19 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

19 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

een Arkadaşlara vereceğim bir ziyafet için.. Yenecek, içecek şeylerin en ucuza tedarik edilmesinin yolları tey , Süvalar yüzünden kaçakçılık ta güne, inkişaf kelimesini Kullanımı yacak olursak, kabak çi - EĞİ ibi açılmaktadır. Bu sü- Memleketimizde mevcut olan| Nİ Çeşit inhisarlar, resimler ve İ yor. Burada düşünüyorum: A- i kâğıdı mı alayım da misafirlerim da ne o inhisarları, resimleri | VS oktruvaları, ne bunların do tlye kaçakçılığı ve ne kaçak - tam mücadeleleri tenkit etmek hş rum. Maksadım (o sadece Mutat dedikodu yapmaktır. ve e da atideki surette yapmayı müyorum: vi, Pügünlerde bir kaç arkadaşa Bu Ziyafet vermek niyetindeyim.. 2 ?iyafetin mümkün olduğu ka » Yaf, Ncuz olmasını düşündüm. Zi - *t için ne lâzımsa bunları bir kâ Şimdi iş sıgara tedarikine ka- caba kaçak #rgara mı bulayım, yok sa kaçak tütün ve kaçak © sıgara sıgaralarını kendileri yapsınlar? Diyorum. Galiba her ikisini de yapabilirsem daha orijinal bir şey içer, istiyen sıgarasını kendi bü - ker, Yalnız bolca kibrit bulundur - malı ki, misafirler birbirlerini kib | rit istemek ve aramakla iz'aç ets! tüzerine yazdım, Şimdi bü liste | Viyatını en ucuz bir surette ik etmeğe çalışıyorum. vwelâ koyun ve sığır eti almak İ Bakalım galiba, çok düşünmeden, 2m gelecektir. Bunu düşünüyo « | .* Çünkü ziyafet günü hizmet | iyi İstanbul hududu haricine gön: | yek oradan ucuzça bir kaç ok- sak et tedarik eedceğim. İs anbup hududu haricinde yüksek baha resmi alınmadığı için e ye yarı fiatine mal olacağını p ediyorum. I Ondan sonra biraz balık ta a- Macak. Fakat bu işle ben mesgul “lmıyacağım. Boğaziçinde oturan ve © akşam ziyafete davetli olan ir arkadaşım bana balık getirecen i vadetti. Balıklar balıkhaneye gönderil- en evvel Boğaziçinde ucuzça İryormuş. k Tabii yemekten evvel biraz ra» <6 yemekte de şarap içileceği Sin bir kaç şişe rakı ve şarap te - v” edeceğim. Bunlar da kaçak o ak yarı fiatine ve hattâ daha a- iya bulunabiliyormuş. , Yalnız bu kaçakçılardan birisi- tele geçirmek lâzım.. Benim eli- Me geçecek olan kaçakçı polisin i ibi hapse tıkılmayıp i s istifade edeceğini any çoktanberi koşa koşa gelip Pl bulur. Amma adam ne bil diz Fakat belki bugünlerde tesi ül yardım eder de bir tanesi kar- çıkar, « Yoksa halim harap. Malüm ya, *iyafetin en pahalı kısmı içki! Bir de şeker tedariki çok canı- i sıkıyor, Hem tatlıya, hem de “mpostaya şeker lâzım. Bu 2a- arda okkasına elli, (elli beş vererek şeker almak ta ko AY değil, © Acaba Bulgaristan - gelen muhacirlerden ucuzça Ki er satım almak kabil olur mu? on, on beş kuruşa mal olan Vâğonlar dolusu şeker geliyormuş. *iki bir yolunu bulur, ben de bu mesinler. Kibrit te amma pahalı | şey! Yüz para verip bir kutu alı - i | yorsunuz, yarım günde kutunun | ranlı zamanlarda verece - | y s İ içi bomboş kalıyor. Hele bu rüz - gârlı havalarda! Onun için ya kaçak kibrit veyahut kaçak çak - mak ta arayıp bulmak lâzım ge -' lecek! Bunlardan bangisini ter - | cih edeceğimi henüz bilmiyorum.. | bawgisini bulabilirsem onu alaca » | ğım. İşte listenin yiyecek ve içecek şeyleer ait olan kısmı bitti, Geri- ye kalanlar, sebze, yumurta ve meyva gibi şeylerin o kadar ehem miyeti yok. Çünkü onlar inhisara ve ağır resimlere tabi olmadığı için çok ucuzdur. Bu suretle ziyafetimi oldukça ucuza mal edebileceğini ümüt e- diyorum. Yalnız arkadaşlar ye- mekten sonra poker ve briç oyna» mağakalkarlarsa iş değişir. Bu- nun için şimdiden bir kaç takım kaçak iskambil kâğıdı bulmak i « cap edecektir. Yoksa takımına | üç, dört lira verip nasıl kâğıt ala - | bilirim. Kaçakları pek ucuz imiş, | Ziyafet gecesi evdeki sobaları | iyice yakmalı ve misafirleri üşüt « | memeli. Fakat maden kömürü de aksine oldukça pahalı. Liman in - hisarı olsa ve ihraç edilen kömür « lerimizden fazla miktarda tahmil ve tahliye ve saire resimleri alma - saydı, kömür de ucuzça tedarik | edebilirdi. Amma, artıkbuna | ! o kadar ehemmiyet vermiyorum. | onların birinden on, on beş ok | seker alabilirsem. Bunu yapa » irem hem ziyafette çok işime bi Yarıyacak, hem de biraz ayva ve | reçeli (o yapabileceğim.. ayvanın okkasını on ku be, ttakal Doğrusu ve portakalın üçünü beş ku- | desin sermayelerinden İ oturan İsmail sarhoş olarak raks | tıkırdatarak; “i Çünkü ziyafet sofrasını tamamla » dıktan başka ucuz iskambil kâ ğıdına varıncıya kadar teferrüatı da dun fiatlerle tedarik etmenin | yolunu buldum. | Fakat, şaka ve dedikodu berta- raf, bir ziyafet sofrasınm etine, balığına varıncıya kadar kaçak €ş- | ya ile o hazırlanabileceği hangi| memlekette görülmüştür? Başka memleketlerde de inhis | sar, vesim ve oktruva vardır amma | oralardaki fiatler insanı kaçakçılı- ! ğa mecbur ettirecek kadar yüksek | değildir. Dedikoducu Sokak ortasında Galatada Bandırma otelinde ! böyle bir zarar i olacaktır. İstiyen misafir sıgara | karşı alınan tedbirleri ve ya | »9 — VAKII IYlnci kanun i73zmmn O DÜNYA HABERLERİ ©. Yarı uçan, yarı yüzen transatlantik Amerikadaki demiryolu idare - leri otomobillerin ve kamyonla - rin rekabetinden çok zarar etmiş - lerdir. £ Şimdi de vapur şirketleri aynı tehlikeye maruz kalmak ü- zeredirler. Çünkü günden güne inkişaf e - den tayyarecilik, balonculuk va - purların yolcularını yavaş yavaş çekmeğe başlamıştır. Vapurcuları bir kaç sene sonra baş göstermesi muhakkak tehlikesine karşı korumak için, Amerikalı deniz in olan | şaatı mühendisi yarı uçar ve yarı yüzer bir vapur inşa etmeğe ka - rar vermiştir.Bu vapur şimdilik on bin tonluk olarak inşa edilecektir. Sür'atı için lâzım olan kuvveti vapurların kıç (tarafında iştial etirilecek (raket) lerden alacak - tır. OO (raket) ler patladıkça va» ! ! pur da büyük bir sür'atle ilerliye * | i cektir. Vapurun bütün ağırlıkları arka | mukavemetini azaltmağa yardım | başlanırsa vapurcularm tarafta bulunacağı için ucu uç- mağa hazırlanmış gibi kalkık bu - lunacaktır. sefinenin baş tarafını daha fazla kaldırmağa ve bu suretle (suyun edecektir, Bu yeni vapur inşa edildik - Öndeki pervaneler ! ten sonra Nevyork ile Hamburg arasında işliyecektir. Bu tarzda Yapurlarm O inşasına ileride tayyare ve balon rekabetlerinden hiç bir korkuları kalmıyacakmış, Ispritizme, et ve ipnotizme ihtilâ- fından çıkan meraklı bir dava! Viyanada mevzuu meraklı bir da» vanın görülmesine başlanmıştır. Bu dava, bir karı koca arasın » dadır.. Davanın ortaya çıkmasına sebep olan hadiseler, ta 1927 se - | nesinde başlamış ve son zaman « i lara kadar devam etmiştir. Her - mine ismindeki kız, Ferdinand fs» mindeki delikanlı ile 1927 sene - sinde evlenmişler, daha evlenir | evlenmez aralarında geçimsizlik baş göstermiş ve bu geçimsizlik, | ir kaç sene sonra bir çocuk dü yaya geldiği zaman, hat devresi - ne girmiştir, Geçimsizlik sebepleri Niçin? Geçimsizliğin başlıca | yi usulü, tahmin ettiğim faydasız kaldı. Ve aramızda bu| İ yüzden de kavga çıktı. Ben, zor. iki sebebi vardır. Bunlardan biri, ispritizme taraftarlığı, değeri, te yemek aleyhtarlığıdır. Bu iki şey den birine taraftar, diğerine aleyh tar olan kocadır. Bir fen adamı olan koca, isp- ritizme klübüne aza olarak devam etmekte, bu işle uğraşmaktan bir | türlü vaz geçmemektedir. Karı - sını da bir müddet oradaki gece toplantılarına götürmüş, fakat ka dın, masa başında oturarak ma - sa ayağının ( tıkırdamasını bek- lemek ve işitmekten çabucak bık » mıslır, ispritizme iptilâsı Kendisi, kocasına refakat et « mediği gibi onun toplantılara git - mesine de mani olmak istemiş, mü nakaşa kavga şeklini almış, kadın, ispritizmenin manasızlığını ileri sürmüş, kocası da manasının de « rinliğini iddiaya kalkışmıştır. Hermine, kocasınm bu halini, İ açtığı boşanma davasını izah yol- lu, mehkemede anlatırken, sözle rine şunları da ilâve etmiştir: — Bu noktadan aramızda ihtilâf çıkınca, beni korkuttu. Geceleri, | gizlice masa ve sandalye ayağını şte, ruhlar geliyor. | Suzanla | leceğine inanmamanı kızdılar, | Arzusu uyanmasın diye yaya gelmesi, bana teselli verdi. I Babasının, çocukla meşgul olarak, ispritizme ile uğraşmağı bırakaca ğını sandım. Ne gezer! Hattâ, bu | Yani, ipnotizme, uğraşmayı o dereceye (o vardırdı, ki günün birinde çocuk hastala - nınca, doktor getirtecek yerde, ço cuğu ispritizme ile o iyileştirmek tecrübesine girişti. Onun söyle - yişine göre, ruhlar gelecek ve ço » cuğu iyi edeceklerdi. Gece yarı - | nilmiş, kızının dedikleri ları masa tıkırdattıktan sonra el « İerini çocuğun vücudu ! gezdiriyor, baştan ayağa kadar o- İ nu okşuyordu. Benim garip gördüğüm bu teda üzere, la doktor getirince, kocam ateş püskürdü! Et yemek meselesi Gelelim et yemek meselesine... Kocam, bunun şiddetle aleyhinde. Ne bana, ne de çocuğa bir lokma | et yedirmek ister. Bu aleyhtarlığa sebep olarak ta, et yemenin da - mar katılaşmasına sebep olduğu * nu söyler. Doğru, fakat kırk ya - nirse..... Öyle, değil mi?... Kırk yaşına basmadan et yemek lâzım dır. Faydalıdır. Hele zayıf olan çocuğumuz için muhakkak kin, gel de bunu kocama anlat. “Olmaz da olmaz!,, Diye üst per - deye çıkmaktan bir türlü kendini alamıyor. Hem, bize et yedirmediği hal « de, ben onun paltosunun cebinde sucuk kursağı buldum. Bu da 1s - pat eder, ki “ele verir talkını ken- di yutar salkımı!,, — Bütün şikâyetiniz bu kadar mı, madam? Ustelik ipnotizme | üzerinden | İ kendisinin de hazır bulunduğunu, | N Hâk'min bu sorgusuna karşı, | tum caddesinden geçerken Muka | Senin, ispritizme ile onların gele- | davacı kadın, kocasının et yemek | aldıktan sonra bunlara okka- | karşılaşmış, kadını arkasından i seni cezalandıracaklar!,, diye bes | vazifelerini ifadan da çekindiği R Kuruş olan şekeri katarak | tutarak sürüklemiye başlamıştır. | ni gece yarıları evhama uğrattı. | ni, geçende çocuğun elinde bir d j > yapmak insana çok 2or geli. | Sokak ortasında rezalet çıkaran | ismail yakalanmıştır. g SAPAR a Çocuk doğunca Sonra, bir çocuğumuzun dün- ! açarak, parmaklarını üzerine yürüdüğünü söylemiş ve söyle demiştir: — Göz açmak, pençe yapmak... Eh, artık bir bu fazla idi İspritizme, vegetariz « me derken bir de ipnotizmeye ta - hammülüm yok doğrusu, Boşa » nacağım Kaynana, şahit! Kaynana, şahit olarak dinle - baştan olduğunu, son ipnotizme hadisesi esnasmda sonuna kadar doğru kızının bayıldığını, doktor çağrıl « dığmı, damadmın aynı zamanda ipnotizmeden korkan karısını döv düğünü anlatmıştır. Kocası Ferdinand, şu sözlerle | mukabele etmiştir: Bunların hepsi asılsızdır. Bi- lâkis, ben karımdan şikâyetçiyim, Ev işlerini ihmal eden, bana et yes rine ot ve patates yediren karım- dır. o Hem bu masalların asıl se bebi, karımın başka birisini sevme sidir. — Hayır, asıl sen Kuzenini se- viyorsun. Sucuk kursağından baş- | ka cebinde onun resmini de bul- şından sonra fazla miktarda et ye» | dum! — Hayal! — Hakikat! Meğer put çıkarmış! Hâkim, iki tarafı da susturmuş ve kocaya kaynanasınnı da teyit ettiği ipnotizme hadisesi için ne ! diyeceğini sormuş, şu cevabı al | mıştır: — Ne diyeceğimi ben de bilmi- yorum. O kadar asılsız bir iddia ki! Karım, sövüp sayarken İsaya, Meryeme, Allaha da dil uzattığın dan, çarpılmıyalım diye put çıkar» dım. Kollarımla yaptığım haç işa- retini, o ipnolizme hareketi mış? Karşılıklı iddialar o arasında, ikisi de birbirlerinin muayenesini sane kocalık | akıli ve ruhi vaziyetleri hakkında rapor verilmesini istemişler, hâ- kim, bu istekleri toptan kabul et- i lim suçuk gördüğü için gözlerini, | miş ve muhakemeyi, muayenenin kıvırarak | neticesine bırakmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: