7 Ocak 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

7 Ocak 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstanbul belediyesi bir zn- mândanberi halka bugünkün- (den daha ncuz ekmek Yedirii. mesini temin için çalışmakta gu, * Bu maksatla yapılmakta olan tetkiklerin son günlerde hayli Merlemis oldağunu haber #imak İayız. Ekmek narkın: tayin için zn fiyatını, buğdayı korutmü wergieini, işçi ücretini, düukkün masraflarını nazarı dikkâte al. mak suretiyle vücuda getirilmiş bir hesap vardır. En son 1936 - senesindeki rayiçlere göre, tes- bit edilmiş olan bu hesap, pi yasadaki temevvüçler gözönüne alınarak drimi surette kon- İrole tâbi tutulur ve ekmek nar- kmma ait değişiklikler bu süret- le vücuda getirilir, Son zamanlarda ekmeği ucuz. “Jatmak teşebbüsüne girişilince bu besibin teforrüatı yenibaş- tan tetkik olunmuştur. 1986 senesinden bügüne ka- | dar göçmiş olan zaman İçinde — buğday fiyatlarında buğdayı ko “ruma vergisinde, dükkân mas- — raflarında; kira bedelâtmda, &- Tia fiyatlarında esaslı surette değişiklikler olmadığı görül - o müştür, Ancak İş bürosundatı a- Irnar mallmata nazaran işçi üc- retlerinde tenezzül vardır, Bir “firinda 11 kişilik Işçi kadrosu bulunduğu gözönünde tutula * ovak işçi gündelikleri yekünu o- “na güre hesap eğilirdi. İş büro- şundan klrnan son kayıtlarda fırınlardaki İşçi kadrosunun 9 kişiye indirilmiş olduğu bildi - o rilmektedir. Bu Vaziyete göre fırmcılar hem İşçi ücretlerini — indirmişlerdir, bem de ayni işi ve az işçi İle görmekledirler. * i İ i i 4 © Hesapların dalan ihüyat; ANYöşayı, hiç de dostane olmıyan bir bakışla kar- gilddi, — Kahve soğudu... Dedi. yeme imiz de pek yavan. Kimseyi ağırlaya Cak halde değilim. Sen, ne diye geldin? Aliyoşa: K — Nasil olduğunuzu sormak için gel © miştim! Cevabını verdi, hı çx> Evet... Biliyorum, dün gece seni © ben çağırmıştım.. Saçma bir şey... Bo- şuna yoruldun. Sesi, berbattı. Her halinden itimatsız © Ve huysuzluk akıyordu. Kalkıp aynaya — yürüdü, Burnunu muayeneye koyuldu. Sabaktanberi belki kırk kere ayni şeyi : yapmıştı, Sargısını zarif bir tarzda sar- vd v — Kırmızı bina daha yaraşıyor... de. di; beyaz sargı hastahaneyi andırır... Ne var ne yek. bakalım.. senin Startç- ten ne haber?. , , Aliyoşa: >. : © e Çok fena. Belkiibugün öleteke At üstündeki yaralı adam: — Artık ben! öldürün? Belediye halka ucuz ekmek yedirmeye çalışıyor Bu maksatla yapılan tetkikler hayli ilerlemiş bulunmaktadır Bu meticeye göre işçi masrafın. daki azalma ekmek fiyatından | Kelib denilen domuzu bu sefer indirilmesi icsp eden bir rekam | geberteceğim. Bu iş uzamaz ve o zaman askerlerimi alarak Je. ye giderir. — Beraber kalmayı İsterdim. Fakat fermanı «ize bildirir bil- dirmez dönmek için emir aldım. — Sen bilirsin. Yolculuk ne Halbuki yeni hasabatta günde | zaman? 17 çuval un işleyen fırınların esas tutulması noktai nazarı da İleri sürülmektedir. Dördüncü, sonra çıkan &kmekler daha u * cuza mal olduğuna göre, bir fi- rın ne kadar çok ekmek çıkarır. s& ekmeğin beherine düşen ma- Myet fiyatı o nisbette az olmak. tadır. Belediye Reisliği bugün 9 ku- ruş 30 para olan birinci nevi 9 kuruş 10 para olap ikinci neyi &kmek narklarının yukarda kay dettiğimiz tetkiklere ne mikterda araştırmakla meşguldür. rmellar bu hesapları kabul et mek istememişler ve ekmek nar kırın #ürmüşlerdir, Bunuüle berabör fırmcıların roktai nazarlari nefsülemare ve halkım menfaatine uygun görül- mediği için belediye reisliği tet. U kiklerinde kat"? neticeler alır #lmaz yen! narkı tesbit ve ilân edecektir, Diğer taraftan birinel ekmek ile ikinci nevi arasında 20 para fark bulunmaktadır. ölörak mütales edilmektedir. 1946 senesindenberi tetbik e- dilmekte olan Kesap günde 19,5 çaval un İşleyen fırmlar esap sayılarak yapilmışti. Bu elbet.de ayrica tetkike mevzu sayiliyor. Daha ucuz, f8- mek yedirmek yolundaki me kat kalör! itibariyle müzavi kuv saisini mewuwniyetle karşılar vette yeni bir ilünei nayi ekmek ve muvaffakiyet dileriz, Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski ” Çevireo: Hakkı Süha Gezgin #5 gp e bal bafilmekimisi Gökboğa hemen doğruldu, kılıcını kuşandı, zırhını giyip sokağa fırladı Araplar kaleyi kuşattılar! - Nasıl olur? Bu herifler uçarak mi geliyorlar? - Kale ancak üç gün dayanır! - felâket... Zan Ona acıyordu, Zâbitlerden birine emretti, Zabit onun tat Diye yalvarıyordu, Hürmü- kejbine bir ok attı ve adamda fız yüzünde gözle görünür dere- cede hir sevinçle gözlerini kapa dr, Attan sarktı. Çözüp gölür- düler, Bız! beşince ağızdan dü: nazaran indirilebileceğin! indirilemiyeceğini ileri telâ; bir se öevi miştir, <a ” Dedi; fakat babam buna aldırış bile etmedi, Babası damdan düşer gibi haber ver- di. Ağzı kinle çarpılmış ve gözleri par- lamıştız — ivan, sokağa çıkı, Mityanın ni- şanlısını ayartmağa çalışıyor. İşi, gücü hep bu, Zaten buraya gelmesinin sebe- bi de ondan başka bir gey değil. — Size kendi mi söyledi? — Çoktan... Üç hafta oluyor. Tabii gizlice beni öldürmek için gelmemiştir. Her halde bir maksadı var. Aliyoşa, ürülerek bağırdı — Niçin böyle şeyler söylüyorsunuz? — Evet, gerçi para istemiyor.. Hoş, istese de kim verecek ya... Bak, benim biricik yavrum Aleksi, şunu iyice 2il- rine yerleştir, ki elimden geldiği kâdar çok yaşamak niyetindeyim. Paralarımın hepsi bana lâzım, Yaşım ilerledikçe, da- “ha çök para lâzım bana... Elli beş yaşın» da olduğum belde bütün erkeklik kuv- vetimi muhalaza ediyorum, Daha”yirmi yıl bu kuvvetin devam Hürmüzas şimdi Güökbuğuyu dönmüştü: — Burayı yüzüntü bırakıp da Yezdicerdin yanma gidemiycee- Eimi kabuj edersin, değil mi? — Yerinize bir adam bıraksa — Kimseye güvenemiyorum. — Yarın sabah... Gökboğa o kudar yorgundu ki yattığı yeri gerçekten beğendi. Bir aralık birisi onu hızlı hiz- LU dürtüyordu., Gökboğa hemen. kalktı, Karşısında Koraçı gör — Ne var? — Dışarıdaki gürültüleri işi- iyor musün? Dışarıda koşuşmalar, sert e- wirier, telâşlı bir surette kapı- larm açılıp kapanması vardi, Ne oluyordu? Yoksa Hürmü- zanım şüpheleri büsbütün yok olmadı da Gökboğa ile arkadaş Fı -Şlarını uykuda bastırmak. <İçl tertibat mı alınıyordu, Gökboğa “hemen Zırhını giydi, Kılcı ve kapidan çıktı, Biraz ileriden bir üşak geçiyordu: — Hey, bana buk! Nedir bu ne oluyor? koşarak geldi, Tolâşlı — Araplar kaleyi kuşattılar| Dedi ve gitti, ——— tesbiti araştırılmaktadır. Buna ait tetkikler henüz bitirilme- Belediyenin halka ucuz ek- AM ga MA . pay doru geçti, na yaklaştı: olurdu. Hürmüzan: luysunuz” Diyordu. Araplar hentiz mancınik (ve yürüyen kule gibi mühim mu- hasara sllâhlarıtı yapamıyor - lacdı. Bünua için kajedektlerin dışarı çıkmalarını istiyorlar hut düzensiz bir sürette kale du varlarımıd dibine kadar at süre rek oklarını maygallara doğru atıyöilar ve keçıyorlardı. atmakta da usta değillerdi, On- ların bütün, tatl doğruldu. kuşandı atıyorlardı. yordu. ğa başladılar, İğitler çıktı. da döyüştüler. edeceğini umuyöru' dıkça, sevimsiz! scve seve yanima gelmiyecekler. Onla- ri para ile çekmek lârım. Şimdi hedeh para topladığımı anıyor musun oğlum? Ben, ömrümün sonuna kadar hovarda yaşamağa andiçmişimdir. Dünyada şeh vetten başka her şey boştur. Herkes o- na tapar, herkes onu yapar; fakat gizli yapar, Bes, örtmeğe, saklamağa Jüzum görmüyorum. Benim açk kalpliliğim- den ötürüdür ki, elilem beni çekiştiri- Gurur. Halbuki ben, şerefli bir ddammn olduğu gibi görünmemesini hiç uygun bulmam. Ölüm, uyanmamak ivere bir Uyuyuştur. İsterseniz, ben öldükten sonra, canm İçin bir âyin yaptınız, du. alar edetsinir. İstemezseniz, bana vız gelir.. İşte benim felsefem bu, Dün ak- Şam sashoşlukla pek İyi konuşmuştuk. İvan âlimlik taslayan bir palâyracı ol- makie berader, din, ölüm ve ahret hak- kındaki filgirleri hoşuma gitti... Ama Bi- Yiyor müsun, onun köklü bir tahr'li bu- İunduğuna ber inanmıyorum Badı su. sup gülmesini biliyor, Bütün muvaffa- kiyeti işte o kadar... Aliyoşa, bir şey söylemeden dinli- yordu. »— Sen neye susuyorsun?.. O, konuş- tuğu vakit gayesi isihzellır. Şu senin İvanın piş herilin biri vesselâm... Eğer <anım isterse Groşinika ile evleneceğim. Müâlüm a, para ile her şeye erilir... Senin Şu mel'ün İvanın ne yapmak istiyor hi- — Araplar mı? Nasıl olur? Bu herifler uçarak mı geliyorlar? Sert aürmlarla sofayı, köri - Hürmüza surayın önünde kumandan ve zabillere emirler veriyordu. Kalenin dr- şarısmdan uğultu halinde tek bir sesleri geliyordu. Hürmüze- — Arapların şehri kuşaltıkla. rı doğru mudur” — Evet, Takat çok sürmez. Bir iki gün acüsk dayanırlar! Pek geç kalmazamız! — Beni bugün gitmeliyim. — Haydi beraber kuleye çi kalım da vaziyeti görelim, Gidip baktılar. Şehrin eitra - fmda en az kırk hin kişi vardı. Karşıki tepeye çudırlarını kuru- yarlar, etrafına hendekler küşt yorlardı, Gökboğz bunlurı yarıp geçebilirdi, fakat arkadaşlara - nın da en az yarısını feda ctmiş — Birkaç gün bize misafir 0- Hurmtüzanın askerleri güzel ok Gökboğa da kule. lerden İkisi #rasmdaki kısımda askerlerini harbe hazırladı. At tığı oklarm hiç biri boşa gitmi- Mürmüzan ertesi gün meydan! harbi yapmak Üzere dışarı çık- tı. Araplar onların rahatça çrk- | maları için bol bol vakit birak. tılar, İranliler gibi sal karma. İki tetaftan yi- Safların . ortasın- Buzan bir İran. hı, bazan da Arap galip geliyor- du. Son defa üstüste Üç İranlı !unes Araplar hep bir. — Hücum! *mda zafer sesleri caktı, Taplar eline geçtiğini liler çoktu. yordu haber yolladı: — Ehvazın yarısını UN — Bu sefer ansızın dım, Hole sulh yapar ve su ka” Jeden çıkarsam, elimde mermleketlerden büyük bir or- du ve pâra toplar, elbet şu çöl haydutlarmı kılıştan geçiririm. uş çağrılmış olan bir va. reket olurdü, Ok Diyerek başkasına Pinlei- VE ve kılıç kullanmakta ve bil. hassa cesarete toplanıyordu. G Gökboğay ağir, söyledi. Sonra: MR BO A AŞKA iyor musun? Böyle şeylere senin aklın ermez. O, benim Groşinika ile evlenme me mani öimak için, Mityayi kullanı- yor. İstiyor ki, benim yerime kızla o ev. lensin. Bu suretle Bem nişablısı Kateri- nayı elde edecek, kem de benim mira- sım eroniyette kalacak. Ne derin, ne ustaca hesaplar değil mi? — Na kadar sinirlisiniz... Bütün bun ların sebebi dünkü heyecandır. Siz yat- malı, istirahat etmeli idiniz. — Senin lâfın bana dokunmuyor. Bunları İvan söylese idi, küplere biner dim., Huysuz bir adâm olmama rağ- men sana kızmıyorum, işte, Aliyoşa gülerek; — Hayır huysuz değil, yalnız bugün biraz sinirlisiniz. Dedi, ; — Şu Mitya haydudunu deliğe tık. mak istiyordum, ama şimdi ne yapaca- ğımı kestiremiyorum. Kanun ihtiyar babasını saç ndan tutup yerlere savu- ran, yüzüne tekme vuran bir evlâdı el- bette şiddetle cexalarılırır. O, bununla da kalmadı, bir sürü şahit huzurunda tekrar gelip beni öldüreceğini söyledi. İsteseydim, onu hemen yakalatır, hapse attırırdım. — Şu balde dava etmek niyetinde değilsiniz! — İvan vazgeşirdi.. Ben onu zor dinlerdim ama, işin içinde başka bir şey de var... Fiyolor, oğluna doğru eğüdi ve mah rafındaki yollarışı keserek kı- hıç savurmuğa başladılar. Gükboğa kendi atlılarına; Kumandasını verdi ve SE i yılık Bozzuna uğrayan İranlıların yolu açıldı ve büyük bir kısmı kaleye kaçlılar. Araplar tara- yükseliyor- du. Hürmüzanın capı sıkılinış- te. Gökboğu olması dışarı &an askerin hepsi kırilmış ola- Hüğmüzan muhasara çizgisi- ni yarmak ve diğer kalelere git: mekten gekiniyordu. Çünkü her gün şüradan, buradan gelen gü- vereimer birçok kalelerinin A- yordu. Bununir beraber şehri | kuşatan Araplar urasında da Ü- Arap kumandakı Selman kaleye zorla giremedi- Eline göre üç samada kadar bek" leyecoğini bir türlü kestiremi- yordu. Arandan da İmdat geli— Bunun İçin Huürmüzana kabul edersen sulh yaparız. Hürmüzan şöyle düşürüyor. Ötedenberi cesaret ve kurus! le tanınmış ve İran başvezirliği- kendi rızasiyle memleketin ya- rısımı veşmesi pek ayip bir ha - Bana şöyle söyleyorlar! imiş gib! kendi düşüncelerini »oğa böyle bir Oğir üye- rinde durmak bile istemediğini — Civardaki şehirler hep ka- yapsanız hepsini kırarsını?! le içinde olduğuna göre Araplar içeri giremezler. Giremeyluce Buyün SAKARYA sinemasında Göreceğiniz en güzel film 4 dan yüklendiler, Şimdi Ealeginı— — a. - I önündeki küçük vadiyi harp ve| © a silâh sesleri dolduruyordu. Bir N aralık Araplar sağdan yd goldan VAK i T :j sarktılâir, İranlıların kala ta- ABONE TANİFESİ Memleket Memlakt'ği m e içinde Avlık * 4 uylık 264 iğ) #avik #5 v6 Tarifeden. Halkan O Jirliği İçli ayda vluz kuruş düşülür Pox'a birliğine girmeyen yerle #yda yetmiş beşer Karış medikir, w Abone kaydını bildiren swek' tay ve lelgrsf ücretini, aboyel parasının posla veya banka fe) yollama Ücretini idare kendi zerine alır, Türkiyenin her posta merkeşindeği VAKİT e abone yazılır. Adres değişlirme ücreti 33 kuruştur. İLAN ÜCRETLERİ Ticaret İlânlarının santim * saları sondan itibaren İlân 599”) falarında 40; iç sayfalarda 5 kuruş; dördüncü sayfada Vi ikinci ve üçüncüd 4; başlık yara kesmece 5 Jiri dr. i Büyük, çok devamlı, kişetiş renkli ilân verenlere ayrı #w indirmeler yapılır. Resmi ilimleri rın sanilm < satırı 30 kuruşlar. TICARI MAHİYETTE OLNIYAS KÜÇÜK İLANLAR Bir defa 30, iki dı va, ü€) defası 65, dört dufası 75 ve of delen 109 kuruştur. Üç aylık ilân verenlerin bir defası beda” vadır. Dört satırı geçen ilimlerin fazla satırları beş kuruştan B# sap edilir. Hizmet küyük ilân Tndiritir, Vakıt hem doğrudan doğru” ya kendi idare yerinde, hem A8” kara caddesinde Yakıt Yurduğ m EL RESIYEY. m bildiri. $ m J N z — MESELE #, vermeyi ——— ES ge” e bastırıT # ii kalan kapomu © getirenleri, tarifesi yüzde 3 ZA EE adamın |ğ atında KEMALEDDİN İRENİ Mün Bürosu eliyle ilân kabül eder. (Büronan telefonu: 20334 3 ki Si r k. de yiyecek ve yağına eğilet malbulamazlar, , Kış bastım! ca burada hiç barınamıyacaKiiği dır. Zaten arkadan imdüt £ miyormuş, O sırada bütuf d Ealelerle de sözleğerek bir ç#8 fikirleri Tİ “İ, EE Dedi, pi (Devamı var) Yeh NL-AYR TAPAN KADIN Genç kadın kalbi, kadm hissi, kadm aşkı. kadm tajii,.. Senenin en helis şaheseri i Başrolde :ZARAHLEANDER İâveten Paramunt Jurnal, Fiyatlarda zam yoktur, iatlar: 25.35 Looalar 150 kuruş remane bir eda ile devam etti; — Eğer polise başvurup yakala sam, iz, onun peşinden koşacak, Fi” | kat müdafaasız bir ihtiyara yaptıkla” Tu duyarsa, belki benim hatrrımı sor Gi ğa gelir.. Groşinika bu karakterde bif kadındır. Her şeyin tersini yapmakti hoşlanır. Ben oru iyi bilirim... Kanyif istemiyor musun?... Peki, peki £ kahve iç. İçine bir çeprek kadehlik k9f yak koyayım, bak ne güzel olur... -- Hayır, teşekkür ederim.. müsaade ederseniz, yalnız şu bir dü ekmeği alacağım. z Aliyoşa, böyle diyerek, ekmeği ab? . cübbesinin cebine attı ve sonra baba” na yalvaran bir sesle: , içmemelii TEE EE EE b e e EPİ FESİ lü — Artık siz de konyak niz) İ Diye nasihat etti, ihtiyar, dolapti” şişeyi çıkarıp kadehini doldurdu “© tekrar kilitliyerek anahtarı cebine aw uz ; gi — Hakkın var, konyak beni öfkeli a diriyor... Ama çok değil, bir küçücü kadeh içeceğim. Bir kadehle de sera | değilim &... İl Dedi, . — İşte keyfiniz geldi, ğ — Adam sen de, kalleşler kalleş! i ağam olduğum halde, ben “eni İr sız da severiz... İvan, “Çermançiy8” gitmiyor.. Sebebi de betilm ne YE! y m: öğrenmektir... Gelirse Giroşiniki?.. (Devamı var) EFES EE» £ Bİz (Ne i,

Bu sayıdan diğer sayfalar: