9 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

9 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iy “ Büyük ek : Evvelâ bir Koket Kadıköyden bahseder - ken işin bir az sarpa saracağını düşünmemiş değildim. Pek âlâ biliyordum ki, âşıkları çok olan bu güzel kadın kasabasının karşı- smda onların itirazlarına, serze - - nişlemie ve hattâ hücumlarına maruz kalacağım. İşte ben buna göre silâhlanmış ve yola çıkmışımdır; yani her ih- timale karşı hazırım. Koket Ka- dıköyün konbinezonunu, bir gü - zel buketi saklıyan, ince beyz kâ- ğıt giabi, üzerinden sıyırarak bü- tün uryanlığıyle temaşaya başla- ları arasında bir az daha gezin- “mek gerektir. © İtirazlara, tenkitlere hiç alış- mamış bulunan benim aziz Fırka © arkadaşlarımın dostane tarizleri - o me uğradım. Fakat bu çokiyi oldu, çünkü bir çok gizli nokta - lara birer ışık salındı. Evvelâ şu sevimli ve samimi dostlara bir daha söyleyeyim ki © ben idealist bir adamım. Ülküde © her zaman en son noktayı göz ö- © münde bulundururum. Bunu iste- diğim şekilde görmedikçe, bana, hiç bir şey yapılmıyormuş gibi ge- Mir, üzülürüm; bundan ötürü fer- - yat ederim, ve bu bir tenkit sayı- ie. p Tenkit... Bu mefhumu bir kaç © cepheden tetkik etmek lâzımdır.. . — Birincisi « dediği gibi . bethahlık gizliyen tenkitlerdir.. Ben bundan çok uzağımdır. Be nim açık ve samimi ruhumu bilen © ve bana'itimatlarını her vakit ve- - ren arkadaşlarım beni tenkitçile - © rin bu kısmına sokmazlar, ve illâ - günahıma girerler.. Tenkidin diğer cephelerinden biri de dostane ihtar ve ikazdır.. » — Hangi teşekkül olursa olsun, o- © mun karşısında yalnız kaside okur © mak, başkalarına itminan vermez. © Kasideler mutlaka doğru bir şey ifade etselerdi, impartorluk dev - © Yinde yazılmış oalan kasidelerin, oâyilik ve doğruluk ifade eden bi- - rer senet olmaları kabul edilirdi. Halbuki onların derece derece © yalnız birer edebi kıymetleri var- dır; işte bu kadar. © İstanbul ise daima bir Bizans- dır ve orada doğduğu gündenberi © Maviler ve Yeşiller eksik olma- - mıştır ve olmıyacaktır. Onun için asil ruhlu İsmet Paşanın dedikle- “ri gibi biz tenkitten korkmayız ve — korkmamalıyız. Müşarünileyh bir a dir. C.H. Fırkasında hakim olan © ruh budur.. © Tenkit ettiğim bir tek nokta idi. nu sokakların pisliğinde beledi- yenin faaliyetsizliğinden ziyade — halkın bunda âmil olmasında bu- larak veslie edindim. Yoksa orada “dini, siyasi, içtimai, iktisadi v.s her i teşekküllerin daima hasımları , müstehzileri vardır. nlar her hangi bir teşekkül için — okunacak methiye ve kasideler — karşısında iyi bir his beslemezler; — onlar bir kelime ile daima kötügö- rücü (betbin) dirler. Benim Fırka arkadaşlarımın “yorlar, fakat bir dost, filân şey —ğs — VAKIT 9 Temmuz 1933 Kadıköy mektubu madan evvel onun harici kıvrım «| (Ernest ORönan) m bir az da kötü isteyici | siklerimiz: kütüphane niçni yapılmıyor dediği zaman: A... Siz hiç çalışmıyorsunuz, bina- enaleyh bu mevkie lâyik değilsi- niz manası çıkarılmaz ve çıkarıl- | mamalıdır. | Ben de biliyorum ki, Fırkanın vücude getirmiş olduğu bir kaç 4 dispanser vardır. Bunlarda gene Fırkaya mensup kıymetli doktor - arkadaşlar tarafından bir çok has- talar Otedavi olunuyorlar. Bunlar | şükranla kaydolunacak şeylerdir. Programın bütün maddeleri ki halkın dilekleridir, eldeki malze- me ve vasıtalar nisbetinde tatbika çalışılıyor. İ Arkadaşlarım beni temin etti- ler ki bu konferanslar için teşeb- büslerde (bulunulmuştur. Ama Kadıköy halkı buna rağbet etme- | miştir. Tabii arkadaşlarıma inanırım. | O halde bunu Kadıköylülerin alâ - kasızlığına hamletmek icabeder.. Bu kayıtsızlığın ruhi âmilini ara - mak, meydana çıkarmak ve teda- vi etmek lâzımdır. İşte bir küçük tenkitten doğan büyük bir fayda.. Demek Kadı. köylüler benimsememek illetiyle maluldurlar.. Niçin?. İşte bunu el birliğiyle ygklryalım, » 4 4 Kadıköyün mühim noksanla - rından biri de burada bir banka ile bir kütüphaneye malik olma -| ması idi.. İş Bankası buraya bir şube açmakla bu noksanı gider - miştir, ve fena havalarda Kadı - köylüleri müşkülâttan kurtarmış » tır.. Banka idare heyetine yürek- ten teşekkür.. Kütüphane için bir teşebbüs ve bir hareket henüz yoktur. Kadı | köyde ise bir kütüphane bulunma- imak çok büyük bir noksandır. Böyle bir kütüphane vücuda ge - tirmek istenilse ben bütün kitap - larımı teberru etmeyi şimdiden ta- ahhüt ediyorum.. Bu mektubuma nihayet ver - mezden evvel, her gördükçe beni üzen, yüreğimi kanatan mü- şahedelerimi unutmadan kayde | deyim: Kadıköy belediyesi 80 - kaklara birer at verirken ne ka -| dar kadirbilmezlik etmiş: 1 — Şair Nefi sokağı; Küçük Modada yazın tozdan, kışın ça- murdan geçilmiyen bir patıka. 2 — Şinasi E. sokağı; Gene Mo- dada elli arşinlik en ehemmiyet - siz bir sokak.. 3 — Şair Lâtifi; bunlardan hiç talihli değil.. onu da odun ve taş depoları arasında, en murdar bir sokakta asmıştır. Zavallı Lâtifi! Hiç değilse Moda Kadıköylü- lerin ince, kibar, hassas ruhları buna nasıl tahammül etmiş ve e- diyor, kestiremedim. Halbuki öte tarafta en güzel ve düzgün sokaklara leylek kadar her tarafı eğri bir “Leylek sokağı,, adı vermişler; imam falan atlı sokakları, iğrendiğim için yazmı- yacağım. İnsan bu tablolar karşr- sında ne hüküm vereceğinde du- ralryor. Zehi kadirşinaslık!, Kılıçoğlu Hakkı | Su havuzu Beyoğlu civarında verilen su - yun tazyikini arttırmak için Tak - simde yapılmakta olan havuzun yirmi gün sonra ikmal edileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca İstanbul tarafında da böyle bir hvuz yapılacaktır. 40 AML “o Me Bartında ———— mn m NN Öküzün ayağı y b KA | erleri o AKKM KAN den uzun Gaz ayni saflıkla Tarlada çıkan kavga bir köylüyü mezarlığa, kom şusunu hapisaneye gönderdi aya hâlâ akıyor Bartın refikımız yazıyor: Bartında geçen yıl eylül sonla- rmda, eski bir su kuyusundan saf denilebilecek derecede temiz bir petrol fışkırdığını yazmıştık. Iktısat Vekâleti ilk tetkikat için, geçenlerde Zonguldakta vefat e - den maden mühendisi Nermi Be- yi memur etmiş ve bu zat sathi bir tetkikten sonra dönmüştü. İktisat Vekâletinin ondan sonra hiç bir alâka göstermemesinden değildir. mandanberi hiç kesilmemiş, mun- tazaman akmıştır. Kuyu duvar - larındaki çatlaklar, kışm yükse - len su ile kaybolduğu zaman bile kuyudaki suyun yüzünde daima bir petrol tabakası mevcut bulun- muştur, Memleketimizin muhtelif mn - takalarında bulunan altın ve pet - i rol madenlerinin tetkik ve keşfi için İktısat Vekâletince son gün- lerde o mütehassıslar © getirildi. Memleketimizin yabancısı olan bir zatla bundan bahsederken, söz, bi- zim petrol kuyusuna intikal etti. Biz de bir müddettenberi kuyuyu görmemiştik. Beraber gidip gör- dük. Kuyu bâlâ faaliyettedir. Petrol gelen çatlaklar daha ziyade çoğalmış ve kuyunun duvarlarını çepçevre (o kaplamışlır. Petrolün çıktığı bu çatlaklar akan gazla ka- rTarmıştır. Kuyu sahipleri su üze - rinden muntazaman petrol topla dıklarını, o aylardanberi çarşıdan gaz almıyarak bunu kullandıkla - rını söylediler ve bir şişe gösterdi- ler. Bu şişenin en altında, su, or” tasında beyaz ve kalın bir rüsup, en üstünde de rengi sarımtrak, fa- kat piyasadaki bazı gazlardan her halde daha temiz bir petrol taba - kası vardı. Mihiyet ve sebebi henüz izah edilemiyen bu tabii hadiyese «- hemmiyet atfedilmesini ve başka mntakalarda keşfiyat yapılırken Bartımın da unutulmamasını İkti- sat vekili (oCelâl (Beyefendiden memleket namına tekrar rica edi - yoruz. Uludağda işaret direkleri Uludağda kışm yapılacak ge - zinti ve yürüyüşlerde yolun yaki - nine işaret direklerinin dikilmesi için bir heyet ayrılmış ve hemen işe başlamak üzere faaliyete geç- miştir. Bu işe harcanmak üzere İdman Bir ay evel Kaman köyünde bir | cinayet olmuş, Davut isminde! birisi Hüseyin isminde bir köylü - yü kama ile öldürmüştür. Bu cinayetin muhakemesi Bar- tan ağır ceza mahkemesinde görül- müştür. Muhakeme safahatından anlaşıldığma göre cinayetin sebe- | bi ve şekli şudur: Vak'adan beş on gün evel, mak- tahmin ! tul Hüseyinin öküzü Davudun tar- ediyoruz ki bu rapor pek müspet lasına girmiş, Davut, hayvanı | bacağından yaralamıştır. O gün Ne olursa olsun, petrol, © za -| oğlu ile beraber tarlasına gitmek- | | te olan maktul Hüseyin, yoldi Davuda rasgelince kavga mış, Hüseyin elindeki balta Davuda hücum etmiştir. Di Hüseyinin elinden baltayı çeki yere atmış; Hüseyin bu sefer masiyle saldırmıştır. Bunun Ül rine Davut kamayı elinden ve onu kendi kamasiyle öldürmüt tür. Mahkeme, Davudu 15 yıl hapse mahküm etmiş, fakat şekle göre hadisede tahrik görd ğünden cezanın yarısını indi tir. | İ Bir açık göz .. Para çekmek için ne yapıyor ? Sıvasın Zara kazasında Cavit Efendi isminde biri peygamberlik idiasiyle etrafına bazı kimseler toplamıştır. Cavit Efendi elli yaş- larında bir adamdır. Erzincanda oturan Bekir Efendi isminde biri - ni allahın timsali olarak tanıyor. Halbuki Bekir Efendi kendisinin | ulühiyetle alâkası olmadığını, Ca- İ vit Efendiyi de peygamber tanı - madığını söylemiştir. Yeni dinin esasları şunlarmış: 1 — Allahın bulunduğu Erzin - cana doğru iki rekât namaz, 2 — Kadından nefret (bunlar! kadını insanı dalâlete sevkeden | şeytan makulesi sayıyorlarmış, Yeni dine girecekler karanlık bir odada bir gece bir post üzerin- de kalıyor, bir takım korkunç manzaralara tahammül ederse ye- ni dine alınıyor, peygamberin ö- nünde yemin ediyormuş. Yeni di- ne girmek için servet sahibi olmak ve bu serveti peygambere nezret- mek de lâzımmış! Cümhuriyet müddeiumumiliği işe vazıyet etmiş, Cavit Efendi ile etrafındakileri tevkif U etitrmiştir. Tahkikata devam ediliyor. Bilecikte kurtlar Bilecikte rüzgârların tesirile kır larda bulunan ağaç kurtları, şehre hücum etmiştir. Caddeler, sokak- lar simsiyah bir hale gelmiştir. Her adım atıldıkça toprak yeri- ne kurtlara basılmaktadır. Bu kurt lar meşe, elma, badem, kiraz, viş - ne gibi meyva ağaçlarını harap et- miştir, cemieytleri ittifakı umumi merke-| Adanada Belediye reisleri zi tarafından üç yüz lira gönde - rilmiştir. 2000 liralık kaçak eşya yakalandı İskenderondan , hayvanlarla mühim miktarda ipekli okumaş, çakmak ve sair eşyayı dağ üzerin- den aşırmağa teşebbüs eden dört kişi Ceyhanda pusumuza düşmüş- lerdir. Bunlar (dur!) emrine itaat et- mediklerinden ateş edilmiş ve iki si, mavzerleriyle yakalanmıştır. Diğer ikisi kaçmıştır. Yakalanan kaçak eşyanın kıy » meli iki bin liradan fazladır. Ekmek formülü hakkında kat'i bir karar vermek üzere Mersin be lediye reisi Mithat ve Tarsus bele- diye reisi Muvaffak beyler Ada - naya gelmişler, belediye reisi Tur- han Cemal beyle uzun uzadıya görüşmüşlerdir. İzmit köy muhtarları İzmit köylerinde ihtiyar heyet- leri için Halkevi köycülük şubesi tarafından açılan kurs nihayet bul muştur. Kurs üç gün devamet» miştir, Kursta ihtiyar heyetlerine öğretilen mevzular kitap halinde basılarak köylere meccanen dağı * tılacaktır. Bir çocuk Elektrik cereya na kapılıp öldü Adanada kimin çocuğu ol duğu anlaşılamıyan © yalına; başı çıplak, üzerinde bir lek, ayağında sarı ketendö bir pantalon bulunan seki dokuz yaşlarındaki bir çoci Borsa civarında barcı Şefik Efen" dinin terkettiği bir kepenği kap ve bir kepenği açık bulunan dük' kânına girmiş, orada kapağı kın elektrik anahtarına temas eden b demir parçasına elini do dokundurmaz yere yuvarlanm O civarda bulunan kahve sahipli riyle kalfaları derhal yelişcıc gi cuğu bir araba ile Halk eczanesi getirmişler, eczacı, doktor beyle! elektrik şirketi müdürü hat mü hendisi ve elektrik şirketi ları yetişerek çocuğa iki saati fazla sun'i teneffüs yaptırmı; da çocuğu kurtarmak imkânmı bi lamamışlardır. N Hâdiseden haberdar edilen huriyet müddei umumisi m vaz'ıyet ederek gece geç vakte dar bir çok kimselerin ifadelet almış çocuğun cesedi üzerinde hi meyit ameliyesi yapılmak ve 1 his edilmek üzere cesedi ket hastanesi gasilhanesine dermiştir. Polis ve ndlive tahkikatı da vam etmektedir. Bir kadın dayaktan öldi Sındırgının Akçekisrak kö den Hasan Hüseynin karısı B mal yüzünden kendi anası Mi ve halası Hatice ile kavga tir, Münire ile Hatice sopa ile ”. hiyeyi dövmüşler, gebe olan B yenin çocuğu düşmüş ve doğu ğu çocuk ölmüştür. Adliye işe zıyet etmiştir. Beraet etti “ Adapazarı — Sekiz ay evel! vinin kapısı önünde yirmi yedi al rinden bıçakla vurulup öldü” i Hakkı Fethi Efendinin katili | y z i mala maznun bahriyeli Abm” 4 4. muhakemesi bitmiştir. Ahmet “eh Aş mü sabit olmadığı için be j İ miştir. MİX Gerede'de zelzelele” ” Gerede geçen ayın 289 defa, otuzunda bir defa, tef” yin” zun birinde iki defa, zelself muştur, i - i, Bal a da sil k ea “ H N v Sey ze re Dİ * ii yi U yı NM in

Bu sayıdan diğer sayfalar: