26 Ekim 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

26 Ekim 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gü —s — VAKIT 26B, terişn 1933 sy çe Yy m // a Aptülhamidin Yaveri Keçeci Zade İzzet Fuat Pş.nın hatıraları atsa Yrm A gr PA yy yy Aptülhamit: elimin altındakileri | a Sultan Aptülhâmitle gayet! mühim bir mülâkat | | Bir gün akşam üzeri, Yıldızın| yy imana getirdim, fakat Mısırdaki düşmanlara birşey yapamam diyordu | seneler sonra ayni meseleye dair | ların evine indi değil mi?. Hünkâra bu bapta bir doktor ta - rafından verilen curnal üzerine gö rüşmek mecburiyeti hâsıl olmuştu. Zira o doktor; Sait Halim Paşayı i 5 ie ğ ti gt yyl yy gg yy mlm Uyg yy yl yg yy yy İ Son on yıl içinde İstanbul maa- rif müdürlüğünün yaptığı işler hakkında bir istatistik tanzim o - lunmuştur. 1 — 932 - 933 seneleri zarfında i vilâyet dahilinde 27 si büyük 91 i küçük olmak üzere 118 yeni mek- tep inşa edilmiştir. (İstanbul ilk mekteplerinden halen işe yarıyan | binalar kâmilen cümhuriyet dev - rinde yapılmış bulünmaktadır. İ (Bu malümatın bahşettiği hay -! reti göstermiyerek) — Evet Efendimiz, dedim. — O halde, paşa, iki gün değil, İstanbul maarifinin 1 yapmış olduğu hizmetle Talebe sayısı bu on sene içinde tam iki misline çıkmıştır m —— 70 gili içinde bağ. 4 | meslek mektebinden çıkmış” | — Bu rakam'ara göre cüm j yet devrinde 700 kadar: m artmıştır. Aynı azmanda ten yetişenlerin miktarı evv* a rıdan azken halen dörtte ü““ Jiğ olmuştur. vi 5 — Maarif bütçesi 1933 İl : ki bütçenin takriben üç misli İ olarak 2,270,400 liradır. 6 — 923 te 1101 kız 1224“ | Zx an e İİ - i d içeri hususi bahçesinin cesim lâ -| tarassuta memur olup bu prensin kında hünkâr; elektrikle tahrik o- | İspanyaya seyahati esnasında ken lunan bir küçük muşu kendi idare | disini gizlice takip etmekte olan ederek geziyordu. Karşısında ta - | bir zat idi. Abdülhamit bana Üskü nımadığım gençten biri vardı. Ben | darın Sultan tepesini göstererek: üç gün değil, hemen yarın beheme hal Nazlı Hanımı görünüz ve tara- fımdan kendisine selâm ediniz. Ben o hanımı çok takdir ederim ve bilirim ki Mısırda benim aley - | 2 —923 senesinde 175 i merkez | talebe mezundu. (dik me “ ! de, 233 ü köylerde olmak üzere | beş seneye indirildiğinden 9* 408 mektep vardı. ne iki sınıf birden mezun ©' 933 senesinde 168'i merkezde | tur.) ef Ne ve 234 ü köylerde olmak üzere 401 933 te tam teşkilâtlı m n cesim İâkın adasında padişahın en güzide ve sevdiği bir atın köşk şeklindeki bir hayvan'ık ahırından çıkarken hünkâr hemen muşu ora- ya yanaştırdı ve benim binmekli - | ğimi ve tanımadığım zata da muştan çıkmasını emretti. Der - hal manivelâyı çevirdi ve açıldık. Bir takım dolambaçlı hareketler - le bana meharetini © gösterdikten sonra, lâkın o cihette “Cihannü « ma,, tesmiye olunan köşkünün ö - nünde sahile yanaştık. “Beraber geliniz,, dedi. Yukarı kata çıktık, ki, İstanbulun en fevkalâde bir ci hannümasında © bulunduğumuzu anladım. Mevcut yüksek (noka - tın şüphesiz en fevkalâdelerinden biri... Hünkâr köşede ve adalara doğru bakan yerdeki sandalyeye | oturdu, bana da bir yaldızlı chaise” volonte almaklığımı emretti. Ta Paris seyahatinden beri bir çok kereler huzurunda bulundu - ğum Abdülhamit bir çok kereler öyle tatlı ve hoş sohbet ederdi ki, ah mülâkat etsem de daha söyle - se derdim, Bazanda bilmediği, evvelinden düşünmediği öyle şey - ler söylerdi ki, insanın yangın'var diye bağıracağı gelirdi. Bu suretle diyebiliriz ki, Fransa muharririni İ meşhuresinden oAlfons Dodenin meşhur Tartarin de Tarascon hak- kında dediği gibi Abdülhadi de | tesniye hassası vermek caizdir. | O gün sözlerinde hiç mantık, zerre kadar lezzet olmıyan ve da- ha doğrusu saçma söylediği günle- rinden biri idi, Hem de mevzu ken | dini çok entrese eden şeylerden biri olduğundan, durmadı söyle - di... Zannederim ki bu insanr çıl » dırtabilecek mülâkat üç saate ya - kın devam etti. Yalnız bir aralık gay içildi o da ancak bir çeyrek sürdü. Her ne kadar sözlerde mantık yok idise de siyasi mahiyetleri var dr. Ve ikide bir ağzından fırlıyan tehdidat o saçmalara gayet kor « kunç bir şekil veriyordu.. O saç - maların arasından öyle müthiş en- trikalar öyle esrarengiz, o derece mühim isnadat kaçırıyor ki, bir kaç mühim ve pek muhterem şah- siyeti ve bunlar meyanında uzak - tan yakından akraba ve taallüka - tımı hedef ediyordu. Büyük keder vermek | leri intaç edecek mahiyette olan bu dedikodulardan şimdiye kadar | hiç kimseye bahsetmedim. Yalar Yıldız yadigârlarından - — Paşa! Orada şirket müdürü Hüseyin Hâki Efendinin konağı var görüyor musunuz? — Evet efendimiz görüyorum yani yerini tarif ederim fakat evi tanımam efendimiz. — O adamı tanır mısınız? — Pek cüz'i ve esasen o adama oğlunun kulunuzun pek ziyade sevdiğim bir kadını takip etmesi - ne beni hiç yaklaşmak istemedim. — Paşa!... — Efendimiz... — Baldızmız Nazlı Hanım Mı - sırdan bugünlerde geldi değil mi? — Evet efendimiz! — Geldiğinden beri gördünüz mü? — Hayır efendimiz, fakat üç gün sonra ziyaretine gitmek ni- yetindeyim. — Sultan Ahmet civarında iki hemişreler İffet ve Fıtnat Hanım - kendisini M. Hitlerin şikâyeti “Dünya niçin bizi rahat bırakmıyor? kabahat hep muahedenindir ” Berlin, 25 (A.A) — Milli sosya | bi bir kitap neşredilmesine razı o | intihabat spor sarayında yapılmış ve 20,000 kişi bulunmuştur. Başvekil Hitler" in nutku, Berlinin 60 tan fazla sa- lonunda radyo ile neşredilmiştir. Evvelâ M, Goebbels, Başvekil Hitlerin bugün olduğu kadar hiç list fırkanm tezahürü İ bir zaman Alman milletinin sada- katine bel bağlamadığını söyledi. Başvekil, hükümetin hiç bir za- man üzerine aldığı işi, bırakmıya. cağını söyledikten sonra $u suali sormuştur: — Niçin dünya bizi rahat birak mıyor? Almanya'da yapılan faci- alar hep Versay muahedesi nami- na olmuştur. Almanyada milli sos yalist inkılâbı belki 50 kadar kur ban vermiştir. Fakat bu kurbanlar, alçak kimselerdi. Halbuki Versay muahedesi namına her sene binler ce kurban veriliyor. Başvekil, hariçte Almanyada ya | pılan kanlı hâdiseler hakkında ya- pılan ittihamları reddettikten son- ra dedi ki: — Yegâne felâketimiz, muha - sımlarımızın kinidir. Düşmanları - mız, mültecilerdir. Hiç bir devlet » biri vardır ki o mülâkattan bir gok | kendi aleyhine “kurşuni kitap,, gi | iki! himde teşekkül eden cemiyetler » mektepte tedrisat : yapılmaktadır. den birine girmişse de cereyan € - Cümhuriyet devrinin köy maari - den dedikoduları anlamak ve mü- | fine verdiği ehemmiyet bilhassa him bir mazarrat olursa beni ha - bu rakamlarda görülmektedir, Şe- berdar etmek içindir, o Malümya hir mekteplerindeki adedi tezayü- © pek akıllı baldızmız biraz dedi - | dü mahdut görülmekte ise de ev- koduyu sever. Kendisinden bir şey | vel<© mevcut 157 mektebin ders- talep ediyorum: Halim Paşanın hane miktarı azdı. Halen her sı - vaktile alâyhime © sırf, mücerret, | V1f için müteaddit şubeler: açıldı - mahza aleyhime bina ettiği cemi - ğından hakikatte bu 157 mektep yetin Londrada bir şubesi var mı? adedi iki mislini bulmuştur. Nete- Elbet olacak ve buna geçenlerde o kim keyfiyet talebe ve muallim melün ermeni patriki de, —Âzar- miktarından da anlaşılacaktır. daha azılı E; iler dı 3 — 923 te 13787 si kız ve 12 | eee N 1 — . ll bin 679 u erkek olmak üzere 26 a e bin 366 talebe vardı. pek çok dal budak vermiştir; bun lar pek ileri gidiyorlar, Elimin al- mevcut olup 923 tarihindeki tale- be miktarının iki mislini tecavüz etmektedir. t : 4 — 923 te mevcut ilkmektep i muallimlerinin umumi miktarı 1098 olup 473 ü kadın 626 sı er - kekti. Ve 505 muallim meslek mektebinden yetişmiş olup diğerle ri muhtelif süretlerle mesleğe in tisap etmiş 933 te mevcut muallim miktarı 1758 olup 993 ü kadın 765 şi erkektir. Bunların 1341 i Çal'da Mısırhlar'bilmem ne için benim za rarımı arzu ediyorlar, Nazlı Ha - nım bunları pek yakından bilir: Bana çok hizmet edebilir, #Merar var) lamazdı. Mülteciler hain kimselerdir. i Harp esnasında Alman milleti, şe- refini müdafaa etti. Bize yapılan boykotaj, tahammül edilmez bir şeydir. Alman nazırları aleyhine yapılan ittihamlara benzerlerini M. Baldvine karşı yapsalardı, İn - giliz milleti ne derdi?. Başvekil Hitler, oAlmanyanın milletler arasında kin beslemesini oldu Çalda son dört günde dört bü- | yük cinayet oldu. 1 — Çalın Çanak (o köyünden Arif oğlu Ömer, aynı köyden De- lice oğlu Kâzımı bir lira yüzünden bıçakla öldürmüştür. ki 2 — Zive.köyünden, Kayas baş değil, muabbet olmasını istediğini | oğlu Mustafayı kardeşi Hasan Hü- söyliyerek sözlerine nihayet verdi. | seyin bir kadın yüzünden tabanca ile öldürmüştür. 3 — Beyli köyünden Sıdıka na- mındaki kadın sebebi meçhul bir hadise yüzünden aynı köyden Kı- Cesetler çıkarılıyor, rik oğlu Mahmudun karısını bıçak la deşip ve bağırsaklarını dışa « 35 ölü var rı dökerek feci bir surette öldür - Evreux, 25 (A.A.) — Dün Cher | müstür. DR a “il burg — Paris ekspresi kazasında 1 Am Eve re topçu ii . z lu Hasan Aliyi, çi Raşit Muh- Kel rl saya ME Ria tarın emriyle kürek'e sırtından de rince varalıvarak öldürmüştür, ———————.. .Şimendifer kazası Cenazeler, Evreux istasyonu- nun bekleme salonuna konulmuş”! tur. İşçiler henüz ankaz allında| kalan cesetleri çıkarmak için ça - lışmaktadır!ar. Avusturya istikrazı Brüksel, 25 (A.A.) — Avustur ya istikrazının 5 milyon . şilinlik 933 te 26736 sr kız ve 32212 si| tındakileri getiririm. Fakat | erkek olmaksüzere, 58948: talebe -İ kadın, 21652 erkek olup Dört günde dört cinayet | İlerden 1939 kız, 2387 eikek 1 | sınıflı köy mekteplerinden # a 1509 erkek olmak üzere “©, 2380 kız 2896 erkek mezun 9” | tur. li On senelik mezun miktar! iteşkilâtlı mekteplerden 14830 ik 117931 erkek üç sınıflı mekteP” den 1883 kız 2658 erkek üzere umum 16713 kız kekten ibarettir. (umum 137302). Bu vaziyetten de anlaşı!©” İna göre 923 e nazaran mef*, lerimiz iki. misilden fazla vermeğe başlamıştır. Talebe rı - iki misli arttığı halde miletarının iki misli tecavüz çocukların daha normal bir görerek mektebi ikmale muf fak olduklarını gösterme! | 7 — Yeni harflerin kabulü” sonra Millet mekteplerine def edip beş sene zarfında (A) “ hanesinden 48544 kadın 35830 di kek (B) dershanesinden de 219” 4 ei” i 69552 kadın; 56502 erkek şah h name alarak mezun olmuşla' * (Umum 125.054 tür,) 1 öldürmek daval4; Dün bir karar verildi! 4 ikisi kaldı İstanbul ağır ceza mahke” de dün birkaç öldürmek görü müştür. Fethullah isminde birisini 48 | şma taş atarak, öldürmek "“ olmaksızın öldürmekten suç!“ if icip, beş sene ağır hapse m edilmiştir. Köprü üstünde Mehmet i |: v muhakemesi, şahit çağır” için kalmıştır. «o Yenişehirde bir kahvede *” neticesinde Saimi ( öldü , suçlu Süleymanın muhakeme”. de, müdafaa yapılmış, mi me karar için tesrini saniye ” | kı'mıştır. <2, — a —— pi Bugün atış talimleri V İstanbul vilâyetinden: 26:10” 933 perşembe * (Yeşilköy — Küçük çekme€”, İ yü arasından Marmara üz“ uçurulacak a'onlara karşı) Kazanın yolun çökmesinden ve | Belçika kısmi müzakereleri mem- fazla süratten olduğu zannedili -| nuniyet verici bir şekilde neticelen yor. miştir. yare def toplarıyla atış tali” 4 yapılacağından bir kazi kalmamak üzere ilân olunur” La e

Bu sayıdan diğer sayfalar: