29 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

29 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

D —8 — VAKIT 29 2.nci teşrin 1933 © TL Ey mm) TA Kurnaz doktor Mediha Münir Sakın bunu masal zannetmeyi - | mi? niz. Ayniyle vakidir. | İmam efendi hemen atılmış: Nerede mi olmuştur? — Kav'iyyen... Hani ben yerine İster Çinde deyiniz, ister Avrupa | imam oldum diye: #öylemiyotüm. da... İster Amerikada veya İster Af | Fakat merhum cennetlikti.. Şimdi rikada.., Herhalde bir yerde olmuş | cennette, huriler arasındadır.. Onu tur ve gene bir yerede olabilir. cennetten çıkarıp “bu cehennem Bir doktor, kalabalık bir köyde, | dünyasma getirmekte ne mâna güzel bir kızı gözüne kestirmiş a - | var?.. Kendiniz de böyle bir hak bayı yakmış kızla evlenmeğe kas| nasıl görüyorsunuz? rar vermiş, Halk yeni imama taraftar çık - Ama doğrusunu söyliyeyim mi?. | mış. Doktorun hoşuna kız ne kadar git-| Doktor bir köylüye dönmüş: tiyse, köy de o kadar hoşuna git-| — Senin kaynananı dirilteyim — İları ilân olunur. miş... Zira koca köyde bir doktor mü - tekaidi varmış ve hayli servet yap- miş... mi?.. Köylü haykırmış: — Sakm ha!... Kalan paralarile tarla aldık, o dünyada buna razı Eğer kendisi yerleşir de işe ko-| olmazdı, dirilir dirilmez paraları - yulursa, eski doktorun müsterileri- ni elinden alacağını aklına kastir - miş. Hani meşhur bir 4öz vardır: Ev- deki pazar çarşıya uymaz! Derler. run pazarı da köye uyma - muş, Eski doktorun elinden bir tek hastasını alamamış.. . Bir gün, beş gün, on beş gün... Hayır, bütün hastalar, gene es - ki, ihtiyar doktora gidiyorlar... Peki, bu işin sonu ne olacak?.. Doktor düşünmüş, taşınmış ve bir çare bulmuş. Ertesi günü tellâl çağırtmış: — Duymadık demeyiniz, yeni doktor, yarm sabah, köyün mezar- liğmda bir ölüyü diriltecek, maha retini gösterecek.. Köy halkı me - zarlığa gelsinler?... Şaka mı bu!, Ölü dirilecek.. Pey gamberlik devrinden beri görülme miş şey... Bütün köy halkı, kadınlı erkekli mezarlığa birikmişler. Doktor gelmiş.. — Haydi demiş, söyleyin, kimi dirilteyim! Ses yok. Doktor, köye iki gün evvel imam olan zata dönmüş: — Geçen hafta ölen imam efen: di iyi bir adamdı, onu dirilteyim nı istiyecek. Bu sözlere bütün halk güldü. Doktor dedi ki: — Evet ama, bana diriltecek bir / ölü lâzım... Nahiye müdürü Bey, / eski nahiye müdürünü dirilteyim mi? — Ne diye dirilteceksiniz?.. Ben nahiye işlerine bakmıyor muyum?, Benden bir şikâyeti olan Yar mi? Hep bir ağızdan bu suale cevap verdiler: — Yoktur!., Bunun üzerine doktor rakibine döndü: — Geçen ay kendisini tedavi et- tiğiniz fakat kurtaramadığınız a - vukatı dirilteyim mi? Eski doktor sarardı; — Aman yapmayın. Adamm : merakı dava idi.. Eğer dirilirse be- ni öldürdü diye benim hakkımda da dava eder.. Uğraşır, mahkeme- i lerde sürünürüm.... Zarar ve ziyan ister... Mahvolurum... Onu meza - İ rında bırakınız. İ Yeni doktor güldü: — Anlaşıldı, dedi, kimseyi diril temiyeceğim. Ondan sonra ölüleri diriltmek mevzuu bahsolmadı.. Ölüler dirilir miydi? Dirilmez miydi?.. “Bunu tecrübe etmek istiyen bile yoktu. Ama doktor şöhretini yaymıştı. e İŞ ISTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatrosu Temsilleri Bu akşamı o, ai — Güneş Ni len: n barde ep: MM mann. Türkçeye çeviren: Seniha Bedri. 5 perde üniformalı zabitana ( tenzilât vardır. Beyoğlu tapu idaresinden: Kasımpaşada Sirkeci Maslahat- | tin mahallesinde Zincirlikuyu cad) desinde atik 94, 96, 96 M. numara | İr arsada senet muayene görmeksi- zin uhtesinde olup mezkür arsanm muamelei ferağiyesinin icrası ta - lep edilmektedir. o Senetsiz ta - sarrufata kıya« en muamelei tescili yesi icra kılınacağından bir güna tasarruf iddiasında (bulunanlar varsa vesaiki (& tasarrufiyeleriyle beraber bizzat veya © bilvekâle 933—7237 muamele Numarasiyle Beyoğlu tapu idaresine müracaat- (10412) e, re Rk Göz Hekimi düloyman Şükrü (Babiâli) Ankara cad- desi No.60 Tel: 22566 VAKIT Gündelik, Siyasi Gazete Iatanbal Ankars Cadrasi, VAKTI yurdu Telelon Numaraları: Yazı igleri telefonu: 74379 Idare telefonu : 24370 Felgrat adresi öcanbul — VYAKMI Posta kutum No © Abone bedelleri: Seneli" 8 aylık » Aylık xw . ilân ücretleri: Ticari Ulnların Ulm aahifelerinde sapti- Büyük, tazim, devami: Min verenlere alt ayrı tenzili vardar, TAKVİM Çarşamba Perşembe 29 T.sani 30 T.sani 11 Şaban 12 Şaban Gün doğuşu 700 703 Gön büuşp 1041 1847 Sabah raman 680 650 Öğle namazı 1202 04 İkindi nama 1429 49 Akşam namazı o (648 16,62 Yatsı samarı 18,19 ıgı9 fmsak 419 519 Yılın geçen günleri 332 m3 Yılın kalan “ 5 | RADYO Bugün ISTANBUL»; ! 18 —18,45 gramofon, 18,45 — 19.15 der, 49,15—20 Mazm Bey (tarafmdan karagöz. 20—21,30 keman! Reşat Bey ve arkadaşları » 21,30 —2? gramofon. 27 den itibaren ajans, borsa, saat, ANKARA: — 12,30 — 18,30 grümerem. sw — seye OP kostra, Ekrem Zeki Bey tarafından keman , 18,45 — 20 dans havaları, 20 ajans, VİYANA: Slim — 14,10 — 15 tanımış besteler, 20 konser , 41,15 İngiliz ediplerinden Someset Moghamın (mektup) isimli #5 (perdelik piyesi, 25,10 esperanto. 28,10 dans havaları , BUDAPEŞTE: 5905 m — 14,0 konser. 22,15 oigan havaları. 28,80 radyo konseri. 24.16 dans musikisi » BUKREŞ- S3 m — 21 Polonya havaları, 21,39 Poloyna - şir leri. 33 Polonya şarkıları, 22,20 piyano ve kemanla Sonat. VARŞOVA: Mi?tm 1640 plâk . ?1 Polonya meüsikie, 23,15 konserin devamı, 23,15 dans plâkları. BELGRAD: 4$i m — 17,30 konser. 18 şarlalar. 10,30 operalar 73 haberler, plâk. 28,40 çigan havaları, ROMA: Miz m — 24 konser, ISI radyo yenirse, 21 bm berler, plâk. 21,30 Wagnerin (Tristan ve İsol- de) operası, PARIS: 21 Plâkla şarkılar 21,39 yeni plâklar. 22 plâkla fevkalâde konser. 28,05 “Burası Pa- ris!,, İsimli revğ. 24,50 konser. 1 son haber BORSA | | (Hizalarında yıldız işareti olanlar özer. || lerinde 28 Il ci teşrin müamele olanlar- dır.) Rakamlar kapanış fiyatlarını gösterir Mukut (Satış) * Loda » Viyana 33, — # Nevyork * Madrit 18, — | » Paris 168, da) # Benin sı, — | | * Mil4no 995, —| * Varşova o 94, - | # Brüksel 118, —İ| * Badapeşı. :0, — | $ Asia 24, 0) * Bükreş 21.9 * Cenevre (o 824, * Belgrat 86, — | * Sarya Yü rLİ & Yököküle, 4 — * Amsterdam 84, — | © Altun 20, — | * Prag 152 - | * Mecidiye M$, — # Stokholm (o 34, —İ| # Basin 298 — , Şekler (kap: sa: 16) » Londra 700,80) - Stokholm | # Neryort 0.7300) Viyana | # Paris 1205 |» Made | * Milâno 898 |9 Berlin « Brüksel 390000 i Adini 82,997: SES » Genevre 7.436930) 7 Sotya 640024) Belzrat N » Amsterdam Gizia) Yokohama *0- Pro 154$-İ Moskova o 10sa59 —— —— —— | ESHAM — A | Iş Bankası o 959) Terkos 5 Asadolu s180| Çimento as IL& Reji 340) Üsyon Dev. Sü Sir. Hayriye (#5 | Dez. Tramvay 48,0 U. Sigorta tr, Bomonti 2,-İ Telefon | | | —— Mermi Unların bir mater 10 kuruştur. dört Geta 75 ve on detâsı 100 kuruştur. Uç aylık ha verenlerin bir detam meçca- nendir. Dört satırı geçen Udânların fazla satırları beş kuruştan hesap edilir. e SİL istikrazlar tahviller | » 1d)da is. 97.80, Elektik - Melkrazida o S3s9İ Tramvay s1, Şatk D.yol 2,68) Ergani 95.50 D.Mevah $30yİ Rihtim Rİ Gütmrükler © *35je Anadolu! o 4175 1998 Mü, A, Ss0İş Asadolnl! o 4575 | Bak 9,— İk Ailimessil — 5200 İİİ iş Kliba” iş Tr Aptülhamidin Yaveri wı KEÇECİ izzet Fuat Paşanıl HATIRALARI 10 AMA 00 ALA GA LAK ALAKA 0 OLANA A0 Kumandan Pa aklımdan A Öyle bir yaş ki, korku olmadığı yerde korku ve tehlike görür, teh- Jike olan yerde tehlike görmez.. O günlerden iki ay sonra dehşetli devrilip şehit olan ve korkak ol « madığını her zaman son derece is- pat etmış bulunan Hacı, o cesur hacı bile müsterih değıldı; çünkü (meçhul) insana en çok dehşet ve ren şeylerden biridir. Bizim ileri karakolları hattını tecavüz ederken, kenarı yüksek o- lan dereyi geçmek üzere gözümü» ze bir küçük ağaç köprü göründü. Derenin orta tarafında bir or - mana daldık. Ses seda yok. O da! korkunç bir hal.. O vakıt elli adim ilerimizde olan borazana emret - tım. Bir boru çaldı. Arkasından üzerimize doğru bir sürü kazak süvarisinin dört nas la geldiğini gördük. Meğer oralar- da küçük karakolu teşkil eden bu süvariye bizim ağaçlardan göre - medığımız köprü başındaki nöbet» çi haber vermiş. Doğrusu bu kazaklar gibi ileri karakol vazıfesnı bihakkin ifa 6- den o zamana kadar başka süvari görmemiştım. Öyle çabuk görünür ve kaybolurlar ki, insan tarlafare- si zanneder. Mızraklar yaklaşıyor. Hoşa gitmiyen sesler.. arkasın- dan şivesi bozuk türkçeler.. Fakat bizdeki metanet de tamam. Yüzle rimiz sert.. Gelenleri dikkatle göz- den geçiriyoruz. Fakat süvariler yanımıza yak-| /laşmea bunların hiç de fena bir| sey olmadıklarını gördük. İçlerin- de çavuş olduğu anlaşılan bir sü- variye zabiti görmek istediğimi i- şaretlerle anlattım. İki üç dakika geçmeden bize doğru bir zabit süratli geliyordu. Zabit yanımıza geldi. Elinde iki havlu getirdi. Hacı ile benim göz lerimizi sıkı sıki bağlattı. Derhal yürümeye başladık. Fakat ne yalan söyliyeyim, atı - mın dizginleri yanımda giden bir süvarinin elinde olduğu hal - de süratli yürüyüşle geçtiğimiz yolların fena olduğu anlaşılıyordu. 1 Yalnız ben rahatsız değildim. Atım, 6 sevgili (Timur) um s İİ sağımdaki süvariyle sol tarafımda ve pek yakınımda bulunan zabi « | tin arasında hiç de memnun de - İİ ğıldr. Çünkü cins hayvanlar o ka - dar tazyik ve temastan hoşlanmaz İ/ lar. Binaenaleyh muntazem yürü - ! yemiyorduk. Bilâkis sert havada * çalkanan bir gemi gibi yuvarlanı- yorduk. Maamafih ben yürüyüşü hızlı laştırıyorum, ziya vakitler darlaşı- yordu. Kumandan paşanın son talima- te aklımdan çıkmıyordu. O emri hiç unulmuyordum. Yalnız unut « mamak değil, şayet herifler bizi i derhal orduları içine doğru gön * i dermezlerse bizim tarafa avdet | hakkında cenabı hakkın bir | meselesinin nasıl olacağını düşünü | mahsusu olarak bir fikir İ yordum; Biraz sonra bir piyade karako- luna vardık. Dört köşe bir güzel | çanta takmıya mahsus b çadır imleri. de sezten! bir harp günü alnından kurşunla | ZADE 1 A A A ODA MA şanın emri hiç çıkmıyordu bulunduğumuz çadıra, gen$: yar gelip giden zabitlerin sayılmıyacak kadar çok old Birçoğu az çok fransızca #*“ yordu. Hepsi de çatrapatra ke bizim sesimızı öğrenmek e lardı. Hepsi bizi görmek ve Li bettikleri Türk zabiti hakk) malâmat almak emeline dü lerdi, Çadır köşesine gayet yarıl parıl parlıyan bir konuldu. Küçücük bir loko gibi islim salveriyordu. Rusların emsalsız çayların 7 kadaşım Hacıyla tatlı tatlı ik duk, Hele oburluğu t Rusların Pirog dedikleri nefis rabiyeleri de mütemadiyen ' ye indirmekten kaçmıyordum İkinci fincanda idik. i dışında bir kılıç şakırtısı oldi >) kırtılar yaklaştıkça bizim 69. doğru geldikleri © anlaşılıyo”.. | Filhakika bir dakika sonra 69 dan içeri bir jeneral girdi. men ayağa kalkıp resmi selâm ettik. Bundan sonra başladı. — Jeneral Prohorot.. — İzzet. — Hacr.. Takdim merasiminden jeneral ileri karakolların danr olduğu ıçın kendine ait tahriratı istedi. Hemen kâğıtla, diğer ii, hepsi eğer takımına merbut 4 jsin çantada bulunduğunu söyle ai dim. Ey kayıtsız gençlik. * mek bilmiyen delikanlılık.. Çantayı kılıç kayışma ğım yerde eğere bağlamışın!" Derhal dışarı zabitler çil Eğer takımındaki meşin Çi alıp getirmek istediler. D# çıkanlar bir dakika sonra girdiler ve rusça bir şeyler sö diler. Birdenbire yüzlerde acaiP giler belirmeye başladı. — Ne oldu?. — Ne oluyor?, Dışarıya çıkan zabitlerin * nü jeneral bizzat tercüme ett” — Eyer takımında çanta” > yok. i © Derhal eyer takımını isti i Getirdiler. Üzerinde haki? çantaya dair bir şey yoktu. te yeni çehreler vardı. p* Si Ben dondum kaldım. > v Vay. demek ki, ya casu*" serseri hükmüne girecektik: 04 inada gözümün önüne öyle şeyler geldi ki.. Hele akl bin bir münasebetsizlik müt* diyen geçiyordu.. | Jeneralin yüzünde yavs$ hiddet ve şiddet izleri görü” başladı. Hatta bazı acı 4öZö” söylemeye başladr. Ne yapacağımı ben de tum. Genç kafam birdenbir* muştu Daha fazla işlemi) Şükürler olsun, sersem dö Dedim ki: — Haniya bu eğer

Bu sayıdan diğer sayfalar: