28 Ekim 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

28 Ekim 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

en b Ti Sinemada Bicden-: e a, m “Kaspa, Aslan Adam! 7 Milton #5 t v | AY ” da Bu Hafta “Çırıl | Çıplak” Filminde Görünüyor / Milton, “Lustracılar “Bedavacılar şahı,, , şahı,, , “Bubulün çetesi,, filmlerinden sonra, bu haf- ta “Saray,, sinemasında “Çırılçıp- lak., filminde görünüyor. Miltonu İstanbulda da bir çok kişi tanır, birçok kişi gösterilen filmlerini kaçırmaz, birçok kişi onun adını iş'tince “Yahu, Milto - nun filmi var. Haydi gidip göre- lim de gülüp eğlenelim, içimizin sıkıntısını defedelim!,, der. Hele bile adı “Çırılçıplak,, olursa, Milton hoşlarına gidenlerin, her halde görmek istiyecekleri şüp hesiz! Dolayısıyle, ayrıca İ mevzuunu anlatmağa filminin hacet var jmı? Milton hoşlarına gidenler, bu “İpek, ve “Melek., sinemala - ; ni temin eden bu filmde, Ameri - Du öğrenmek merakına kapılmaz - | tnda bu hafta “Kaspa, aslan a- i * Türkçe sözlü olarak... , Bu film, burada Türkçe'eşti: | len ikinci filmdir. Ve bunun Türk * #öylendirilişi, İk söylendirilen film olan “Gün doğarken,, fil pihdekinden daha muvaffakıyet - dir, Filme gelince, bu filme dai Ündiye kadar o kadar çok şey ya i Aldı ki, üzerinde fazla durmağa | | Ocetyok, Yüzme şampiyonların; | dan Buster Grabbenin film yıldızı | eşi, Moreyn O, Sullivandır. Bus- | zulu bir film. Ve bu ka d e amala > SN im!,, filmi gösteriliyor. “Melek,, ! arasında büyüyen aslanlaşmış in- | için, gider, görürler! © Fransızca sözlü olarak, “İpek,, | san var. Bu adam Buster Grabbe- | İdir. orman, av, sirk ve arslanlar Tarz itibarıyle, gene (o yüzme şampiyonlarından Coni Vaysmülle rin “Tarzan,, ını andıran bu fil - win baş artisti de, öteki filmin baş | artisti gibi, yakışıklı br adam ola rak Amerika ve Avrupada beğe * niliyor. Bu tarzda bir film çevir- mek teklifiyle karşılaşmasında, bu | cihetin başlıca rolü olduğu muhak kak! lar. Bol bol kahkahalar (o atmak | “Elhamra” da “Vatandaş Silâh (» Başina! | ——— | “Elhamra,, sinaması, bu hafta i Vilma Banki ile Viktor Varkoni - İnin baş rollerinde oynadıkları bir film gösteriyor. Filmin ismi, “Va- tandaş, silâh . başına!,, dır. Düş- Coni Vaysmüllerin filmindeki man istilâşına karşı mücadele mev arada saf “alak her tarafta şöhret edinmesi İter Grabbenin de Franses Dey... İ sevgi... « “ N ş 4” Sinemasında : ei Hans Albers, Marta Eğgertle beraber u Marta Eggert, birdenbire alâka Kali iran, şöhret edinen o berrak e bir yıldız..... Hans Albers, Al- 1 yada geniş bir sahada beğe - 4, » erkek yıldızlardan... Kadın üye te burada filmde görül- tanmmış.... istik,, sinemasının bu hafta » u gösterdiği “Büyük şehirler uyur - ken,, filminde, bu iki yıldız birlik- te oynuyorlar. Sevgi ile karışık ve esrar macera filmlerinde, böyle mevzu- lara uygun tipleri bilhassa benim- seyişle oynıyan Hans Albers, bu filmde de benimseyişle (oynadığı dolu | “Büyük Şehirler Uyurken..” bir roldedir. Bu filmde onunla eş olan Marta Eggert, berrak sesini duyacak vesileler buluyor. Bir in- ci gerdanlık etrafında entrikalar, intikam, ihtiras, şer duyguları, ha- reketleri, neticeleri,... Bu arada se- ven ve sevilen kadının berrak se - si, o sese refakat eden hoş musi - ki... Ses ve musiki, merak © verici mevzu, Ayrı ayrı iki cihetten alâ - kadar edici, kavrayıcı bir film... Sırası gelmişken Okaydedelim: Marta Eggertin, mevzuu büyük bestekâr Frants Şubertin hayatın- dan alınan ve bu bestekârın yük - sek musikisinden istifade edilerek | yapılan filmi, Avrupada çok hoşa | gitti. Berrak sesli yıldız, bu filmde Grefin Esterhazi rolündedir. Şim - İdi de mevzuu ve bestesi “Çarevic,, / operetinden alınan filmi çeviriyor. | Hans Alberin Olga Çekova, Ka - rin Hard ve Albert oBassermanla beraber çevirdiği “Her Gran,, i - simli film de geniş bir alâka ile i karşılandı Hans Albers, Kete fon Nagi ile bersber çevirdiği “Firari- 'er., isimli filmi de bitirmek üzere- dir. “Türk,, sinemasında bu hafta pranga kaçağıyım!,, isimli film, Avrupada gösterilirken, hakkında bir alâka ile karşılandı. sun kendi hayatından wülhem o -| larak yazdığı bir romandan alın - mıştır, Filmin senaryosunu ya - İ panlar, Gibney ve Holmestir. Re - jisör, Mervin lö Roy ve başartist, Pol Muni.... İ “Yüzü damgalı adam,, filminin başartisti olarak burada da tanı - | nan Pol Muninin, bu yeni filmin - de öteki filminden bir kat daha muvaffak olduğu esasında, film münekkitlerinin çoğu birleşmişler- dir. Bir Avrupa film mecmuasında çıkan tenkitte, Pol Muni için şu sa tırlar vardır: “Rejisör, bilhassa ha | pishane ve hapishaheden kaçış sahnelerini vücude getirmekte mu gösterilmesine başlanan “ben, bir ! sütun sütun yazılar yazıldı. He *| men her memlekette kayde değer İ ne hais cezası... vaffak olmuştur, Fakat, baş artis - tin muvaffakıyeti, baştan sona ka- İ dardır. Artist, fevkalâde bir tem - sil kabiliyeti ile mevzua göre tipi canlandırıyor, filmin bülün yükü - nü, ağırlığı altında ezilmeden kal- | dırıyor. Ne kadar tabii bir oyna - un'i jestler yok... Seyreden | ükleyici hususiyeti, nadir | | görülür bir hususiyettir. o Artist, | böyle bir mevzuda tabii oynama - İ ğa güçlükle imkân bulur. Halbuki, | İ Pol Muni, öyle değil. O, kendisini | İ sun'i tavırlara kaptırmamakta hiç güçlük çekmiyor. Bununla bera - ber, diğer oynıyanların muvaffa - kıyetini de inkâr etmiyelim. Onlar | da üzerlerine aldıkları rolleri; ba - | şarıyorlar. Oynayış ahengini, ak - | salmıyorlar.,, | Mevzua gelince, bu cihet te, yu” i karıki satırları aldığımız tenkitte | şöyle gözden geçiriliyor: “Film ve | dolayısile mevzu, şimdi bile Cenu- | bi Amerika hükümetleri hapisha - nelerinin çoğunda merhametsizce tatbik olunan idare tarzımı, oralar- | daki mahpusların acmacak halle - genç, büyük harp sonunda Flan - dern cephesinden dönüyor. Harp! Pol Muninin çevirdiği “Pranga Kaçağıyım!” cephesinden dönüş... Tekrar fab - rikaya, eski vazifesi başına.. Fa - kat, o, artık orada memur olarak çalışamıyacaktır, Bir duygu deği - şikliği.... “Garp cephesinde yeni bir şey yok!,, muharriri Erih Mari ya Remark ve başka bir çok Avru Bu filmin mevzuu, R.E. Burn” | palı muharririn muhtelif şekiller - de halletmeğe çalıştıkları, araştır» dıkları bir muamma... Harpten dönen Amerikalı genç, fabrikada eskisi gibi memur ola - rak çalışamıyor. Ailesi, onun ruhi haletini anlıyamıyor. Genç, kendi- sine uygun başka bir iş bulmak i - çin sokak sokak dolaşıyor. Sokak sokak, şebir şehir, memleket mem leketis Aç, üstü başı berbat bir halde iken, istemiyerek bir suç işine karı şiveriyor ve bunun neticesi, on se- Bundan sonraki sahneler, çok realistçe almmıştır. Hele prangaya vurulanların çalış - torılmak üzere sabahları yola çı - karılmalarına âit sahneler, eşsiz filmden bir sahne denilebilecek derecede meldir. mükem » Günün birinde pranga mahkü - mu, bin bir istirap ve güçlükle ka- | gıyor, Şikagoya ayak basıyor. Köp rüler yapan bir şirketin mühendisi oluyor. Kimse, onun mazisini bil « miyor, Mes'uttur.. Mes'ut olacak... Fakat, bir kadm meselesi, işi altüst ediyor. Kadın, kızınca kendisini & le veriyor. Gene hapishane, gene kaçış... Bu sefer, yükselis imkânmı bula « mıyor. Daima takip edilmek, ya * kalanmak endişesinde, serseri bir halde, bir yerden bir yere gidiyor, avare bir yaşayışla, günler, hafta- lar, aylar, seneler geçiyor......,, “Asri Sinema” Bu Hafta Açıldı “Asri Sinema,,, bu hafta açık dı. Bu mevsimde gösterdiği ilk film, “Saygon isyanı,, filmidir. Sevgi ve macera mevzulu olan bi filmde baş ro'leri An Harding rini ortaya koyuyor. Amerikalı bir | ve Adolf Menju oynuyorlar. “Asri sinema,,, programında varyeteye de yer vermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: