve daha muvaffakiyetli olduk - larıar görüyoruz. Dr. Ihsan Şükrü Yılın geçen günleri 162 Kalan al Parçalanmış cö Şark şimendife bir amele ol anlaşıldı Eyüpte bir çuval içinde #* parçalanmış ceset hakkınd K kikata devam edilmekte tulün 22, 23 yaşında bir 1984 duğu ve Şark şimendiferlefii lıştığı anlaşılmıştır. Yaf Yaşa, Ahmet ve İhsanm til olduklarını kat'iyyetle den deliller pek kuvvetli Maamafih cinayet otrafın ta kuvvetli ip uçları elle Cinayette kadm parn #ğt anlaşılmıştır. Katiller weli i ne kadar meydana çıka caktır. TAKVİM Cumartesi 17 Haziran 18 izi 23 Sefer 24 Sele, Gin doğuşu “m. 5 Gün Tet 10,43 4 Sabah samanı | 30 ge Öğle Bâtnazı 1945 şa İkindi namaz 16,16 A Akşam samazı o 148 gi Katçı marazi. 2148 ÇA İmsak 207 (ad # A HAVA — Yeşilköy askeri zinden verilen maltmsta Kör eği battntlu ve sakin olacaktır. yağı” 2» e yoktur , Dünkü seaktık en

Bu sayıdan diğer sayfalar: