19 Mart 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

19 Mart 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Ee, ingiliz Başvekilinin Şiddetli Nutku imberlayn“ Almanya #şman olacak,, diyor “vekilin bu nutku umumi harp ladığı zaman İngiliz nazırının söylediği nutka benzetiliyor 18 (4.4.) — Başvekil Alman Sefirinin geri dağici - din gece, Bir. ması ihtimali ise her an mevcut, Mili birlik toplantısı - tur ve bu iş, Lord Halifax'ın ve. toplantısında söyle”. | büsüdür. Bu, değil yalnız Alman- İreceği izahata bağlıdır. te demiştir ki: yanın komşuları tarafından fa . |ÇEMBERLAYN ÇENTİLMEN. efkârrumumiyesi, | kat bütün diğer memleketler ta. LİĞİ BIRAKMIŞ un misli görülmemiş İ rafından da ciddi surette nazarı | Paris, 18 — Bougves, Petit Pa, İk Siddetli bir darbe ile | dikkate alınmak icâp eder, risien gazetesinde diyor ki: Ür. Bu hafta içinde! Biz, bittrbi her şeyden evvel,| B. Çemberlayn, Birmingham - R hâdiseler, istikbalde pi commun welith arkadaş. |daki nutkunda temkinli olmakla Mitler tevlit edecek - |larımıza ve kendi ile bu derece | beraber, B. Hitler'in Godenberg İsıki surette bağlı bulunduğumuz | ve Berehtesgadeh'deki fena ni . Fransaya doğru döneceğiz. Şu ci. | yetlerini takbih eden sözler söy. hetten de şüphe etmiyorum ki bü İlemekten kendisini alamamıştır. tün diğer devletler de orta Av. | Büyük bir centilmen olan Çem . rupada ve cenubu şarki Avrupa. | berlayn, filhakika, hemen her da, sında olup bitenlere karşı alâka. | kika namustan bahseden bir dev. sızlık göstermediğimizi bilmekte İlet reisinin en resmi ve sarih ta. dirler ve bizden fikrimizi sora , |ahhütlerini bu derece sinik bir caklardır. surette ihlâl etmesi karşısında B, Çemberlayn'in nutku, şid . |manevi isyan hissiyatını göster. detli alkışlarla karşılanmış ve B. | memezlik edemezdi, Çemberlayn, ikinci defa söz ala- |“ALANYA PİŞMAN OLACAK” rak şunları söylemiştir: Boussard, Petit Journal gaze. Almanyanm bu hareketi, bir tesinde diyor ki: cebir, şiddet ve haksızlık hare. | Imanya, nihayet, yaptığı hare. ketidir, hakkı ihlâldir. ketten çok pişman olacaktır. Tat Fakat bizler cesaretimizi kay. !tâ Çemberlayn bile, kuvvete an. betmiyelim, Biz, bundan evvelkin | cak kuvvetle mukabele edebila « den çok daha kuvvetli bir mille. |ceğini ve bütün uzlaşma gayret. tiz. Sonra, cebir, şiddet ve hakstz- İlerinin zaferlerinden Ve cezasız. » | ki hereketleri, ire ül çelik. ugından sor gazhog bi bir halde bulu : her biri Almanya için yeni tekli. | duğunu er Kuvvetlere keler doğurmuştur ve kâhinlik dur demek zamanı gelmiştir. iddinsmda bulunmadan şunu söy. | ÇEMBERLAYN'İN ESKİ Sİ. liyebilirim ki Almanya, sonunda, YASETİ ÖLDÜ hükümetinin yaptığı gü işlerden| Londra, 18 Manchester acı surette pişman olacaktır. Guardian diyor ki: ÇEMBERLAYN'İN NUTKUNA | Grey'in 4 ağustos 1914 te söy. ALMANYA İTİRAZ ETTİ lediği nutuktanberi hiç bir İngi, Londra, 18 (A.A.) — Havas: İliz nazırı, dünkü Çemberlayn Almanya sefiri Von Direksen, | nutku gibi-ağır bir nutuk söyle. bugün hariciye nezaretine git . | memiştir, Bu nutuk zallli siya . miştir. Zannedildiğine göre se setimizde kat'i bir dönüm nok . fir, Lord Halifax'n daveti üze- | tasıdır. Çemberlayn'in (o #özleri rine nezarete gitmiştir. Sefirin | cok kat'idir. Ve artık bunlar: de, Çemberlayn tarafından dün Bir. | gistirmenin imkânr yoktur. İn. mingham'da söylenen nutka iti. | gilyiliz Başvekili, Hitlerin hare. raz ettiği ve bu nutuktan İngil. | kâtındaki haksızlığı, en sarih sü, terenin bundan sonra Almanya. İrette ve eyni zamanda anlaşmaz. ya karşı hasmane bir diplomasi İlik halinde bulunmıyan iki hükü. siyaseti takip etmek arzusunda | met reisi arasında başka misali olduğu manasının çıkarılması mr lâzimgeldiğini Lord Halifax'tan sorduğu tahmin edilmektedir. devam edecek mi? Her halde bü yeni darbe, kuv. vetle dünyaya hâkim olma teşeb son hâdiselerin 96. ? anlaşmasının, teş. Ni İleri sürüyor. Münih Rizli bir gey değil - » malümdur. B. Hitler mı ortadan yok SİZİ zaman bu anlaş. koymuş birisi sıfa. dan haberdar etme. pe bunun yerine, İtediği gibi oynamıştır. Ki muvaffakıyet. icelenmesi karşısmda Trumumiyesinin his - İnkisarma tamami. m. A berlayn, bundan sonra, KA, ziyade yükselterek © işter? De oldu? Çeklerin AL. iş dahilinde almma- Yen beyanat nerede? y Almanya için » teşkil ettiği hakkm. *t ciddiye alamam, kili, bundan son. Wanın bütün vaiilerinin ç şüphe ettiğini bil . , Öslerine söyle devam 1, * dünyaya bir seri ani ler yaptı. Fakat adar, her defasında Al. Ne Kardeşlerinden,, bah Bi haftanm hâdisele. yı üküümetinin, ilân et. 8 de sadık kalmadığı. çin bir başlangıçtır. Çember « Cumhurreisimiz Dost Bulgar Başve- lini kabul buyurdular Baştarah 1 inade saat 13 te Riyaseticumhur köş - künde Bulgar Başvekili ekselans Köstivanof ve Bayan Köseiva . nof gereflerine bir öğle yemeği verilmiştir. Ziyafette Başvekil Refik Say. dam, Hariciye Vekili Şükrü Sa- raçoğlu, Bulgar orta elçisi Bay Kristof, Sofya elçimiz Şevki Ber. ker, Riyasetieumhur umumi kâ. itibi Kemal Gedeleç, Numan Me. " nemencloğlu, Riyaseticumhur ser yaveri Celâ), hususi kalem tnüdü, rü Süreyya Andriman .hazır bu» lunmuşlardır. Muhterem misafirimiz Bulgar Başvekili ekselans Köseivanol re. fakatindeki zevat ile birlikte bu. gün öğleden sonra Gazi Terbiye | Enstitüsü, Ziraat Enstitüsünü zi. yaret etmişlerdir. Bayan Kösel. vanof Çubuk barajını gezmiştir. Bu akşam saat 20,30 misafiri- miz bulunan Beşvekil ekselans Köselvanof ve Bayan Köseiva - nof şerefine Bulgaristan elçisi okselans Bay Kristof tarafından Ankara Palasta bir akşam yeme. ği verilmiş ve yemeği saat 22.30 da başlıyan bir suvare takip et. miştir. Anadolu ajansı umum müdürü | Muvaffak Menemencioğlu tarafın dan bugün Ankara Palasta Bul, gar gazetecileri şerefine bir öğ- le ziyafeti verilmiştir. Ziyafette muhterem misafir . lerle gazeteci bir çok mebuslar ve Matbuat erkânı hazır bulun. muştur. layn'in eski siyaseti ölmüştür. Bundan #onrâ, Çemberlayn'I, ta. mamiyle yeni siyâsetinin tatbi - kinde göstereceği süratle ölçe ağın neti “ALMANYANIN HAKKI MÜ. NAKAŞA EDİLEMEZ, Berlin, 18 (A.A.) — Doktor ile yazdığı bir makalede, son gin. lerin büyük ve tarihi hâdiselerini mevzuubahsederek diyor ki: Bu hafta içinde öyle büyük ve tarihi hâdiseler vukua gelmiş » tir ki bunların değiştirilmesi ka. bil değildir. Almanyanın hukuk! vaziyeti o derece sarihtir ki hiç kimse Almanyanın bu hakkı ü. Avrupa, 5 Çünkü. burada yeni bir nizam tesis olunmuştur ve bu nizama göre ayni hayat sahasında yaşa. makta olan iki milletten en kuv. ye etmektedir. 8 VAKİT» Müstakil ressam- lar sergisi Dün Taksimdeki Dağcılık bünde büyük bir resim se çılmıştır. “Müstakil ressamlar ve heykeltraşlar birliği,, mensupları tarafından tertip edilmiş olan bu sergi, açılış merasiminde şehri. mizin kalsbalık bir münevver ta. bakası bulunduğu gibi, akşam geç vakte kadar ziyaretçilerin ar. kası kesilmemiştir. Sergi, müstakil birliğin bu ne. viden yirmi ikinci teşebbüsüdür. rak beş defa İstanbulda, alti defa daha Ankarada, birer defa Rus - yada, Romanyada, Yugoslavya, Yunanistanda, Balıkesirde, Bur . sa, Samsunda ve iki defa Zongul. dakta bazan doğrudan doğruya bazan diğer sanatkâr teşekkülle- rile beraber olarak yirmi bir ser. İsi açılmıştır. Birlik, esas itibarile 25 aza . dan mürekkep olup, bunlardan Hile Asaf, Muhittin Bebatı, ve Sermet Ali hayata gözlerini yum muş bulunmaktadırlar, Dün eserleri teşhir edilen sa. natkârlar da şunlardı: Ali Çelebi, Ereliment Kalmık, Fahri Arkunlar, Fuat İzer, İlha. I mi Demirci, Kemal Zeren, Sabi- iha Rüştü Bozcalı, Saim Özeren, Nusret Suman, Ziya Keseroğlu, Mahmut Cuda, 'Talât Emin, Zeki Kocamemi, İ, Hakkı Oygur, ve Pâlp Hakkı Köseoğlu. Portre, peyzaj, nü, illüstras . yon, naür mort ve.bir çok diğer vasıflarda güzelliği ihtiva eden esetler arasmda merhum Sermet Alinin de hatırasını ihya etmek Usere bir natür mort, bir akade. mi, bir peyzap, bir kompozisyonu teşhir edilmişti, Sergiyi gezenler, derin takdir İe ayrılmışlar, bir bir çok zi. yaretgiler sanatkârları şahsan tebrik etmişlerdir. mektedir. Herkese açıktır. DÜZELTMELER: tiyorum : sinirli erkekler..., “Siperlerdeki halat sinirli erkekler; satırdaki “Gölgeler”, ki, olacaktır. Bundan evvel Ankaradan başlıya N (13) üncü gülleler; | gibi hakikati de yakıp kül etmiş (20) inci satırdaki “Meflüflar”, | olmasa, İş anlaşılsa ve suçlu hepis “Mağlüplar.,; (18) inci satırdaki | mize ibret olacak bir şiddetle ce. bulunmıyacak bir tarzda açığa | vetlisi, sulhün idamesine neza. | "buda, "Buvc,.; (31) inci satır-| salandırılsa, vurmuştur, Bu B, Çemberlayn 1. | ret etmekte ve en zayıfını hima. | daki "Tabyasının,, “Tabyasınlda- 14 MART 1935 Görüp düşündükçek Kundakçılık Ata Atabek hanı yangınından duyduğumuz ıztırap, daha yürek- lerimizde soğumadan evvelki gece Hasan Eca Deposu, etrafınlaki birkaç zavallıyı da peşinde sürük- liyerek kül oldu. Hasan Ecza Deposu 135 bin li- râya sigortalı imiş. Ötekilerin ser. mayeleri ise duman olüp gitmiş. Hâdisede yangın kadar, belki ondan da acı bir şey var. Bu yan- gm bir kaza, bir tedbirsizlik eseri değil, bir kundakçılık marifetidir. | On beş yağında bir yumurcak, koca binayı tutuşturuveriyor ve komşularını da mahvediyor. Ben, polis değilim. Fakat değ- rusu on bej yaşında bir çocuğun, kendi kendine böyle bir cinayete girişeceğine akıl erdiremiyorum. Hem kapıları" kapalı bir yerde, is“ pirto, kolonya, filit fıçılarının 4x. ralandığı bir Jspoda buna cesaret etmesini çok şüpheli buluyorum. Patronlarından hiç bir fenalık görmediği, azar işilmediği, işinden memnun olduğu düşünülürse, bir öç alma ihtimali de zihinlerden si“ liniyer, Zabıta, bu meseleye el koymuş bulunduğu için, er geç ortalık ay, dmlanacak ve hakiki kundakçıyı göreceğiz. Usküdar adliyesini de böyle kundaklamışlardı. Orada bina ve evrak ile birlikte kim bilir kaç za“ vallmın hakkı da yanıp gitmiştiri, Suçlunun muhakeinesini okuya" madım. Hangi cezaya çarpıldığını bilmiyorum; fakat başkalarına ib- ret olamadığı, şu son facia ile mey dandadır, Bir adam öldüreni, eğer kastli cana kıydığı anlaşılırsa, asân ka. nun, kastli ev yakan, ipe çekmi. * yor. Halbüki bütün varını yoğunu mahvederek bir zavallıyı damla damla öldürmekle bir kurşunda öl dürmek arasmda ne fark vardır? Göbbels, “Büyük Devir,, başlığı | ( Sergide 183 eser teşhir edil . | Ezer aralarında mutlaka bir ayrı“ bsk İzem gelirse, ani ölümü daha shven görmek akla yakın değil midir? Açlıktan ölen, bütün ömrünce Dün “18 Mart,, 4 dair yaslığım| kıskanç bir titizlikle fıkrada mânayı değiştiren birta- | haysiyet ve şerefini de belki çiğ- kım yanlışlıklar olmuştur. Düzel, | neterek ölecek. Cinayetin bu türlüsü, bence (9) uncu satırda “Siperlerde| kanlı bir bıçakla işlenenlerde daha acı ve daha zalimcedir. Allah vere de ateş, bina ve mal HAKKI SUHA GEZGİN ği halde kendi mine hayal etmeğe çalışıyor; ara: tıra, hir vakit- bk m en e erkeğe öm 4 Yen ee ucunda kendisini geriye çağıran tarinkuşu ile bozayıya ve e gl a e gram şaşar yer mayı tasarlryordu. Üstelik, Yusuf, bütün tarlaları hünnablarından kara çakıllarına kadar satın almıştı; eğer rahat durusyarak ve ya- sayı çiğniyerek ötekine berikine sataşacak olurlarsa hepsini de önü. ne kataruk başla bir tarafa sürüp götürmek işten bile değildi. Yu- Birkaç Gün Sürecek Büyük Hikâye USUFCU Yazan: KENAN HULÜSİ & suf bunları düzünüyor; yüzünü hafif bir gülümseme beyaz bir bex < gibi baştan aşağı kaplayarak hemen durmaksızın uyuyordu. m Her halde bunun için olacak ki bir gece saat dokuz sularında ambarın kapısı açılıp tahta bir köprünün başımda kendisini bulduğu doğru İneboludan vapura bindikten sonra © zaman birdenbire durakladı; bu kadar kısa bir zamanda şehre ma- yı anbarlaki koyun sürüsü içinde sarı altınları dü. sıl geldiklerine hayset etti, Halbuki, Kızılcahamamlı Yusuf, belki de altındaki teknenin delinerek kendisini iş başma çağıracakalrmı; iş bir ağılın genizleri yakan ekşi (o yahut, önlerine çıkan bir dağı aşmak için geceli gündüzlü toprak yabancı olmıyan Yusuf, ilk daki- kazarak aylarcn yolda kalacakları zannediyordu. Hele hele, de- inerken burnumdan bir tokat ye: (o mek ki şehre gelmişlerdi? Yusuf, bunun böyle olduğunu anlayınca doğrusu bir tuhaf ol- da Herton kuş olup uçürük' Gopruğa şizüntü kapanmk. sür altin” ları ele geçireceği memleketi alnını koyarak öpmek istedi; ah bir geri dönse de, Dayıoğluna bu dakikayı bir anlatsa; Kızılcahamam- dan sonrakileri bir deyiverse!.... Fakat anbardan rıhtıma boşalan koyunlar otrafından akın akın geçtiği halde, Yusuf imkân yok adımlarını atamıyor; bir baştan öteki başa geçip gidemiyordu. Yusufa öyle geliyordu ki daha adı- manı attığı saniye, tahta köprü Kızılcahamam dağlarmın seline ka- pılmış gibi çatdeyarak parçalanacak; Yusuf bir uçuruma doğru köçerek, dağ başlarında kartallarin dövüşen Yusuf, denizde balık- lara yem olacaktı. Onun içindir ki anbarın rıhtıma açılan kapağı başmda uzun uzun düşündü; — Aahh; dedi, şeçemen Yusuf!.. Ve ayni dakikalar dizlerinin ; pp titremeğe b duymuştu; yoksa, eloğulları, Yutufa bir oyun mu hazırladılar ki?.. Sadece bütün bunlar kafasında bir saniye ya sürdü; ya sürmedi: — Ülen Yusuf, dedi; koyunları görmiyon mu ülen nasıl gider. ler; yat bele dört ayak üstüne sen de.. Zaten Deliçayı da bir gün geçmek lâzengeldiği zaman Yusuf bir adam boyu dereden adımlarını atamamış, köyün bütün kurtları- na çakallarina karşı gelirken bir karış suda boğulacağını bissede- rek koca bir kütüğün üzerine boylu boyunca sarılarak Deliçayı öy- le geçmişti. Bereket, hava ayimlık değildi; ve gemiden boşalmıya başlıyan eşyaların yanı başında Yusufa kimseciklerin dikkat ettiği yoktu. Hemen koyunlarm arasına girdi; iki ellerini yere koyarak, bu tehlikeli geçidi bir ayı gibi koklaya koklaya geçip kendini rhtı- mn attı, IV Yusuf sahile çıkar çıkmaz birdenbire ferahlamıştı. İçinde haf. talardır yeretmiş bir taşın hemen alındığını hissediyordu; hem de ne taşl. Köyden daha yola çıktığı dakika, bütün neşesine rağmen üzerime bir ayı tabaniyle basar gibi basmış, kafasındaki düşüncele- ri bir tarafa iterek göz açtırmamış, başmı şöyle çevirtip ne var, ne yok görmesine müsaade etmemişti, Yusufçuk koyunların arasmdan kurtulunca geriye doğru bir saniye bile göz atmaya lüzum görmektizin yürümeğe başladı. Tıp. kı, Kızılcahamamdan Develiye giden yol üstünde olduğu gibi, heybesi omuzlarmda yürüyor; işin en tuhafı pe yol, ne bina, nede insan demeksizin kendisini köyün dağları kekliklerle, tarla kenar- | Iri fındık ağaçlariyle boydan boya uzayan ağaçlı yollarında his- sediyordu. Hattâ, neredeyse, başı ucunda ya bir bülbülün sesini du- yacak, yahut bir yonda kuşunun kanat çırpmasından sonra, açık bir mehtap gecesi, üveyk kuşlarının sesini bile isecekti. Acaba?.. (Devamı var) mali m hh Hünzeme dür ci

Bu sayıdan diğer sayfalar: