26 Mayıs 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

26 Mayıs 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A —YAKİT Ankara - Devlet demiryolları idaresi An. kara — İstanbul arasında yeni bir yolcu tren! ihdas etmiştir. Bu tren Ankaradan her gün saat 16.42 de hareketle Haydarpaşaya ertesi gün saat 8,20 de varacak. Haydapraşadan da her gün saat 14,5 de hareket ederek ertesi gün saat 6,55 de Ankaraya gelecek . tir. Trenin Ankaradan Haydar . paşaya ilk hareketi 26—5—939 | Bilecii O cuma gü Haydarpaşadan da Ankaraya ilk hareketi 27—b5— | 939 cumartesi günüdür. Bu trenlerde yolcuların ihti . yaçlarını karşılıyacak kadar yol. Cu arabası ile yataklı ve yemek- | — Hi vagon anacağı gibi her tür. — ü tenzilâtlı biletler Ücret farkı. na tabi tutulmaksızın muteber o. lacaktır. Umum? müdürlüğün vermiş olduğu kararlar arasında bazı! yolcu katarlarında yolcuların nu. maralı yerlerde oturtulmaları ve — böylelikle geç vakit istasyona gi. — den bir yolcunun ayakta kalma - İstanbul arasında — Yeni bir yolcu treni ihdas edildi Ekspres ve yıldırım trenlerinde yerler | numaralı olacak 26 “MAYIS 1930 bir kısmmın trenlerde yer bula . mamaktan mütevellit sıkıntıları . nt bertaraf edecek olan bu usül | Anadolu ekspresiyle — yıldırım trenlerinde tatbik edilecektir. A. nadolu ekapresiyle yıldırım tren. lerindeki yerler numara muka . bilinde halka tahsis edilecektir. Bu iki yolcu trenine binecek her yolcu Ankara, Polâtir, Eskişehir, İzmit ve Haydarpaşa gar larmındaki gişelere müracaat ede- rek trenden işgal edeceği yerin nurrura kuponunu alacak ve is. tediği zaman yerinin hazır oldu. ğunu bilecek ve bilâhara vagon. da kendisine tahsis edilen bu ye. re olurabilecektir . PERMİ ve PASOLAR İdare numara ile halka yer tah. | sis edilen bu ikl yolcu treninde | permi ve paso ile seyahat eden | yolcuların seyahatlerini de kal - | dirmiş bulunmaktadır. Permi ve paso ile seyahat eden yolcular H tahrik olunacak yolcu treni. le halen mevcut müuhtelit katar. |nafile.. Hakiki vakal ara istinaden Amerikada Alman casusları - 13 — memura Huropa vapurunun gü- leğim. Doktor Grlebi belki yürünel defa olarak: “Hayir ben Johan na Hoffman iaminde bir kadın | tanımıyorum"” diye inkâr eder- ken kapı yavaşça açılarak — Jo- hanna Hoffman içeriye girdi. | Ben haaytımda kendini bu kadar kaybeden, altüst olan bir| adam görmedim.. Almanca olarak güzel berbe re sordum: — Jenny, bu adamı musunuz.. dedim. — Evet Mösyö Turrou, dok tor Grlebi'i tanırım.. diye cevap |verdi, sonra sabık şefine döne- rek müteessir bir sesle: — Nafile doktor. İhkâr etmek | Partiyi kaybettik.. Ben her geyi itiraf ettim.. dedi. Johanna çıktıktan sonra dok tora döndüm; — Eh doktor. dedim. Bu genç tanıyor yapdrsmız.. Doktör Griebl bir 1âbza dur-| zel berberini getirerek yanında-| 44 sonra #öylemeğe karar ver-| |ki odada bulundurmalarını söy- di: — EBvet Mösyö Turrou.. Fil hakika Johannayı >hluteri ve |tanıyorum, Fakat ben Amerika- |ya ihanet etmiş değilim.. Benim rolüm yalnızca Amerikaya İlti- ca etmiş olan Yahudilerin vazi- yeti hakkında malümat vermek-| ten ibaret idi. — Bu şemait dahilinde doktor, eğer hakikaten masum isgeniz, Öyle zannediyorum ki muayoene- hanenizde bir araştırma yapma- mızda hiç bir mahzur görmezet. niz.. Doktoör yeniden hir an düşün dü, garip bir şekilde etrafına *ı'ıkll: — Hiç bir mahzur yok Müsyöü Turrou.. dedi. Yahudi değilsi - niz.. Orada rastlayacağınız şey* ler de sizi hayreto düşürmer zannındayım.. Bu garip Jfado hakkında iza hat İstemem lâzımdr.. |se hakikati söylemekle daha iyi|Alman Yahudilerine ait bir seri |vesikadan başka bir şoey — bula- madık.. Bunların arasında tanınmış kimselero âlt vesikalar da buıu |nuyordu. Örlebi yalnızca bu adamların | kendilerinin doeğil, babalarının fet hakkında en hurda teferrilatı Jelde edebilmişti. Doktor Grlebl'e yeniden em- niyet gelmişti.. Bu vesikalar sö- İzünün doğruluğunu meydana çı- karıyordu.. Sohlüter ve Johanna Hoffman He münasebatı da onlara Yahu- diler hakkında topladığı malü- matı vermekten ibarotti.. Fakat Johanna, doktorun A - merikadaki teşkilâtın şefi ol - duğunu reşmen bildirmişti. Araştırmalarımız gece yarısı- jna kadar sürmüş ve hiç bir şey mandan çıkacağımızı arkadaş - lara söyliyeceğim sırada yazıha- nenin üzerinde duran bir kibrit ve bütün alle efradının hayatla- | elde edememiştik.. Tam apartı-| kutusu nazarı dikkatimi celbet-| <—f VAKIT ABUNE - FANİFESİ Memleket — Memlektl içinde — dişindi 95 155 KE 260 (215 6 475 920 w 900 1600 « Balkan — Birliğİ Aylık 3 aylık 6 aşlık 1 yallık Tarifeden için aşda otuz kuruş — döşüği Posta birliğine girmeyen yef' ayda yetmiş beşer kuruş medilir. Abone kaydını bildiren ME tup ve telgraf Öcretini, 4 parasının posta veya bankâ yollama ücretini idare kend! zerine alır, Türkiyenin her posta merkeslt? VAKIT'a abone yazrılır. Adres değiştirme ücreli 25 kuruştur, İLÂN ÜCRETLERİ Ticaret ilânlarının santifi | satırı sondan itibaren ilân *W falarında dÖ; iç sayfalarda » kadını tanıdığınızı hâlA İnkâr mr ediyorsunuz? Düsturlarımız. mektuplarınız, bütün vesalkiniz|nehanesinde yaptığımız araş Galatasaray Spor j Takvimleri elimizde.. Artık inkâr ctmrkvwn- mada, Amerikaya fltica chıılsi < | VAKIT SPOR MUSABAKASI mına satılmakta olan — tak- p muhluraları bedeli birer Alınması tamamen Futbol, Güreş, Yüzme ve Atletizm Amatörleri Arasında man içinde bu bozülma sebeb "klüp namına başka herhangi etrafında müteahhit rafından |hir şekilde ve nam altında para top- yapılan tetkikatta Haliç suları .|lamak için kimseye hiçbir salâhiyet | Yıldızını - » nm boyaları bozduğu anlaşılmış. | verilmemiştir. BıIRINCIYE tır. Müteahhit kimyager Nure:. | Görülen düzüm üzerine keyfiyet tin. Mm;d;n Kizbüsatü H d; bilhussa ve ehemmiyetle İlân olu. * d<a Bır BISIk Iei Futbolcu Adnan (Demirspor) Ikinciye: — Şık ve kiymetli bir saat; üçüncüye: — bir çifi — Fapor almıştır. Belediye bu hu . Ai susta ayrıca tetkikat yapacak . tır. Müteahhidin iyi boya kulla - Nıp kullanmadığı bu suretle tes. — bit edilecektir. iskarpin; dördüncüye: — Bir şapka; beşinciye! — Bir - senelil Resimli Hafta abonesi; altıncıdan onuncuya kadar; Birer bo- yunbağı; 4 kişiye birer çift ipekli çorap; 10 kişiye birec adet İTayyare piyango bileti, önbeş okuyucumuza birer şişe bü yükkolonya; 15 okuyucumuza birer şişe küçük kolonyao 25 ki. şiye birer tuvalet sabunu; ayrıca 150 kişiye muhtelif cins he. diyeler, masının temini de vardır. Halkın | da seyahat edebileceklerdir. kuruş; dördüncü sayfada ikinel ve üçüncüde 2; birint 4; başlık yanı kesmece 5 dır. Böyük, çok devamlı, — küttİ renkli ilân verenlere ayrı indirmeler yapılır. Resmi iland” rın santim « satırı 30 kuruştl TİCARİ MAHİYETTE OLNEYA' KÜÇÜK İLANLAR Bir defa 30, iki defası 50 Üf defası C5, dört delası 75 ve delası 100 kuruştar. Üç #Yi ilân verenlerin bir defası bedi” vadır. Dört satırı geçen ilânlafi” fazla salırları beş kuruşlan sap edilir. Hizmet kuponu — geltrenli küçük ilân tarifest yüzde indirilir. Vakıt hem doğrudan dvil" ya kendi idare yerinde, hem Af kara caddesinde — Vakıt Yüt altında KEMALEDDİN İl İân Bürosu eliyle ilân Kabf eder, (Büronun telefonu: ıa:lîı Bilmem neden o anda dok- ora baktım;. Gözlerinde endişe okunuyordu. Paketi açtım.. İçinde kibrit yoktu.. Yalnızer İki kenarına kırmızı mürekkeple işaretler, harflar, raakmlar yazılmış idi.. Bunun bir nüshasımı elimize ge- çirmiş olduğumuz gizli düstar| olduğunu anlamıştım.. Artık - şimiz yoluna girmiş demekti.. Doktora baktım, yüzü korku- dan yeşi! bir renk almıştı. Biraz kendine gelince İzahat vermek | !ı iyaemı hissetti: (Devamı var) Nevyorklu operatörlin mu, ır- Yeni Köprü dubalarının! boyaları Atatürk Köprüsünün dubaları. nm alt kısımları boyaları bozul. """'“ muştur. Üç ay gibi kısa bir rza- — Arsa mübadelesi — | Belediye Şişhane yokuşunda Jale bahçesini- evkafa” verecek, evkaf ta Şen bahçenin etr—nhm]zı. ki kısmı belediyeye devredecek . tir, Burada bir çocuk bahçesi ya. pılacaktır. * teşekkür Sehitlikleri İlınar Cemiyetinden: İş Bankası, Sümerbank, Merkez Banka sı, Deniz Harp Akademisi, Yüksek Ziraat Enstitüsü, Maltepe Piyade En- | "|dah mektebi, Sivas lisesi, Ayıntap li sesi, Malatya bez fabrikası umum mü- | dürlüğü, Çatalca, Aydın, Bandırma, Eruh, Bilecik ve Devrek belediyeleri, Aydın Halkevi, Bay Selâhattin Rıfal ve Mehmet Hayri leşler, Zongul- dakta Bay Mehmet Çelikel cemiyeti. SA mize nakdi teberrülerde bulunmak Katalar emrine 180 bin Hra yal e A N ir maksada “kargı / tamir parası tahsis edilecektir. | L y yi DA güstermişlerdir. Bu ilk partidir, Bir kaç ay son | Cemiyetimiz; kendilerine âlenen te- ra yeniden tahsisat verilecektir. İşekkür eder. Alemdar sıneması iKİ FİLM Macera Kadını Mister Moto Katiller Klühünde LÂLE Tamir edilecek yollar Babıfilf ve ankara caddesinden çıkan Parke taşları Aksarayda Valde camiinden karakol önüne — kadar olan kışma, Ebussuut cad. ' desinin bir kısmına, Tünel önün- den havuzlara kadar olan yola, — Meyit yokuşuna döşenecektir. Yaya kaldırımlar asfalt olacak tır. Bu Hafta büyük Yıldızları toplayan bir Salöf| Şaheser Filmleri gösteren bir sinema her! sürükleyen bir zevk kutbü oldu. Senenin ... Mevsimin ve Günün en büyük Filmi DİCK POVELL 939 Alın Arayan Kızlar axSu sroxnev ve şimdiye kadar yapılan sergüzeşt filmlerinin en Mmuazzaml! SON DÖGÜŞ BETTİE DAVİES EDWARD ROBİNSON -— Bugün LALE Sinemasında — — Yol tamirine verilecek para Hazirandan itibaren kayma . ! lllısıbalııyn iştirak Koponu : - 80 — S gelmez... Demin “Tatiyana,, dan bah. sediyordunuz. “Puşkin,, in “Oniyegin,, ini okudunuz mu siz? — Hayır, henüz okumadım... Ama Ççok merak ediyorum. Elime geçince o- kuyacağım. Bunlara dair esaslr bir fik- rim yok, Karşılaştırarak okumak isti- yerum. Niçin osrdunuz okuyup okuma. dığımı?.. — Hiç.., Sebepsiz! Kolya, bir döğüşe hazırlanıyormuş gib delikanlının karşrsında dikilerek; — Benden nefret ediyor musunuz Karamazot? Diye sordu. Aliyoşa, baktı ve haykırdı: — Sizden nefret mi ediyorum?.. Ni- çin nefret edeceğim? Hayır, hayı Hiç böyle bir şey aklımdan geçmiyor. Yalnız şu var ki sizin gibi ömrünün he- nüz ilkbaharını yaşayan bir varlığın böyle münasebetsiz şeylerle yorulması gücüme gidiyor. — Heyecanlı yaratılışımdan yüksü meyiniz, Ben böyleyimdir işte. Ea kü, çük bir şeyden kuşkulanırım. Kaba sa. yılacak kadar vesveseliyim. Biraz ev- vel gülmüştünüz.... Bu gülüş bana zan- nettirdi ki... — Halbuki ben, pek başka bir sebep- ten ötürü gülmüştüm.. Mesele şu; daha geçenlerde Rusyada yerleşmiş bir AL manın, Moskof gençliğine dair yazdığı bir kitab: okumuştüm, O Alman bu ese. rinde şöyle bir fikir ortaya atıyor: “Bugünkü bir Ru«s mekteplisine eğer ömründe hiç görmediği bir haritayı gösterseniz, çocuk onu alır ve ertesi gün tashih ederek size getirir.,, Bununla o demek istiyor ki, Rus ço- cuğunda gerçek ilimden bir zerre bile yöokken, nâmütenâhi bir gurur ve per. vasızlık göze çarpar. Alman profesörü nün'işte bu tarifini düşünmüştüm ben. Kolya, bir kahkaha köpararak; — Doğru! Vallahi doğru söylemiş, dedi. Bu sözlerde hakikatin tâ şu xen. disi var. Aferin Almana! Ama bu kalm kafalı herif işin iyi tarafına hiç yanaş. mamış. Öyle değil mi?.. Gerçi hodbiniz, evet bi inkâr etmeyelim. Biz kendi- mizi biliriz... Tecrübesizlikle böyle bir hisse kapılmış olabiliriz, Zamanla, yaş- la, bilgi artmasiyle bu kusur geçer. Lâ- kin yine de onların her sulta karşı! daki miskin eğilişlerine mukabil bizde, canlı, isyankâr, dimdik bir ruh var, ki çok değer verilmek lâzım gelir. Bunun. la beraber herifin görüşü doğru... A-- manları, ilimdeki kuvvetlerine rağmen biz iyice srkıştırmalıyız. Aliyoşa, yine gülerek: — Bu, neye iyi? Diye sordu. — Tutunuz ki, ben, küstahlık ettim. Tehlikeli bir çocuğum.. Bir şey hoşu- ma gitti mi, kendimi tutamam, Geveze- liğe başlarım. Meselâ mandır konuşup durüyoruz. Si tuttum.. Şu doktor da bir ti çıkmak bilmiyor. Belki de birlikte annesini ve “Nina,, yı da yeneye kalkışmıştır. Size bir şey $i yeyim mi?.. Şu Nina benim pek hoşu” gitti. Demin çıkarken kulağıma: — Şimdiye kadar neye gelmedini? Diye fısıldadı. Bu kızcağız çok vef kâr bir şey olacak, Çok vefalı ve P* merhametli bir kardeş... Aliyoşa da candan tasdik etti; — Öyledir öyle... Muhite 1sndik”| onu daha iyi tanıyacaksınız. Ninanım " mükemmel yaratılışta bir n olduğ! nu © zaman anlarsınız. Sizin kendif! öyle bir bayi Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski Çevireo: Hakkı Süba Gezgin ©M (00 böyle?.. Demek size Amerikaya gitme. Bi teklif edenler oldu ha?.. — İtiraf ederim, ki beni buna teşvik ettiler; fakat ben şiddetle Teddettim. Ama bunu aramızda kalmasını rica ede- rek söylüyorum size, Aleksi Karamazof. Şimdiye kadar sizden başka hiç kimse. ye bu gitrimr açmamıştım. Üçüncü şu. benin eline düşmek niyetinde değilim. Bu binalara dair ne güzel bir şiir var- dır. Tabil hatırlarsınız.. Ama neden böyle gülüyorsunuz?.. Sakın size mar- tavallar anlattığımdan şüphe etmeye- siniz... Kolya bir yandan bunları sıralıyor, bir yandan da içinden: — Ya, ihtilâlciliğe dair şu “Çan,, ın bir tek nüshasından başka bir şey oku. madığımı öğrenirse!.. Diyerek yüreği güm güm ötüyordu. — Hayır, size inanmadığım, söyle- diklerinizin yalan olduğunu — zannetti- gim için gülmüyorum... Hem doğrusu. nu isterseniz böyle bir şey de elimden — Niçin gitmiyor mu?.. Siz, bu yaş- ta bunları anlıyorsunuz ha. Kolya, sinirli bir güjüşle; — Öyle sanıyorum, ki siz, bana şu Smurov ayarında bir çocuk göziyle ba. kıyorsunuz... Gerçi benim büyük bir in. kılâpçı olduğuma inanamazsınız. Zaten kendim de Mösyö Rakitinle çok kere uzlaşamıyorum, Ben, kadınlara serbes- ti verilmesine taraftar değilim... Bu di. şi parçalarının erkekten aşağı mahlük- lar olduklarına ve itaatine katlanmaları Tüzem geldiğine kaniim. Napolyon: “Ka dınlar örgülerini örsünleri,, — demişti. Ben de bu fikirdeyim işte.. Sonra Ame- yor, battâ bu vatan değiştirmeyi bir al. rikaya gidip yerleşmeyi de hoş bulmı- Çaklık sayıyorum. İnsanlık için burada da çalışmak mümkün iken, ne diye baş- — ka diyarlara gitmeli?... Hele şimdi.. Or. tada her türlü alım terinin meyva ve Ü- Tün vereceği bir muhit hazırlanmışken... Oza böyle cevap vermiştim. —Ne?.. N ona hayretle bulmanız için de zaten t stajı lizımdır. Kolya içi kanamış gibi acı bir P" manlıkla: — Bu kadar geçiktiğime şimdi re Ü zülüyorum bilseniz .. Dedi. — Evet, hakkınız var, Sizi gör zavalkı hastarun ne hale geldiğini taY farkettiniz... Beklerken neler çektiğit görse idiniz, tabii her şeyi unutur, W" şardınız, ” — Söylemeyin... Söylemeyin, derdi mi büsbütün alevlendireceksiniz.. D0* rusu böyle bir âzaba müstehak da ©* dum, ?.. Kime cevap verdiniz (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: