12 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

12 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Vakıt'ı ın ii tefrikası No. imely Yazan *Xütdre Dumas fi 1s mmm Selâmi Izzet ( gildir. Kendilerinden sakladıkları bu | arzularlar. e 12 — ii Sbahleyin saat beşte, gün Işi! meden süzülürken Margö- Su rica edeceğim için a, gitmen lâzım. Dük ma gelir. Uyur, diyecekler, | Iki girip bekler. Ay, öritin başını avuçlarıma | ber saçları, iki yanından çağ - | Mz — bir defa daha öptüm | , ğin Sia bir daha ne vakit göre- Dan, dedi, şöminenin üs | a, ke, ran şu yaldızlı anahtarı | DIYt aç, anahtarı yerine bı - Ni git, Bugün sana mektupla Bang i bildiririm, malüm ya EM ükörüne itaat edeceksin. Evet, aroma daha şimdiden | YEY İstersem? > Ne? ie Bu anahtarı bana bırak. dm, mu hiç kimseye yapma - aş için yap, çünkü yemin , ki seni benim kadar hiç * sevmemiştir . ba an, > Peki, al. Yalnız sunu bil, ki İtiş, Anahtarı ancak ben- İstersem “de edebilirsin. Niçin? 72 Kapının sürgüleri vardır. — Pena yüreklisin. Sürgüleri söktürürüm, yp emek beni biraz seviyor - ! in 4, Bunun nasıl olduğunu bilmi- Viya anımız gakiba “seviyorum. i şimdi git; * uykusuzluktan rm | «Bir iddet daha birbirimize | İdrkktay, sonra çıktım, İ lr tenhaydı. Koca şehir ta; daydı. Bir kaç saat son- ürültüsüyle dolacak olan | Yordu, lerdö tatlı bir serinlik esi- ç Bana, bu uyuyan #ehire sahi - tali geliyordu. Bugüne kadar ime imrendiklerimin isim . | Her gelenden daha mesut oldu anlıyordum. €siz bir genç kız tarafın - Mk aşkım garip esrarı « Ne OMa ilk defa ifşa etmek; döğ - kaya bir şey, amma dünya | We *N basit şeyi.. Hücumuna eli - n bir kalbe sahip olmak, is - z açık bir şehire girmek | til, ektir, Terbiye, vazife hissi, ye kuvvetli nöbetçilerdir. bagi yet ne kadar dikkatli hö - olsun, on altı yaşında ü #€nç kız aldanir, ona, sevdi - Mn ağzından, hilkat ilk aşk verir ve bu pentler o saf Bi, ziyade ateşindir. Ls kız iyiliğe ne kadar i - ap kendini o kadar çabuk | arr; âÂşıka değilse bile, aşka | # içinde şüphe olmadığın: | kuvveti de yoktur ve yirmi Yaşında bir erkek, ne zaman rm sevdirir. Ve bu ğrudur, ki bunun için kızları göz hapsinden kur « ar, onların önüne sed çe - Bu nefis kuşları, çiçekle - in zahmet etmedikleri ka - hapsedecek sevimli hiç bir ii Bunun için mek» | drvarr kâfi derecede yük- a değildir. ana kilidi sağlam de- ha tırlamağa çalıştım. tam | leri, hi alı Kadın | Terceme eden hayatı kimbilir nasıl Onun cazibeli olduğuna inanırlar, parmaklıkların arasından kendile- rine esrarı faş edecek ilk sesi bek- lerler, ve esrarengiz örtünün bir! ucunu kaldıracak olan eli takdis ederler. Fakat bir fahişe cidden sevilmek, çok daha güç bir muvaffakiyettir. Onların ruhunu vücutlarmı yıprandırmıştır, adale kalbi yakmıştır, sefahat hissi - yatı zehirlemiştir. Söylenilen söz çok daha evvelden öğren - mişlerdir, kullanılan usulleri bi - lirer, ilham ettikleri aşkı bile sat - Onların sevgileri id - Onlar he - mışlardır. man değil, meslektir. saplarile kendilerini, bir kızı an - | İ nesinin ve mektebin muhafaza et- | vaffak olmuşlardı. tiğinden çok daha iyi muhafaza e* | derler. (Devamı var) — an Beyoğlunda. bir Güzellik enstitüsü İstanbulun, sıhhi ve asri bir güzellik enstitüsüne ihtiyacı bu - lunduğunu düşünen ve bunu te * min maksadiyle refikası Nevin ha nımla birlikte bir o sene evel Al- manyaya giden merhum Şirketi | Hayriye müdürü Ali Beyin oğlu Methi Ali Bey (o beşongün evel tahsilini bitirerek memlekete dön- müş ve Beyoğlunda Galatasaray merkezi karşısında “Nevin Güzel i ik enstitüsü,, ismiyle bir müesse - se vücude getirmiştir. memleke- timizde ilk defa açıları bu müesse se bütün asri vesaite maliktir. Müessssenin açılma resmi mü - nasebetiyle bu gece dokuzda Bey | ğlunda Parmakkapıda Narin lo» | kantasında bir ziyafet verilecek | ve akşam saat sekiz buçukta da müessese gezilecektir. Bu müte- #ebbis Türk gençlerini takdir eder muvaffakıyetler temenni ederiz. a Üzüm — Fındık Yurttaş! Bugün ve bu gece evinde mut laka üzüm — fındık ye. Kahvede, gazinoda, lokanta- da çay, kahve, gazoz, kompos- to ve meyva yerine Üzüm, fın « dik iste ve ye. Bunlar büyük yurdunun çok kuvvetli, çok güzel yemişleri » Ar. İk ie iktisat ve tasarruf cemiyeti Kumbara müsabakası Bugün milli iktısat ve tasar- ruf cemiyetinin kumbara müsas bakası günüdür. Kumbarası o lup ta muhtevasını o bankaya boşaltanlarla hiç kumbarası ol- muyıp ta yeniden kumbara alan lar arasında Ziraat, İş, Adapa- zar bankalariyle Esnaf banka sında 12/12/933 sabahından 18/12/933 oo akşamına kadar milli iktisat ve tasarruf cemiyes tinin tertip ettiği müsabakada, birinciye, ikinciye ve üçüncü gelenlere mükâfatlar verlecek- tir, Yurttaş! Hemen kumbaran - daki paraları bankaya yatır. Yurttaş! Kumbaran yoksa buk kumbara al. MIM? iktımat ve tasarruf cemiyeti tarafmdan | VAKIT'ın yeni Tefrikası : Vanda bulunan Ömer Naci Bey bu vaziyeti Erzuruma mükerreren anlatarak Kürdistanın merkezinde İ bir münasebetsizlik tahaddüsüne meydan bırakmamak için aşiretle sitlerini üçüncü ordu kumandanı de bu müstakil aşiret ( livasından İ bir şey istifade edilemiyeceği anla İ şılmıştı. Maamafih, harbe girdiği- miz anlarda Van mıntakasındaki i çeteler Rusya dahiline giderekRus ordusunu epeyce oyalamağa mu - Rıza Bey cephesi Erzurum cephesine nazaran Ri» | za Bey cephesi büsbütün başka bir İ | vaziyette bulunuyordu. Çünkü bu | | kısım harp bidayetinde Rus taar - ruzuna maruz kalmamıştı, Onun | için Riza Bey teşkil ettiği çete kuv vetlerini istediği gibi kullanmağa muvaffak olmuştu. Karadeniz hâ disesini müteakıp harbe girdiği - | miz hakkında Trabzon vilâyetin- den gelen telgrafname üzerine bu | | çetelerin hemen hududu geçerek Rus arazisine girmeleri takarrür etmişti. Çetelerin taarruzu iki nok | tadan başlıyacaktı. Muhsin Beyin kumandasındaki çete sahili taki - ben yürüyecek ve Kâmil Beyin çe tesi ise biraz daha şarktan “Su'tan Selim,, dağını aşarak Rus toprak - larma girecekti, Teşkilâtr mahsusaya mensup ©- lanların aylardan beri beklemekte ! oldukları gün artık gelmişti, Çete- ler efradımın sevincine payan yok tu. Herkes bir an evvel iş görmek, bir faaliyet, bir müvaffakıyet gös termek için can atıyordu, Herşey mümkün olduğu kadar hazırlan - mıştı, Memleket dahilinde yol ol - madığından ve ahalisi de zaten at ve araba nedir bilmediğinden er - zak ve cephane nakliyatı için husu si tedbirler alınmıştı, Lâzım olan eşyayı köylerden gelen lâz kadın- ları arkalarında taşıyacaklardı. E sasen teşkilâtı mahsusa işe başlı - yalıdan beri kayıklarla gelen her | türlü eşya kadmların sırtında mu - | ayyen mahallere naklettiriliyor - du. Bu kadınlar, arkalarına aldık- ları sandıkları ve yükleri en yük - sek tepelere kadar götürmek hu - susunda büyük bir meharet ve fe- dakârlık gösteriyorlardı. Çelelerin hududa hareketi Çeteler tayin edilen günde hu - | duda doğru hareket etmişlerdi, Çe teleri idare edenlere ve efrada son | talimat verilmişti. Eslihanın nevi- | lerinde ve bunlara ait olan cepha- | İ nelerin tedariki hususunda müm - kün olan şey yapılmış, bütün efrat | tamamile teslih edilmişti. Tabii kılık kıyafetleri birbirine uymu - yordu. Başlarındaki kalpaklarm, feslerin ve lâz başlıklarından tutu nuz, ayaklarındaki asker potinine ve çarığa varıncıya kadar tarzı te* lebbüsleri hiç bir suretle birbirine uymuyordu. Muhsin Beyin çetesi sahili taki- ben Hopaya vasıl olmuşve bir | müddet orada İstirahat ettikten rin daha münasip mmtakalara tah | İzzet Paşadan rica etmişti. Netice- | İ meden ertesi sabah erkenden hu - | İ dutta bulunulacaktı. Alman emni- sonra hududa doğru ilevlemeğe başlamıştı. O suretle hareket olu - nuyordu ki bir sabah şafakla bera | ber birden bire huduttan içeriye | giriliverecekti. Onun için son mer hale geceliyin katedilecek ve Rus ların casus istihdam ettikleri tah - min olunduğundan, onlara görün- | yet tertibatı sayesinde çetelerin harekâtından Rusların kolaylıkla haberdar olamıyacakları ümit edi ! liyordu. Yanıp sönen fener Muhsin Bey hakkındaki, alınan karar mucibince #on gece hududa | yaklaşırken sabile doğru inen te- | pelerden birinde arada sırada u - | zun ve kısa fasılalarla bir fenerin yanıp sönmekte olduğunu görmüş | tü. Gece yarısından sonra oralar - da köylülerden birisinin dolaşma” sı ve bahusus elinde de feneri ol - ması varidi hatır olamazdı, O hal de fenerle düşmana işaret verili - | yordu. Ve bunu da yapan bir ca - | sus idi. Müfrezeyi idare edenler o hava | lide kendi teşkilâtlarına mensup hiç bir kimse bulunmadığını bil - diklerinden fener ziyasının görül- Kemal Ahmedi (Baş tarafı 1 İnci süyulamızda! | met, tıbbın deva bulamadığı bir | dertle günden — güne erimiş, iki gün evel hayata veda etmiştir. İyi, kıymetli arkadaşımızın | cenazesi, saat İİ,5ta kendisini İ sevenlerin omuzlarında kaldırı! - mış, Kocamustafapaşa camiinde kılındıktan sonra Mer- kez Efendi mezarlığına müştür. | Cenaze, hastaneden otobüsle | çıkarılmış, diğer otobüs ve oto | mobillerle takip edilmiştir. Cena- ze merasimine meslektaşları, yük- sek ticaret mektebi mezunların « dan bir kısmı ve talebe | bulun” | muştur. Cenaze Kocamustafapa- şa camiine götürüldüğü vakit 28 namazi gömül. TEŞKİLÂTINI ismindeki 5 — VAKIT 12 l.nci kânun 1937. uu» V MUM! HARPTE eşkilâtı Mah ozi Ha KDA ii susa | ALAKA yn Yazan: A. MiL Aylardan beri beklenilen gün artık gelmişti | düğü mahalde behemehal bir Rus tarafa bir haber vermek üzere olduğuna derhal ka naat getirerek onu yakalamak için casusunun öbür hemen lâzım gelen tertibatı almış- lardı, Muhtelif noktalardan o tepe ye çıkarılan bir kaç kişi casusun bulunduğu mahalli abloka altına alarak herifi ya ölü veya diri ola « rak ellerine geçireceklerdi. işitilen yaygara Casusu tevkif için sevkedilen ef rat müfrezenin bulunduğu nokta- dan ayrılalı on beş dakika bile geç memişti ki dağın tepesinden bir yaygara işitildi, Gelen sada bir er- kek sesinden ziyade bir çocuk s€ - Hakikaten bir sine benziyordu. İ müddet sonra çete efradmın sım sıkı kollarından tuttukları on beş, on altı yaşlarında bir çocuğu sü- | rükliye sürükliye getirmekte ol - İ dukları görülmüştü. Dağın tepesin de bu çocuktan başka bir kimse- ye tesadüf edilememişti. İşaretleri veren de o idi. Abasınm içerisine takarak sakladığı bir elektrik fe - İ nerini fasılalarla yakıp söndürür - ! ken çete efradı birden bire üzeri - ne hücum ettikleri zaman o çocuk korkusundan feryat etmeğe başla” i miştir. (Devamı var) dün gömdük inci ilk mektep mualiimlerinden Arif Bey, cenaze ile gelenlere ta ziyet ve mektep (o salonunda çay ikram etmiştir. Kemalin omezarına Nudiye Hüseyin Hanım büyük ve kırmızı çiçeklerden yapılmış (bir çelenk koymuştur. Bu esnada Meki Sait Bey matbuat cemiyeti namma Ke mal Ahmedin hayatını anlatmış - tar. Meki Sait Beyden sonra yük « sek ticaret mektebi talebesi namı- na Nedim, yüksek ticaret mekte- mezunları cemiyetini Kemal Ah metle beraber kurmuş olan ve ti- caret müdürlüğü şirketler komise ri Bahri Doğan Beyler birer hi- tabe be öylemişlerili. erdi hari (VEN) Bütün yazılarını bugünden itibaren GENİŞLETEN HABER de YAZIYOR (Yüzü Yamalı Adam) tefrikasını okuyun Haberin bir nüshası 3 kuruştur ve abone şeraiti şöyledir: 1, 3, Türkiye : Ecnebi 6, 75-200-375-700 kuruş : 130-375-700-1200 12 aylık

Bu sayıdan diğer sayfalar: