2 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

2 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAKTI ai ln 179 AMARE KISKANÇ Kanar Nakleden : Selâmi Izzet Aciz bir hiddet beni boğuyor - u. Nefeg alamıyordum. yakta durmuş, - salona bakı - sey ram — 5 VAKIT 2 2.nci teşrin 1Y37mme up /VMUMİ HARPTE cw Teşkilâtı Mahsusa ALA AA AAA AAA KAKA ANAK A AAA ANCA VAKIT'ın yeni Tefrikası : 1 Yazan: A. MiL sıkılmış gibi duruyor. Bir bulut geçiyor. — Neniz var hanmmefendi, bu an mmm «oni... Seferberliğin ilân edildiği günün kanı Si hatıralarım benden inti - | dim de... Yaş ten e Ölümle pençele -| İçini çekiyor... Yemişini çok dü- Bözler o. ,görüyordum. Riyakâr | şünceli yiyor. ersizleşiyor, kemik oyuk - kaçıyordu. Yılışarak konu - | merkezi umumide... “gecesi i 1914 senesi temmuzunun son | kapatmak isterken Cemal paşanın, ! leri ve düşünceleri, islâm ittihad a e f in Sesedim; | hay olrada dudakları, Yan ağızların d : udakları kuruyup dökülüyordu, 3, işmanları, beyin hümmasın- â e aş n, uzun boylu kadınla- e şirde yatarken görüyor - kayi hine bakıyordum. Kimi ta - ten, kimi ka” işi - Yordu imi ka'pten can çekişi Sen, ciğerlerini kus! n ülserden kıvran! an ne güzel! Ferdi ile Behire bana döndüler: >— Neden gülüyorsun. s1 “endimi tutamıyordum, halâ tülüyordum,, İY geldi de... a, <oltuklardan fısıltılar duyul - — Sus1.., Sastuk, m Yavaş yavaş aklıma kendi ö- ümmü, gelmiye başladı. Hayatım, kayalar ve çakıllar a- amda, lüzumsuz bir nehir gibi a- vü k Zidiyordu... Köpürüyor, dalga- ter, kabarıyor... Ama ne yap- onunu ulacak.. Sonüna var - İçin akıyor. Geteleri bazan uyku kaçar, bek er, Saat çalar, Sayarsınız. * Bin iki, üç. kadar geç mi olmuş? > €r seferinde, sıçrıyarak uya - ai Sr Ben de sayardım, ama sa - *ğil, seneleri... Yâşındayım?. uz dokuz, kırk, kırk bir.. İh- Miyim? işım !.. Genç addedilebili- * Uyumaya gayret ediyo -| Tüm, İmkâ, ed... “Metçim dostlarıma telefon MESİ Möklektaşlerm, sebeb taz, Itılarını ederlerken, haberi etede okuyacaklar, bizim doktor ölmüş.. Şu ö Elektriği yakıyorum. Yorganı üzerimden fırlatryorum, Aynanın karşısına geçiyorum. Zayıflamışım, avurdum avur -! duma çökmüş. Ama genç görünü - günlerinde cihan, tarihin şimdiye kadar kaydetmediği en heyecanlı | male etmek maksat ve gayesile, ne bürünerek ortadan kayboluyor anlarını yaşıyordu. Nihayet, ara - | bütün kuvvet ve nüfuzunu sarfede İ du. dan birkaç gün geçmeden, ağus - tos iptidasında umumi harp patla- yıverince dünya yerinden sarsıldı. | yorum. Kollarım, kalçalarım sağ'am. — Hiç, hiç... Aklıma tuhaf bir| pi Alman ordusu, daha seferberliği- nin altıncı günü, Belçikayı hemen hemen istilâ ederek şimşek sürati- le Fransız topraklarına yaklaşmı- va başladı. Saçlarıma, dişlerime bakıyo -| rum. Alnıma, yanaklarıma doku - nuyorum. Kollarımı kaldırıp indi- riyorum, göğsümü şişiriyorum. Örf!... Kâbustan kurtuldum. e)! Bu vazıyet karşısında, o zaman ki Osmanlı devletinin mukaddera- tuna hâkim olan “İttihat ve Te - Bir sabah banyodaydım. Tele- rakki,, hükümeti, Almanyanın u - fon çaldı. Her zamanki cevabı| zamak istediği ittifak elinden İsti- duydum: . , İfade ederek memleketin emperya- e Doktor bey meğgül... Kimsi- list Avrupa devletlerinin siyasi ve ve Behire hanım'efendi?.. Ha - iktisadi boyunduruklarından kur - ber vereyim... tarılması zamanının geldiğine ka - (Devamı VA Ç pi olmuş, ve Osmanlı ordusunu se- ferber hale koymıya karar vermiş- ti. Esrarkeşler Seferberliğin ilân edıldığı gü- Yangın yerinde esrat çeki- nün gecesi “İttihat Terakki,, ce - miyeti merkezi umumide mühim len bir mahzen bulundu |... bölek LMİNĞiş Yapi banal iÇ Zabıta Lâleli civarda esrar i-| yakın bir atide tatbik edilmek ü - i çilen bir yer meydana çıkarmıştır. | zere, gayet şümullü bir karar ver- i — Vedat ve Hasan isimlerinde iki | mişti. Bu karar, ister umumi har - kışının.Lâlelide yangın yerleri a -! be iştirak edelim, ister etmiyelim, râsında küçük bir mahzen harabe- | ordularımızın ilerde düşman top - sinin üzerin: kapatarak burada €s- | raklarındaki hareketlerini kolay- var içirmekte oldukları haber a -| jaştırmak için bir “Teşkilâtı mah- lınmış ve zabıta o civarı kontrol | şusa,, vücuda getirilmesini istih » altına almıştır. daf ediyordu. Bu teşkilât sayesin- Dün akşam üzeri birkaç kişi! de teslih olunacak çeteler harp zu- yangın yerinden geçerek bu mah-| hurunda düşman topraklarına a- zenin önünde kaybolmuşlar, bir| kınlar yapacaklar, düşman kuvvet "Türk ocaklarını kendi tarafına i - rek ocakların seddine mâni oldu - ğu da rivayet ediliyordu. l İşte umumi harbin zuhuruna takaddüm eden zamanlarda “İtti - hat ve terakki,, camiası dahilinde- iki bu kuvvetler gizliden gizliye biribirleri ile mücadele edıp du - ruyorlardı. “İttihat ve terakki,, nin | o zamanlardaki nüfuz ve hakimi- yeti, evvelce orduda zabitken bi - iâhare tekaüt olarak cemiyette ka- lan ve Enver paşanın adamların - dan addedilen bazı zevata istinat ediyordu. Çünkü bu zevat “İtti - hat ve terakki,, teşkilâtında mü - mih mevkiler işgal ediyorlardı. Vücuda getirilmesine karar veri - len “Teşkilâtı mahsusa,, nım ida - resi o zatlara tevdi olunacaktı. En ver paşanın fıkrınce kendi taraf- tarları “İttihat ve terakki, den uzaklaşarak bir kere “Teşkilâtı mahsusa,, ya girecek olurlarsa, o zaman “İttihat ve terakki,, çok za- yıf düşecek ve Enver paşa da on - dan sonra istediği gibi serbesti hareketini temine muvaffak ola - caktı. “Teşkilâtı mahsusa;, doğru- dan doğruya kendi idaresi altın - da bulunacağından onu istediği gibi kullanmak güç olmıyacaktı. Enver paşanın böyle bir mak - sat takip etmekte olduğunu Talât paşa bilmiyor değildi. Bıldığı hal- de rüfekasıyle beraber “Teşkilâtı mahsusa,, ya taraftar olması bir müddet sonra da devriyeler gidip | lerini şaşırtacaklar, onların hare - i cihetten onun da işine geliyordu. mahzende araştırma yapmışlardır. | ketleri ve miktarları hakkında ma- ! Çünkü “İttihat ve terakki,, nin ev- Mahzenin içinde Vedat ve Ha; |lümat edinerek bunlar, orduları - velce zabit olan nüfuzlu erkânı sanla diğer birkaç kışı kabaklarla | mıza bildirecektiler. i “Teşkilâtı mahsusa,, ya girdikten esrar içerlerken cürmü meşhut ha Eu ziyade harbiye nazırı En - sonra fırka bili müşkülât asker - linde yakalanmışlardır. Bir kaç pa | ver paşanın terviç ve “İttihat ve Te | lerden tecerrüt edivermiş ve fırka ket de esrar bulmuşlardır. rakki,, merkezi umumisinin de bi- | sının atisi hakkında Talât paşa - Esrarkeşler bugün adliyeye ve-| lâ kayıt ve şart kabul ettiği bu İnn kurduğu plân kendiliğinden rileceklerdir. “Teşkilâtı mahsusa,, dan maksat | husule gelivermiş olacaktı. yukarda yazdığımız vazifelerin i -| o Görülüyor ki, yekdiğerine kül- fası olmakla beraber, işin iç yüzü (liyyen zıt olan iki gaye, hedefe vâ- Cümhuriyet bayramı münasebe | büsbütün başkaydı. Bunu anlıya -| sıl olmak kaygusiyle bir noktada, üle yapılan ; tezyinat ve tenvirat | bilmek için asıl “İttihat ve Terak-| “Teşkilâtı mahsusa,, nın vücuda Köprü ve iki kaymakam io, “Min yollarda gidişini görü- m: Tramvayı durduruyor... bir iki otomobil birikiyor. i Yaz ye veya müşterinin acele- “B.. , “Atman da sabırsızlanıyor: “ö Ha ölecek zaman bulmuş ha, ter alı diye buna derler iş- işlerinde Galata köprüsü gene or- | ki,, nin iç yüzünü biraz deşmek lâ- | getirilmesi keyfiyetinde, birleşi - taya bir mesele çıkarmıştır. Gala- Zımdır. yordu. Her ıkı taraftan birisi dığe- ta köprüsünün yarısı Eminönü kay | “İttihat ve Terakki,, nin en ile- | rının yüzüüe gülerken ve arzusunu ve Türkçülük mefküreleri örtüsü - Bu mefküreleri en ziyade gü - den harbiye nazırı Enver paşaydı. Esbak harbiye nazırı hayalinde bu gayeleri o kadar büyültmüştü ki, Asyadaki Türkleri ve islamları bir leştirerek ve Avrupada kaybetmiş olduğumuz memleketleri de geri kazanarak kendisinin o Adriyatik i denizinden Hint sularına kadar ye İniden kurulmuş olan bir Osmanlı i devletinin hükümdarı olacağını bile tasavvur etmekten bir an hali kalamıyordu. “Teşkilâtı mahsusa,, © vücuda geldikten sonra Enver paşa “İtti - hat ve terakki,, yi hakikaten bir a- ralık zayıf düşürmeye ve bunun üzerine kuvvet ve nüfuzunu da bir dereceye kadar arttırmıya muvaf - fak olmuştu. Fakat “Teşkilâtı mah susa,, nm tasavvur ve tatbik edi - len şekilde yukarda yazdığımız asıl maksada yaramıyacağı anlaşıl dıktan ve bütün teşkilât askeri şekle inkılâp eyledikten sonra u - mumi harp bidayetinde nüfuzunu tezyide muvaffak olan Enver pa - şaya gene Talât paşa galebe çal - mış ve onu geride bırakmıştı, Fakat Talât paşanın bu tefev- vuku ancak Rusyayla aktedilen (Brest - Litovsk) sulh muahedesi-” a İne kadar devam eylemiş ve ondan ni isonra gene Enver paşa başını kal- dırmıya başlıyarak “İttihat ve te- rakki,, tekrar zayıf düşmüşttü. U- mumi harbın feci sahneleri üzeri- ne kurulan ip üzerinde iki camba- zın birbirlerini düşürmek için oy - nadığı bu oyun “Mondros,, müta- vekesine yaklaşan günlere kadar devam edip durmuştu. İşte umumi harbın başlangıcın- da teessüs eden ve bütün safaha - tı birçok mühim hadiseler, heye - canlı ve meraklı vak'alarla dolu olan “Teşkilâtı mahsusa,, yukarda naklettiğimiz gizli kuvvetlerin çar pışmasından ve birbirine zıt olan fikirlere hizmet ettirilmek istenme sinden doğmuştu. .. i makamlığına, yarısı Beyoğlu kay makamlığına merbuttur. ri gelen ricali arasında müşahede | tatmine hazır olduğunu anlatırken .. edilmekte olan ayrılık, Balkan mu ; karşısındakini aldatmıya muvaf - | (“İttihat ve terakki, fırkası se - harebesinden sonra daha ziyade | fak olduğunu düşünerek belki sin. | ferberliğin ilân edıldığı günün ge- Bayram münasebetile tenvirat ve tezyinat yapılırken köprünün süslenmesi bu mıntaka ayrılığın - kendisini göstermiye başlamıştı. Enver paşayla ona taraftar olanlar | bütün kuvvet ve hakimiyeti elleri- p » Behire?, Megakireyi görmeye çalışıyorum. ya ri almca sararır mı7. Açba ağlar mı?, &i saba o gece, gideceği herhan- “ Gi ete gitmez mi?. azg er. Herkese karşı, onun REN hiçtim. Ya kendi naza- Pek » Kiymetim var mıydı? ! b © Püygy, etmiyorum. Her halde T, ir kıymetim olmasa gerek. tta cesedimi, kara toprak- v, Vi görüyorum... | * Behire beni unutuyor, yanında | Keki ada üyor. Bazanda canı | dan müşkül olmuştur. İki kayma - kamirk köprüyü yarıya kadar süş- lemişler fakat ortada bir kısım kal mıştır, Belediyece bu husus na- zarı itibara almarak badema Ga - lata köprüsünün Eminönü kayma- kamlığına raptına karar verilmiş- tir, ne geçirmek ve bu suretle bir nevi | askeri istibdat tesis eylemek iste- dikleri halde diğer tarafta kalan Talât paşayla arkadaşları ilânı meşrutiyetlen beri devam eden as i kerlerin tazyikımdan O kurtularak daha serbest bir esas dairesinde “İttihat ve terakki,, fırkasını inki- Bir otomobil kazası ar rl yayalar Evvelki gece (o sevkiyat idaresi | Bu iki mühim fırka azasından efradından asker Veysel Efendiye İceri kalmak istemiyen bahriye na- 3158 numaralı otomobil çarpmış | zırı Cemal paşa da bu'anık suda kolayca avlanmıya çalışarak ken - ve bacağından mecruhiyetine se - bebiyet vermiştir. Şoför yakalan» | disine taraftar kazanmıya gayret sine gönderilmiştir. ki,, Türk ocaklarını'daha o zaman | ğe sid, si sinsi bıyık altından da gülüyor- du. Maamafih, ister Enver paşanın kurmak istediği askeri istibdat, is- ter Talât paşanın “İttihat ve te- rakki,, fırkasıha atiyen vermek is- tedığı sivil fırkacılık şekli ölsün, bunların fevkinde kalan yüksek bir gaye, bütün “İttihat ve terak- ki,, yi “Teşkilâtı mahsusa,, fikri etrafında toplamıya saik oluyordu. Bu yüksek gaye ise İslâm ittihadı ve Türkiye haricinde ka'an Türk- İeri birleştirmeye matuf olan Türk çülük cereyanları idi. “Teşkilâtı mahsusa,, ya tevdi edilecek istih - barat işleri ve çetecilik gibi vazı- felerle Talât ve Enver paşaların * ka kendisine bakan er | mış ve yaralı Cerrahpaşa hastane - | ediyordu. Hatta “İttihat ve terak- | “İttihat ve terakki,, fırkasının is - tikbali hakkında gizledikleri emel cesi merkezi umumide “Teşkilâtı I mahsusa,, nın vücuda getirilmesi- ine karar verdiği zaman bu işin na Isıl ve ne şekilde yapılacağı hakkın da kat'i bir fikre malik değildi. (Devamı var) Rakı parâsı ve kavga Kumkapıda on dokuz yaşların- da Karnik ve Serup isimlerinde i- iki çocup evve ki gün rakı parasi meselesinden kavga etmişler, iki - si de kunduracı Bıçağı ile birbirle- rini yaralamışlardır. Bunlardan Karnik sol böğrün- den Serup ağ kalçasından yara - lanmıştır. İkisinin de yaraları teh- likeli olduğundan hastaneye kal « dırılmışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: