13 Kasım 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

13 Kasım 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Di a kında düşünceler 00 makam servet değil, perişanlıktır! “ikimiz — milli tarih yanında » Yer alamadı. Milli dil ” Asıl miletten ve öz vi mi M:”* tarih te iz “Gm milli musiki il; 8 İnkılâp yürür - duramazdı. Nitekim Yeri b oçimkyde musi - Yörük, Musikişinaslarımızın Ü uy, “abahatleri vardır. b <ej *mizde ıslah oluna - , Meveja mühim noktalar var- Bakan, Türk musikisinde a- li b, ,, *2Z. çarik ses me- egr edendir. Ne va : ie bunların servet İİ deni la edilirdi. Halbuki in,, “© busanatlarımu- a eddisine sebep olmuş- iL edelim; ina *t meselesi: (o Türk * süpürde, davut, bol mabeyn, mansur h akort vardır. Hal - ti, Musikisinde La normal SK sabit akort mev- musikisinde akort - dar bolluğu onun için » zaaf idi. Herma— side yormamak, o iri mamak için akort i k Değiştirilmese bile 8. tib; arışıklık hasıl olurdu. aşağı erdeler - z eden bir çan sa- ti Lik bir (o akorda ilirdi, fakat aynra- DE veya muhayyer gibi ma en hanende sesi - , kanı zdı. Halbuki kemen - Xi Many gibi sazlarımız şah Meme a korduna da taham - “e koy erdi, Böyle sazla ti b hop 2evvüü ile Türk ir Maç nizi 3 akordunu, yani i >> en iptidai malze - ye edemezdi. rin (Folklor) denilen ii li tetkikatımızda iz “ştük, Maarif Ve - ağ Yaptırılan bir ğ $ neşrolunan (yur i leri) adir eseri e - Börü en şa motaların yazi- iz ke) hatalara hay- W © notaları ya- lerini eetsikisinde akort xe. ürk miyorlardı Yük, Musik; yi ty. “ek n Şinasları arasında i Ti Yeti olanlar bu a- edi ç <Klüzumunu teş- eray bunun üze « |» sin ka memiş Ç v Siğerleri a ıslah edile- akil, Dun arkasına » musikişinas - atidir, > sl Kanun (Fa - v<ün eseridir. Ke. epi. Yüz arda m - rg in ğ » di yka mil- e değil, başkalarından la, ize Merdir, Biz de u- Yukar, N <Mletmişiz. Fakat Mkordun, İzal ettiğimiz Ta ammül ede - Patlarlar iz ii , yan a ep, Ptida bir siri değildirler, v1 bu noktayı in alçalmasında üstatların da büyük kabahati vardır çok iyi biliyorlardı. Fakat sazların İ tekemmülü namma yapılmış olan tecrübelerden istifade etmek yolu dururken cümbüş diye eskilerin - | den daha âdi milli sazlar icadma kalkıştık. Bu da iptidai ve zevk -| siz bir şey idi, halbuki musikimi - | ze hemen kabul ediliyordu. i 3 — Çeyrek sesler — Bu bahis İ üzerinde çok ateşli münakaşalar olmuştur. Ve neticede anlaşılmış - ki çeyrek sesler Türk musikisinin servetidir. Fakat bu sesler tamam- İ landırılmamıştır ve yaylı sazlar müstesna olmak üzere perdeli saz- larla bu sesleri çıkarmak imkânı yoktur. Filhakika bir flüt, bir klâr- net, bir piyano bu sesleri çıkara - | İ maz. Bunun için Türkün musikisi- | ne girmiş olan hususiyet bunlar tarafından ifade edilemez. Fakat flüt zaten cazip bir saz değildir, İ klârnet de kör ve topal edasile saz- larımız arasına zaten karışmıştır. Piyano ile sair sazların da tadil e- dilmeleri imkânsız değildir. Tahmin ediyorum, denecektir ki garbin en esaslı bir sazı olan pi- | yano üzerinde oynamağa hakkımız yoktur. Cevabımız o hazırdır.Pi- yano şimdiye kadar garplılar ta - | yafmdan da tadil edilmemiş de - ğildir ki.. Bartolomeo, Silirman, Ştayn, Ştrişer, Erar, Pleyel, Herç taraflarından birçok tadiller gör- müş olan piyano bu defa da bizim maksadımıza göre pekâlâ bir da - ha tadil olunabilirdi. Haydi tadilin de aleyhinde bu- lunalım. Garp musikisinde muh - İ telif sazlar için ayrı eserler bulun- duğundan tegafül mü edeceğiz? Biz de çeyrek seslerimiz için yap- | tığımız eserleri gene garbın yaylı sazlariyle mükemmelen çalar ve pi- yano gibi noksan bir alet kullan - mak mecburiyetini duyarsak ona göre eserler yaparız. Nitekim böy- le eserler yapılmamış değildir. 4, — Makam. — Rauf Yekta yarım asırdanberi Türk musikisini müdafaa eden büyük üstat da dahil olduğu halde hiç kimse ortaya çıkıp ta adetleri sa- hih olarak malüm olmıyan ma * kamlarımızın perişanlığını ve mu- sikimize zaâf verdiğini inkâr ede- mez. Makamlarımızın adedi meç” huldür; bir kısım musikişinasları - mız bunları 60-80, bir kısmı da hattâ iki yüze kadar çıkarmakta” dır. Garbın major Ve minörüne- karşı iki yüz makam bir maal İ değildir. Şunu da söyliyeyim 3 garp musikisi majör, minör — unalmıştır, taşmağa beraber bir kam perişan * Bey gi rosu içinde b uğraşıyor. Bununla usikide iki yüz makam F lik eseridir. Türk musikisinde kam mefhumu karma karışık > haldedir. (Sol) perdesi etrafın: ia dolaşan bir makama rast pia fakat pesendide; Rehâvi, âr makamlarile rastın nasıl tefril e dileceğini bugün değme musiki naslarımız bilmezler. Hüyye e- nilen makamı yüksek perdesin« en | söylemeğe başlarsanız adı Gülizar İ olur, Uşak makammı aynı veçhile icra ederseniz, buna muhayyer derler. Hattâ son zamanlarda ba - | | hanendelerimiz aralarında zı BUND İ ŞUNDAN i Uzak Şarkın beyaz filli memleketi! AN Siyam'da Cumhuriyet taraftarları günden güne artıyor AR EET Siyamdan Bir zamandan beri telgraflar | Siyam memleketinen, Siyam Kra- lından, Londrada bulunan Kra- heyetlerden ve bulundu» | la gönderilen Kralın istifa niyetinde | gundan bahsediyor. “Beyaz fil” memleketi olarak ! tanılan bu uzak Şark memleketi, son üç sene içinde üç mühim ih- | tilâl geçirdi. Üç yıl evvel Siyam bir mutla- | kiyetti. Siyam Kralı, mutlak bir | hükümdardı. Onun hükümeti ba- şında Avrupada tahsil (gören prensipler bulunuyor ve bunlar kabineyi teşkil ederek hükümet | dairlerini idar ediyorlardı. Bun- | dan başka hükümet memurları - nın çoğu da ya devlet yardımiy- le, yahut kendi servetleriyle Av- rupa ve Amerikada tahsil gör - müş kimselerdi. Üç yıl vvelisine kadar işler bu şekilde devam etti. Üç yıl ev - vel, Siyam halkı ile ordusu kı - yam ettiler ve bir hükümet dar- besi yapmak istediler. Bunun ü - zerine Siyam Kralı meşrutiyet ilân etti ve memlekette büyük bir Buz ğ ii iki iki dğişiklik görüldü, çünkü eski - | den hükümet dairelerinin başın- da bulunan prensler, bu makam. | lardan uzaklaştılar, onların yer- lerine başkaları geldi ve Kralın vaziyeti nazikleşti. Çok geçme « den Kralm salâhiyetlerinden bir- çokları kısıldı ve Siyam gençliği Cümhuriyet fikirleri manzara ve arasında kuvvet bulmağa başladı. için bugün Siyam Kralı ilede» vam eden müzakereler netice vermezse Siyamda Cümhuriyet ilânı bekleniyor. Bugün Kral ile hükümet ara - smdaki ihtilâf, mahkemeler tara- fından verilen idam hükümleri - İ nin Kral tarafından tasdik veya tasdik edilmemesi üzerindedir. Kral bu hakkı muhafaza etmek ve lüzum görüldüğü takdirde i - dam hükmü giyen bir mahkümu | affetmek salâhiyetini haiz olmak istiyor. Siyam hükümeti ise Kralı bu salâhiyetini tahdit için bir ka - nun hazırlamış, bu kanunu mec- lise arzederek kabul ettirmiştir. | Kral ise bu kanunu kabul et - | Buda Onun | heykeli memktedir. Hükümete vaziyeti i- zah için Londraya bir heyet gön- dermeğe karar vermiş bulunu - yor. Netice bu heyetin mesaisine bağlı olacaktır. Siyam memleketi oldukça te- rakki etmiş bir memlekettir Yol- lar, şimendiferler, tramvaylar ve sair nakil vasıtası pek mükem - mel bir surette işlemektedir. Her şehirde tayyare karargâhı bulunu- yor ve tayyareler o şehirler ara- sında muvasalayi temin ediyor. Siyamın payitahtr olan Bankok güzel otellerle, spor klüpleriyle, yarış sahalariyle dolu olan ma - mur ve güzel bir şehirdir. Şehrin nüfusu bir milyondur. ; Siyam hükümeti bilhassa Da - nimarkadan istifade ederek mem leketi asrilştirmeğe çalışmıştır. Bankok şehri o saraylarla ve mabetleriyle meşhurdur. Hele “Zümrütten boda” adını taşıyan mabet bir sanat harikası sayı - İıyor. Bu siralarda vukubulacak o- lan hâdiselerin neye varacağını yakında göreceğiz. kıran gemisi Kamçatkada Andorer arâzisinin mevcut olmadığı anlaşıldı Varangel burnuna kadar olan tul üzerinde Andrev ârazisinin mev. Tas Ajansından: Altı ay de- | vam eden seyahatten sonra buz- | kıran gemisi (Krasin) Kamçat- kadaki Petropavlovsk limanına dönmüştür. Bu gemi üç mühim vazife yapmış oluyor. çelyoskin gemisi kazazedelerini kurtar - mak, Verangel adasına gitmek, mühim farklar o bulunan Suzinâk ve Hicazkâr makamlarını biribiri- pe karıştırılar; ve nihayet iki yüz zannedilen Türk makamlarını be- şe, ona indirmek mümkündür. Bunlar zenginlik değil, peri - tanlık eseridir ve tasfiye edilme - | lidir, Bunlara aldırılmadı ve böyle | darmadağın olmuş bir musiki, bü- tün dünyaya bir millet musikisi | diye teşhir olunamazdı. Kabahat Türk musiki üstatlarına aittir. Dr. Osman Şevki İ kü kalın buz tabakalarını fenni bir çok büyük işlerde bu - lunmak. Bu üç büyük işten şüphesiz kazazedeleri mak olmuştur. Bunun için bir çok denizleri ve iki Okyanosu geç - mek lâzım geliyordu. Varangel adası, kutba doğru Rusyaya en uzak olan bir nok - tada bulunmaktadır. Oraya git - | mekten maksat, bütün bir kışı geçirecek olan Minocev grupunun ihtiyacı olan şeyleri götürmekti. | Bu hareket pek müşküldü. Çün- geç - i | en gücü kurtar » | mek lâzımdı. Bundan başka Krasin gemi - sinde bulunan fen heyeti bin de- fa suların sühunetini almış, dört yüz defa denizlerin derinliğini | ölçmüştür. Havadan yapılan tetkikat ile | adasından çelagski dairesi cut olmadığı, Varangel adası « dan bin mil mesafeye kadar ara- zi bulunmadığı tahakkuk etmiş- tir. Hava tetkikleri, yirmi beş bin dahilinde murabbaı bir mesafe yapılmıştır. wa Doktor » Operatör Ahmet Asım Doğum ve kadın hastalıkları mütehassısı Doktor - Operatör Iffet Naim H.. errabi hastalıkları mütebassıs Moayene saatları: 10-12 Or Şifa yurdu. 15-18 Beyoğlu ferikl ME Telefon. 42221 ve 46001 Smm

Bu sayıdan diğer sayfalar: