29 Ağustos 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

29 Ağustos 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e İzmit, (Hususi) — Yazın geldi- ğini anlamadan kışa giriyoruz, di- yorlar. Havanın ek$i, sert suratı. Bı gördükçe kalbim sizlıya öizliya bu sözlere hak verir bir az tatlı bakışmı, gülümsediğini | görecek olsam, ferah, geniş nefes! ler alıyorum.. Bu günlerde gene, buram buram terlemeğe, serin göl- gelik yerler aramağa başlayınca, aylardanberi sendeleyip bucalıyan kanaatlerim değişir gibi oldu . Hayır, hayır. Diye söylendim: Yaz daha geçmemiş... *.. İzmitte yaz nasıl geçer?, Alla - hm cömertçesine vermiş olduğu yeşilliklere bol bol sahip, körfezin kendi adiyle anılan bu, güzel şeh- rin Değirmendere, Gölcük gibi zev kine doyulmaz mesireleri, gezinti | yerleri varken, İzmitte yaz, silik, | sönük geçiyor... Demek, sânıtım ki yazım zevkini tatmasını bilmi « yenlerin harcı olacak... » Cuma sabahı Gölcük motörü, beni Gölcüğe bıraktı. Kestane a- Zaçlarınm, fındık fidanların göl gelendirdiği (Gölcük palas) ın rüzgârı eksilmiyen bahçesinde et- rafın cani tablolarını, karşı sahil. lerin titreşen parıltılarını satlerce | seyr ede ede öğleyi etmiştim. Et- rafım bir çok insanlarla, açık, te- miz giyinmiş hanımlarla, fıkır fıs| kır oynak genç kızlarla, başları, ayakları açık, kolları sıvalı, fiya- kası yerinde delikanlılarla çevril « miş.. Şen dünyanın gidişinden! uzak, gamsiz halleri var... “Yemeği Gölcük palasın tertemiz Tokantasında yiyorum. Yemekten sonra etrafı geziyorum.. İlk anda gözüme bir fırın ilişti. İçerisini görmek istedim.. Bu fırın, bizim bildiğimiz babadan kalma fırmla- gibi oluyor, ! eğlenceleri | çıkarken bir sinema ilânı gördüm. Burada sinema var mı?, Kimin?. soracak oldum. o Yanımdaki be - nim bu bilgisizliğimle alay eder gi bi müstehzi müstehzi gülümsiye - rek cevap verdi: — Var ya.. Gölcük palas sahi- binin. Bu akşam güzel bir film oynıyacak... Sinemanın ilişiğinde plâj da vardı. Tabii bu'da Gölcük palas sahibinin olacak.. Baktım; sürü sürü insanlar, vücutlerini denizin | ılık, mavi sularına gömerek, sen, neşeli kahkahalar savuruyorlar.. Karpuzlar, * lâstik toplar havada inip inip kalkıyor... Dikkat ettim, kumsala çıkanlar, güneşte | vücut lerini yakanlar yok gibiydi. Bu renklerin bakırımsı olması artık moda değilmiş.. »... Tekrar bahçeye dönüyorum. O- turacak yer bulunur gibi değil... | Bütün masalar dolmuş. Şöyle bir köşeye sığımıyerdim... Yer yer kür | rulan rakı masaları, taraf taraf pat İsyan bira şişeleri, buraya “başka bir çeşni, başka bir hayat vermiş. Neşeler, kahkahalar kat kat ari - mış.. Felekten gâm alanların; hoş- ça birgün daha çalanlarin sesleri perde perde yükseliyor. Denizde yelken yarışları, kotra safaları var.. Burada ne eksik ki. Radyo da varmış... Güneş etrafta tatlı kızıllıklar br- | rakalr, karşı yamaçlarda damla! damla eriyeli çok olmuş.. “Bu br. | kılmaz âlemden ayrılmak istemiye- rek saate bile bakmıyordum.., Fa- kat: — Efendim, diyorlar. Son mo- tör kalkıyor.. » »* ra benzemiyordu... El ayak karış- mıyan, her işi makine ile yapan| bam başka bir şeydi. | Unu makine eliyor, hamuru makine yuğuruyor, ekmeği maki. | Ee pişiriyor... : Her işi makine gö- rüyordu.. Bu değerli fırını takdirle görüp ——ğ—ğ—ğ—ğZmmm—<——ÇOB. (Sinopta müfettişler Bolu'da zelzele Bolüda evvelki gün iki defa şid detli zelzele olmuştur, hasar yok « tur. . ———— Orman yangını İzmirde Karşıyakanın Avurca köyü civarındaki fundalıklar tu - tuşmuştur. Yangın, havaların ku - raklığı ve rüzgârın şiddeti hase » bile iki saatten fazla devam etmiş ve bir kaç yola ayrılarak bir çok hasarat yapmıştır. Yangın, saygısız ve ihtiyatsız bazı kimselerin gündüzden yaktık ları ve söndürmeden bıraktıkları © bir ateşten çıktığı tahmin edil « © mektedir. ği li Sıvasta silo inşaatı Sivasta büyük bir silo yapıla « caktır. Mühendisler silonun ma - hallini kararlaştırmışlar ve plân - larını yapmışlardır. Bu, kırık, fersiz satırları kara - lamağa çalışırken, büyük bir kırı, sıitmalı bataklık yerleri cennete çe viren Gölcük palasm azimli sahip- leri Rauf Bey ve arkadaşlarını tak tirle anıyor, Türk gençliğine gözel birer örnek diyordum.. Haydar Oğlu Cevdet rmdemicic yy gg gg İzmit'te yaz Gölcükte yapılan otel, gazino ve plâj- Kumda yatanlar - Son motör MA İzmirde Esrarengiz bir ceset bulundu İzmirde İkinci kordonda İngiliz konsoloshanesi civarmda yangın yerlerinde bir ceset bulunmuştur. Zabıtaca haber alınması üzerine adliye haberdar edilmiş ve müd - deiumumi muavini Âli Bey tara - fından tahkikata vaz'ıyet olun » muştur. Üzerinde elbisesile bulunmuş olan cesette araştırma yapılmış , üzerinde hüviyetini tesbite yara - yacak hiç bir vesika bulunmamış- tır. Cesedin kime ait olduğunu bi - len de yoktur, Bir çök kimselere göslerilmişse de cesedi (o tanıyan kimse bulunmamıştır. o Yirmi iki yaşında genç bir adama ait oldu - ğu anlaşılan cesette ölüme sebep olacak yara ve ya dövme eseri de görülmemiştir. Onun için vaziyet esrarengiz bir şekil arzetmektedir. Ceset, ötopsi yapılmak üzere memleket hastahanesine kaldırıl « mıştır. Cesedin kime ait olduğu anlaşılmak üzere fotoğrafı çekti - rilmiş ve teksir edilerek bütün ka- rakollara gönderilmiştir. Her mıntakada polisler, bu fo- toğrafları halka göstererek meç « hul ölünün hüviyetini tesbit ede - ceklerdri, Diyarıbekirde Bir kalpa- zan kumpanyası tutuldu Diyarıbekirde son günlerde sah te yirmi beş kuruşlukların dolaştı- ğı zabıtanın nazarı dikkatini cel - betmiş, şiddetli takibe başlanmış - tır. Emniyet müdürü Sait Beyin al- dığı tertibat sayesinde bu nikel 25 kuruşlukları yapanlar cürmümeş « hut halinde yakalanmışlardır, Bun lar K Halil ve Mehmet ismin- de iki kişidir. Bunlar Kilisten üç gün evvel gelmişler, Mollabahaettin mahal « lesinde Ahmet ağanın evini kira « lamışlar ve sahte para yapmıya başlamışlardır. Kalpazanlar üç gün içinde 48 liralık sahte para yapmışlar, bun- dan 24 liralığını sarfetmişlerdir . Paralar sahteliği anlaşılmıyacak kadar düzgündür. Yalnız tırtılla « Sinop (Hususi) — Son haftalar da Sinoba dört müfettiş geldi, kadar dairelerin muamelâtını in - ceden inceye teftiş ettiler. Bunlar inhisarlar müfettişiyle Sıhhat ve| İçtimai Muavenet vekâleti mü - Fettişlerinden o Sadrettin, Maarif | Vekâlei umumi müfettişlerinden Bedri ve Halkevleri müfettişi Şe « ref Beylerdir. Halkevleri müfettişi, Halkevi - mizin mesaisinden memnuniyetini bildirdi, Sinop Halkevinin Halk - evleri arasında iyi bir yer tuttuğu nu söyledi. Sinop meb'usu İbrahim Alâet. tin Bey de bu hafta memleketimize geldi, intihap dairesini (gezdi, müntehipleri ile görüştü. Bunlar kurşun ve bakırla imal e - dilmekte üzerine nikelâj yapılmak. tadır. İzmirde Arap harfleri İzmirde Vali Kâzim Paşa bazı resmi dairelerde Arap harflerinin not almak ve saire gibi hususatta kullanıldığını görmüş ve bunun men'i için lâzım gelen tedbirleri almıştır, çi İzmir valisi Bergama ve Dikili havalisinde muhtelif tesisat ve inşaatı teftiş eden vali Kâzım Paşa, İzmir vilâ- yetini Balıkesire bağlıyan ve Ber- gamaya kadar uzanan büyük yo » İlan açılma merasiminde bulunmuş- tur. rmda biraz intiazmsızlık vardır. | aDETr yy yg yg yy gl Erzincanda dolandırıcılık Antika altın niyetine sürülen bakırlar” Yakalanan hırsız - Yeni tayinler Erzincan (Hususi)! — Misafire- ten Erzincanda bulunan Rizenin Tophane Hakkı Keresteci Sinop'u Ihsan efendiyi o dolandırmışlardır. Bu iki arkadaş beraberlerinde getir- dikleri baç resimli âdi bakır kalp şeklindeki tasları satmak üzere antikadır diye İhsan efen- diye göstermişler, Ihsan efendi de bu taşları babasına göstermiş, babasının ben de antikacıyım iyidir al demesi üzerine pazar- hğa girişmişlerdir. Ibrahim ve arkadaşı el çabuk- luğuyle bu taşları altın tozuna ba- tırmış; altın kanaatini vererek 250 liraya Ihsan efendiye satmış- lardır. Nihayet işin farkına varan Ibsan efendi çarşı müracaat etmiş, hemen tahkikata başlanarak 3 cü komiser Ihsan Beyin gayreti sayesinde dolandı- rcılar ele geçirilmiştir.Bu iki açık göz dolandırıcı kaçarken Selepör nahiyesinde zabıta memürları tara- fından yakalanmış, hemen östle- rindeki paralar alınarak adliyeye teslim edilmişlerdir. 2 — Eski meb'us Halil Beyin evinde hırsızlık edenlerin yaka- landığını yazmıştım. Bunların ele başısı Kasım Kaya Karsta oldu: 3-9 V giy m seşferi “eğe sım Kaya bu hırsızların çaldıkla- rim satmak üzere Karsta bulu- nuyordu, Bu azılının Erzincanın Mahmutlu köyüne geldiğini ha- ber alan merkez jandarma bö- Bir kadın 'övey kızını kuyuya attı ama.. Urfada feci bir vak'a olmuş, do kuz yaşlarında bir kız çocuğu üvey valdesi tarafından yüz metre de - rinliğinde bir kuyuya atılarak öl » dürülmek istenilmiştir, Kuyu ıssız bir yerde olduğundan O çocuğun feryatlarını kimse işitmemiştir. Bir müddet sonra, muhafaza alayın 2 dan Abdülbak İlhami Efendi ile| üç arkadaşı devriye gezerken ku- yudaki iniltileri işitmişlerdir. O ci- varda Mehmet isminde bir genç bu lunmuş ve iple kuyuya indirilerek kızcağız kurtarılmıştır. Çocuk ifadesinde o civarda te » zek toplarken üvey annesinin: i “ Gel'kızım, seni © yıkayayım!,, diyerek kuyuya getirdiğini ve son rada birdenbire başaşağı içine at - tığını ve otuz saat kuyuda kaldığı- nı söylemiştir. Çocuğun kurtarıldığını haber a- lan üvey ana Urfanın Paşabağla - rına firar etmişse de gizlendiği yerde bulunmuş, adliyeye teslim edilmiştir. Bu kadının kızı niçin kuyuya at- tığı henüz öğrenilmemiştir. | Wanda yeni binalar Van şehrinde son üç ay içinde iki yüzden fazla yeni bina yapıl. mış, yüz eski bina tamir edilmiş- tir. maballesinden Çolak | Ibrahim ile arkadaşı Rizeli Ismail | karakoluna | | lük kumandanı Irfan Bey Mah” mutlu köyüne bir müfreze yoh lamışsa da yakalanacağını anlı yan Kasım Kaya 4 atını orad# bırakarak kaçmış, şebre gelerek Çarşı karakolu komiserliğine te” lim olmuştur. Tabkikata başlar” mıştır. Elindeki 4 at jandarm* tarafından o müsadere edilerek merkeze getirilmiştir. 3 — Kemah kaymakamlığın? birinci umumi müfettişlik şub? muavinlerinden Nişli Ibrahim bef oğlu Reşat, Erzincan tapu mü" dürlüğüne Aksaray tapu müdür! Niyazi, emniyet memurluğu! İ talebi: üzerine Bilecik emniyeti memuru Ahmet beyler tayif | edilmişlerdir. Istanbu'un çok iyi tanıdığı Ahmet bey gelir gelme$ faaliyete geçmiştir. 4 — Hıfzıssıhha kanunu mi cibince sıhhat vekâleti celilesinif kontrole tabi tuttuğu birinci sınıf gayri sıhhi müesseseler hakkınd tetkikat yapılmaktadır. Bunuf için sıbhat müdürü Vasfi bef riyasetinde maarif müdürü Bedri baş mühendis Ilyas, belediy€ reisi Hakkı, memleket bastanei baş tabibi Sadık, hükümet vw belediye tabibi Necaeddin bey” lerden müteşekkil bir komisyo" teşkil edilmiştir. Tetkikata devan iye rilen meb'usu Abdul * lah bey Erzincana gelmiştir. Bu tatil devresini Erzincanda geçi” recek ve halkın ihtiyaçlarını tef” kik edecektir. Giresunda " Ilk fındık mahsulü piyasada Giresun, (Hususi) — Halkevi” mizin köycülük şubesi her haf köy pazarlarına ve köylere sey# hatlar tertip edip köylülerle teri sa gelmektedir. Köylüler muhtel mevzular üzerinde tenvir edil: ted Ar» $ Burada havalar çok senelef * denberi görülmemiş bir değişikli gösteriyor. Hemen on beş gün ”* ki hava kapalı ve kışa karşı seni. harı andıran serinliktedir. Sık * yağmur yağıyor. z $30 Ağustos Zafer ve TayY?” bayramı ve önümüzdeki Cümb“ a riyet yıldönümü bayramı için tef kil edilen komisyon içtimals”” devam ediyor. A $ Yeni senenin ilk fındık > # sulü bugün borsaya üç çuval eğ rak geldi ve 28 kuruş 30 pa” satıldı. ziya İki muallim Hanım e için Amerikaya git b İzmirde lise, kolej ve Bu ine mektep muallimlerinden Ha * Leman ve Zekiye Süleyma” deb - nımlar terbiye, edebiyat V* 5 tecilik tahsili için Izmrden rkaya hareket etmişlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: