28 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

28 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» NA boşama sahnesi DA Diyaygiden giden bir kumpan- Yordu, Pi irde bir piyes oynu - ven, , Yeste kocasını çıldırasiye Yep bir kadın onun tarafından örüyor, terkediliyor, niha - May mede talâk davasile kar e zel oturan eşraftan Bi ının hazin bali karşı - kir “tece müteessir olmuştu "ilya, or, ikide bir başını du, söyleniyor, küfrediyor - e na Ühyeş sahnede kadın kocası - ına kapanıp; “ Ateş, beni bırakma, ben aç - Paye Yalvarmağa başlayınca a arkadan haykırdı: Vog kayadan, ben bizim karıya ad dı bir tahtada saydım da Toka, > Senin 150 kâğıdın da Sn vereyim, vaktin olunca fi Balık avı Yar balıkçı, Kadıköy is- akn irinin © arkasından iŞ: bir meraklı yanına kay e Ağın ucuna taktığın —A sa midye mi? : ne mi i la, bir iç midye beyefendi. " angiyi Yuş iliştiriyorum, on - Ml, #ini canları isterse onu al- davet < Tay SİN ben buraya geldim. şti “ Seyi. Pana da sizi çağırmıyacağını Damme PN > SN yy yy gg yy yg yy gl EĞLENCELİ YAZILAR pa WE yordu: 1 yyl edeceğini Alışkınlık Kunduracı mağazasına bir mat- mazel alınmıştı. Fakat bu mat- mazel dikkatsiz ve beceriksiz idi. Bir gün bir müşteriye ıskarpin ve- rirken patron farketti, hemen 1s - karpini elinden aldı; haykırdı: — Sana 36 numara diyorlar, sen 38 veriyorsun, bu ne dikkatsizlik, bir değil, iki değil bu.... Kız boynunu büktü: | — Ne yapayım efendim, alışmı- | şım,. Bundan evvel telefon memu- resiydim ya.. Poker bahsi Şişli mehafilinden iki hanım ko nuşuyorlar: i — “Kocam poker oynamasını hiç bilmiyor.,; — Öyle ise memnun ol karde - sim!,, — Bilâkis, bilmediği halde oy - nadığı için mütemadiyen kaybedi- yor!,, Ağır uyku Gayet çıtkırıldım, şık ve nazik bir efendi geç vakit bir otelde oda arıyordu. Otelci tertemiz, ferah bir odayı yeni müşterisine arzetti, U - yuştular, otelici çekilirken müşte - ris — Yalnız, dedi. Yarın sabah er ken kalkmak istiyorum. Halbuki uykum çok ağırdır.... Otelci hemen sözünü kesti: — Öyle mi efendim, o halde si - ze daha sağlam bir karyola hazır « latayım, çi “ği — Gazetede okuduğun — Neden karıcığım? küşit eoyiedasnesiigtie ds o ' yy gg yg yg Hanım hizmetçi ile pazarlık edi- — Ayda on beş lira olur mu? E Sen sade ortalığa bakacaksın. Ye- İnem de “Bördölu,, diyor. Mülâzim Yeni Hizmetciler ' şağı gelemem. Yeni Kura Efradı Marsilyadan Parise ; getirilen kur'a efradının künyeleri kayde - diliyor. Birer birer hangi memle - ketten oldukları soruluyor, içlerin den birtanesi: — “Efendim, ben Parisliyim,, di yor. Şivesi Parisliye benzemediği i - gin mülâzim efendi buna inanmı - yor. Nefer ısrar ediyor: — Efendim, ben Pariste doğ - dum. Fakat babam Liyonlu, “an - efendi kızıyor: — “Be adam, diyor. Bir kedi ba lıkçı dükkânında doğurursa çıkan | yavrular palamut balığı mı olur?,, — Peyefendi, çok rica ederim, piyesim şimdi başladığı için ayak larınızın ucuna basarak içeri giriniz. — Neden? Ahali hemen wyuw- o Kutbu ş'mali kâşifleri senin yanında hiç kalır. zaman keşfettiklerini dünyada hiç bir | | meği ben pişireceğim. — Ben de o yemeği | öyle mi? O halde yirmi liradan a - mıya mı başladı ? ny ayyy yy yg yg yy z yiyeceğim > —Senim iç ama beğenmi Sm Güzeller köşesi Bir mecliste dört kadının top - landığı bir grupta memleketin genç ve hoş sohpet şairlerinden bi- ; ri: — Burası, demiş. Periler köşesi galiba.... Hepiniz bir melek kadar güzelsiniz. Başka bir köşede bu sözleri işi- ten bir hanımefendi kalkmış, gel - miş: — Ya ben şair Bey? Diye sormuş. Şair burnu biraz basık olan bu hanrmefendiye döne rek: — Siz de, hanımefendi, demiş. Siz de gökyüzünden arza düşmüş bir meleksiniz. Yalnız siz galiba burnunuzun üstüne düşmüşsünüz.. ——e— Amerikada içki Malümya, Amerikada içki ya - saktı, yeni reisicümhur içki yasağı | kalksın mı, kalkmasın mı diye hal kın reyine baş vurdu. Kimisi kalk- malı, kimisi kalkmamalı diye rey verdi. Bu sırada bir çok konferanslar, — VAKIT 28 2.nciteşrin 1933mmmm *nde çok güzel bir kravat buldum, zsin diye almadım kocacığım. Il. Bir unutkanlık Müdür Bey talebeden Şakiri ça- I ğırttı. Karşısına aldı: — Şakir Efendi, dedi. Arkada - İşm Avni seni şikâyet ediyor. Sen ona aptal, eşek, ahmak demişsin. — Evet efendim.. — Hödük demişsin.. — Hayır efendim, onu unutmu - şum, Terbiyenin derecesi Bu toplantıda bahis hizmetçile - kendi hizmetçisinden bahsediyor, kimisi re intikal etmişti. Herkes methediyor, kimisi zem eyliyor. Ki mi zekâsından, kimi aptallığından, dem vuruyordu. Bir hanımefendi kendi hizmet - | çisinin zekâsını, terbiyesini, uslu « luğunu melhede ede bitiremedi.Bu kadar methe kimse inanmak iste - miyordu. Hanımefendi: — Ah kardeşler nasıl anlatayım, o kadar terbiyeli, o kadar nazik ki.. Midyenin kabuğunu bile üç de nutuklar Amerikayı yerinden oy - | fa vurmadan açmıyor. nattı. Büyük hatiplerden biri içki yasağı lehine konferans verirken demiş ki: — Amerika içkiyi yasak ettikten sonra delilik o kadar azalmıştır, ki timarhanelerin yarısı boşalmiıştır. Birisi hemen cevap vermiş: — Çünkü delilerin yarısı şimdi serbest olarak dolaşıyor ve içki a - leyhine rey veriyorlar da ondan... İmama Evlilik ve belâları İki serseri yakalarını kaldırmış- lar, elleri pantalonlarının cebinde köprüyü geçerlerken biri ötekine: ” — Yarın evleniyoruz, dedi, Bari bugün hamama gideyim yahu! İ — İşte, evliliğin belâlarımı şim « balla başına dolamıya başladın. # Doktor, kunduracı Nişan meselesi Bir doktor ıskarpinleri bir kâğıda |! | yordu. Annesine daha sabah ka - sarılı olarak (o muayenehanesinin yanındaki kunduracıya girdi: — Şunları tamir eder misin? Diye sordu. Kunduracı paketi açtı, ıskarpinleri muayene etti: — Tamir etmeğe değmez, ama iki lira vereceksiniz. Doktor hayret ve hiddetle: — Yabu, hem tamir etmeğe değ mez diyorsun, hem de iki lira is - iyorsun. Bu nasıl şey? — Geçen hafta ben size geldim, E muayene ettiniz ve bir şeyin yok dediğiniz halde benden iki lira al- idiki: ğmı okşıyarak: | Küçük Perihan casusluk edi - ranlığı gözlerini açar açmaz de - — Anne, dün gece siz misafir - lerle otururken ablam küçük oda - da Kerim Beyle öpüştü, Annesi güldü, Perihanın yana - — Zarar yok kızım, dedi. Ab - lanla Kerim Bey önümüzdeki haf - ta nışanlanacaklar, sonra da evle - necekler.. Bu söz üzerine Perihanı bir dü - şünce aldı ve dedi ki: — Peki, öyleyse babamla yeni yatak odasında yüksek filmi yapıyor .. uyg, madmız mı? lar? 3 p Es dadım ne zaman nişanlanacak 5 : vi Ayyy yy yy yy yg yy yy — Fotoğrafım neden yakıyorsun? — Süheylaya benim'e mahvederim demiştim de. evienmezsen kendimi

Bu sayıdan diğer sayfalar: