27 Şubat 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

27 Şubat 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 — VAKIT 27 ŞUBAT 1939 işaretler : ———. Zehire karşı neşe ile mücadele Dün gazetelerde şöyle bir ista- tistik gördüm: SENE 1935 1936 1937 1938 343 1939 o(ilkikiay) 210 Bu rakamlar seneden seneye tesbit edilen eroin vakalarını an- latmaktadır. Hâdise korkunçtur. Miktarı ba- kımından değil, küçük miktarın MADDE 169 138 318 her sene artmakta gösterdiği ısrar | cihetinden! Kendine zehirden şifa arayan larm miktarı neden artıyor? Buna vefilecek cevap yüzde yü- ze yakm bir panzehir tesiri yapa- caktır, Zehire karşı aldığımız tedbir nedir? Hepimizin tek bir ağız ha- linde vereceğimiz cevap şudur; — Şiddetli inzibat tedbiri! İnzibat otoritesini ancak vahdet ve tecanüsle kurabilir, Bizim inzi- bat kuvvetlerimiz henüz bir nokta- da tevhit edilmiş değildir. Bütün inzibat kuvvetleri bir noktada, kumanda vahdetine sa- bip olan da mesele halledilmiş ol maz, Ceza, şiddet bir sebep değil, ancak bir neticedir. Zehire karşı şiddetli cezalar koy ruyalım, inzibat tedbirleri almıya- lum demek istemem. Bilâkis şid- deti daha çok arttıralım, kanuni eszaları daha şümullü bir hale kor| yalım. Fakat mesele yalnız bir in- zibat, ve bir kanun davası değil- dir. Ayni zamanda bir psikoloji nun tatmin edilmemiş ihtiyaçları- nin bir işaretidir. Zshiri neşe vasıtası haline sokan insan her şeyden önce neşesini z6- birden bekliyecek kadar o bedbin biz hale düşmüştür. EsDinliği besliyen ümitsizlik- tir. Ümitsizlik ideal firenini kay- bitmek emektir, DB ada rahatsızlık, ıstırap, ne jlinmeğe mecbur olanların bu yol bir sosyoloji, hülâsa insan ruhu! Adalılarla Kadıköy- lülerin dilekleri Tenzilâtlı Karneler İsteniyor Kadıköy, Haytlarpaşa ve bütün Anadolu yakası ile Adalarda otu- ranlar Denizbanktan haklı bir di- lekte bülünmaktadırlar. Bunlar, Şirketi Hayriyenin o Boğaziçinde halka yaptığı bir çök ko- laylıkları ileri süterek Denizbank tan da bu gibi kolaylıklar istemek- tedirler, Bu arada üçayık ve bir aylık tenzilâtlı karneler vardır, Malüm olduğu üzere Şirket Hayriye iki senedenberi Böğazi- şimde oturanlar için üçer aylık ve birer aylik yüzde elliye kadar ten zilâtlı karneler ihdas etmiştir, Bu her gün İstanbula gidip gelen halk için çok fstifadeli bulunuyor. Ayrıca da bir gün içinde müte- addit seferler yapılması imkânlar: da bulunuyordu, Halbuki buna rağmen Deniz. bankın halka gösterdiği yegâne kolaylık birer haftalık abonman karneleridir ki bunların tenzilâtı da devede kulak denecek kadar azdır. Bu hususta Kadıköyünde Otu. ran Zihni Esen diyor ki: “© — Kadiöyden Pendiğe ka- dar bütün sahil halkı İstanbula in- mek için fazla bir yol parası vers mekteğirler. Bilhassa bizim gibi iş dolayısiyle her gün İstanbula daki masrafları pek fszladır, Denizbank ta Şirketi Hayriye kadar olsun balkı düşünmesi lâ zımdır, Bilhassa Şirketi Hayriye hususi bir mücssese olduğu halde yüzde elliye kadar tenzilâtiz. lar yapmıştır. Biz ise on paralı tenzilât bile görmüyoruz. Son Akay vapurlariyle her gün İstanbula inmeğe mecbur olanlar Boğaziçindekilerden daha farla- şesizlik, suni bir surette neşe elde etmeyi emrediyor. Fakat ümidini kaybıtmiyen, ideali sağlam olan insan dünyan kurduğu yeni tu- zağa düşmüyor, Kendini kurtar yer, Halinden memnun olmıyan insan daha iyi bir hale geçmek i- çin daha başka çareler arar. Ru- bundaki kudrete, imanın derecesi- ne göre tedbirler bulur. Bazan bir din havası rı kaplar. Bulundukları halden daha iyi hale ibadetle geçeceklerini sa- nırlar. Bazan yüksek haddine çi © kan bir enerji insanları ihtilâle sev keder, Bir kanlı mücadele ile bu- lundukları halden kurtulacaklarını zannederler. Bazan akıl ve idraki hareket et- tirerdk makul çarelerle bulunduk- © ları halden daha iyisine geçmek is — terler, Bazan da alkole ve zehirlere ken dilerini terkederler. Böylece bu- lundukları halin ıstırabından kur- tulacaklarını tahayyül ederler. Şuurlarınm bir diken gibi batan © hatıralarını, hayatlarmı unutmak isterler, Buna karşı tek çare, de- miyelim, fakat kuvvetli, soüessir çare, insanları ümide ve neşeye, ideale kavuşturmaktır. Bugünün dertlerine mukabil faydaları da vardır. Nasıl büyük hava taarruzlarma — varsa, zamanın kötü tahrip vası- tnlarma karşı korunma meziyetle- Ti de mevcuttur, Bugün teşkilâtçılık insanları ne- şelendirmeğe, ümitlendirmeğe, ve © ideale bağlı bir mahlük haline.sok maya mulktedirdir. Insanı biraz eğlendirmek, onün 'vislerini kısmen tatmin etmek, ve — nihayet ona hayatı cidden sevim- Ki bir levha haline solemak davayı dır. Onun için alâkadarlardan bu yolda tdibirler alınmasını istiyo- ruz. Şimdiki fiyatlar vapurlarla gezmeğe gidecekler için belki nor- maldir, Fakat her zaman gelip git meğe mecbur olanlar için değil,,, un Mangala Düşerek Yandı Hasköyde Teprak mahallesinde Turşucu sokağında oturan Cemi- lin bir buçuk yaşındaki oğlu Meh-! met dün evde yalnızken mangala düşmüş ve yüzünden yanmıştır. Feryatlarına yetişenler yavruca ğizı tedavi altıma almışlardır. Bir hakaret, tehdit ve dövme davası görülmeğe başlandı Dün nöbetçi cürmü meşhut mahkemesinde bir hakaret, döv. me ve tehdit davası görüldü. Da. vacı yerinde bulunan Aksarayda Viran çeşme sokağında 18 nu marada oturan Hasan Özdede idi. | Reisin sorgusu Üzerine davasını! şöyle anlattı: “— Ben dün gece Gedikpaşada cami sokağında 32 numarada 0- turan Bayan Salmenin evine mi. safir gitmiştim. Saat 8—0 kadar vardı, Yemek yiyorduk. Bu sıra. da evin sofasından gürültü patır. dı gelmeğe bağladı. Sonradan öğ. rendiğime göre bu gürültüleri Ar daş isminde biri yapıyormuş. Ar daş ayni evde oturan ve hayli za. mandanberi. dargın bulunduğu sevgilisi Anuş ile barışmağa gel. miş. Fakat aralarında kavga çık. tığı için gürültüye başlamışlar. Bir sıra gürültü patırdı çoğaldı. ğı için Bayan Saime sofaya çık. tı ve Ardaşa: *— Burada ne diye gürültü ya, pıyorsun. Benim misafirim var. Rahatsız oluyoruz. Kavga ede . cekseniz dışarıda yapm.,, dedi. Fakat bu lâkırdılar sarhoş ©. lan Ardaşı büsbütün kızdırmış o lacak ki küfür etmeğe başladı. O kadar fena lâkırdılar söylüyor du ki dayanamadım ben de oda. dan çıktım. Ardaş sokak kapısı. nm önüne gelmişti. Hâlâ küfür. lerine devam ediyordu. Beni gö. rünce üzerime atıldı, Cebinden bir tabanca.da çıkarmıştı. Ben can havliyle ellerine sarıldım. O, tabancanm kabzesile gözümün sitwya vurarak. İrilfiim ede ede kaç tr gitti, Biz de karakola heber verdik.,, Çocukları Hırsızlığa Alıştıran Adam Küçük çocukları da kendisiyle Öirlikte hırsızlık yapmağa alişt- tan bir sabıkalı yakalanmıştır. Mustafa isminde olan bu adam Kasımpaşada Abdullah ve Hamit isimlerinde iki çocuğu kandırmış ve evkafa git Havuzlar hanının da- mından kiremit ve çinko çaldırma- ğa başlamıştır. Kendisi de bu eş- yaalrı dışarıda satmaktadır. Fakat işi anlayan memurlar Mustafayı ve çocukları yakalamış- lar ve çalınan eşyaları da satıldık- ları yerlerden geri almışlardır, | Bundan sonra Ardaş bu iddia, ları reddederek dedi ki: “— Ben Anuş ile sekiz senedir İgörüştyorum, her zaman evine giderdim, Fakat bir aydır dar. igmdık. Dün ablası Anjel Mah. mutpaşadaki dükkânıma geldi. Bana: “.— Bu akşam bize gel de sizi barıştırayım.., dedi, Ben de ak . gam eve gittim. Sofada Anuş ile köonuğurken 10—12 kişi birden ü. zerime atıldı. Meğer beni dövmek için tuzak kurmuşlar ve böyle . İlikle çağırmışlar. Üzerime atı . lanlar arasında Anjel de vardı. / Ellerinden güçlükle kurtuldum. Hasan evime kadar peşimden kovaladı. Elinde de bıçak vardı. kudan bayıldım. Hasan kapıyı sarsıyor ve bir çok küfürler ede. rek “— Dışarı çık ta seni öldürüp parçalıyayım., diyordu. Gürültü. den evimizde oturan bir kiracı kadmm sütü de kesildi., Bundan sonra şahitlerin din, lenmesine başlandı. Anjel, Sai . me, Aleksan, Damyanos Ardaşm aleyhinde şahadet ediyorlardı. Ardaş Anjel ve Saimenin şahit, liklerine itiraz ederek "Bunlar benim üzerime çullanarak döven lerdir. Şahitliklerini kabul et . mem.,. dedi. Daha sonra dinlenen Keğam. Parseh, ismindeki şahit ler de Hasanın Ardaşı kapısına kadar kovaladığını ve küfür ede. rek tehditte bulunduğunu söy » tediler, Mahkeme müâğdetumum!. nin talebi üzerine diğer bazı şa. hitlerin eslbi İçin martın üzüme birakild. Kadınları Dövmüşler Dün Beyoğlunda Abanoz soka- ğını altüst eden İki sarhoş yaka: lastmıştır, İhsan ve Yani isimlerindeki bu iki kişi bu sokakta 41 numaralı Kiymetin evine girmişler ve içeri” de bulunan kadınların üzerine hü- cum ederek dövmeğe başlamışlar- dır, Vaka yerine gelen zabıta me- murları suçluları yakalamışlardır. Tıp Cemiyeti Toplantısı Türk Tıp Cemiyeti yarm aylık toplantısını yapacaktır. Doktor Halit Ziya Konuralp, Ethem Ba- kar, Burhanettin Teker tebligatta bulunacaklardır. GEZEN VE DURAN (Ulus) refikimizin Yankılar sö” tununda şu satırları okuduk: İki tanınmış gözeleci, Faik Sab. ri ile Hakkı Süha, İkt soyadı aldı. lar, Faik Sabri, zaman zaman uzun uzun seyahatler yapıp hatıralarını güzelelere yazan meşhur bir coğ . rafyacıdır. Bu zalın aldığı soyadı şadur: Daron, Hakkı Süha ise — vaktiyle sey . pah İmzasını kullanmış olmasina rağmen — İstanbuldan dışarıya pek çıkmaz, Onun soyadı da şu: Gez- gin. Soyadlarında becayiş mümkün olsa da şu iki muharrir yeni isim- lerini değiştirseler! Ne dersiniz? Doğrusu güzel. Biz, kendi hesa. bımıza bu teklifi makul buluyoruz. | Lâkin bizim bildiğimiz Hakkı Sü. ha, zahiren eyni yerde durmasına rağmen geniş bir bayale sahiptir, “durmadan,, gezer. Ve Faik Sabri Duran gezmesine rağmen... SIĞINAK işi Hava hücumlarına karşı koymak Üzere apartmanlarda sığınak ya . pılması için bir talimatname ver, dır. Fakat bu lalimatname tatbik ediliyor mu? Biz zannetmiyoruz. Zira tanıdı. i Leh ve Aleyh — Amız birçok apartmanlarda, yeni yapıldıkları halde, sığınak yoktur. Du noklamın ehemmiyetle nazarı. dikkate alınması lâzımdır. BEKÇİ NEDİR Aramızda, bekçi denilen bir mahlik dolaşır durur, Fakat biç birimiz, bunların kati ve nihal si- fatlarının ne olduğunu bilemeyiz. Evvelce bekçinin bir rolü var. dı. Fakat artık o teşkilâtın yerin. de yeller esmektedir. Şimdi, bekçilere zabıta yardım, cısı rolü ve bellerine bir deta . banca verilmiştir. Fakat buna rağ- men resmi bir sıfatları yoktur. Bekçi resmi memürsa, kapı kapı dolaşıp vergi alır gibi yamaz. Değil ise, zabıtı olan asayiş temini işini alamaz. O halde... O halde bekçiye hünsa bir mahlâk diyebiliriz. EDEBİYAT VE İLİM İngilterede bir kadın âlim her insanın bir balık ve bir maymun beynine sahip olduğunu iddia e- diyor, Bizce bu iddiz yanlış değil, ek. siktir, İçimizde kuş beyinliler de vor. Ru münasebetle aklımıza geldi. Edebiyat işe yarumaz derler. Ba . üzerine Kapıdan içeri kendimi atınca kor | İzmir Fuarı Vekâlet Alâkadarlara Mühim Bir Tamim Gönderdi İzmir, (Hususi) «— İzmir Fuarı hakkında İktısat Vekâletinden şeh rimiz Ticaret ve Sanayi odası reis- liğine bir tamim gelmiştir. 20 Ağustosta açılarak 20 Ey- iülde kapanan İzmir enternasyonal Fuarında milli varlığımızı, smal, zirai kudretimizi yerli ve ecnebi seyyahlara göstermenin ehemmi- yet ve faydaları işaret edilerek her hangi bir sınai müessesemizin mâmulâtı dahilde satıldığından Fuara iştirak etmemek gibi bir dü şünceye düşmesi doğru olmadığı, Fuara el ve gönül birliğiyle iştira- kin milli birlik teşkil edeceği ve milli bir vazife ciduğu bilditilmiş- tir, Vekâlet, bütün müesseselerin toplu şekikie Fuara iştirak etme- leri daha muvafık olacağını işaret etmiş hangi müesseselerin iştirak edeceği, hangilerinin iştirak etmi yeceği tesbit edilerek bildirilmeşi- ni istemiştir. Ziraat Müzesi? Ziraat Vekâletinin Kültürpark- ta geçen yıl inşa ettirdiği ziraat müzesinin tanzimi için hazırlıkla- râ başlanmıştır. Müzeye memleketimizin muhte MW mahsul nümuneleri bol bir şe- kilde konacak ve ayrıca grafikler hazırlanacaktır. Bu grafikler, muh telif mahsullerimizin muhtelif yıl- lardaki istihsal ve ihraç vaziyetle- rini gösterecektir. Müzenin dahili tertip İşlerini Buruva iuvadeiv Keresy ru yar dürü B. Nihat Eğriboz idare ede- cektir. Bu hususta Ziraat Vekâle- tinden vilâyete tebliğatta bulunul- muştur, ——— Polise Hakaretten Mahkm Oldu Dün cürmümeşhut mahkeme- sinde polise hakaret eden bir ada- mın duruşması yapıldı. Ömer Yıldız adında olan bu &- Jam Azak sinemasında sigara içer ken polis memurlarından İrfan kendisini dışarı çıkarmış ve 1 Jira para çezası iştemiştir. Ömer bu cezayı vermedikten başka memura hakaret etmiş ve ayrıca da; « — Demek ki benden rüşvet istiyorsun,, diye bağırmağa başla- muştur. Mahkeme suçu sabit görmüş ve 7 | örneri bir ay'hapse ve 30 lira da kınız, teşbihlerden hakikatler do, Ruyor. BEK'İN KALESİ Miralay Rek büşüne gelene ka. dar tehlikeli bir oyun oynadı, kü- çük itilâfın parçalanması İşinde Almanyaya yardım etti, kendi bin» diği dali kesti. Şimdi tehlikeyi an, lamış olacak ki, Polonyada Al , mawya aleyhine nümayişlere baş- ladı, Bek, kalesini muhafaza edebile- cek mi? Biraz gecikti gibi geliyor bize. Fakat geç de olsa, zararın nere » sinden dönülürse kârdır. VALİYE MEKTUP Sayın LâMi Kırdar, Şehrin imarı için beş milyon 11. ra alacaksınız. Tebrik ederiz. Şeh rimize yeni tayin olunduğunuz za- man herkes, sizden yol, elektrik, Asfalı, konservatuvar vesaire İs , tedi, Biz, sizden sadece beş lira ix, tiyoruz. Beş Jiracık. Bunlarla on musluk satın alıp, Yenicamiin ha. dımağılarına benzeyen çeşmeleri- no takacağız. Bu milyonda bir ricamızı Ted « detmiyeceğinize emin olarak te - şekkürlerimizi şimdiden takdim ederiz. z Mİ para cezasına mahküm etmiştir. Fakat suçlunun sabıkası olmadığı için cezas; tecil edilmiştir. —— Başına Sapan İsabet Etti Galata rıhtımında yanaşık bulu» ân Aksu vapurunda çalışan De- nizbank amelelerinden Halil vinç İ sapanının başma şiidetle çarpma- sından yaralanmış ve baygın bir halde Beyoğlu hastahanesine kal- dırılmıştır. ——— Denizbank Kadrosu Denizbank umum müdürü Yu suf Ziya Erzin dün pazar olması- na rağmen geç vakte kadar Ban- kadaki dairesinde meşgul olmuş- tur, formaliteler ikmal dillmiştir. Ya- rin kadrolardaki vaziyetleri bütün memurlara tebliğ edilecektir. Haber verildiğine göre kadro- lardaki değişiklikler yavaş yavaş tik elcin. ili Zat Maaşli Hakkında Y bir kars” Zat maaşı olarak bö5' lıklarla bir defaya verilmesi lâzımgelen P istihkak sahiplerinden * malmüdürlüklerine mür rek paralarını almadı mıştır, Bu vaziyeti göf ” lan Maliye Vekâleti ye rarlar almıştır. Bu ki ikramiye ve onar , kendilerine yapılan te” men almıyan veya alm tinkâf edenlere Maliye © müracaat ederek para” ları polis vasıtasile tebii y cektir. Bu te KN tacaat etmiyenler ve almıyanların paraları miri man müddeti olan beş “Öğ” detle emanet hesabınâ ve bu beş senelik mü de müracaat ederek paraları hazineye irat caktır, Bağlanan tekaüt ve 7 Lklarına ait resmi seneÖ F tan İstinkâf edenler . iki yoklamada veya bu lar arasında geçen zama” müracaat etmedikleri t& yıtlarının terkini cihetin? cektir. : Beyannamesi veri eşya hakkınd Gümrük ve İnhisarlaf tinden gelen son bir ithal edilmek üzere gü yü yannamesi verilen eşyâ, yi ai ve hukuki mesuliyet K* se dahi 107 inci maddenif ” ni icabettirir bir bal vukuu kasına devir ve ciro edile” tir, Eğer mal sahibi malın: * na devretmek isterse ve" istidalan sonra mallar “# edilecek ve para cezası “& Tuzum görülürse, yam İmamlandıktan sanra anı işine müsaade edilecektir- Yugoslavya ile Afi" anlaşması Hükümetimizle Yugoslaii, kümeti arasında afyon ib İerinin tanzimine dair bir yapılması kararlaşmışur. Önümüzdeki günlerde ” ta başlıyacak olan müz bükümetimizi temsilen İ 7 kâleti ihracatı teşkilâtlan©”. t0su müdürü B. Servet toprak mahsulleri ofisi um l dürü B. Hamza Erkan “ bürosu Türk delegesi Bg Demirkan bulunacaklardıf”. €lerimiz önümüzdeki Bulgrada hareket edecek” Maliye Vekâleti /e müdürü Maliye Vekâleti Levi dürü B. Fuat'ın Beni Bankası idare meclisi â#: yini mukârrerdir. 1927 ve daha o senelere ait deV alacakları Mahiyet itibariyle borgi kında cezat takibat Yö! istilzam ettiren ve fakat battan bir menfaat elde edi ei ceği anlaşılan 1927 ve dabi ve ki mali senelere ait devi" larının terkini Maliye V* çe kararlaştırılmıştı beki 24 SÜ li si, çi) “ ; iL yi A e a Yİ er İİ YE EEE İ x pm Pazartesi / 7 ŞUBAT 7 Buharrem 112 Kasim | 115 1217 | Süre 154 | iinei İl Yatsı maa

Bu sayıdan diğer sayfalar: