19 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

19 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ len kongre ehcümeninin mazba « j tası bu hususta bir dereceye kadar " ai geblatt gaze- | b *bulg,, © *Payf Hölzinger yi, yetesine hir 'yazı| siya, Muhabirin geçen. N Ma; de Sikan “bu yazısını | İp bar td hi tün #onra Türkiyede | nl kutlulanacaktır. ing, Gi hissiyati © Tisan NN yeziy viye etmek ve halkı d, ii “eştirilmesinde; yani | Miley, ZE “Dil İnkilâbı,, n- | iyi, Mesaiye sevketmek İnkelaş, tertip edilmiştir. Bu| di Gazinin malüm olduğu veçhi- | Sini senesinde o lât'p ln, abul ve tatbik etmesiy- e Di ve bu işleri ifa için bir ii stkik Cemiyeti, deni- iyor rü tavzif edilmiştir. dün €vlet zeisinin : hima- a Yenil ulunuyor. Gazi, li- büyü *ştirilmesini kendi zati | bad eseri olarak. terviç ek Cemiyeti halk: “ile bü sarf ve bilhassa lüs | ie “ecnebi tesirlerden a- Ve bütün millet tara- ni ilabilecek ve modern bir ihtiyacına kifayet e » . ,, Pk lisanı vücuda ge» ) Dü yalşmaktadır. , e kik Cemiyetinin günde: il “pi “Dil Bayramı,, ve ela il Kurultayı, tertip ve Ne m takviye edilmekte - i vi tertip ve faaliyetler- k halk tabakası içinde lisa- iç Mirilmesi lehinde mü- iye <ereyanlar uyandırı! - | k, » Yor, Kurultayın . açılış Yay, “asimi bile halka İisa - a İyi rilmesi lüzum ve e- * k Pi anlatmak maksadiy- 07) “» taylar (eski Sultan! a dı, Mabahçe,, de vuku Mal es her içtimada ve Mag Yor, tonuna kadar —Mazır hm Maylayın al marş yapılmış | rasimle açılması Mia maş İle <rde mevzuu babso- m Türk dilinin , esi içinortaya atı- Nğgg - ilini olmıyan © had: i Mübalâğalı iddialar! » Bünlar, yeni mil nun ilk ve köpüklü Bununla beraber ev b aya aktedilen . Birinci İl , hayli İ in geldiği görülmekte - kine; ; Se ağustosta ak - i Kurultay, ecnebi â « İm sayesinde anki, Yeli kiğ - ii ki, nbetle dahin yük tr. ti Yiyeye çıkarılmış - liç 2. “e mi ve Bres - iye i, inden profesör Gie- atti-ki. mumaileyh il, “ülfünununda U- hi, ürsüsünü işgal ri irt olan Ve Köndisini | ka, ailesinin tam ve malik bir uzvu sa- dilinin simi | sibi — Hindü ndan ayrı bir dil iyor” ve nu anlaşılıyor. *eniYle tavzif edi - hak verici esaslar tespit etmiştir. Mazbatada ezcümle Alman; Rus! ve Polonya âlimlerinin mesai mal- zemesinden Türk ve Hindu, Jer - men dilleri arasında esaslı farklar bulunmadığına ve: türkçenin ayni menşee raci olduğuna kanaat kes- bettikleri zikredilmektedir. Bu âlimlerin tespit edilen neticeyi ec- nebi memleketlerde müdafaa ede- cekleri ümit olunmaktadır. Kongrede Rus âlimleri, bütün ecnebi âlimlerden daha kuv yetli olarak temsil edilmişlerdir. Bu hal, Türkiye ile Sovyet Rusya arasındaki kültüral teştikimesaiyi ifade etmekle kalmıyor. Türkle- rin telâkkis'ne göre bütün mede niyetler merkezi Asyadan muştur ve kültüfal bakımdan mü» him olan mintakalar halen de Rus hudutları içinde bulunmaktadır. Rusya'iin * “Şimali şarkisinde Türk dili “#âhasipint hududu Şarki Türkistandaki Turfana ka - dar uzanmaktadır. Bu geniş saha» larda bir çok yerlerde — Türkiye- deki kadar heyecanlı ve hararetli olmamakla beraber — yine bir de receye kadar yeni bir şuur belir - mekte ve milli İisan mirasının Av- rupa kültürünün benimsenmesi ile nasıl mahfuz tutulup ikmal edile - bileceği hakkında meseleler orta - ya atılmaktadır. 1926 ilkbaharında Baku'da top lanan dil kongresi bu hareket ve cereyanı teyit eden bir delildir. Bir çok Türk kabilelerinin ©ski zamanlardanberi kendilerine ait diğer hususi bir edebiyat dili vardı. Tür | kiştandaki Siri Deryanın orta ve munsap mıntakalarda milâttan ev vel 12 inci asırda “Çağatay dili, Türk dili ölarak “zuhur “etmiş ve bu dil Fâris dili ile müsabaka girişen ilk dil olmüştur. 14'üncü asrin orta zaman “müelliflerinden birisi İslâm âleminin üç “edebiyat Farsca ve lisanı olarak Arapca, Türkçeden bahseder. Bunu hatır- lamak lüzumsuz değildir. Eğer hadsiz hesapsız Türk | lehçelerinin bir ehram - “şeklinde kuruluşu tasavvur edilirse, İstan- bulda vücut bulan Osmanlıca, in- celiği itibarile bu ebramın zirvesi idi. Osmanlica, bütün Türk millet- lerinin münevverlerinin anlaştık - ları bir lehce — Dialekt idi, Fakat bu Osmanlıca içinde diğer Türk lehçelerinin hiç. birinde olmıyan, Arapça ve Frasca kelmeler bulu- i nuyordu. Şimdiki cereyan ve ha - reket: Mübalâga ve ifrata yapmış ve bu sebeple manasızlaşmış olan incelikten tağşiş edilmemiş ve sağ lam esaslara dayanan Türk lehçe- sine, ana yurda; Turana dönüşü-i- fade etmektedir. Türk. halk ekse- riyetine yabancı kalan Osmanlı - cadan Türk dilinin mümkün ol- duğu derecede Türk Maarif nazırının ilk dil ku - rultayında beyan ettiği vechile — dil hareketinin başlıca ameli vazi- fesidir, Halka yabancı ve (gayri milli olan Osmüanlılık, Türkiyenin | yeniden kurucuları tarafından si- yasi,,mali ve iktisadi sahalarda bertaraf edilmiştir, Türk milli ih - tilâl ve inkilâbı Osmanlılığa kar- şı yapılan bir inkılâp idi. Şimdi ise sira en nazik olan ve milli doğuş - tan en küvvetli bir tesir hâsıl et - mesi İâzim gelen bir sahaya, kül- tür sâhairia ve bunun vasıtası o - lan dil ıslahatina gelmiştir. Eğer doğ- | kurtarılması — | | Yugoslav MA” Baş tara 1 iki sayfada) riyelileri, müteveffa kral Alek: sandrın kumandanı bulunduğu Ro manya alayından bir bölük, kra- liçe Marinin kumandanı bulundu- ğu Romanya alayından bir bölük, Çekoslovakyanın Yugoslav ismini taşıyan 48 inci alayından bir bö - lük, Türkiye muhafız alayından bir bölük, Yu- nan muhafız alayından bir bölük, Yugoslavya bahriyelileri, Yugos'* lav piyadeleri hamina bir bölük, bunların arkasindan kara. Coro yıldızı nişanını hamil olanlar, mü- teveffa kralın iki zabit tarafından çekilen atı, baştanbaşa çelenkler- le dolu ve etrafı sokollarla muhat 19 kamyon, Çekoslovakya, Polon- ya, Rusya ve Yüzgoslavya sokolla- rı şefleri ve bayrakları; bütün hü- kümdarlar tarafından gönderilen İ ve Yuğöslar bahiiyelileri tarafın * dan el üstünde taşınılan çelenkler i ve her millete mensup rubani rü * esa yürüyorlardı. Bunların arkasından “yüzlerce ile baş peskoposlar ve nihayet pat rik Bernabe yürüyordu. Rühban- ni, Ceneral Kritiş bayrağını ve Ce- neral Yuruşiç de kılıcını taşıyarak ilerliyorlardı. HALK DİZ ÇÖKEREK CENA- ZEYİ SELAMLIYOR Birdenbire halk diz çöktü. Ağ - lamalar duyuluyordü. Krslın ce « nazeşi geciyordü. Tabut bir top arabasına konulmuştu. Arabayı mubafız kıtalarının zabit ve asker leri çekiyordü. Arabanın etrafın» yürüyor ve arkasında da Sokol ü- niformasını taşıyan genç kral ikin ci Piyer ile siyahlara kraliçe Mari, onların arkasında kralın ailesi efradı, Fransa reisi - cümhuru M. Löbrön, Romanya ! kralı Karol, İngiliz prenslerinden Jotj, Italyan “prenslerinden dük Dispoleto; Bulgar prenslerinden mümessilleri ve ezcümle Alman hava 'nazirı M. Göring, Çekoslo' - vakya başvekili M. Malipetr, Tür- kiye hariciye vekili Tevfik Rüştü ye nâzırı M. Mâksimos, Çekoslo- vakya hariciye nazırı M. Benes, Romariya hariciye nazırı M. Titü» lesko, ve diğer ecnebi heyet reis- | lerile âzası geliyordu. Bu heyet'âs za$ı arasında Fransa harbiye na zirı mareşal Peten, İngiliz amira » lı Pişer, Romen mareşal Prezedn; ve Çekoslovak ceneralı Srovi göze İ çarpıyordu. Sonra devlet riaipleri Stankoviç ve Peroviç ve bunların İ arkasından başvekil Mi Uzunoviç. İ ile'bütün'kabine âzası, ve bunla.- ba sonra parlâmento âzaları, eski başvekil ve nazırlar, Belgrat bele- diye reisleriyle ecnebi şehirlerin belediye reisleri, ve nihayet cene- hâkim ve rehber vâziyetinde olani Türk nesillerinin yalnız münevver leri değil, ayni zamanda heyeti u- mumiyesi ve halk tabakalar! tara» hit bir lisan yaratmağa muvaffak olacak olürsâ bu “takdirde Türki- İ ye için'hakiki ve cihan siyaseti İ bakımından büyük: ehemmiyeti haiz olabilecek ufuklar açılacak * tır, Bununla beraber evvelce Pan» turanizmden (o bahsedildiği gibi şimdi derhal bir Pantürkizm'den bahsetmeğe lüzum yoktur, # kül mümessilleri yü Küçük prens torislâv ile Andre ! Riyaseti Cumhur | papaz, daha arkadan peskoposlar | dan sonra Ceneral Laviç Kürresi- da sarayı askeri ve mülki erkânı) Yugoslavyadaki kliseler bürünmüş Niköla, muhtelif devlet reislerinin | Bey, ve daha sönra Yunan harici» | İtin zaferini kanı pahasına kazan - rm arkasından da sefirler, ve da | fmdan da anlaşılabilecek mütte - raller, amirallar ve miühtelif töşek ürüyorlardı. cenâze merasimine #arayin pehce- resinden iştirak etmişlerdir. Cenaze saat 11,15 te hususi tre- ne konulmuştur. Tren Belgrattan saat 11,35 te ayrilmiş ve'Malde novats'a 13,15 te varmıştır. Trenin geçtiği bütün * yollarda sıralanmış olan balk tren* geçer” ken diz çöküyordu. Maldenovasta kralın cesedi köylüler; tarafından trenden .indirilerek: bir otomobile konulmuş ve cenaze alayı Kara - corceviçlerin Oplenats gitmiştir, Kliseye 14,35 te miştir, Bu esnada klisenin bütün çanları çalıyor ve üzerinde de tay- yareler uçuşüyorlardı. Ceset oto « mobilden 20 eski muharip tara * | fından indirilerek klisenin « içeri» sine götürülmüş ve Karacore - ile birinci Pier'in arasına bırakilmış» tir. Kral ikinci Pier ile kraliçe Ma- İ ri devletreisleri; hükümet naibi Prens Pol; kralin ailesi efradı, ec nebi heyet rüesası, hükümet ve parlemento âzası da kliseye' gir - dikten sonra patrik Bernabe et rafında papaslar olduğu halde ta- butun önünde ölü dualarını oku - muştur, Bunu müteakip tabut eski muha ripler tarafindan rnakbere indiril- İ miştir. Bu an çok acıklı olmuştur: Muhafız zabitleri makberi kapa * tırken yalnız ağlamalar duyulu - yordu. Kralın ailesi kliseden çık - tıktan sonra tepede toplanmış o - lan halk mezarın önünden geçme- ğe başlamıştır. Bu esnada bütün matem çanı çalıyorlardı. TOPOLA AİLE MEZARI Harp tarihine ait olan Topola klisesi harp hanedan kralisi olan Karageovgiyeviç'lerin metfenleri: dir. Bu klise Smadya'nın merke - zinde, Oplenats dağı üzerinde in- şa edilmiştir. Klisenin plânı mü - teveffa kral Petro tarafından tan- zim ettirilmişti. Klisenin tezyinatı' | ise müteveffa kral Aleksandırın eseridir. Klisenin metahlinde Sen Jorj'un:kurban edilişini tasvir e - den bir resim görülmektedir. Bu tasvir, Sırplar kadar hiç bir mille- madiğını temsil #der. Hac şeklin - de olan lahit mehallinide kırk'emes" zâr vardir. Bunların on dördü'de- ludur. Mezarlarında birisinde Ka- rajorgi'nin #nesinin kolu metful dur. Son günlerde - bürada” Sirp milletini birleştirici ünvanı “Veri” | len kral Aleksandırin ölü vüğudü- nü kabul edecek olan “mezarlar s | dan birisinin hazırliklarile meşgul olunmuştür. Şehrimizde ayin yapıldı Yugoslav kralı Aleksandır Haz- retlerinin gömüldüğü dünkü gün, Türkiyenin de yeis güniydi. Mem- leketin her tarafında olduğu gibi şehrimizde de gerek resmi daire * lerde, sefarethanelerde ve gerek- se hususi müesseselerde bayrak - İar yarıya kadar çekilmiş, sinema- lar, tiyatrolar kapalı"kalmiş, halk; dost Yugoslav milletinin kralimıt öldürülüşünden doğan mateme sa- mimi bir surette iştirrk etmiştir. Yine dün Taksim meydânındâ- ki “Ayastriyada,, klisesinde Yü» goslavya kralı Aleksandr Haz “ retlerinin ruhunun istirahati büyük bif ruhani ayın Yapılmış “ tır. Ayinın, saat on birde başlana * cağı bilindiği balde, daha sabah 9 — VAKIT | Kreli Dün kliseşine | varıl « | için | 16 Teşelnlevel 1934 m Gömüldü yediden itibaren klisenin iç ve dı- sındaki avluda kalabalığa tesadüf ediliyordu, Buraya gelen kadın ve erkek herkes siyahlar giyinmişti. Saat ön'bire doğru ayinda bulun - mak üzere husüsi sürette davet edilenler gelmeğe başladılar," Bu arada İstanbul valisi ve belediye reisi: Muhittin, vali Ali Riza Beyler, İstanbül kumandanı Halis Pişa; Cevdet Kerim Bey gö- | rülmekte idi. muâvini Yugoslavya konsoloshanesi er - kânının hepsi gelmişti. Şehrimizdeki Yugoslavya kolo » nisi dahi siyahlar giymiş oldukla- ri halde klisenin içinde kapı cihe - tinde yarı bir kavis halinde yer al- mişlardı. Klisenin tam ortasında her ce - naze merasiminde tabutun konul» duğu yerde ayini ruhaniye mevzu olarak boş bir sanduka yordu. Üzerine Yuzoslav bayrağı örtülmüş, ve etrafına çelenkler ve büketler sıralanmıştı. bulunu - Aym İstanbul Rum patrikhane- | sinden metrepolit Lukskis efendi- nin idaresinde başladı. Patrikha - neden bündan başka, peske » pos Truados peskepos Nizamsu efendiler de gelmişler - di. Ayrıca Galatadaki Rus manas- tınrından beş Rus papası ve (Aya Tiriyada) kilisesinin dört esas pa- pası da ruhani ayına iştirak etmiş- ti, Evvelâ, pazar günleri okunan dualar, yani kiliseni ayin günleri duaları, ilâh'ler, sonra Kral Alek- sandr Hazretlerinin ruhunun isti- | rahatı için bir dua okunmuştur. Yukarıda mahfelde yer almış olan Rus manastırı “ilâhicileri,, ilâhiler söylemişlerdir. Saat 12,15 e kadar süren ayin, derin bir.saygı içinde geçmiştir. Ayin sırasında bir çok ağlıyan- lar olmuştur. Ankarada ayin Ankara, 18 (A.A.) — Bugün Belgratta tedfin merasimi yapılan müteveffa Yugoslavya Kralı A - leksandr Hazretlerinin istirahatı rubu için Yugoslavya orta elçili » ğinde bir ayini ruhani yapılmıştır. Bu münasebetle elçiliğin o büyük salonu siyah örtü ve tülelrle ka - patılmıştı. Salonun karşı gelen yerine de bir kürsü üstüne müte - veffa. Kral Aleksandr yağlı bo - ya yapılmış bir tablosu konmuştu. Salon gerek kürsünü ön ve yanla - rinda gerek salonün muhtelif yer- lerinde yâkilan mumilarla “tenvir edilmişti. ve Reisicumhur Hazretleri namına i yaverleri Cevdet ve hususi kalem müdür muavini Sab't Beylerin bu- lundukları bu dini merasimde i Başvekil İsmet Paşa Hazretleriyle refikaları hanımefendi, . hariciye vekâleti vekili dah'liye vekili Şük- rü Kaya Bey,. vekiller; şebrimiz- de bulunan büyük ve orta elçilerle bu elçilikler erkânı, hariciye ve- kâleti umumi kâtibi Numan Rifat, Ankara 'vali ve belediye reisi bey- ler hazır bulunmuşlardır. Merasimi müteakıp hazirün el- çi M. Mirslav Yanköviç ile refika- sına taziyet ve teessürlerini bil- dirmişlerdir. Ruhani merasim bu maksatla İstanbuldan gelmiş olan Beyoğlu metropolidi tarafından yapılmış - tır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: