30 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

30 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— — — mi 30 mer ğe 1933 ( Mem lek Zonguldakta ekmek fiatı nasıl konulur ? Istanbul narkını takip doğru mu?— Ameleyi korumak — Dükkân kiraları Zonguldak, (Hususi) — Zongul dakta başta valimiz Halit ve fırka reisimiz Mitat B. ler olduğu halde Ereğli şirketinin Kozludaki büyük elektrik santraldan verilmektedir. Belediye ile şirket arasındaki mu- memurin ve halktan ekserisi yerli kaveleye nazaran umumi cereyan maldan yazlık elbise giyiyorlar. Bu elbiselerin takımı 5 — 6 lira - ya dikiliyor. Mevsimin o sıcaklığı ve elbisenin ucuzluğu hasebile her | smıf halktan bu elbiseleri giyen - — lerin günden güne çoğaldıklarını memnuniyetle görüyoruz. Maden ocakları Havzamızda bazı küçük ve ser- mayesiz maden ocakları vardırki, bunlar birer müteahhit tarafından işletilmektedir. Ve bu kabil ocak- ların hemen hepsi işlerinde çalış- — tıkları ameleye ve hükümete ale - — lekser borçludurlar. Bu ocaklarda bin bir mahrumiyet içinde çoluk ve çocuğunun hayatını kazanmak istiyen fakir ameleler alacaklarını alamadıklarından çok sıkıntı çeki- yorlar. İstihkaklarını kurtaramı - yan ameleler zaman zaman icap edenlere şikâyette bulunuyorlarsa © da, dertlerini bir türlü anlatamı - yorlar. Müteahhitler tarafından iş | hi İletilen maden ocaklarının ameli - yatiwe idare işleriyle çok sıkı ve yakından alâkadar olunarak ame- İeyi, mağduriyetten kurtarmak lâ- zımdır. Ekmek ucuzluğu Şehrimizde bir aydan beri ek- » mek fevkalâde ucuz satılmıya baş- $ adı. Belediye narhıma göre birin- ci nevi ekmek kilosu 7 buçuk ku ruş olmasına rağmen ekser fırm- larda 5,5 ile 6 arasında satılmak- — tadır. İkinci nevi de dört buçuk kuruştur. Belediyenin koyduğu fi atla fırınların satışı arasında iki — kuruş gibi çok büyük fark olup bunun rekabet neticesi ucuzladı - ğı zannedenler varsa da bu u- cuzluk yalnız bir iki fırma mün - hasır olmayıp bütün fırınlarda u- zun müddettir devam etmesine bi naen belediye narhından iki kuruş eksiğine idare. ediyor ki, satış yapıyorlar, Belediye şimdiye ka - dar İstanbuldaki ekmek fiatını ta- kip ediyor ve hatta İstanbul nar- hından 40 para fazla koyuyordu. Gene de öyledir ya. Bazı fırıncı - lar Zonguldakta İstanbul narhın dan yukarı ekmek narhımın doğru olmadığını ve burada İstanbul narhına göre pek âlâ idare edece- ğini ötedenberi söylüyorlardı. İş te netekim bir aydanberi, birinci © ekmeği beş ile beş buçuk ve ikin- — ciyi 4.5 ile beş arasında satmala - riyle bu hakikati bilfiil göstermiş — oluyorlar. Zonguldakta her türlü © ihtiyacın çok pahalı olmasına naza » ran ekmeğin bu kadar ucuzlaması © $ayanı şükrandır. Yalnız belediye © nin, ekmeklerin vezinleriyle kali- telerini daimi bir kontrol altında © bulundurması ve ayni zamanda © mademki belediye narhtan iki ku- ruş noksanma satış imkânları var- dır o halde resmi narhın da indi - © rilmesi lâzımgelmez mi?. Elektrik cereyanı o © Zonguldak şehrinin tenviratı belediyece sarfiyat üzerine şirket- ten satın alınmış olup halka elek- triğin kilovatı 6,5 kuruşa tevzi e - dilmektedir. Şirket santraldan a - lımmazdan evvel elektriğin kilova tı 19 kuruşa satılıyordu. Bu günkü satış fiatiyle belediyenin bir şey kazanmadığı söyleniyor. Zongul - | daktaki en ucuz ihtiyaçlardan bi - ri de elektriktir. Amele ve istihsalât Ziraat ve hasat münasebetiyle köylerde her sene bu ay maden o- caklarına lüzumu kadar amele gelmez, madenciler de amelesiz - likten müşkülât çekerler. Bu sene de öyle oldu. Ocaklar her zaman- ki kadrolarmdan noksan çalışmak mecburiyetinde kalıyorlar. Vilâ - yet dahilinde bu sene yol inşaatı- nın da fazla olması yüzünden ma- | Şirketlerse fiye Hanrm, Mehmedin üzerine hü | den amelesi azalmıştır. amele tedarik edemeyince bizza - rure kömür istihsalâtı da azalmış oluyor. Kira pahalılığı: Zonguldakta ev ve bilhassa dükkân icarları haddinden fazla | i yüksektir, Alış verişin durgunluğu dolayısiyle birçok esnafın aylar - danberi biriken dükkân kiralarını veremedikleri anlaşılıyor. Şehir - deki anormal pahalılığa dükkân kiralarının büyük tesiri (olduğu söyleniyor. Pazardan ve ayak sa- tıcılarından alman eşya ile mağa- za ve dükkânlardan alınan eşya - lar arasında hemen yüzde elli ve bazı semtlerde yüzde yüz fark vardır. Bp yüksek farklar da gös- teriyor ki, pahalılıkta kira ücret- lerinin başlıca rolü vardır. İbtiya- calını daha ucuza maletmek için alkın pazar ve seyyar satıcılara rağbet etmesi esnafın alış veriş iş lerini günden güne düşürmektedir. Köylünün vaziyeti Herkes de bilir ki, bugünkü ik lisadi vaziyet istediğimiz kadar; iyi değildir. Zonguldak ve mülha- katındaki köylerin kısmı azamı maden amelesi olmakla beraber, gene bunların da müzayaka için- de çırpındıkları görülmektedir. Zi- ra köylüler maden amelesi iseler de bunlar bütün sene (o ocaklarda daimi olarak çalışmazlar. Ancak senede vasati olarak 3 — 4 ay çalı şırlar. Bu müddet haricindeki za- manlarmı köylerinde iş ve güçle- riyle geçirirler. Esasen maden o caklarımızda bugünkü amele teş kilâtrmız da köylü amelelerimizin daimi çalışmalarına pek de müsa it değildir. Ocaklardaki ameleler er onda İlki kişi biribirini öldürdü, bir kadın yaralandı Merzifonda iki kişinin ölmesi ve bir kadınm ağır surette yara- lanması ile neticelenen feci (o bir cinayet işlenmiştir. Cinayet, Çobanviran (köyünde bir tarlada olmuştur. Hâdise şu * dur: Bu köyde avcı oğlu Hüseyin J ile Ali oğlu Mehmet arasında öte- denberi bir soğukluk vardır. Hüse yin, cinayet günü alına binerek I karısı ile tarlada çalışan Mehme - din yanına gitmiş ve; — Hüseyin günahına tövbe et, seni öldürmiye geldim!.. Diye bağırmış ve bir el silâh at- mıştır, kurşun Hüseyine isabet et- | memiştir. Fakat tehlikeyi Kavrıyan i Hüseyin derhal Mehmedin üzerine i atılarak altan indirmiş ve elindeki tabancayı almıya uğraşmıştır. Tabancasının alınacağını anlı - yan Mehmet bu sefer tabancayı bı rakarak kamasını çekmiş ve Hüse yinin sol böğrü ile kalbi üzerine saplamıştır. Hasan, Mehmedin e - linden aldığı tabanca ile üç defa ateş edebildikten sonra ölmüştür. Kocasının öldüğünü gören Lüt cum ederek boğuşmıya (başlamış İ tir, Etraftan yetişenler Lütfiye Ha - nımı katilin elinden: kurtarmışlar ve yaralıyı da hastâneye kaldır - i mışlardır. Mehmet hastanede aldığı yara - larm tesirile ölmüştür. Bu suretle cinayete ait kanuni takibat kendi- liğinden sona ermiş oldu. Bir kaçakcı yakalandı Adapazarı, (Hususi) — Akşam kaçakçı Hamdi isminde biri 17 ku- tu sigara kâğıdı ile birlikte jan- darmamız tarafından yakalanmış- ter, Adapazarında koza fiyatları Adapazarı (Hususi) — Burada koza pazarı hararetini tamamen kaybetmiştir. Kilosu 50—60 ku- ruş arasında satılmaktadır. lünün istihsal ettiği her nevi ha- sılat çok zahmet mukabilinde elde | edilerek az para ettiğinden sıkın - tıdan kurtulamıyorlar. Köylünün, köylerinden çarşı pazara getirdiği mal yok pahası - na gidiyor. Fakat köylünün en mübrem ihtiyacı olan şeyler çarşı dan çok pahalı seyredilebiliyor. Gerçi buhran umumi ise de, en zi yade müteessir olan köylümüzdür. Arada çok nispetsizlik vardır. Me- | selâ köylü bugün yumurtayı 40 pa- raya sattığma nazaran şehirden bir okka gaz alabilmek için 40 yu- murta satmıya, | okka şeker için 60 — 70 yumurta satmıya ve bir arşın adi bez içinde 20 yumurta Lİ e £ Haberleri m her ay değişirler ve bu değişme | satmıya mecbur oluyor. Köylünün işinde madencilerin de ( oldukça | kahve almak üzere getirdiği di - zararları vardır. Madenci sabit a-| ğer mahsulâtı da aşağı yukarı meleye kavuştuğu gün daha mun-| böyledir. Velhasıl köylünün sattı « tazam ve daha verimli faaliyete | ğı ucuz fakat aldığı pahalı oldu - muvaffak olacaktır. İşte Zongul -| ğundan belini doğrultmak çaresi - dak ve mülhakatı köyleri de hem | ni bulamıyor. madenci ve hem zürradırlar. Köy- Ilyas Rami “. Ihtiyar Hasan Ağay! karısı mı zehirledi ? Erdekte bir ihtiyar esrarengi/ bir şekilde öldü , 2 Balıkesirde çıkan Türkdili refi- kımız yazıyor: Erdeğin Halit Paşa mahallesin- den Hasan ağa ani olarak hasta - lanmış, müthiş ağrılar o içinde öl müştür. Hasan ağanın ölürken el leri mosmor kesilmiş ve karnı şiş- miştir, Hasan ağanın böyle birdenbire ölüvermesi adliye ve zabılanın na- zarı dikkatini celbederek bu mese- le hakkında tahkikata © başlamış, istintak hakimiyle jandarma ku - mandanının huzurunda Bandırma hükümet tabibi Faik ve Erdek hü- kümet tabibi Kadri Beyler tarafın dan fethi meyt yapılmıştır. Fethi meyt esnasında Hasan ağanın ka- rısı Fatma Hanımın komşu evine bir dizel şişesi attığı görülmüştür. Bununla beraber zehirlenmek ihti- mali olmamakla beraber kadının bu hareketi kendisi üzerindeki şüp heleri takviye etmiştir. PU, zerine istintak hakimi ; guya çekmiştir. k Fatma Hanım ağlıyarak hakimine şu sözleri söyl tir: — Korktum.. Belki bir parsınız diye. Yoketmek Hasan ağa ile karısının" olduğu ve hatta bu kavg i kemeye kadar © aksettiği maktadır. Fatma Hanımı” dan birkaç gün evel kom$U Ğ lardan birine “Elimden f herifi zehirliyeceğim,, di yeti dolaşmaktadır. Maamafih netice raporu geldikten sonra caktır. Adliye tahkikat (o hakk” tum davranmaktadır. er nım henüz tevkif edilm | İzmir valisi Kâzım Paşa Ispartadan geçerken İsparta, (Hususi) — İzmirin kıymetli valisi, İspartamızım de - ğerli hemşehrisi Kâzım Paşa mem- leketimizi şereflendirdiler. Pasa Hazretlerine parlak © bir istikbal yapıldı. Cumartesi günü memleke | tin resmi ve hususi müesseselerini ziyaret eden hemşehrimize, Halk- evimiz; o gece çok güzel bir müsa- mere verdi. İstiklâl marşı halkımızın da işti- rakiyle okundu. Halkevi şiiri; bü- yük bir alâka ve lezzetle dinlendi. Alkışlar içinde tekrar edildi. Faruk Nafız Beyin (Öz yurt) pi- yesi büyük bir heyecan içinde tem sil edildi. Bu manzum piyes; gençlerimi - zin yıkılmaz imanı, dönmez azmi önünde lâyık olduğu muvaffakı - yetle ve çok güzel bir sahne terti- batı altında canlandı. Çok, pek çok alkışlandı. Eski Türk kıyafetleri cidden muvaffakıyetle yaşatılmıştı. Ha - | nım kızlarımızın piyesteki vazife- leri mühimdi, kendilerini has bir incelikle ve çok kuvvetle yaşattı - lar. Müsamere halkın coşkun alkış- ları arasında güzel ve milli şiirler- le bitti. Bize unutulmaz geceyi ya- şatan gençlerimizi candan kutlu- arız. Kâzım Paşa Hazretleri pazar günü de çok sevdikleri hemşehrile rinin arasında kaldıktan sonra İs - partamızdan ayrıldılar. Kendile - rini ayni samimi sevgi ile uğurla- dık. Adapazarı müddeiumu- misi boğuldu Adapazarı müddeiumumisi Baha Bey atla Sakaryadan geçerken, nehre düşmüş ve boğulmuştur. Ce naze merasimle kaldırılmış, kaza bütün Adapazarlıları (o müteessir etmiştir. oi İtır. Dört maliye mert mahküm oldu. . Bergama, — Burada i sildarlığı yapmakta olan Ali Baki, Süleyman ve memu'i# Fehmi Efendiler haşlarıml#. lan tahkikattan sonra su cürmile Ağır Ceza mabi verildiler. Bir müddetten vam eden muhakeme Verilen karara göre Ali 3 ki ve Süleyman Efendiler Li ay hapiste yatacaklar, bir “ ki vazifelerine my suiistimal ettikleri parayı d* reklerdir. Memur Fehmi * gelince; bunun suçu sabit ; kendisinin bir daha memu' a lınmamasına ve bir “. hapiste yatmasına karar VE İzmir hafriyat! Namazgâhtaki mezarlık mir hafriyatına Maarif nin gönderdiği bin lira ile başlanmıştır. Hafriyat mıntakasına üç” U dekovil döşenmiştir. Hal” ri“ i ' hemmiyetle ilerlemekte müdürü Ömer Selâhatti” İzmir hafriyatının i 1 mi bin liraya ihtiyaç bu Maarif Vekâletine bildi Bu seneki hafriyat İ Vekâletince üç bin lir& diği müze müdürlüğü?” miştir, > Şimdiye kadar yapıdan a” eski İzmirin Romalıls” da Form denilen büyük üzerinde bulunulduğunU çıkarmıştır. TM Bu meydanın sre y ki şehrin mahkemeler» mabetleri, büyük bizle makta idi. Şehre geler de bu meydanı 3iy' Formunu altındaki kırk bin metre murab i da depolar olduğu * Bu hafriyat pek ii eserleri Taha meydani ”” yp”

Bu sayıdan diğer sayfalar: