17 Haziran 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

17 Haziran 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FPVAKIT ABONE TARİFESİ Memleket Memtlt içinde 95 2U0 475 -a Bugünkü Hâdiseler ve şahıslar hakkında faydalı malümat Yeni İspanya nereye | üvercinler Çeviren : İbrahim Hoyi — Evet. Zehirle. Dün gece.. Şu lde kızlarınızın kaybolmasında, Sarışın H eaamina — İşler daha berbatlaştı. Çık-/ | maza g Öyle sanıyorum ki, po. | Aylık 3 aylık 8 aylık dönünce, onları, yani karısı ve kız. larınızr konüşürken — gördüğünü gidiyor ? Madüritte büyük zafer resmi| geçidi yapılalr tam bir ay olu . yor. Bu resmigeçit tarihiyle be- raber İspanyanm yeni bir heve, 5e kapıldığı, daha doğrüsü da. hilt ve hartct tesirler ile yeni bir hayata sürüklendiği görü . Miyor.. Son günlerde Tspanyanın da Alman — İtalyan mihverine il. tHhak ödeceğini öğreniyoruz.. Artık şüpheyo bir mahal yoktur, İspanya daha topraklarımdaki yerli ve yabancı kanlar kuru. madan yoeni bir ateşe atılmak üzeredir. 'Yeni İspanya nereye gidiyor? Genoral Frankonun bhedefi ne. dir?. Boyanatinra, hadiselere ve müşahedelere 'dayanarak bu - günkü İspanyanın vaziyetini şöyle mütalaa etmek mümkün- dür: 1 — Dahilde nasyonal sendi. Kkalist rejim.. 2 — Harlcte bir İspanyol İm. paratorluğu kurmak.. General Franko bu Iki gaye- sine de erişebilecek mi? İspanyada kabul edilmekte olan naayonal sendikalist rejim, Almanyadaki nasyonal sosya- Vst rejiminin İspanyolca kop. yasıdır. Onaltımer asırdaki Tİmpara. torluğun ihyasma gelince buda bir çok İspanyollar arasında münakaşa meyvzuu olan bir me. Boledir. Bundan kırk sene evvel Bir. Teşik Amerika İle aypmış olduk.| Jarı harpten sonra zekt İspan. yollar bir İmparatorluğu koru- yacak kadar kuvvetli olmadık. larını takdir etmişlerdi.. Bugün aynı İmparatorluk hortlatılmak istoniyor. Bu arzuyu meşru ve makul olarak kabul edip İspanyol em. periyalizminin çarpışacağı hu- dutları Portekiz ve Cebelütta. rık nazarıdikkate çarpar. Portekiz üzerinde esason her Kkesin şüpheli bir nazarı vardır. Cebelüttarık'a gelince, bu kü - çük Kkaya parçasının İspanyol - lara geçmesi için bir clhan har. bi çıkması ve İngilterenin bu harpto muhakkak mağlup ol- ması lâzımdır. Bu.ndan sonra şimali Ameri| ka memleketleri üzerinde dur mak lâzım gelir. İspanyollard Almanlar gibi propaganda sıtasiyle İslâm muhitini Demok. rasiler aleybine ayaklandırma. Ba çalışacaklardır. Fakat şuna da işaret otmek lâzımdiır ki son hadiselerin suret mıntakalarda bir NJI tarlığı doğmasına sebe *l,rı_ ve miştir. Üçüncü olarak Amerikadan | bahsetmek lâzımı Bugüne | kadar gerek Mutlakıyet, gerek . se Cumhuriyet İle idare edilmiş | olan İspanya Amerika ile daima iyi münasebetler tes!s etmek e- sasma rlayet etmiş Idi. Fâakat Şarlken'in İmparator - luğunu ihyaya çalışan Burgos deyloti bu hislerden — uzaktır. iŞmali Amerikaya tesir edemi . ; yeceklerini takdir ettikleri için işe Cenubi Amerikadan başla - mağı düşünmektedirler.. Fakat burada da Uruguay, Arjantin ve Kolombiya gibi memleketler Alman haçrmnın, İsa haçı gibi mukaddes olduğunu kabul et.| memektedir. Bu vaziyete — göre| İspanyollar ancak merkezi Ame. rikâ ile Filipin ve Antil adaları fizerinde tesir edebilirler.. Demokrasiler tarafından hiç bir mükayemet gösterilmediği zaman bile İspanyol emperiya. Hizminin ne kadar müşkül ola - çağını açıkça görülüyor.. Dahilt harp zamanında İtalya ye Almanya Franko kuvyetleri. noe niçin yardım etti? Her türlü Taâlzemesini, binlerce askerinf| İspanyaya niçin yolladı?. Harp- ten sonra gayısız techizat niçin Franko kuvvetlerine terketti?. Tabif bunların — karşılığını beklemek hakkıdır.. Yeni İspan. ya bu borcunu İtalyan — Alman anlaşmasına iltihak ile Ödeye- cek ve oda refikleri ile birlikte emperiyalizm dâvasma kalka.| caktır.. Fakat bu teşebbüs sonuncu- Bu için hepsinden daha meş" ımıî görülmektedir.. İspanyanın r—u- hareketine sadece mücera değil, tehlikeli bir macera demek doğ. ru olür. MA. | (açığa yalan lise, sorguya çektiğim — zaman açıktan iyerek beni atlat- ik istemişti. Dün gece de ken — İrma Korel mi?.. İn ti |Karımın ve kızlarımın en samimi, en yakın arkadaşıydı. Demek ken. disini öldürdü, ha? Istanbul Avcılar Birliğinde Beynelmilel avcılık yakınlık temini ve av hayvanlarr nın himayesi için beynelmilel ted. birler ittihazr maksatlarile 1929 |senesinde Pariste $7 devletin işti- rükiyle ve 42 Gevlet reisinin hi. mayesi altında kurulmuş olan “Beynelmilet Avcılar Birliği rei.| si Maksim Dükro, bundan bir iki ay evvel memleket gelmiş v Ankaraya giderek “Beynelmilel Birliğe,, himayelerini bahşetmele. rini Millt Şef İnönünden dile- mişti. Maksim Dükronun avdetinde “İstanbul A liği,, kendisine mihmandarlık et. miş ve Birliğin kıymetli âzasıridan Bay Abbas Celâlin davetlisi ola. rak Yalova ve Bursa civarında u-| zun müddet avlandırılmış ve iyi intibalarla —memleketimizden ay. rılmıştır. Ahiren — Beynelmilcl Avcılar Birliğinden, İstanbul Avcılar ve Atıcılar Birliğine gelen bir mek. tupta, Milli Şefin, Beynelmilel Birliği himayeleri altına almış ol. duhııu lebıı! edilmişti Ve gazeteelre başvurmaya| İmecbur kalacağız. Kızlarınızın a! |baplarmdan Madam Korel dün İzd öğleden sonra Milli Şef İn işlerinin| tedviri, dünya avcıları arasında | ılar ve Atıcılar Bir.| Miudam Korel'in de bir münasebe. ti olacak? — Bir münaseheti mi olacak?. Bilmem., Ama, muhakkak surette bir münasebeti mi olmalı?... Dedi | Mister Banbrok.. Sözüme devam ettim: — Muhakkak münascbeti, alâ- kası olmalı. Zira, kendisi bana kız- larınızı birkaç haftadanberi gör- memiş olduğunu söylemişti. Hal. buki kocası, geçen Çarşamba gü. bankîı.ın evine onu dün yapılan toplantı. Yurl avcılığının — beynelmilel bir teşkilâta en büyükleri tarafın” dan temsil edilmiş bulunmasından büyük bir gürür ve iftihar duyan Tstanbul Avcları kalpten gelen minnet ve şükran hislerini Millt Şefe arzetmişler ve bu yüksek hi. |mayenin kendilerinden de genmemesini istirham etmişler: Milli Şet İstanbül avcılarmın | bu istirhamlarını lütfen kabul bu-| yurmuşlar ve “İstanbul — Avcılar | ve Atıcılar Birliğini,, himayeleri altına almışlardır. Dün Birlik Szası fevkalâde bir toplantıya çağırılarak bu büyük müjde kendilerine tebşir edilmiş" tir. Kongre, tâzim ve şükran hisle. | rinin bir telgrafla Milli Şefle arzı. na, bugün pek iptidat bir mevkide | esir. | |bu işi takibe memur ettiği bildirdi. Madam Korel'i sorguya çektiğim zaman pek sinirli bir hali vardı. Bu hidisenin üzerinden çok geçmeden de intihar etmiştir. Şu halde, Madam Korel'in bu kaybol- ma işinde muhakkak bir rolü verdir. kanaatindeyim, — Bu da kızlarınızın sağ bulun maları ihtimalini ortaya atar, Fa. ı kat yine de, katiyetle bu faraziye ile yürüyemeyiz. Diye ilâve ettim. | Mister Banbrok sordu; | — Acaba kızlarıma bir şey oldu! mu dersiniz?.. Kaçamaklı bir cevap verdim: — Vallah hiç bir fikrim yok. | Maamafih işlerin karışık olduğu. nu da saklayamıyacağım.. Mister Batbrok telefonla avu- katını çağırdı. Birlikte meseleyi polise haber verdik. Oradan gaze- telere uğradık, istedikleri resim- leri filân tedarik ettik. Fakat, ka. yıp kızlarla Madam Korel arasın. || da bir rabıta olduğunu söyleme- | dik, Tabiatiyle işin bu girdi çıktı- sından polisin haberi vardı. Talisiz baba ile avukattan a) dıktan sonra, polis müdüriyel Pat Reddy ile bir kere görüşmek üze. re idareye uğradım. Pat Reddy, hoş bir oğlandır. Polis müdüriye. ti taharri şubesinin en genç me- murudur, İrlandalıdır. Bu mesle- ğe sırf alay olsun diye girmiştir. Birkaç sene oluyor. Daha yeni po- Jis iken, bir gece yol Üzerinde bir otomobilin. haddi marufundan fazlaca gayri nizami olarak durdu. ğunu görmüş. İşaret etmiş, düdük çalmış. Aldıran olmamış. Arabanın numarasını alıp cııı yazmak üze. re oti yarına sokulluğu len ;;ınç. güzel Mmeş- | hür bir milyoner kahve krâlının | biricik, şemarık kızı çıkmış ve ken- | | disiyle münakaşaya girişmiş, anla- şılan iri, kor gibi yakıcı gözlerine fazla güvenerek bizim Pat'a biraz 900 İ Balkan BT üsül el 1 yıllık Tarifeden için eyda otuz kuruş Ö Posta birliğine girmeyen )' üyda yetmiş beşer kuruş medilir. a Abone kaydını bildiref a tüp ve telgref öcretini, * parasının posta veya bEnkf yollama ücretini tdare bt zerine elır, n Türkivenin her posta merkett VAKIT'a abone yazılıf- Adros değiştirme ÜĞ 25 Luruştur. İLAN — ÜCRETLERİ Ticaret ilânlarının satırı sondan itibaren ( falarında 40; 1ç sayfalardö İj kuruş; dördüncü sayli ikinci ve üçüncüde 2; birl 4; başlık yanı kesmece yt dir. Büyük, çok devamlı, M renkli ilân verenlere #YfT indirmeler yapılır. Resmi Fın senlira * satırı 30 & TİCARİ MAHİYETTE OLMÜ KÜÇÜK İLANLAR Bir defa 30, iki delfasi defası 65, dört defası 75 defası 100 kuruştur. Üs Sj ilân verenlerin bir ddınj vadır. Dört satırı geçen ll fazla satırları beş ıunııü' sap edilir. * Hizmet kuponu — gelirt küçük ilân tarifesi yütdt indirtlir. Vakıt bem doğrudan d, ya kendi idare yerinde, kara caddetinde — Vakıt altında -KEMALEDDİN İlân Bürosu eliyle Hd0 eder. (Büronun telefonu! » Sa lemdar sinemi? Sahte Kont Markopolonu? maceralart | fazla ileri geri söylenmiş olacak kd, | İiri boy dostumuz, bu hoppa, şıma. rik kızı küçücük bir Bsepet gibi | kaldırdığı gibi karakola götürmüş ve bir odaya kapamış. |ve şematık — kızı, çarptırmış. İhtiyar kahve milyoneri W para € bulunan yürt avcılığınm, avcılık| — Ve meşhür milyoner ertesi sa.| dan çatır çatır çatlayacak tarihinde ilk defa kaykledilen bu| bahı, hiddetinden burmundan solu- | €&İmiş. Paraları tıkır tıkır ” 0 yüksek himaye ve müzaheretin| ya soluya, ve arkasında bir düzü<| fen sonra, bir punduna get verdiği sarsılmaz enerji ile vı.-l müttehit bir kitle balinde çalışıla. rak mimasil medeni memleketler- deki seviyeye çıkarılmasına karar verilmiştir. ne sayılı avukatları olduğu halde karakola gelmiş. Kızımı serbest bırakınnız, yoksa ben size göste- ririm!.. diye gürlemiş. Fakat Pat, hiç o taraflı olmamış, ağır basmış, likanlıya bir yumruk .udın!“ Bizim Allahlık Pat hiç V mâamuş, ve tenbel tenbel sıff* tüccara döümüş: ) (Devamı V6 ki de İvan orada idi, Hüküm güt gecesinde görüşmek — istemeleri mümkün ve akla da yakıridı. Çin işi bir fenerle hafifçe a) merdivenlerde bir gölge ile karşı”” Bu gölge, İvanın tâ şu kendisi idi. İvan, sevimsiz bir sesle: — Sen misin Aliyoşa, Katerinay? gidiyorsun? a — Evet! ğ — Girmesen iyi olur. Çok sinifi Belki de hırçınlığını arttırırsıt- Allaharsmarladık. Merdivenlerin üstünden bir $ei ,, — Hayit! Hayır! Diye hay# Aleksi Fiyodoroviç oradan mi €€ sunuz?.. Görüştünüz mü? — Evet görüştüm. — Benim için bir şey söyledi ’: Gelin -Aleksi, siz de tvan Fiyodo'” siz de beraber çıkın. Genç kızin sesinde öyle hl—dd Amir bir eda vardı, ki İvan, bir ** r duruksadıktan sonra Aliyoşa-ile V te girmeğe razı oldu. — Bizi dinliyormuş meğerl Diye mırıldandı. O, bunu kı dine söylüyor sanmıştı. Fakat da işitti. Ivan salonu girerken! — Lütfedin, pardesümü çI yım. Zaten bir dakikadan ziyadt mıyacağım. e Dodi. lıiğı patladı. Baygınlıktaz — yeni kalkı- yormuş gibi solgun solgun gülümsedi. Nefes nefese: — Teşekkür ederim! Dodi. Sonra kesik kesik; — Bana yeniden can verdin Aliyoşa. Evet can verdin. Şimdiye kadar sana bunu sormaktan çekiniyordum. Korku- yordum çünkü.. Hadi git artık. Yarın için bana dün. yanın kuvvetini verdin. Git ve sev İva. nt da, Aliyoşa, yüzü göz yaşlariyle sırsık. lam bir halde odadan çıktı. Dimitrinin bilhassa kendisine karşı bile gösterdiği bu şüpheli ve tereddütlü vaziyet, zaval. l adamın ne mütkiş bir ümitsizlik için- de olduğunu apaçık anlatıyordu. İçin” den sonsuz bir merhametin taşıp dağı'- dığını duydu. Sinirleri ayrı ayrı v yordu. Mityanın #on tözlerini: — İvanı sev! Deyişini hatırladı. Zaten o ida sabah- tenbarei görüşmek istediği İvana gidi- yordu. Çünkü Mitya kadar İvan için de endişede idi. Hele şu son görüşmeden sonra bu endişe, her vakıttan daha çok büyümüştü. İki kardeş, kucaklaşıp öpüştüler. Mityanın dudaklarından bir tebessüm ışığı belirdi: — Beni kaçırmak istiyen İvan bile, cinayetin tarafımdan — işlendiğine kani- dir. Dedi, — Sordun mu ona bunu? — Hayır, sormak istediğim halde sa. ramadım. Gücüm yetmedi. Korktum öğreneceğim şeyden, Zaten gözlerinde hükmünü okumuştum. Sormağa Ha zum kalmamıştı. Tekrâr kucaklaştılar. Aliyoşa kapı- dan çıkıyordu. Tam eşiği atlarken, Di- mitri onu çağırıp durdurdu. — Dur karşımda böyle! Dedi. Delikanlıyı tekrar omuzların. dan yakalamıştıı. Yüzü sapsarıydı. Gö leri alev alev yanıyor, dudaklarını seri- yordu. — Aliyoşa, Allahın huzurunda imiş sin gibi doğru söyle. İnandığın gibi ko- nuş. Betim katil olduğuma kani misin? Aliyoşa, kalbi sıkışarak sendeledi. — Neler söylüyorsun kardeşim? Diye bağırdı. — İnanlığını söyle, yalan istemem! — Hiç bir zaman bir saniye için bi- le, Benin bu içi yaptığına inanmadım &- gabey, Aliyoşa elini havaya ı(ı.dırırak Sözü- ne Allahı şeahit tutmuştu. Sesi titriyor. du, Mityanın yüzünde bir saadet aydın- Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyavski "Çeviren: Hakkı Süha Gezgin ©ü 5099 — Bundan bana hiç bahsetmemeni Fle o mu istedi? — Kimseye, hele sana açmamamı sı- kı sıkı tenbib etmişti, Seni benim vic- danımın canlanmış bir şekli olduğunu bilip korkuyor, Yalvarırım sana Aliyo. şa, sırrımı söylediğimi ona anlatma! — Hükümden evvel hiç bir şeye ka- rar verilemiyeceğini hgın. Çünkü yarın sen de göreceksin, ki içinde başka bir adam doğacak ve kendi kendine karar verecksin, — Yeni bir adam mı?.. Mitya bunu acı bir gülümseyişle sor- müuştu. — Ağabey, yarın için hç bir Umidin yok mu? Dimitri, 'omuzlarını silkti ve başiyle —Hayır!— işaretini verdi. Sonra ansı. Sualini tekrarladı. 'Aliyoşa çok mütessirdi. dinliyorklu. Neden sonra: — Söyle bana dedi; bu fikirde İvan gok mu rarar ediyor. Bunu ilkin sen mi Güşündün, yoksa İvan mr toklif etti? — O, hep a... İsrar ediyor, Zaten gö- Tüşmüyorduk. Bir hafta evvel ansızın geldi ve bana bu teklifi yaptı. Hattâ teklif yapan bir adamdan ziyade emre- den bir halle konuşuyor. Kendisine kal- bimi açtığım ve ilâhi terennümlerle do- lu ruhumu gösterdiğim halde, benim ona müutlaka itaat edeceğimi umuyor. 'Tıpkı sana söylediğim gibi ona da an. Jattım. O, yalnız plânını izah etmekle mukabelede bulundu. Bu plânın da ne olduğunu söyliyeceğim, Hele dur, acele etme, Büyük bir hararetle işin böyle ol- masını iztiyor ve hattâ para teklif edi- yer. Ksçmak için on bin ruble, Ameri- kaya varınca da ayrıca yirmi bin ruble daha verecek, OÖn bin ruble ile kaçış plânını mükemmel bir surette başarabi. leceğini umuyor. Hayretle söylemekte hak- Aliy” $i Üü SEN DEĞİLSİN Kardeşine gitmek için, Katerin İva. Novnanın evinin önünden geçmesi l3 zırmmdı. Pencerelerde işik vardı. Girme. ğe karar vererek durdu. “Katerir,, i bir baftadanberi görmemişti. Sonra bel- zit ; — Aliyoşa, dedi; artık gitme Zama- mıdır. Müfettişin sesini duyar gibi ol- dum. Bahçeden doğru buraya gelecek. Geç kâldık. Nizama uymaz bu halimiz. Hadi kucakla beni, dua et yarın için. KarsHf) yö ÇDevamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: