20 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

20 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“—z — VAKIT 20 Temmuz 1933 Prim masrafı N Başmakaleden Devam Eğer hariçten şeker” getirmek istiyen tüccarın elinde ihraç ede - cek milli ihracat mahsulleri yoksa €sasen kendilerine böyle şeker it- hali müsaadesi verilemez, veril - memek lâzım gelir.. Bugün Vekâletten resmen müsa- ade alarak hariçten şeker keti ren tüccarın vaziyetine gelince: Onlar getirecekleri (o şekerlere mukabil harice gönderecekleri üzüm, incir, | halı, tütün gibi malları piyasa - dan satın almıyorlar. Diğer ihra- cat tüccarlarıMa müracaat ederek: — Sen çıkaracağın şu malı ken- di namına değil, benim namıma ihraç edersen (yüzde 10 yahut 20) prim veririm.,, Diyorlar. Sonra bu parayı da masraf olarak şekerin fiatına zam ediyorlar. Henüz unutulmamıştı ki geçen “sene gene takas muameleleri mü- nasebetiyle şikâyetler olmuştu: (Vesika ticareti) tabiriyle gaze - telerde uzun boylu neşriyat yapıl miştı. Şimdi takas primini mü - dafaa eden bazı gazeteler de da- bil olduğu de hemen bütün matbuat bu şikâyetlere iştirak et- mişti, Acaba şeker ithali mukabilin de verilen prim masrafı haddi za - “tında bir vesika ticaretinden baş- ka bir şey midir?. oAAma bu prim ihracat vesikası karşılığı olarak verilmiyormuş ta ihracat tüccarı ile şeker tüccarının isimlerini de- ğiştirmeleri mukabilinde veriliyor- muş. İki muamele arasında neti- <e itibariyle bir fark var mıdır?. Binaesaleyh prim masrafının ka bu'u sika ticaretinin resmen ka- vw 3 mek değil midir?. *onra prim masrafında ikinci bir ihtimal daha hatıra gelir: Şe- ker getirecek tüccar meselâ elin- deki üzümü Almanyada 30 kuru- şa satabilecekken Çekoslovaklaya göndermek zaruretinden dolayı bir kaç kuruş noksanına vermek mecburiyetinde kalabilir, aradaki | farkı da prim masrafı diye gene şeker fiatına zammetmek istiye - © bilir. Fikrimizce bu da kabul e- dilmemek lâzımdır. Çünkü yu - karda işaret ettiğimiz gibi şeker | getirmek için kendisine bir nevi | inhisar imliyazı verilenlerin bu gibi zararlara katlanmaları masla- hat icabıdır. Ve şayet prim mas- rafı diye bir şey kabul edilirse bu- nun neticesinde bin bir türlü suiis- timaller çıkabilir. Ve bu sui isti- mallerin önüne geçmek artık müm kün değildir. Avrupadan şeker getirmek hi- mayeye muhtaç bir sanat mıdır ki şeker getirenler için bir de prim masrafı kabul edilsin?. Bu mas- rafla esasen vergisi yüksek olan şekerin fiatı bir kat daha yüksel- tilsin?. Kaldı ki prim masrafı o- larak şeker fiatlarına zammedilen para ihracat tüccarın da elinde kalmıyor. Bu para dolayısiyle gene ecnebi memleketlere gidiyor. Şeker ithalinin bir elden ida - resi kararının alınmasına sebep bu mal için harice döviz verme - mek, bedelini yerli malıyla öde - mekti, Fakat şeker fiatları artı - rılırsa bunun faydası nerede ka - lır?. Çünkü şeker fiatının prim masrafiyle arttırılması ayni za - manda ihraç edilen yerli malı kıy- metinin o prim nisbetinde eksilme. si gibi bir neticeye varır.. Hüulâsa tüccar vasıtasiyle hariç- ten şeker getirtmek için mutlaka prim vermek lâzım geliyorsa bun- » dan vaz geçmek, hükümete ait di- - ğer mubayaat nasıl takas suretiyle a # ir) ursada otobüs ve banka soygununu yapanlar Samsunda yakalananlardan başka ktinbubi da biri gizlenmiş .. Bir müddet evel Bursada yapı - lan soygun hadisesi (o faillerinden altısının (Hamit, Mustafa, Rizeli Ali, Ömer, Fazlı ve İlyas) Sam - sunda yakalandıkları yazılmıştı. Samsundan gelen telgraf ha- berlerine göre bunlardan ikisinin evelce Rizede de şekavet yaptık - ları tahkik ve İstanbulda da bu suç yüzünden yakalanarak Rizeye gönderilmişlerdir. Fakat ayni za- manda Bursa soygunculuğu ile de alâkadar oldukları bilinmiyen bu , | iki şerir vapurdan kaçarak Rizeye gitmişler, arkadaşlariyle birleşe - İ rek Samsuna geçmişlerdir. Şerir- lerin Samsunda (o yakalanacakları zaman zabıtaya silâh kullanmak istedikleri fakat buna meydan ve- rilmediği anlaşılmaktadır. Şaki - lerin Bursa (o soygunculuğundan sonra Mudanya yoluyla İstanbula geldikleri ve buradan da Dumlu - pınar vapuriyle Samsuna gittikle- ri anlaşılmıştır. Orada birleşme - lerinin yeni bir soyguna başlangıç Buradan giden Italyan yolcu tayyar | | Atina, 19 (A.A.) — Altı kişi ile saat 13 te Romaya mütevecci » hen Phalereden hareket etmiş 0o- lan İtalyan deniz £ tayyaresinden hiç bir haber alınamamıştır. Bazı şaiyalara göre tayyare Şira adası İ yakınında alevler içinde (denize düşmüştür, Roma, 19 (A.A.) — Phalere - den hareket ettiği halde Radosa gelmemiş olan İtalyan deniz tay - yaresinden hâlâ hiç bir haber alı- namamıştır. Bu o tayyarede kaç yolcu olduğu da belli değildir. Dört Yunan harp gemisi ile bir hafif İtalyan filosu tayyareyi bul mak için araştırmalara başlamış - | lardır. İ VAKIT — Anadolu dün akşam geç vakit (verdiği bu iki telgraf üzerine şehrimizde tah- kikat yaptık ve Büyükderedeki “Aero Espresso,, İtalyan tayyare şirketine sorduk. Oradan öğren” diğimize göre kaybolan tayyare bu şirkete aittir. ' Tevfik Rüştü Bey Bukaridi Ankara, 18 (A.A.) — Londra iktisat konferansından dönmekte olan Hariciye Vekili Tevfik Ruştu | Beyefendi bu sabah şehrimize gel- miştir, Vekil Bey istasyonda Dahiliye ve Ziraat Vekilleri, Halk Fırkası Umumi Kâtibi Recep (o Bey, Yali Nevzat, Moskova büyük ( elçimiz Hüseyin Ragıp, Atina elçimiz E- nis Beyler, Başvekâlet müsteşarı Kemal, hususi kalem müdürü Ve. dit Beyler, Mariciye Vekâleti ve sefaretler erkânı tarafından karşı» lanmış ve bir polis müfrezesi ta »- rafından selâmlanmıştır. Ayni trenle İstanbulda bulun - makta olan Hariciye Vekâleti umu mi kâtibi Numan Rifat B. de gel- iştir. yapılıyorsa şeker ithalini de ayni usule tabi tutmak ve ayni şekilde idare etmek daha doğrudur. Mehmet Asım esi kayboldu içinde altı kişi olan bu tayyarenin yandığı söyleniyor Bu tayyare ayın on yedinci pa- zartesi günü sabahı, (İstanbul — Pire — Brendizi postasını yap- mak üzere, Büyükdereden yola çıkmıştır. Tayyare hareketi günü Yunanistanda Falerde normal bir vaziyette yere inmiş, biraz sonra gene ayni şekilde hareket etmiştir. Tayyarede alti kişi bulunmaktadır Bunlar; İtalyan sefaretinin kü - riyesi, bir ecnebi yolcu, (o birinci pilot, ikinci pilot, makinist ve telsiz telgrafçıdır. Tayyareyi pilot Mehmet Ali B. idare edecekken, hava ( hattinm İtalyaya gidecek olan umumi mü- fettişi M. Pesseparvis idare et- la çıkilmış, kaza onun idaresin- de olmuştur. TTayyarenin © kaybolduğu tel- grafla İstanbula bildirilince araş- tırmalara iştirak etmek üzere Aero Espresso tarafından şehrimizden bir tayyare gönderilmiştir. /Memurlar arasında tayin ve terfiler Ankara, 19 (Hususi) — Maraş sıhhat müdürü Abdülhalim (Bey Mardin sıhhat müdürlüğüne, El - âziz sabık sıhhat müdürü Eyüp B. Van sıhhat müdürlüğüne, Bor hü- kümet doktoru Mahir Bey Elâziz sıhhat müdürlüğüne, Cebelibere - ket sıhhat müdürü Şevki Bey Ma- raş Sıhhat müdürlüğüne, Kayseri belediye baş doktoru İsmail Bey Sıvas sıhhat müdürlüğüne (tayin edilmişlerdir. Üçüncü sınıf sıhhat müdürle- rinden Trabzon (o sıhhat müdürü Fuat, Giresun sıhhat müdürü Ha- şim, Çorum sıhhat müdürü Mus- tafa, Çankırı sıhhat müdürü A - tıf Beyler ikinci sınıf sıhhat mü- dürlüğüne terfi edilmişler ve yer- lerinde birakılmışlardir. Ajansının | mek istemiş, onun idaresinde yo- olacağı rivayet edilen şakilerin e- linde iki de Alman mavzeri bulun- muştur. Bursada banka songunu: nun da bu adamlar tarafından ya- pıldığı tahmin olunmaktadır. Yakalandıkları vakit suçların; itiraf eden bu şakilerden birisinin de İstanbulda olduğu şüphesi ha- sıl olduğundan zabıta şiddetli ta - kibata o başlanmıştır. Bu şaki elyevm şehrimizde bulunuyorsa, İ bir iki gün içinde (yakalanması muhakkaktır. Silâhlar Berlin seyahati Berlin, 19 (A.A.) — M. Hen- dersonun on iki kişilik küçük bir grup huzurunda şu beyanatı yap- tığı söyleniyor: — Berlini ziyaretim fevkalâde faydalı oldu, Hariciye nazırı Von Neurath, .M., Nadolny,ve harbiye nazırı M. Plomberg ile, üç defa görüştüm. İki defasında silâhları bırakma meselesi mevzuu bahsol- du. Mevcut güçlükler henüz or - tadan kalkmamakla beraber vazi- yet ciddi bir şekilde fetkik edil - miştir. “Bir çok noktalar üzerinde gö- rüş ihtilâflarının eksildiğine emi - nim, Ve silâhları bırakma kon - feransının ber şeye rağmen muh- telif neticeler vereceğini çok ümit ediyorum.,, Dörtler misakından bahseder - iken M. Henderson, misakı mem- İnuniyetle karşılamak lâzım geldi- ğini söylemiş, ortadan şüpheyi kal dırmak için M. Daladier ile M. Hitler arasında bir görüşme tav - siye etmiştir. M. Henderson çar- şamba günü M. Benes ile görüş - mek üzere Praga gideceğini, o a- radan Hitler ile görüşmek üzere Münihe geçeceğini söylemiştir. Sonra Parise dönecektir. Dört devlet misakı ve küçük itilâf devletleri Paris, 19 (A.A.) — Boncour, Londradan avdet etmiş olan M. Titülescoyu kabul etmiş- tir. İki devlet adamı günün siya» si meseleleri hakkında görüşmüş - ler ve noktai nazarları oarasında tam bir ayniyet mevcut olduğunu görmüşlerdir. .M. Boncour ile M. Titülesco dört devlet misakı etrafında yapılan müzakerelerin Avrupa münasebatında mühim bir sükün ve huzur temin etmiş olma- sından dolayı memnuniyet izhar etmişlerdir. o —— Kapanan gazete BERLİN, 19 (A. A.) — Prusya Ankara, 19 (Hususi) — Amas-| başvekilinin emriyle “Deutsche ya maarif müdürlüğüne Kayseri| Zeitung,, gazetesine karşı verilen şehir yatı mektebi müdürü İbra -| 3 ay kapatılma kararı geri alın - * him Bey tayin olunmuştur. mıştır, Konferans reisinin! | mensup bir kaç müfreze V€ gf) ibir halk kalabalığı haz” M. Paul | muşlardır.. İle 41) Fransa ve Ra Ruslar Mösyö Herij” davet etmişler Paris, (Hususi) — Kulsğt lik mahafilde söylendiğine * Sovyet hükümeti, M. EĞ Herrigtin o Moskovaya etmiştir. Sabık başvekilde” ğustosta Moskovayı ziyareti ği edilmiştir. EM. Heriyo'nu” & | daveti kabul edeceği tahmin liyor. Ender bir hadis€ Paris, 18 (Hususi) — dan bugün gelen telgraflar dikkat bir haber getirdi. nın Londra sefiri, halk k Molotoff yoldaşı ziyaret ei” Bir ecnebi devlet mümessili ğer bir ecnebi devlet mü , kabul edip görüşmesi çok bir hadisedir. Macar başvekiline telgrafları Budapeşte, 19 (A.A.) — başvekili M. Gömböş refi vefatı münasebetiyle Türkiy€ 3 vekili İsmet Paşa Hazre" Hariciye Vekili Tevfik Rüştü den samimi taziyet telgrafl#f” mıştır. ——— Almanyada ecnebile'j Berlin, 19 (A.A.) Volf ajan vk Mezhepler nezaretinde devi i miseri M. Hinkel ile musi | lar mümessilleri arasında bir görüşmede M, Hinkel | aleyhtarı mahafil tarafında” rılmış olan şayiaları tekzip tir. >, M. Hinkel serbest san'at” & sinde Almanyada ecnebileiğ aryen olmıyanlarm ( faalif hiçbir şeyin mâni olmadığın!” | lemiştir. KN Yurtlarına 1 kaçarken Düşen Litvanyalı ta; cilerin cenazel Ştelin, 18 (A.A,) — AP yanosunu aştıktan sonra na dönecekleri sırada Soldi* rında bir kazaya kurba” Litvanyalı iki tayyarecini" ları, bunları Kelt vamyas met merkezine götürecek reye büyük merasimle tur. Bu merasimde Pomeran?” letinin yüksek memurlar; ya hükümetinin mümessili liyetçi sosyalist hücum Heyecanlı bir çok nut” sonra tayyare saat 12.20 de lanmıştır.. | Vekiller heye” mühim za (Baş tarafı 1 li Mustafa Abdülhalik B€ Ti ki gün Ankaraya dönm Dünkü toplanti 1 ANKARA, 19 (ilusasi) 7 yâ bugün öğleden sonra vi tada bugün Ankaraya döne yg" Tevfik Rüştü Bey gede wn sonun çalışması ve Paris, KO” yaptığı tamascz otrafınd şi tüma gep vakte kadar deren e akım bugün de toplan

Bu sayıdan diğer sayfalar: