23 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

23 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“A “eg, seninle beni burada >? m ( Dy in Beyoğluna doğru Scükj, aya Sultanahmetten | anası binmişti, Oğlu- ndan hiddetle çekerek ©- Nik hara çeken kadın temiz iş bi Uyordu, Fakat (o çocuk T şeydi, Yüzü, gözütü ağ kadar bezlerle sıkı sıkı - v ge Fakat bu bağlar ço- N oldi vücudundan daha 7 Mg rü, ğunu gösteriyordu. Ya- 4 şa bir kaza keçirerek her Bitmiş bu hale gelmişti. Ya , sinde çocuk herkesin ti, setini. celbetti, Dal gi- May, ük bir vücut üstünde King Kadar büyük bir baş. e emk yn ve i |, ie bağlı olduğu için gö- U. Ancak bu sargıların "in g,, Socuğun iki siyah göz- h va şana nemli olduğu farke- j Sind, 86si mütemadi bir ıztı- eN olduğunu herkese anla- Ta, Wdakiler e; 1 İn söylenmeye Ayyy i,,, en sonra 1, arkadaşlarile #hur adamların öl- ,Dütün eşyalarının Ziyaret edildiğini an- me ; 5 bu ” Mi i nın olduğu gibi ğını söyliyerek v onla, oğdukları evin Yazıldığını. bildiri- bey fazlaca kiymet veren Hirlerinden bahsede- ? isıma ne yazarlar im biri biri $u cevabı ver - | Ün dedi. Ben öldükten bi hane, görse Yalnız. başımıza buralara geldiğimiz için mi? beni bırakıp balık tutmıya kalktın içini. yy yy Kavanoz, ameliyat © a “yanda Tevfik Fik - | EĞLENCELİ YAZILAR © Barışma yo kimbilir ne kadar kizar ? yay ! — Ne yazık... Zavallı çocuk... Kimbilir nasıl bir dikkatsizliğin, yahut bir ihmalin eseridir. Brisi daha ileri gitti: i o — Belki de babasının sarhoş- luğu, anasının hastalıklı olması 0- İ nun böyle doğmasına sebep olmuş- tur. Zavallı çocuk hiç günahı ol madan çekecek.. Tam çocukla anasmın arkasm- da oturan ihtiyarca bir zat daya - namadı: — Hanım, hem çocuğu bu ha- le getirmişsiniz, hem de paylıyor - sunuz. Sizde hiç vicdan yok mu, acımaz mısınız? Kadın hiddetle di: başını çevir- — Acımasam bu yumurcağı alıp ta şimdi Etfal hastahanesine götürmezdim. — Ameliyat mı yaptıracaksı- niz, — Tabii.. Sabahleyin başımı geçirdiği kavanozu çıkarmak için başka çare bulamadık. ayyy yg yy 0 Biraz da şaka © LK Rehin ve borç İsakla Davit uzun bir yolculu - ğa çıkarlar. Isakın sırtmda baba - İdan kalma koca kürkü olduğu için İ dağ taş aşarak geçtikleri yolda kan ter içinde kalmıya baş - lar. Güneşin (o kızgınlığı altında kürkü taşıyacak hali (okalmıyan Isak daha (yürüyecek iki saatlik yolları olduğunu anlayınca Davide der ki: — Bana beş lira borç vermez misin?. — Vereyim ama rehin isterim. — Kürkümü rehin bırakayım. Kürkün en aşağı on beş, yirmi lira edeceğini iyi bilen Davit he - men razı olur. Beş lirayı uzatır ve kürkü alır, Tam yol bitip de şehre girecek- leri sırada İsak beş lirayı Davide uzatır: — Al paranı,. Kürkümü yeri ver. Tasarruf Son derece zengin o olan Moiz ölüm döşeğinde idi. Artık kendini kaybetmişti. Çocukları baş ucun” da cenaze merasiminin şeklini mü- | germ Sonra Şekibe Hanım başka bir ye- | İ neye ihtiyacın varsa onu getir de nakaşa ediyorlardı: Büyükleri dedi ki: — Babam çok zengin olduğu i- çin birinci sınıf bir cenaze mera” simi tertip etmeliyiz. Öteki kardeşi itiraz etti: — Hayır, zengin idi amma, ik- tısadı da severdi. Onun için ikin- ci sınıf bir cenaze alayı tertip et- mek kâfidir. En küçükleri, buna da itiraz et- ti: — Hayır, hayır, dedi. Hattâ ü- çüncü sınıf bile kâfi... Bunu işiten ihtiyar Moiz, gözle- rini açtı: — Anladım dedi. — Siz beni mezara yayan götürmek istiyorsu- | teyim, yap 8 nuz. — Ne — Hiç ağzımı açmazdım. Keyifli gün Fahri bey sevgili zevcesini E- dirnekapı mezarlığına doğru teşyi ediyordu. Namazı kılındıktan son- ra arkadaşlarından biri koltuğuna girerek onu teselliye çalıştı: — Ne yaparsın birader (ölüm allahım emri hepimizin gideceği" mizi yer orası. Fahri bey bu sözleri | dinlemi- yordu bile. Cenaze defnolunup ta mezardan dönerlerken bekçi Fah- İri beyin yanına yanaştı bir hesap kâğıdı çıkardı. İmam, bekçi, me - zarcı ve saire parası tamam 16 li“ ra, Fahri beyin kaşları çatıldı. Par- makları büzüldü, hiddetli bir ses- le yanındakilere: — Bu kadın yüzünden hiç bir günüm tatlı geçmemiştir. İşte bu- gün biraz ferahlık (o duyuyordum ya.. Gene onun yüzünden keyfim kaçtı. , yy yy 7 — VAKTI 23 Temmuz 1933 Yi K lu yaly gaz Şekibe Hanımla Binnaz Ha- | geldiği zaman surat et, ona pek gok eskiden re taşındığı için çoktandır görü - şememişlerdi. Bir gün çarşıda karşılaştılar; | sevindiler, konuştular . Fakat naz Hanım ise pek fakir, üstü ba- komşu idiler. | yüz verme, istediklerini İse “şunu getir de öyle j dersin. Bak her istediğin nasıl s1 | Şekibe Hanım çok süslü, şık, Bin - | ra ile gelir, yapma. Senden gülmeni isteyince hemen öyle gülerim, dersin. Bir şey ister- yaparım,, Binnaz (Hanım bu yeni ilme sı düşük giyinmişti. Binnaz Ha-| pek memnun olarak eski komşusun nım onun ötedenberi temizce gi- | dan ayrıldı . İki ay sonra gene bi- yindiğini biliyor, fakat bu derece şıklığının manasını anlayamıyor - du. Hele kocası, kendi kocasından daha zengin değildi. — Allah aşkma ( Şekibeciğim, sen seninkine böyle her şeyini ye- ni yeni nasıl aldırıp bu kadar şık giyinebiliyorsun? Diye sordu. — Bunun sırrını sana da öğre- en de benim kadar şık gezersin. — Mademki bu herif sana bir terbiyesizlik etti. Ben senin yerinde olsaydım ona gayet güzel bir cevap verirdim. derdin ? Kocan her akşam eve | yg yy yy yy ribirlerine rasladılar. Şekibe Ha -- nım, daha şık, fakat Binnaz Hanım daha ( gülüstürdü. Şekibe (o hay- retle: — Ayol Binnaz, dedi. Söyle diğimi yapmadın mı? Neden ken - dine yeni bir elbise, şapka, iskar - pin alamadın hâlâ?.. Binnaz Hanım kemali başını salladı: — Sorma, Şekibe, dedi, senin dediğini yapayım (dedim, ilk ak- şamdan surat astım. Fakat bizimki hemen arkasmı çevirdi. Ertesi ak- şam yüzüme bile bakmadı. Bu se- fer ben onu güldürmek için boğaz- dan kesip kıravat, çorap, mendil almağa mecbur oldum. Iki Yemin Kohen Efendi gence dedi ki: — Oğlum (Davit sana kızımı veririm amma, yemin et bakayım: Onun beş bin liralık drahuması olmasaydı gene alır mıydın? — Alırdım diye yemin ederim amma, sen de bana aptal demive- ceğine yemin eder misin? ” Müstakbel damat Hayri bey müstakbel damadı. na sordu: — Ayda ne kadar geliriniz ol- duğunu öğrenebilir miyim? Müstakbel damat zihninde ba- zı hesaplar yaparak ve parmakla- rını sayarak: — Ayda 140 lira kadar dedi, Hayri bey memnun oldu: , — Alâ, dedi. Bizim kızmda ayda 140 lira kadar © geliri var; geçinir gidersiniz. — Evet amma ben onu hesaba koymuştum. esefle kızını istiyen ypg yy gay yy yag — Affedersin Zebra, birdenbire seni öpmekle terbiyesizlik eltim. — Pişman oldunsa puseni Jade edeyim?

Bu sayıdan diğer sayfalar: