2 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

2 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İŞARETLER İsâ ikinci defa miha geriliyor i iler Alınanyada yahudiliğin i ımak istiyor. Harp, Ay | ği anın Tevratına ka- | a bir cephede de “| öl düpedüz yahudilik o | Nedeni, ateşe atmakla ra -| ii, Yek Palestinle alâkadar | or, İki ânelerine de hücum i ik ve hıristiyan itikat- Yili, ine bir çekil ve şemail Bu ida; ei a kısaca anlatılıyor. Yary, Se zayıf bir İsa de - “İİ, kahraman bir mesih i © Suna gö tık Mesi- Üni göre artık Mesi N Mİ Yapan ressam İsanın ri *secek, bıyıklarmın uç- eşi en bir İsâ suratı el Sarmak âyı artık Almânya- i ha gerilmiş bir mazlum İn Eörmiyecekler, İsâ bire» , kocaman göbekli, , ha, lü, belinde tabanca, Siğm Yö top asılı, yahadi Yen bir çene halinde ha , yi 0 ya ağına bir tokat vururlar Ber fn da çevir, diyen, Me a, “ sokaklarında bütün ci - nh Ye ei mı bana yan bakan.. ni, E blürdi yecek. m Ser bir fakir hırkanı ister Di de ver, diyen, Palestinli d,, ,Oğlu, Rayhiştağ kürsü- i merdivenlerinde iy *decek: > , târim ve hırkam var, Fa izeltecek, Adolf Hitlerin| © Yugosl | d Hariçte afyon sat pılması için kuru Afyonun müştereken ve bir ek en satılmasını temini çarelerini a raştırmak için murahhaslarımızla Yugoslav murahhası mösyö Dra - goslav Mihailoviç arasında yapıl» makta olan müzakereler netice - lenmek üzeredir. Yugoslav murahhası, teşkili mu karrer olan “Afyon satışı merkezi bürosu,, hakkında şu izahatı ver - mıştır: — Teşkili mukarrer olan büro, isminden de anlaşılacağı veçhile, hariçte afyon satışı muameleleri - ni merkezileştirecektir. Büro uyuş turucu maddeler inhisarmın ya « nında bir dairede yerleşecektir. avya ile T ışının müştere lan uyuşturucu maddeler inhisar idare meclisi reisi Ziya ve aynı in- hisarın umumi müdürü Ali Sami beyle bu büronun başında bulu - nacaklar, ben de Yugoslavya hükü metinı temel edeceğim, Uyuşturu- cu maddeler inhisarıyle bizim bü- ro yan yana bulundukları cihetle çalışmamız çok kolaylaşmış onl - caktır, Büronun fenni ve idari teşkilâ- tı tamamlandıktan sonra, yani yıl başından itibaren, Yugoslavyada ve Türkiyede afyon satış muamelâ ti münhasıran bu büro vasıtasıyle yapılacak ve tüccarlar, hususi şa- hıslar ancak büronun kontrolu al- Yapılan müzakerelere Türkiye ! unda afyon satabileceklerdir. ! hükümeti namına iştirak etmiş o - ğırlamaz Son zamanlarda memleketimiz ! deki bazı müessese ve müteahhit- lerin, mevcut hükümler hilâfına | olarak, hariçten bir takım yaban - Icıları, Türklere hasredilen işlerde kullanılmak üzere çağırdıkları dikkati çekmektedir. Türk vatandaşlarına hasredi - len sıfat ve hizmetler hakkındaki kanunun neşri tarihinde memleke- | “ie iğ kaput istiyorum, Başı- tacını koyun, bana , Ter lâzım | in tasavvur ettiği bu Hit il Hitler çapındaki İsâ, A, vi Yapi iy Pip bir İsâ olacaktır, (E- 1 A ) â 19833 sene sonra v ua hazin. Bundan sonra İR söy ii değil, Cermen oldu - Z Mei bir gün biri çı » Nazarette değil, Ber müşte, diyecek! e din am aneleriyle, itikatla - lu, kaddeş muhitiyle dindir. ay da değiştirdiniz mi o, din- Nar de bilerek, ya bilmiye » *lâ$en hatıraları örtadan Payel. Mg, DE tuhaf ki, bu davanm Düny Pet ilmin adamları Sadri Etem (Devamı 4 üncü sayıfada) tmizde oturan ve çalışan yabancı- lar için, ikici bir kanunla iki se) ne bir mühlet verilmişti. & Mües sese ve müteahhitlerin çağırdıkla- rı bu kabil kimseler tabii olarak ikinci kanunun şumul haricinde - dir ve mühletten istifade edemi - geliyor ki, Voronof a . | yeceklerdir. Bu cihet alâkadar - lara bildirilmiştir. ——am— Harici ticaetin idare şekli Ortada dönen bazı rivayetlere göre, harici ticaret bir elden idare edilecek ve kanun çıkıncıya kadar fabrika inşaatı durdurulacaktır. İk» tisat Vekili Celâl Bey, bu şayialar | hakkında şunları söylemiştir: “ü kilisenin, Sami kültü- | © (Dehri Et, ye) ha — Harici ticaretin bir elden ida- resi hakkımda hiç bir karar yok- tur, İhracatm bir elden idaresi ko lay ve basit bir iş değildir. İhracat hakkında tasavvurumuz, ihracat maddelerini istandardize etmek ve milli menfaâte en uygun şekilde teşkilâtlandırmaktır. Bunu yapa İ — Vasıta hizmetini görecek ve mli .Hariçten yabancı işçi ça-| Ofis teşkilâtı için Anka- | rada toplanılılacak Birinci kânunun on beşine doğ- "ru İktisat Vekili Celâl Beyin reisli- lanacak, merkezde ihdası düşünü- len ofis teşkilâtı kararlaştırılacak- tır, Toplantıya -müsteşar Hüsnü Rıza, Ticaret umum müdürü Nakı, Londra mümessili Faik, Baş mx - şavir Sami Beyler iştirak edecek - lerdir. amme Hâriciye vekili bu sabah deni mail leisinisins Evvelki gün Belgrat seyahatin- den İstanbula dönen Hariciye Ve- kili Teyfik Rüştü Bey dün şehirde bazı ziyaretlerde bulunmuş, ak- şamki trenle Ankaraya hareket etmiştir. Tevfik Rüştü Bey, Hay- darpaşa istasyonunda Vilâyet er- kânı ve ecnebi sefaretler mümes silleri tarafından uğurlanmıştır. çe 00 RR Geri bırakılan toplantı Dün Hukuk talebe cemiyetile Tıp talebe cemiyeti yıllık kongre: lerini yapacaklardı. Fakat ekse-| riyet olmadığından toplantılar ge- ri bırakılmıştır. Fırka kongreleri Cümhuriyet Halk Fırkası ocak- larmın yıllık kongreleri toplan. mağa başlamıştır. Dün Alemdar nahiyesi Binbir direk semti ocağı senelik kongre- sini yapmış ve dileklerini (tespit ederek idare heyetini seçmiştir. Yeni azalar Raşit, Cemal, Fe- rit, Hafız İbrahim ve Abdürrah- man Beylerdir. ..... Papa, Hitlere demişki: “Sen yahudileri Almanyadan çıka- jrıyorsun..... ürkiye arasında ken ve bir elden ya- lan büro nasıl çalışacak ? üi altında Ankarada bir heyet top- | Ki büro,, ismini alacak diğer büro» lar da İzmir ve Belgrat gibi bazı şehirlerde tesis edilecek , bunlar İstanbul bürosuna merbut buluna- caklardır. Meselâ Yügoslavyada istihsal edilen afyonun merkezi büro vası- tağryle satılması için buraya gör derilmesi müşkül olacağımdan mil li büro olan her yerde afyon stok- ları yapılacaktır. Bu stokların mik tarı merkezi büroya muntazaman i bildirilecektir. Satış da stoklarm bulunduğu ! yerlerden doğrudan doğruya yap” lacaktır. Bu faaliyet yıl başından itibaren başlıyacağı için o zama » na kadar milli büroların tesisiyle I iştigal olunacaktır. Müşahede altında iki kadın Adliye tıp işleri müessesesinde cinayetle maznun iki kadın müşa- hede altında tutulmaktadır. o Bu kadınlardan Fatma ismini taşıya- nı tam elli yaşındadır. Sucu, on yaşındaki torununu parçalıyarak öldürmektir. güzel bir kadıridır. Boluda balta ile kocasını öldürmüştür. Ellilik ihtiyar kadın da, genç, güzel kadın da sinirlerinin bozuk olduğu iddiasmdadırlar. İddia - ne dereceye kadar doğru olduğu müşahede neticesinde bel- ii olacaktır. Tahrir işleri İkinci kadın, 28 yaşında genç, | Va ii 3 VAKIT 2 laci kânun 1933 SOHBETLER Nezih olalım Yerli filmlerde yanlış, sakim, çirkin bir yol tutturuldu. Orta © yunu tulüalının tereddiye uğramış kaba nükteli ( tekerlemeleriyle, çıplak bacak teşhiri, sinemanın bellibaşlı gayesi şeklini aldı. “Söz bir allah bir,, de oyunculardan bi- rinin, paçalı donla göründüğü ye- tişmiyormuş gibi, bir de seyirciles re karşı domalıp'arkasını kaşıma- siyle, “Cici berber,, de rum kadı- nı oyuncunun yatak odasında $0 yunması ayni derece çirkindi. Evza ve ctvarım mezahatına dikkat edilmek şartile, değil sine- ma perdesinde veya tiyatro sah- nesinde, en yüksek muhitlerde bi- le, en açık bir şaka yapılabilir. El- verir, ki yapılan hareket göze mer tek gibi batmasın. Eli ile diş karıştırmanın ayıp, fakat kürdanla karıştırmanın mer- gup olması, birinde nezahat, diğe- rinde sakalet olmasındandır. Mayo, patiska donun yanında çok nezih olduğu içindir, ki plâj- larda donla denize girmek ayıp sayılıyor. Yazık, ki yerli filmler çevrilir- ken, nezahatla sakaletin arasında bir uçurum açıyorlar. Bacak, gö - bek ve don gılzeti mevzua ehem » miyet verdirmez oluyor. Keskin sirkenin zararı nasıl ken di kabına ise, nezih olmıyan film- lerin zararı da, kendinedir. İ Zöozonun soyunması, kasap dükkânmda çengele asılan kızıl karaman bir koyun manzarası ar- zediyordu. Hazımı, paçalı donla domalıp arkasını kaşır gördüğü » müz zaman, Salıpazarının kirli sularında yıkanan bir takım aşağı- lık insanlar gözönüne gelmişti, Filmde nezih olmak en büyük şarttır. Nezih olan çıplak, göze batmıyan tuhaflıklar güzeldir. Basit çıplaklığın muvaffakıye- !te kâfi bir âmil olmadığı da şehir | Üsküdarın musakkafat tahriri bitirilmiştir. Dört beş gün sonra da Kadıköy kazasının tahriri bit - miş bulunacaktır. Kemisyonlar - dan bir kısmı Kartal ve Pendikte çalışmıya başlamıştır. Dört liraya elbise temin ediliyor Sümerbank'ın Feshane fabrika- sı tarafından Türk köylüsünün gi- yeceği kumaş tipi tespit edilmiş - tir. Bu kumaş, şayaktır; çok yumu» şak ve aynı zamanda sağlamdır. Elbise modeli üzerinde tetkikler henüz bitmemiştir. Yapılan bir hesaba göre köylü, dört lira mukabilinde biçimli dört sene giyebilecek derecede sağ lam bir elbise alabilecektir. Bakırköy bez fabrikası da köy- “* İrini tetkik edeceklerdi tiyatrosu sahnesinde görüldü. “Üç saat,, ın beğenilmesi bacaktan ile- ri gelmemişti, Nasıl, ki baldırlı ve göbekli diğer bir operet tutmadı. Sinemada da artık bacağa ve taklitli tekerlemeye değil, nezahe- te ve mevzua ehemmiyet vermek lâzımdır. Selâmi izzet Viyanaya giden zabıta memurlarımız Emniyet müdüriyeti altıncı şu- be müdürü Faik, emniyet müfet- tişlerinden Suat Tahsin ve Fahri Kemal, emniyeti umumiye birinci şube şefi Mehmet Ali Beyler Vi- yaraya gitmişlerdir. Zabıta memurlarımız Viyana - ğa bir sene kalacaklar, polis işle- lü kadmlarına mahsus bir kumaş, tipi bulmağa çalışmaktadır. ! Bunu unutuyorsun. ! s.s, Fakat İsada yahudiydi .; ,.... Acaba Hitler Papaya vi İ cevap vermiştir? T Dehei EC, — "undan kolayı ne var kk “İsayı carmmğa gerdiklerinin cozasma 1088 sp» © ne sonru Almaninr veriyorlar? demiştir. aw

Bu sayıdan diğer sayfalar: