9 Nisan 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

9 Nisan 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TT RAE CD ARKADAŞLIĞIM 7 HARPUTLU ŞERİFİN AMERİKA HATIRALARI Murakkar Ekrem wi 4— VAKİT Kafa da iki çelik kol arasın. da sikiştıkça sıkışıyor... Alafran. gada “Eravat,, denen bu oyun meşhur Fransiz şampiyonu “Pol Pons” un Pariste “Koca Yusuf, umuza tatbik edip büyük pehliva urmızı hayatında yegâne rahatsız »tmiş bir'kolpo idi. Binaenaleyh, Mahmuğun ustaca başardığı bu oyundan Dahimarkalmın ması ümidi kalmamıştı. Tehlike o kadar bar ran gık şik güzel kadınlar da, namiyorlar, acı çığlıklarla ferya. dı basıyorlardı. Bu aralık, kopacak Bi kafasını ve tazyi fırlıyor gibi kaymış düre döndüre cihan şampiyonu Petersen nâmağlüp sirtini min. dere verdi. Saniyeler bu sefer çabucak geçmişti. Hakem derhal düdüğünü acı acı öttürdü. Mah- mut bir türlü bırakmıyordu. Ha. kem ve yardımcılar zavallı Pe - terseni, Mahmudun altından ve elinden zoria alabildiler, Güreş başlıyalı tam on sekiz dakika olmuştu. Amerikan serbest güreşi, fut - bol gibi iki devreli olduğundan, yeniden kapışmak için istiraha. te çekilen pehlivanlardan Kizil cıklıyı sey muzlemışlar, odasına öyle götü rüyorlardı Aslan pebliyanımız müthiş bir a ringlen omuzlara geçerken, Şerif yerinden fırl Jayarama , gidip koca Türkün rlf alnından herkesin içinde şa pur şupur öptü. Harun ve diğer bir Amer.kalı menacer sevinç - ten karyılrklı geçmişler neredey- se Lâz oyununa başlıyacaklardı. İstirahat ve masaj için odası. na gitmekte olan Petersen de an- laşılmıyan bir lisanla bağırıp ça. fırıyor, kendi adamlarile ve ha, kemle kavga ediyordu. Bir çeyrek soura ikinci devre ye başlanmak üzere harekete ge. çildi, Salonu havalandırmak için dışarı çikan halk, cigüralarını çabuk çabuk içmişler, pehlivan. lardan çok evvel gelip yerlerini almışlardı, Ringe evvelâ, şiddeti! alkışlar arasında yine gülerek Mahmut gelip çevik bir hareketle iplere atlayıp çıktı. Danimarkalı muay yen vakıt geldiği halde hâlâ or- talarda gözükmüyordu. Nihayet içeri adamlar gide gele Peterse- ni müthiş surat ve asabiyet içer- sinde meydana getirdiler. Düdük öttü, Müsabıklar el si. “kışmadan biribirine girdiler. Ar. tık beşma gelecekleri tatmış bile olan Petersen, hiçbir ümide ka- pılmadan gelişigüzel dalıyor ve 9 NISAN 1999 mudu yıldırmak istiyordu, Hal - buki Mahmut Kızmak şöyle dur- sun bazı alay edici hareketlerle akibini büsbütün çileden çıkarı. yordu. Halkın Peterseni vahşi ve sportmence olmıyan hareketleri. ne karşı bağırışmaları arasmda Mahmut Danimarkalıya şiddetle tetti. yakalar yakalamaz şiddetle yere çarptı, Sonra da güğsile çiğnemi- ye basladı. Zâten ilk devrede ma nen ve maddeten fena halde sar- sümış olan Danimarkalı uzun müddet mukavemet edemedi. Yal nız dört dakika gibi kısa bir za- manda sırtını ikinci defa olarak, Türkün alt yere değmekten kurtaramadı. Mahmudun bu ikin ci ve seri muvaffakıyetini de A. merikan halkı dakikalarca alkış. ladı, durdu, 1922 Eylül ayındayız. Şerif, Ditroitteki villismn bah çesinde oturmuş, gü leri gözden ge: beş altı arkadaş, civardaki hir sahaya golf oynamıya gitmişler uzun bir yürüyüş idmanından rif de, yemek hazırlanmcaya ka- dar, büyük bahçe: li ve çok süslü, şirin bir köşesin de beyaz hasır koltuklara ku. rulmuş, dinleniyordu. Bahçenin bir tarafındaki hu - susi kortlarmda iki kardeş Tay-| lâ ve Osman, iddiair bir tenis! partisinin münakaşasmı yapa ya pa babalarınm yanma doğru ge. liyorlardı, Şerif, elindeki sayfasında gördüğü bazı satırlar karşısında, -itidalini * kaybetmiz, büyük bir sevinç ve memnün) . yetle haykırıyordu: — Osman! Osman! Kemal Paşa harbi kaza; ri gesi aldık. Düşman mağlüp oldu.. Türk.. Türk ordusu yürü,. Ben size demedim mi7? Kaç za « mandır söylemiyor omuydum? Mustafa Kemal bu!.. Türk ordu. su, Mehmetcik bu!.. bayrak.. Canım ay yıldız. . Mustafa İzmi: Kur Bugün OLiMPiYAT Boks - Eskrim - Voleybol! - Basket bol - F Ve rakibini belinden 3 gazetenin ik! Ah!, Canım | | ban olduğum topraklar. Bilmez- sin yavrum, anayurt gözümde nasl tütüyor. Vatan bü!.. Varol sun aslanlar. Gördün mü koca Mustafa Kemali?.. Ne yaman, ne kahraman kumandandır ol. On günde yahu!.. Di kolay. On günde.. 30 ağüstosta yumruğu en düşman buglin denize dö - külüyor.. Olur iş mi bu?.. Bune mucizedi: Şerif, artik kendini zaptede memiş, çocuklarının yanında bir i, hayır! Çocuk değil, öz katılmamış Türkoğlu Türk gibi duyduğu sevinç” İçin, memnuniyet için, bahtiyarlık i. çin heyecanlanıp ağlıyordu. Men faatsiz. Hırssız.. Tamasız.. Bu topraklar için ölmüş, vuruşmuş ve yaşamış yüz milyonlarca Türk gibi... Mustafa Kemalin yarattığı ve yaşattığı milyonl lerden biri gibi... O, yor, duyu rr,, ndan biri cuğu, anasının sıl damarlarında ls benliğinde duyma! hitabmı duymamıştı LÂLE rün salonları TİNO ROS SİNİN ateşli sesinin ahengi halkın alkışlarile çınlıyor. Paris JIşıklarıl İLAVE; RENKLİ MİKİ ş METRO JURNAL Her pazar saat 11 ve 1 de tenzilâtlı halk mati yor, tadıyordu. Anado- lu toprağınm, uzak illere savur - duğu yüzlerce “gurbet tohumla . h olan bu Harput ço. su sütünü, köyünün Tüzgârlarmı, babasmın kanmı na hissediyors Türkün Mustafa Kemalini Mustafa Kemalin zaferini de ö ktay'dı. eğe buyurun!, . Biz yemeğe gidiyo- çocuklarım! Anne- ne söyle sakm merak etmesin. Ben ağzıma bir şey koyacak hal. A A YA e gündenberi amma | | İl 2 ln Rİ ca 'Türk . kendine, meşesile, iftiharile, bunları enir fin tuhaf hususiyetlerinden bilhassa vatani ve milli en Imca kendi kendine tekrar nuşmaya devam etti. azeti müjdeli ayıramıyordu. sonra ne oldu? İstanbul, Ad İzmir.. Kaç tane Türk öl Tür ölmesin diye, bile... » Allahım sen ne kadar sun!. Sana bin kere hamd ve Ben âciz kulunu Türk ve Türkiyede bir Mustafa Kemal | yarattığın içi Im duracak gil i İnö R zam gaza, lerdir? » Fevziler, fetler.. Binlerce Mehmetler. sız kahramanlar... Ve bir tek rak halinde, (Devamı va: Dalak SARAY sinemasında 2 büyük ve Çok güzel Filim birden 1-Venedik Treni 2 -Mr. Motonun Yemini Kalabalığa maruz kalmamak için lütfen tam seans zamanlarında teşrif edihmesi hassaten rica olunur. Sennslar: 2,30 ve 5,25 de Venedik Treni, 1,20 - 4,20 Mr, Motonun Yemini suarede ant 8,30 da her iki Film birden ilâveten: FOKS JURNAL: Mösyö Daladiyenin nutku ve Wad- ritin zaptı. Bugün saat İ ve 2,30 da tenzilâtlı matineler. SAKARYA sinemasında GENÇLERİ ve daha bir çok alâkalı spor birincilik OLİMPİYAD GENCLERİ'nin Kamp hayatlarını ihtiva eden bu sert, hırçın darbelerle #öxde Mah Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski Çeviren: Hakkı Süba Gezgin M3 (46 sayg: beklemek hakkımdır.. men çeki yim, ben... — Demek ha? Madam Koklakov, şetli bir meraka tutul — Ne diyorsunuz? mi öldürmüş?.. — Müâdam, dedi; bana bir dakika mü , size her şeyi anlata- yım. Bugün saat beşe doğru Mösyö Ka rTamazof bana geldi, aramızdaki arkadaş İrğa dayanarak on ruble ödünç aldı. Ya- saade buyurun: ni parast yoktu, Saat dokuzda, yüzlük kaymelerden met ruble ile döndü. bin rublelik bir demet... halde idi, Yüzü, elleri kanlara megiz. Nereden geldiğini, nasıl bulduğunu, bu kadar Ben, , Herkesten hürmet ve sizi şikâyet edeceğim.. Rica ederim he- sizi de öldürmek istedi birdenbire deh- i birini ürekkep bir de- Tahminen iki üç neden yüziyle elleri nin kanadığını sordum. Bana dedi, ki anne- Madam Koklakovun yecandan — Aman Yarab dürmüş olacak!.. na aslâ para vermedim... MZ. le mi? — Aslâ!,. Aslâ! elinde dum. Hattâ giderken y oturun, vallı ihtiyarı korkunç bi tarim. bulan- parayı güya altın madenlerine gitmesi için bu Parayı ona siz vermişsiniz. sarardı ve ellerini kaldırarak: iyar babası: öl Diye bağırdı. Lâfla vakit kaybetmiyelim.. Koşu nuz zavallı ihtiyar belki Haha ölmemiş- Belki de kurtarabilirsiniz.. Şu halde Madam, ona para verme- diniz.. Bunu katiyetle biliyorsunuz. öy- Bana bu yüzden kızdı, yerleri tekmeliyerek gi me atılacaktı. Geriye sıçrayıp kurtul. günü de sizden saklamıyacağım. Fakat neye ayakta duruyorsunuz? Lâtfedin Yahut affedin de koşup yu za- — Ya şimdiye kadar öldürmüşüt?,. —'Sahi?.. Ya şimdi ne yapacağım? Sizce ne yapmamız lâzımilır?., Genç kadın, misafirini O kendisi de karşısına yerleş larda işittiklerini anlatan memuru dik- katle dinliyordu. Havan hikâyesi, çok alâkalandırmıştr onu... Söz kanlı mendil ve ellere gelince Madam Koklakov göz- lerini kapadı; — Ben, saten bütün bunları önceden sezmiştim... Bu türlü olacağı sezişler, bende Allah vergisidir. Bütün hissettik lerim, gerçekleşir. O korkunç adama ba karken kaç kere: “Bir gün bu herif be- ni öldürecek!,, demiştim. Nihayet işte, düşündüklerim çıktı.. Eğer hâlâ sağ isem ve beni de babası gibi öldüremeli ansızın be- Ben o- Hemen koşü- ise, Allahın yardımı sayesinde kurtul- muş bulunuyorum... Çünkü ben, onun muvaffak olması için, boynuna kendi elimle bir evliya mıskası takmıştım... Belki de bu iyiliğimden utanıp beni öl- dürmemiştir... Mıskayı asarken ora pek yaklaşmıştım. Bana boynunu uzatmıştı. Evet Mösyö Piyotr İliş — isminizi yan- lış söylemiyorum 2? — Ben inanmam ama, şu m anı sanıyorum. simadan bahse'lildi dir?.. Vallahi ne © tum... Çünkü Dmitri, boynunda bu m ka olduğu halde bana tükürdü... Koşa koşa bak nereye gidiyormuş mel'ün!.. Şimdi ne yapacağız? Siz ne dersiniz? . Üstü e tükürdü imden kur» İliç ayağa kalkarak, hemen polis âmi Olimpiyat 11 Reji: LENİ RIFENTAL boll - Güreş - Deniz sporları . Deniz yarışları - At yarışla İKİ FİLM 2 — Damgalı kadın. gibi 3 bü - Yıldız ve an ve 7,15 Tükrçe Sözlü nüshası Buzün saat 12,45 na anlatacağır — O, lâzım ur! Dedi. — Tanırım! tanırım! mükemmel bir adamdır 0... Ne zeki ve ince düşünüşlü- elendim.. Gidin.. Gidin.. En doğ u hareket bu.. Ben aslâ böyle güzelbir ze bulâmaztlım. — Onunla eskidenberi iyi tanışırız. — Kuzum, neler görür, işitirseniz ge lip bana da #ınız.., Meraktan çatla- rin ben... Acaba Dimitriye ne ceza ve- rirler dersiniz?., Rusyada idam yoktur. İsterse sabah üçünde, dördünde olsun yalvarırım gelip olup bitenden beni ha- erdar etmek lütfunda bulununuz... Şa- yet uyuyorsam uyandırınız... Silkeleyi sarsımız. en gözüme uyku girec ni de ummuyorum a... Acaba ben de si- zinle birlikte gelsem nasl olur?... tedbirleri alacak- — Hayır, sizin zakmet etmenize ha- Yalnız birkaç satırlık bir tez- i Karamazofa para ver- eniz iyi olur, Belki cet yek. yazı masasına doğ ru atılarak cevap verdi: — Her şeyi mükemmel düşünüşünüre hayran oluyorum... Ne (güzel, ne ince fikirleriniz va yazayım elen em iba,,. Tanıştığımı za pek sevindim.. şincelerile başbaşa kaldı. Şeri - lerde teessür olsun, sevinç ol -| , hissiyatını kimselere, k: yakmlarma dahi ihsas etmek istemezdi. Şimdi yapayalnız ka . Gözlerini satırlarmdan "Balkan, Trablus, Çanakkale,! Ölene ölmek) Öleni yaşat- « Bu bir mucize. Mustafa Ke tafa Kemal!.. Hepsi bir tek bay» Alemdar sineması İ i 1 — Racanın hazinesi Ipek'ie VAKIT “ ABONE TARİFESİ Memleket Memleket dışında 6 aylık 1 yıllık 000 Ti Balkan için ayda olüz kuruş Posta birliğine gi ayda yetmiş beşer kuruş medilir. 475 ileden Birliği dü. | düşülür. biri di ba -| ” Abone kaydını bildiren mek. tup ve telgraf ücretini, abone parasınin posta veya banka ile yollama ücrelini idare kendi ü- zerine alır. Türkiyenin het pozla merkezinde attâ ko. | YAKIT a aböne yazılır. Adres değiştirme ücreti 25 kuruştur. İLAN ÜCRETLERİ Ticaret ilânlarının santim satırı sondan itibaren ilân falarında 40; iç sayfalarda 50 kuruş; dördüncü sayfada 1; ikinci ve üçüncüde 2; birincide 4; başlık yanı kesmece 5 lira- dır. Büyük, çok devamlı, klişeli, renkli ilân verenlere yri ayrı indirmeler yapılır, Resmt ilânla- rın santim » satırı 30 kuruştur. TİCARİ MAHİYETTE OLMIYAN KÜÇÜK ILANLAR Bir defa 39, iki defası 50, öç defası 65, dört defası 75 ve on defası 100 kuruştur. Üç aylık ilân verenlerin bir defası beda- vadır. Dört salırı geçen ilânların fazla satırları beş kuruştan he- sap edilir. Hizmet kuponu getirenlere ç fldn tarifesi yüzde indirilir. Vakıt hem doğrudan doğru ya kendi idare yerinde, hem An- kara caddesinde o Vakıt Yurdu! altında KEMALEDDİN İREN ân Bürosu eliyle ilân kabul eder. (Büronun telefonu: 20335) ana, | dü. ul gük Re- Ad- Mus r) ” ANDA, Bellâ-Tyrone Pover-Lorette Young binlerce figüran tarafından yaratılan Senenin en muazzam » en güzel şaheseri SUVEYŞ Tedaileri Fransızca Sözlü nüshası MELEK te ve 2,30 da tenzilâtı matineler ; Tenzilâtlı biletler saat 2,30 a kadar verilir, Konuşmasını kesmeden, iri harflerle şunları karaladı; “Dimitri Fiyodoroviç Karamazofa hiç bir zaman üç bin ruble vermedim. Ne bugün, ne bundan önce aramızda pa ra alışverişi olmadı. Bunu ne üstünç İs- terlerse yeminle temin ederim.,, “KOKLAKOV, Genç il, sonra memura dönerek — işte oldu. Hadi gidip kayırlı iş görünüz. Allah mükâlatınızı verir. Dedi ve misafiri kapıya kadar geçirdi. — Bu mesele hakkında herkesten ön ce bana geldiğinize bilseniz ne kadar minnettarım... Ah bilseniz... Şimdiye ka dar hasıl oldu da birbirimize hiç rastla- mağık?.. Hem, bir yerde yaşadığ halde... Şimdiden sonra, sizi misafirle- rim arasında görmekle çok sevineceğim. Ben, gençliği pek severim, onlar m zavallı Rusyamızın ümididirler, Hadi güle güle gidiniz ve vazifenizi kudretle başarınız. Delikanlı, bu son. sözlerden İstifade ederek fırladı. Çünkü Madam kimbilir daha neler bulup söyliyecek ve daha ne kadar onü alıkoyacaktr, Bütün bunlarla beraber Madam Kok lâkov genç memur üstünde hoş bir te- sir bırakmıştı. Hattâ giriştiği bu karma karışık ve çetin İş bile ona zevk vw yönlü. Malüm a, herkes re bir zevki vardır. İliç de kendi ketidi- ne-hazla: (Arkası var) ndinş gö-

Bu sayıdan diğer sayfalar: