5 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

5 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© —10— VAKITS nci teşrin 1933 Istanbulda 16 polis memuru Hanım var, şimdi de askerlik istiyorlar (Duş tarafı 1 inci sayılamızda) — Kadınların bizde de asker arasında fark kalmamıştır! Ma- demki kadınlarımız belediye mec- © Kadın her şey oluyor olmalarına taraftar mısınız ve ni- çin? lisine aza, köye muhtar dahi olu- yorlar! Şimdi sadece ( erkeklerin — Kadınlarımıza (askerliğin | sırtına yüklenen “Tehlike karşısın hangi sınıflarında yer verilmeli. !da vatanı koruma,, vazılesinin bi- dir? ze şamil olmayışı bir izzeti nefis İşte mektep müdüründen #or. meselesi telâkki ederim doğrusu... duklarım.. Son günlerin bellibaş-' Hem bu işte biraz da hakkaniyeti İk mevzuu şüphesiz budur. Tram- ve adaleti gözetmek lâzımdır. Ben, vayda bu konuşuluyor. Trende bu | askerliğin bizim için de mecburi Konuşuluyor. Yolda bu konuşulu- bir hizmet olmasını istiyorum. Her yor. Ve Talebe cebir hocasınm, | kadın, erkek gibi, askerlik çağı fizik hocasının dersinde başbaşa gelince bu vazıfesini yapmalıdır, verip fısıl fısıl bunu münakaşa e -| “diyor. İ Mustatil saatın yelkovanı: 3,15! Şimdi geliniz, kız lisesinin muh terem müdürünü dinliyelim: — Evet efendim.. Kadınlar pek âlâ geri hizmetleri (o görebilirler. Meselâ hastanelerde, divanı harp larda, telgrafta, telefonda, nak-| Tiyede çalışabilirler. Orduda bu| işi gören erkekler cepheyi kuvvet- lendirir. Düşman karşısındaki or- dunun miktarını arttırır. | İstiklâl harbinde olan, aşağı yu İ “ karı budur. Geri hizmetleri hep © Anadolu kadını görmüştür. Nak-| “liyeyi o yapmıştır. Yaralıları ©! deki askerlik derslerinin kız lise - neşredilen haberlerin büsbütün a | bakmıştır. Ve, erkek asker sadece cephede kalmış, düşmanla uğraş- muştır.,, | Mustatil saatın yelkovanı: 3,20 | » | Baş muavin Nafia Hanımın oda | sındayız. oFen şubesinden (beş genç kız da burada.. Biri ayakta, arkasını duvara vermiş, biri elini | arkadaşının omuzuna yaslamış, bi- ri ortadaki çıplak masaya şöylece ilişmiş, biri yanıbaşımdaki iskem- lede... Konuşuyoruz. Hep ben soruyo rum. Bazan teker teker.. Bazan beşi birden cevap veriyor. Son sınıf edebiyat ve fen şubele rindeki talebe mevcudu ve bunlar- dan kaçının askerliği sevdiği sua- - limin cevabını beş ağız birden ye - tiştitdi. Sesler karıştı. o Ahizesi botuk bir gramofon gibi kulakla - rımda uğultular oldu. İtiraf ederim ki birdenbire anlıyamadım. Fen kısmında 22 talebe varmış. Bunun topu topu ikisi askerliği se- viyormuş. Edebiyat şubesinde ise öyle deği: 55 talebenin kırkı as - ker olmak istiyor. Artik hepsini de, gerek ismen, getek cismen tanıyorum. -— Meliha hanım, siz askerli- ği seviyor musunuz? Asker olmak istiyor musunuz? — Gayet tabii... — Niçin gayet tabii? — Çünkü askerlik çok şerefli bir meslektir bence.. — Sevginizde, üniforma güzel- liğinirt de tesiri var mı, küçük ha- nım? Kızardı. Yutkundu: — Bilmem ki vallahi.. Şüphesiz şey... Yahut!... i Ve, bir iki yutkunmadan son - ra lâfı çevirmeği daha buldu: diyorum.. Siz ne fikirdesiniz? Düşündüklerimi oracıkta söyle- mek hiç te işime gelmedi: — Vallahi şimdilik bir fikrim yok! Diye, savuşturdum. Ve derhal sordum: — Meliha Hanım, askerliğin daha çok hangi sınıfını tercih edi- yorsunuz? — Hiç şüphesiz süvari sınıfını. — Ata binmeği beceriyor musu- nuz? — Mükemmeli biniciyim! — Ne âlâ! Saniha Hanım, erkek liselerin- lerinde de gösterilmesini istiyor: — Mademki eninde sonunda asker olacağız! — Kamplara da çıkmak fikrin- misiniz? Az kalsın oldukları yerde hoplr yacak, ellerini çırpacaklardı: — Ah hele kamplar... Askerlik kamplari.. Bol hava, güneş, ça- dır, silâh omuzda, Talim. Kampa çıktığımız gün, kendi - mizi dünyanın en mesut insanları sayacağız!.... Beşinci genç hanım, deminden- beri olduğu yerde dudak büküyor. Nihayet sormadan açıldı: de Hayriye hanım, arkadaşları gi bi mücadeleci değilmiş. Top, tü- fek ve kan içinde (o haşırneşir ol- mak, istemiyormuş; askerliği hiç amma hiç sevmiyormuş. Politika- ya meraklıymış. Dünyanın ebedi sulh ve sükünunu özlüyormuş. Bu nun için çalışacakmış. Bunun için politika mesleğini tutacakmış. Yanımdaki hanım dişleri ara - sından fısıldadı: — İnsanları biribirine kırmağa sürükliyen, küçük (hanımın mü kemmel bir hatip tavrıyle, konfe- rans verir gibi methettiği mel'un politikacılıktır | Sonradan öğrendim: Hayriye Hanım, sınıfta mevcut iki fırka - dan birinin liderliğini yapıyormuş. Bu fırka da askerlik (o aleyhtarıy- muş. Konuşuyorum -— Esma Hanım ya siz? Asker- liği seviyor musunuz? — Şüphesiz... — Hangi sinıfı tercih ediyorsu- nuz? — Benlayyare zabiti olmak is- kestirme | tiyorum. Tayyareye de bindim. — Tayyareye bindiğiniz zaman — Efendim, şimdi kadınlar da | ne duydunuz? erkekler gibi her vazıfeyi yapıyor- lar. Mektepte muallim, bankada — Birçook şeyler: — Bu möyanda korku da duy - muhasip oluyorlar. Mahkemede | dunuz mu? seislik yerini işgal ediyorlar. As- Kızacak sandım. o Kızmadı. ker olmamaları için sebep ne? Ma | Başını önüne iğdi: demki erkeklerle her hususta mü- saviyiz!, Mademki erkekle kadın — Biraz! Dedi. Esma hanım silâh atma- sirtta çanta: Fransada Yeni kabineye 320 Reyle | itimat gösterildi Paris, 4 (A.A.) — Nazırlar mec İ lisi, bu sabah Elize sarayında re- isicümhur M. Lebrunün reisliği al- tında toplanmıştır. M. Saro, ka- binenin beyannamesini okumuş ve i beyanname ittifakla tasvip edil - miştir. Beyanname, hiç bir itiraz davet etmedğinden celse çok az devam etmiştir. Paris, 4 (A.A.) — Mebusan sonra 250 müstenkif ve 32 muhalife (o karşı 320 reyle Saro hükümetine itimat etmiştir. Müstenkif kalanlar Blum taraf- itarı sosyalistler Tardiyo ve Ray - i naudun arkadaşlarıdır. İ Hükümet lehine rey verenler de i radikallerle, radikal sosyalistler , isol cenah radikaller cümhuriyet - İçi sosyalistler, halkçı demokratlar müstakiller ve sol cenah cümhuri- yetçileridir. o M. Flandin de hü- kümet lehinde rey vermiştir. Paris, 4 (A.A.) — Nazırlar mec lisinin dünkü; toplantısında bütçe nazırı M. Alber Gardey mali kal - kınma projesi hakkında ki düşün- düya aksettirir surette retli münakaşalardan i celerini sılsız olduğunu, şimdiye kadar bu hususat hiç bir kimse ile görüşmüş olmadığını söylemiştir. Bir Finlândiyalı ceneral Varşova, 4 (A.A.) — Finlândi- neral Öesterman © yanında askeri bir heyet bulunduğu halde İtalya- ya gitmek üzere Varşovadan ayrıl- | mıştır. sını bile biliyormuş. : Bir atış sıra- sada, attığı kurşun hedefi bul- muş. Amma, "bazıları belli belir- siz eğlenmişler: — Düşmanı kulağından vur - dun! Diye gülmüşler... Fevziye hanım ferahmdan uçu- yor: Askeri tıbbiyeye girecekmiş.. Vatani bilgiler muallimi Mehpare hanım kendisine vadetmiş: — Askeri tıbbiyeye müracaat el; senin işini takip edeceğim ve mutlak müspet bir şekilde bitire- ceğm! Demiş. Talebede askerlik arzu larını alevlendiren Mehpare hoca hanımmış. İçlerinden biri, askerlik arzusu- nup cümhuriyet bayramındaki bü- yük geçit resminden sonra uyandı- ğını anlatıyor, Türk askerinin yer leri sarsan yürüyüşüyle gözlerinin önünden geçişi onu o coşturmuş. Kendi kendine ahdetmiş: — Asker olacağım! Dört genç kız (Hayriye Hanım İ tasavvab öknliş müstesna) ayrılırlarken, o “Rap, | diye topuklarını biribirine vurarak askerce selâm verdiler, Mukabele edeyim dedim; kalemimi kâğıdımı | düşürdüm, Ve bir kere daha anla- dım ki ben onların yanında silâh- isz hizmete, geri hizmete ayrılma Mıyım. | Küçük Fevziye kapıdan çıkar - ken ince sesiyle haykırıyordu: İ — Gelecek resmi geçitte bir ta- bur da kadın asker görürseniz şaş- mayınız| REN ae cnebi hükümet adam” larının bayramımızı tebrikleridevam ediyor. Zatı devletlerinden kahramı” | Ankara, 4 (Hususi) — Cüm- meclisi geceleyin hararttli hara * | huriyetimizin onuncu yıl dönümü, münasebetiyle Efgan kralı Nadir Şah Hz., Avusturya cümhur reisi | M. Miklâs, yakın ve orta şark İn- giliz cemiyeti namına Gazi Hz. ne tebrik telgrafları gönderilmiş, tel- graflarla cevap verilmiştir. B. M. Meclisi reisi Kâzım Paşa Ha, ile Sovyet Rusya icra komitesi umumi kâtibi ve M. Venizelos ara sında da telgraflar teati edilmiştir. Ayrıca Sovyet Rusya, Yunanis- tan, Bulgaristan, Arnavutluk, Yugoslavya, Avusturya başvekille- riyle M. Venizelos Başvekil İs - met Pş. Hz. ni birer telgrafla teb- rik etmişler, Başvekilimiz bu zeva ta telgrafla cevap vermiştir. İngiltere hariciye nazırı Sir Con Simon, Sovyet hariciye komiseri vekili M. Krestinski, Fransa ha- riciye nazırı M. Pol Bonkur, A- i vurturya başvekili ve hariciye n zırı M. Dolfus, Romanya harici- ye nazırı M. Titülesko, Yunan hariciye nazırı M. Maksimos, Bre İzilya hariciye nazırı, Yugoslavya ! hariciye nazırı M. YevtiçveM. Rüştü Beye tebrik telgrafları gön- i dermişler, mukabele edilmiştir. Bu telgraflardan bazılarını der- cediyoruz: Başvekil İsmet Pş. Hz. ne itiyle zatı devletlerinden en hara - retli tebriklerimi ve © gerek şahsi devletleri gerek necip komşu mil - let hakkında bütün Yunan mille - üyle beraber serdetmekte olduğum halisane temennilerimi kabul bu- yurmanızı rica ederim . Çaldaris Yunan başvekili M. Çaldaris Hazretlerine Cümhuriyetin onuncu yıl dönü - İmii münasebetiyle iblâğ Jütfun - !da bulunmuş oluduğunuz tebrik - lerden ve temennilerden dolayı zatı devletlerine hararetle teşek - ! kür ve samimi dostluğuma ait te- minat ile dost asil Yunan milleti - nin saadeti hakkındaki hararetli temennilerimi kabul etmenizi rica ederim. İsmet Başvekl ismet Pasa Hz. ne Türkiye cümhuriyetinin ilânmın i ve yeni Türk devletinin ihdasınm i yıl dönmünü tes'it etmekte oldu - ğunuz bugünde size gerek Bulgar hükümeti namına gerek kendi na- mıma en samimi selâmlarımı ve| en hararetli temennilerimi arz ve iblâz etmekle bahtiyarım. o Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin, ib- damı şayanı (o dikkat bir şekilde ve münevver ve yorulmak bilmez mesai arkadaş - larınınyardımiyle vücuda getirmiş olduğu eser yorulmaksızın terakki lere koşmak istiyen Türk devleti - nin tarihinde hakikaten © bir fasıl teşkil edecektir. Sizin komşularınız ve samimi dostlarınız olan bizler, bu hamleyi muhabbet ve teveccühle takip edi- yoruz ve Türk milletine daha bü- yük ve devamlı bir saadet temin etmeğe matuf olan bütün teşebbüs lerinizin o ona parlak bir istikbal hazırlamasını temenniediyoruz. Venizelos ta hariciye vekili Tevfik | Türkiye cümhuriyetinin ilânr - | ya ordusu kumandanlarından ce - | nın onuncu yıl dönümü münasebe- devleti nezdinde bu hissiyata tek y cüman olmanızı rica ederim. Buşamaf İ Başvekil M. Muşanof Hz. #8 İ — Cümhuriyetin onuncu yıl göni mü münasebetiyle zatı devletlefi nin gerek kendi namlarına V€ rekse hükümeti kraliye nammâ na iblâğ lütfunda bulunmuş ©” dukları dostane ve hararetli 1€* riklerden derin bir surette mü” hassis oldum. Bundan dola i gerek kendi namıma ve gerek © huriyet hükümeti namma en halt retli ve en samimi teşekkürleri arzederim, Türkiye, kendi si) ; tinin inkişafmda daima Bulgari” tanla mütekabil menfaatlerin 1* ! bir surette anlaşılması ve karde” çe görüş birliği esasına müşte olan dostluğa büyük bir yer yek” miştir. Ki İ o Bizim için sevinç günü olan pr günde dostlarımızdan ve kom$”” | larımızdan gelen tebrikler ve © menniler bu dostluğu takviye ede cek olan bir âmildir, Bu müm” sebetle dost Bulgaristanın 20 için en samimi temennilerimi | i ederim. “NG İsmet Başvekl İsmet Paşa Hz, ne © Türkiye cümhuriyetinin bu 9“ nuncu yıl dönümünde bütün kal“ bimle sizinle beraber olduğuma timat buyurmanızı rica ederi” Bu on sene zarfında katetmiş 9*.. duğunuz yola bir nazar atfedef” olursanız kuvvet ve satvet sahibi | yeni bir Türk devleti tesis etmiş Yakın şarkta sulhu tersine hiZ” met eylemiş (olmakla bihakki” magrur ve müftehir olabilirsini#" Venizelo* M., Venizelos Hz. ne Cümhuriyetin onuncu yıl dö" nümü münasebetiyle izhar di muş olduğunuz dostluk hisleri | den derin bir surette mü oldum. Mücerrep bir dostun “* Türk — Yuna dostluğunun Mü, tehayyiz bir banisinin tebriklefi benim için çok kıymetlidir. Size “©, i dikane dostluk teminatımı ar? | hararetle teşekkür ederim. | ismet Danimarkada Muhafazakârlar takip il | edilen siyasetten memnun değil.. Berlin, 4 (A.A.) — Volf aff” sının Kopenhağdan aldığı bir y* bere göre Danimarka mebus” meclisindeki muhafazakârlar ie kasının reisi M. Moller bütçe 15 Ikında yapılan bir müzakerede alarak hükümetin Almanyay& : şı takip ettiği siyasetten mahe kârların memnun olmadığını *” J lemiştir. N i M. Moller gazetelerin Alet İya hakkında çok yakışıksız veye N san kullanmasına hükümetin * e saade etmiş olmasını da te! miştir, M. Moller sözüne Od yi Almanyan:a bugün güya evelki den farklı bir harici siyaset ii? (ettiği yolundaki iddiaları d8 ” razla karşılamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: