5 Ağustos 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

5 Ağustos 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——ö.— VAKIT 5 Ağustos 1933 pall EDEBİ MÜSABAKAMIZE <<“ EDEBİ MÜSABAKAMIZ z a YANAK A Gençler için açtığımız edebi müsabakamız devam ediyor. En çok 800 kelimelik bir hikâye en fazla 15 mısralık bir manzume ile bu müsabakaya iştirak edebilirsi - niz. Okuyuculardan en çok rey a- lanlar birinci olacaktır, Birincile - re mükâfat verilecektir. w Tabakları Yalarım ... Istanbulun kenar mahallelerin- deyiz. Patladı!, Patladı!. Patladı!.. Bu üç heceli kelime bütün ağızlarda dosaştı. Hem öyle bir dolaşış ki; Kızgın bir ateş üs- tünde sallanan kavu-kaç içinde- ki mısırların patlama sür'atile.. Hayır, bu kâfi birsür'at değil!.. Daba çabuk, daha hızlı söylen- mişti, bu söz makineli tüfenk- ten bir dakikada çıkan bir kur- şunun çabukluğu kadardı... Ne kadar tuhaf ki “Patladı,, kelimesini söyliyen her insan koyu bir telâşla evine kaçıyor” du. Durunuz, size bunlardan bir kaç çeşit yazayım. I —Dar bir elinde dört çıkı bulunan bir ibtiyar, “Patladıl,, dedi. Yıkıla yıkıla koşmıya başladı. IN — Köşebaşında itişen ma halle çocukları “Patladı!,, dedik- ten sonra çil yavrusu gibi da: ğıldı. MW — Çeşmede su doldüran torba çarşaflı kadınlar “Patladı!,, der demez boş bakırlarını kav- radılar. Çeşmeden sür'atle uzak- laştılar.. IV — Kolunda çantasile sal- lana sallana evine gelen bir kü- çök hanım “Patladı! kırdı. Tetikleşti.. Kuş gibi uç- mıya başladı. V — Elleri pantalonucun ce- binde avara adımlarla, ıslık ça- larak güzel bir delikanlı ladıl,, sedasından sonra tersşü- züne döndü koşar adımlarla evin yolunu tuttu. Velhasıl gördüğüm görmediğim bütün insanlar “Pat- ladı!,, sözünden sonra elektrik- leşiyorlar, sopa yiyeceğini anlı- yan kuvvetsiz bir mahalle çocuğu gibi evine sığınıyorlardı. İşin gülünecek tarafı ise köyle- rinde bu rie'at harekeitnde dahil aralıkta.. Iki olması idi. Damlardan, saçaklar- | dan atlıyarak mensup olduğu eve gidiyorlardı. Köpeklerde de ayni hareket varsa da Pek cansız ve donuk.. Çingenenin arkasından giden edalı bir koca oğlan yürüyüşü var. Aheste aheste kapı önle- rine doğru yürüyorlardı. Kapı önlerinde esneyen kö- peklerden başka kimse kalma- mıştı, Sokaklar, terkos borularının yaz günlerinde aldığı hale ben- ziyordu. Henüz günün battığı bu demde sokaklardaki bu 18sız- lik, ve kimsesizlik hayret edile- cek bir şeydi. Boş sokaklarda âyak seslerim- le berâber dolaşmıya başladım. Artık; “şebrin dışma çıkıyor. dum. “Küçük bir meydanda bu gece bir mermer üzerine koy- diye bay- | “Pat- | Yazan : Servet | duğu küçük taşı büyük bir taşla | çıkaranya uğraşan bir çocukla karşılaştım. İ Aman ne ssvimli, ne minnoş bir çokcuktu.. Görseniz... Yeşil yeşil gözleri. Uzun uzun kirpik- leri.. Siyah siyah kaşları vardı. Sevimli idi. Fakat herkesin sevebileceği gibi değildi. Niçin mi? Ebisesi yırtık ve kirli.. Saçları bir makasla Acemce kırpılmıştı, Öyle ya.. Böyle çocuğu herkes sever mi? Meselâ şimdi bu yazıları oku: yan, Siz: — Sever misiniz? Düşünün .. Bakınız tekrar ediyorum; Üstü yırtık, kirli ve yağlı, saçları pis ve gayrı mun- tazam kırpılmış bir çocuk.. Kucağınıza aldığınız vakit üze- rinizin kirleneceği muhakkak.. Belki de daba fena birşey almak ihtimali var (sizin (şimdiden “ Evet, veya O“ Hayır, di- yeceğinizi kestiremiyorum. Yal- mz şurasi apaçık ki içinizden yüzde seksötibeşiniz “Hayır,, de- diyecektir. Neise bunu bırakalım.. Sevimli idi. O kadar hoşuma gitti ki biçbir şey düşünmeden yaklaştım... Aklıma yukarıda bahsettiğim şeylerde gelseydi. Gene bu se- vimli yavruyu sevmekten vazgeç» mezdim. Okşamak için elimi uzattım. Korktu, Silkindi. Geriledi. Göz- lerinde vahşi parıltı göründü. Hafif hafif titriyordu. — Korkma yavrum. Sana to- kat vuracak değilim.. Gel çocu- gum, Bu nüvazişin bir angarya için yapıldığını zannediyordu. İmtihana giren bir bülbül va. ziyetile sokuldu: — Ne söyliyeceksin bey ağa” bey.. Dedi, — Hiç yavrum. Herkesin evine İ kaçtığı bir zamanda burada sen ne duruyorsun. Talebenin pek basit bir suale cevap veremediğini gören bir mümeyyiz gibi: — A. Bey ağabey! dedi-Ge- riledi. Bir tavır takındı - Bugün İ ramazan ya.. Şimdi yemekten kalkarlar, bana artıkları verirler sElinin tersile ağzını sildi boynu» nu büktü-Belki baklava da ye- mişlerdir. Tabağını yalarım. Servet Yozgatta açılacak lise Yozgat, 4 (A.A.) — Maarif Ve kâletinin buraad açacağı ilse için gelen emir memlekette mühim te- zahürata vesile olmuş, halkın şük- ranı memleket büyüklerine telgraf la bildirilmiştir . Doğudan Sesler Altayların bülya dolu dağlarını başından, Bir iMGİA kasırgası Çine doğru koşuyor! Şanlı Turan diyarının toprağından taşından , Akan irmak, çağlayan sn, binbir gönül ööşu- yor. Hür yaşayan, hür alışan bir milletin evlâdı | Esaretin pençesinden kurtulacak yakında. İ Bir mukaddes şimşek gibi Türk ilter parladı; | Öz Kardeşim kurtulacak bü cok ulu akında, Ey kahraman Türk torunu! Vur ilerle “Pe İ Herle bey Aslan oğlu; durma Türk kanını damarında taşiyan genç erlerle! Hey ilerlet... Dolu dizgin atlarla nârâ salan erlerle, Hey ilerle! AYAŞ: Mehmet Necati Gençlerle Başbaşa Genç amatör - lerden Alâeddin — Amatörlerin hayâtını yaza İ basit bir cağınızı işidir işitmez fevka- lâde sevindim. Gençlik için çalışan gazetenizin bir köşesinde hayatımın yazılacağını işitmek benim için büyük bir şereftir. Buyurunuz. Sorunuz? — Sahneye ne zamandanberi şaleryor susu” — Sahneye beş senedenberi muntazaman çıkmaktayım. İlk oynadığım eser arkadaşlarla top- landığımız bir evde yaptığımız sahnede idi. Mabmut Yesari Beyin “Şekerli çörek,, İ ismindeki bir piyesinde.. Bu ufak ve basit bir temsile başladığım ilk sahne hayatım bugün en yüksek eserleri oöynamıya vesile ençok rağbet gören san'at eser- leri meyanında bulunan katil, kör gibi facialarda da en mi- him rolleri oynadım ve muvaffak oldum. Bu eserler yazılmış ve san'at için oynanmışlır. — Amatör ve profesyoneller- den kimleri tânırsınız? — Amatör artistlerden ençok beğendiğim arkadaşım Musa B.- dir. Çünkü kendisi bir amatör de bulunması lâzımgelen bütün ev- safı haizdir. Doğrusunu isterseniz bukadar amatör arkadaşlar var fakat maalesef içlerinde san'at için çalışan kimseler pek nadir- dir. Kendileri mütemadiyen ti- yatro san'atının yıkımı teşkil e- | den sun'ilikten başka birşey bil- mezler. Bazı arkadaşlarımız san- ki sun'iliği kendisine bir gaye edinmiş gibi bünu terkedemez. Biz de bu profesyonel artistle- rimizde de vardır. Hiç değişme- yen bir adet gibi mütemadiyen sun'ilik yâparlar. Ve san'at için elzem olan tabii- likten kaçarlar.. Profesyoneller- den en çok sevdiğim: Başta Ra- şit Rıza, Ertuğrul Muhsin, Isma- il Galip ve Emin Belig beyler. — Son senelerde Türkiyede yeni başlıyan operet bakkında- ki fikriniz ? — Bizde operet daha he- nüz ilerlememiştir. Fakat öy- le ömit ediyorum ki AAA ANAMA B. diyorki: olmuştur. Meselâ Darülbedayide | talebelerinin İZMİR, (Hususi muhabirimiz- den başlamak üzere mektepleri dolaşıyorum, Şehrin havadar ye- rinde olan mektebin manzarası İstanbulun Göztepe taraflarını an- dırıyor. Müdür Aptullah Nuri Beraberce mektebi geziyoruz... Kü- tüphanesi oldukça zengin karşı karşıya sıralanmış dolaplar içer-! sinde 2000 den fazla eser var. Em- tia tatbikatı için yaptırılmış müze ye girdik, burası da zikre şayan şişeler muntazam bir surette sira - lanmış, içlerinde envai çeşit şey - ler var... Daktilo o salonundayız. Muntazam ufak masaların üzerine kurulmuş 40 kadar daktilo maki- nesi üzerleri örtülmüş bir vaziyet- 25 day var Elan, İda iyi kimya muallimi Osman Bey tanzim etmiş... Şimdi de sınıfları geziyoruz, Son model üzerine ya- pılmış olan sıralar o kadar temiz ki insanın oturup okuyacağı geli» Jon Küşleme siye Fransız muallimleri sendika kongresi PARIS, 4 (A.A.) — İlk mek- İ tep muallimleri milli sendikası kongresi açılmıştır. Müzakere esnasında umumi kâ- tibin raporu tasvip edilecek gibi göründüğünden ekseriyet maaş- larda yüzde on ile on beş nispe tinde tenzilât yapılması hakkında - ki hükümet projesini kabulden parlamentoyu vazgeçirmek için icabında greve kadar ileri gidebi- lecek tedbirlere baş vurmak teh- | didinde bulunmuştur. da çevrilen oöperetlerin fevkine çıkacaktır. Meselâ: Karım Beni | A'datırsa ismindeki ilk tecrübe mahsulü olan operetin diğer Av- rupa operetlerinden hiçbir farkı yoktur. Yalnız ufak bir kusur san'atin biraz hakiki olmâması. — Film sanayii hakkındaki düşünceniz? — Bizde sinema san'atı: Ope- retler müstesna- Daha henüz iler- San'at için yapılan pek zayıftır. Fakat siz diyeceksiniz ki bizde filimci- lik yeni başladı. Bunda bir de- receye kadar haklısınız. Bundan sonra temenni ede lim ki Avrupa filmleri gibi bi- zim de filmlerimiz pürüzsüz ve kusursuz olsun. — Gayeniz? — Temaşa bayâtındaki gayem | lememiştir. filmlerimiz den) — İzmir Ticaret mektebin «| B.| i beni beşüş bir çehre ile karşıladı. | İlar ayni sahneler tekrar ettir” Ginizleri Çalışıyorlar İzmir Ticaret Mektebinden bu sene 17 si kız ol mak üzere 52 genç hayata atıldı “A,, ticaret mektebinin Balçovaya kadar yapmış olduğu tetkik “ zİntisine İştirak eden talebeden bir grup kurdukları “EB,, üçüncü ve s0» kampta |yor.. Mektep bu sene 17 si ari mak üzere 52 mezun vermi i | Mektebi çok muntazam bul Genç ve faziletli müdür Bey © İtebi bu hale getirmek için çok lişmış ve uğraşmış olduğu belik Bu sene mezunları geçe”. Halkevinde vermiş oldukları * samerede temsil ettikleri “İnk İ piyesi büyük bir muvaffakıyfi zanmıştır. Bu piyeste Türk milletinin 8” sene içerisinde birbirini dımlarla takip eden şapka ve" | inkılâbı kâmilen temsil edilmi halk tarafından müteaddit vd ir, Müdür Beyin elini sıkıp sine teşekkür ederek eyl pri yasan carat, mektelârü ali allimi Hüsnü Osman Beyi mak oldu. Bu muhterem za0” İlini büyük bir takdirle sıkarak rik ettim. | İzmir : Nevzat Hay? Darülfünundaf Sonra Lise ve muallim mekt© lerinde ıslâhat Darülfünundan sonra 1i* muallim mekteplerinde ba?! hat yapılacağını yazmıştık. Maarif müsteşarı Avni Be berin doğru olduğunu, ıslah pılarak bu mekteplerin d€ : kemmel bir hale getirileceği” / kat iki aydanberi darülfüni” / meşgul bulunduğundan li meşgul olamadığını, bu re ziyade orta tedrisat müd İnün meşgul olduğunu öylesi” Muallim mekte”, Edirne, 3 — İstanbul eki j allim mektebinin tarımda çeri, Anadolu muallim mekte? 0 de bir çoğu kapatılmı$tı" ağ veli mize gelen bir telgraft8 len Erzurum kız M. Mek İ besi İstanbul | Kız M- yerleştirilecektir. Kız wn binde bu husus için ye” tır. Mekteplerin lâğvından çıkta kalacak hocalar bu # şında açılacak yeni > mekteplere yerine MZ amma 18 AN BE aynen aaa k gö ( amatör olarak çalışm* gör f ro bilgilerimi günden ğalmaktadır. y ktebi > yi pl

Bu sayıdan diğer sayfalar: