5 Eylül 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

5 Eylül 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N ŞĞ '7 Numaralı Piyer ellerini öne uzattığı gi- bi kendini Almanın omuzların. da bulmuş, sonra onu yere yu. yarlayarak vücudünün bütün Sğırlığiyle ezmeğe başlamıştı. Çavuş Alman nöbetçisinin bağır masına mandi olmak için iki el. leriyle ensesinden basıyordu. Silâhı yere yuvarlanan ve bot yere mücadele eden nöbetçinin karnı altında kalmıştı, Yüz metre kadar aşağıda Mü, lâzım Fortas ve arkadaşları ça- vuşun bu müthiş mücadelesini görmüşler, hep birden yardıma koşmuşlardı. İlk olarak Onbaşı Demonjo vaka yerine yetişti: Kardeşine: — Onu bana birak.. Dedi.. Ve kasaturası İle Alma. nın boğazını hafifçe deldi. Aynı zamanda ik! kişi de bitap düş. müş nöbetçinin eller!ni ve ayak | ve ağaçları siper ederek İlerli | 'meye çalışan küçük gurup İkin, larını bağlıyorlardı. Mülâzım Fortas böyle İşlerinde mutat olduğu gayet alçak sesle: — Çok güzel Piyer.. Aferin.. Dedi, Sonra adamlarına düne veki gece üzere B Hücumbotunun Maceraları Denizier için harp - 31 matlarına dayanarak, tecrübe, lerine güvenerek — esrarengiz bataryanın — gizli olabileceğini kestirdikleri yerlerde dolaşıyor. hedeflerini, o müthiş topu ara- yorlardı. Bir saattenbori Vian den geçidi İle Nikolosberg *-ne si arasındaki arazide mekik do kuyorlardı. Fakat birdenbife ormanlar | arasından: . — Parola.. Dur.. 2” Emrini verdi. Ve bir saniye içinde yapraklar hışırdadı, top raklar kaydı, Ürkmüş bir sürü layvan gibi gölgeler ânide Kay boldu. İşte bu kadar., Almar nöbetçi ateş edecek bir hedei bulamadı. Beş dakika sonra, kendilerin: attıkları bir hendekten çıkan i defa; Parola!.. Durt. — X7 |Adana su derdi içinde Menba sularını Adanada Jucuzlatmak kabil değil mi? Adana, (Hususi) — Şehrimi. — Defol evimden. Sen de, ço. zin içme suyu latllâfın adliyeye intikali dola-| duğunuz halde minnet bile besle- yisile biraz gecikecek. Daha bir| meyen, böyle bir his duymayan müddet şehrimizdo, su ihtiyacı | sizleri barındıracağıma evi baz. seki dörecesini muhafaza ede ,|tanbaşa yıkmayı tercih ederim.. coktir. Fakat amcası oturduğu yerden Bulunduğumuz mevsimi göz| Kımıldamadı. Gâh bu kâseden gâh önlüne alacak olursak, su mese-| öbür kâseden pir.ncini yemeğe lesi ehemmiyetli bir mevzu ha -| İevam etti. Vang Lung Ca kanı indedir. başma sıçrayarak bekledi dur. Adanada, allı ay yaz halkın du. Amcasınım kendisine kulak verdiği su parası, çok yüksek | YErmediğini görünce de kollarını bit miktarı bulur. Bu sebeple -| AVaya kaldırarak ilerledi. Onun dir ki Adananın ancak yüzde | #7*Tine amcası döndü, ve: yirmisi menba suyu içebilmekte| — Elinde ise ve cesaretin var. sa beni kov!.. dedi, liğer kısım kuyu suyu kullan. HiraRnl SNY u Vaniğ Lüng bir'yey Gülükiale Pu vaziyet kargısında halk Tn ve: şöyle düşünüyor; acaba menba| —— F« neden cesaret edemez- salarını ucuzlatmak Kabil değir| Tiğim.. Niçin.. ne olmuş ki.. diye mi? - Meselâ;:90 < 100 kuruşe | "ekeler ve sertçe söylenirken, am satılan bir d;mıcını 60 kuru | ÇAS SRNĞAV ağtu eei el Tikili duran bir şeyi gösterdi. O Emriyle karşılaşı, Fakat ye. niden eğilmiş, küçük gölgeler, ğaçlar arasında esrarengiz bir yekilde kayboldu. şa indirilemez mi? Vi Lung oldı yerde Bayyolda, yaptığım — tetkikat | KankaL, yarl an6 olduğu yerde bu arzunun hüsülüne'dmkân ol , p ga sahte bir sakal, bir kir- Tuğu neticesini verdi. bslzı saç Ve bir de çuha parçası İmalât Masrafr çok — olan ve görmüştü. tosisatının ta .| cukların da defolunuz buradan. | mamlanması işi, bu tesisatı ya - Bu Saatten itibaren hiç birinize | “|JPan şirketle Belodiye arasındaki pirinç yok. Boş boş gezip otur- Yazan v Yaher mükdyatıtmı kuzonur Pearl Buck KarrrerrerrrrErEN men evine veya topraklarına hir- İsızların girmediği doğru idi. Ao._ |ka tutulduğu yaz mevsimine ka. İdar kaba elbiseler giyinmiş ve İzenginliğini saklamıştı; ve köy- lülerden yağma ve baskın hikâ - yelerini dinleyince de evine dön- |müş, ve deliksiz bir surette uyu. muş, ve geceleri de seslere kulak vermişti. Fakat onun evine hırsıslar as. lâ girmedi. Vang Lung da işi gev- şetti. Mühmelleşti, cesareti art- tı. Semalar taralından bimaye e- |dildiğine, ve ezelden, kaderden |iyi talihli bir adam olduğuna i. nandı. Ve hiç bir geye ehemmi. yet vermemeğe başladı. Önlerine konulması âdet gün- lük ve kendisine iyilikte bulun- duklarından ilâhların ödağaçları- N ihmal etti. Kendi işlerinden ve topraklarından maada hiç bir şe. 68 kemce demirle kapamasına rağ - | — Bunu goriye nakledin.. Si lâbını da unutmayın, dedi. ğ 'Alman artık bir ceset haline | YÜSük gelâleler yaparak akan girmişti. Hiç bir muk>e>me | V Irmağa aksetmişlerdi. Esra Bu on ç esrarenziz. gölğge| , böyle olduğu halde 35 kuruş - lenin tiyat tenzilline bir misal, n 16 kuruşa indirilen bira; su lerini ayıramadı. ztbi zaruri bir ihtiyaç olan mad | madığı için de Ütremeğe başladı. yi düşünmez oldu. Fakat, artık apansızın o ana kadar neden her şeyden masun ve başının selimette kaldığın, an Vang Lung bu şeylerden göz. We mecali kal, Bu, kırmızı sakal, kırmızı çu- — ler, Fortas İsviçrede, — lerini dinleyordu. riera bakarak dedi ki: güstermeden geriye nakline mü | SESİZ Bölseler Irmağın yatağın.| gir, p Jdaki kayalıkları siper ede ede saxde etti, Alman — hendeğin gerfslm nakledildiği zaman - Fortas ya, nına gitti ve cebinden bir elöx. trik feneri çıkararak esirin yü; züne sıktı. Zabit memnundu. lerliyorlardı. İkt nöbetçi de sv içinde büyük bir cesaretle iler. tiyen bu fodaller! güremiyorlar dı. Nerlediler ve nihayet irma gın menbalma kadar yüksöldi Çünkü esirlerinin cahil alelâde bir adam olduğunu görmüstü. Bunlar cesur, fakat karakters!z tiplerdi. Enerjiden mahrum idi. Sar, Al, sas, Bad memleketlerinde pek tazla dolaştığı için mükemmel Almanca biliyordu.. Derhal nö, boetçiyi istlicvap etmeğe başladı Müsbet cevyaplar alacağından o, min idi, — Orada hangi kıtalar var? Topçu kuvveti var mı? Hafif mi, ağır mı Hangi taraftan Kimbilir, belki dalgınlı*mn. dan, belki abdallığından, belki de bilhassa düşünerek nöbetçi | yalnırsa muğlâk bazı izahat yerdi, Fransız askerleri esirlerini Jlr ağaca dikkatle bağlayıp mü- kemmpel bir de sopa çektikten sonra zabitlerinin peşinde ga Pğibi çıktı. Meşhur bâatarya bir yetle seri ve sert aramalarına devam etmek üzere oradan u. zaklaştılar, Artık başka Alman nöbetçi- ye rastlamamışlardı. İnsiyakla, riyle sürüklendikleri ve malü: ler, Burada muntazam bir kaya | ; parçasını takviye ederek kendi leri için mükemmel bir siper haline soktular, On iki asker geceyi burada geçireceklerdi. Sülâzım Fortas ise arkadaşları, na eliyle bip İşaret yaptıktan sonra çabucak meydana getir. miş olduklârı siperden Çıkarak | <âybolmuşlu. Mülâzım Fortas yalnız başına tehlikeye Aatılmak — istiyordu. Keşifta bulunacağı sıralarda ve bir saate kadar geri dönmediği takdirde neler yapılması lözem geleceğini çavuşuna inceden in ceye anlatmıştı. Tam elli dakika geçti. Ve mülâzım Fortas gerl gel. di. Alçak, fakat kati sesiyle bü. tüf neferlerin işltebileceği bir | şekilde anlatmağa başladı: — Vaziyet tam düşündüğüm birinden İki kilametre moesâare. ha gibi şeler, Şehrimizdeki üç menba suyu| şıyan ve oraları basan, yağma sahipleri bir şirket vücude ge -İeden bir harami Çetesinin alem ürmektedir. $ ve işaretleriydi. Bu çete blr çok Yeni teşekkül eden bu sirkö-(evleri yakmış, bir çok kadmları tin, menba sularının istihlâkini | kaçırmış, bir takım iyi çiftçileri genişletmek için yapacağı ilk|de kendi evlerinin eşiklerine iple fiyatları düşürmek olmalı -| bağlamıştı. Başkaları da u çift- çileri hâdisenin ertesi günü sağ | dır. — —— seler çıldırmış; ölmüş iseler, kı. (zarmış et gibi yarmış ve adel Kırkharman gevrekleşmiş bir halde bulmuş * . . lardı, İşte Vang Lung bu şeylere .koyunde J baktı. baktı. - Gözleri, büyüdü 4 ... Döndü ve hiş bir gev Kiylemeden 123 göçmen-evinin uzaklaştı. Giderken de ımcuıl temeli atıldı nın, pirinc kâsesine başını eğer- Erbaa, (Vakıt) — - Romanya | yen fısılttlr kahkahasımı işitti. ve Bulgaristandan anayurda ka| — Vang Lung, kendisini rüyasın. vuşan göçmenlerimiz için Des-| ga bile aslâ görmediği bir kör . tek nahiyesine bağlı Kırkha -| düğüm içinde buldu. Amcası, mam köyünde 193 evin temelat. seyrek ve dağınık kırçıl sakalının ma merasimi bugün kaymakam | altından hafifçe sırıtarak, elbi- Mahmut Nedim Aker ve davet-|geleri, her vakitki gibi ihmalkâ: liler huzuruyla lera kılınmıştır.|rane vücuduna dolanarak, eskisi Merasime bandonun iştirakile | gibi eve girdi, çıktı. Vang Lung ve İstiklâl Marşı ile başlanmıs |da onu görünce soğuk soğuk ter- bu mesut hâdise şerefine köy -|ler döktü ama, amcasının kendi. lüler tarafından kurban kesll -| sine bir şgey yapmasımdan korka. miştir. rak nezaketle konuşmaktan başka öi daşlalanaan bir gey yapmaya cesare! edeme” di. şimali garbide ya> | mış. ve amcasının üçüzlü aiıesini beslediği müddetçe de postunun elden gitmiyeceğini öğrenmişti. Bunu düşününce de soğuk soğuk terler döktü ve amcasınm göğ - sünde neler sakladığını hi kim- seye söylemeğe cesaret edemedi. Amcasına, evi terket diye de bir daha ağzını açmadı. Amcası- nn karısına da, becerebildiği ka. dar israrda bulunarak: — İç dairede ne İstersen ye.. Bu gümüşü al da harca.. j Amcasımın oğluna da, boğazına vührular tıkandığı haldes - v v AŞLC.D CHLA NAMALIN y AUK EAMA / oyhamaları icin sana da bir gü. müş para.. dedi. l Fakat Vang Lung, kendi oğlur nu göz önünden avırmadı, deli- çanlı kızdığı, ve etrafına saldı- | «6llRKIANNUNKDIKIDNAAKUAA. p, yok yere. sirf huysuzluğun. dan, densiztitinden dolayı kücük | *ocukları dövdüğü halde W#üne- battıktan sonra, onun avlulardan dışarıya cıkmasına İzin verme .| 11. İşte Vang Lung böylere dert- | lerile kıskıvrak bağlanmıştı. Tik önce, Vang Lung basma ge- len felâkotleri, dertleri düsün - mekten amadı. Şu, bu dert. terini düşündü durdu; ve aklın. Çeviren iIbrahim Hoy! VAKİT VON& KARİFESİE Memmteket Memteke P ÇSt içinde — dişinda Aylık v5 1545 hi 39 aylık 260 “ . 6 aylık (15 xU , Ürin V yullık vv a0W » ti k Tarileden — Halkar n t h çi0 ayda gluz Kurüş — düşülür Kİ Posta birliğine girineyen yeri *Tsa; ayda yetmiş Deyet kuruş — tamm İ aedilir Pi Abone Kaydımı tildiren mek)i Pöin g UD Ve Telgral Gcretmin n purusmnuın poSla veye banka Va yollama örretim ndare kenili V ? ı defire vlur 001 her poslu merkezinde| ; abeNe yuzeler hu Adres değişlirme veret 50 45 kuruştür Pa ALAN ÜCRETLERİ | bir Yicarı #ÜĞE lar nn a — aet | : satirı v TlbaPen dân say” bir laranda U, iç suştağanda SÜ "ln Kurüş; dördüncü — saylada —4 İ ikenci ve üçüncüde 2, birimcek | — P Ve V. Daşlik yan kesn ece $ lira İhg der İ we Büyük, çok devamli — kiişel N benkli Ylğü veretnler yrı wyr Yüleeteler yasferlne dt ÜŞÜ ,ı" Çin Santım — «atiri 3Ü Kurüylür da TİCAKİ MAHD ETTL OLMİY SA Beri KÜÇÜK İLANLAR Tel Hir dete 3Ü OÖKi detasi 5ü GŞ İA b deları Bö, dört delası 78 ve on) — Bi delüsi 100 kurüzlür — Üç aylil Finç Un verenlerin tto Varlır, Dörü sul, lazla satırları ves iyi hu $ dün Mu İ L AAA küre cadilesimde — Vakil Yürdeği — ottnda — KEMALEDDİN — İREN a İlân Bürüsü eliyle ilân kabill | Ptah edler rİDemuN YeleTimi — DASSİ İk İnüp Z * te RAŞIT RIİZA - E, SADİ 2 tu gece Sündiyi ö Ve yolda: BEŞTE l vodvil 3 perde, Yat b gece Bakırköy Milisi h ) dide Saçlarından Üİ& y ğ n için her gün tarlalarına gel mecburiyetinde olduğunu ha! ladı. İşte 6 zaman kendi topı gında bile, müdafaasız bir de İki mevki üÜzerinde bulunu., yor, Almanlar benim çok - jyi bildiğim tabil bir kaya silsile sinden istilade etmişler.. (Daha var) Alemdar sınemas! ARTİST AŞKI Kara K orsan PPPT PRPRRIKRIDI ŞGGRRE e Pol Başm: elleri arasına almış, ağlamakta devam ediyordu. Jan ise dikkatle Tavereskonun söz. Taveresko dikkatle Le Mest. — Size bir şey soracağım. Bunu sormak bana düşmez. Fakat bugünkü vaziyet içinde zaruri görüyorum. Domnika ile aranızda bir aşk münasebeli Ki kuydığ"” Bu'sual genci birdenbire şa. şırttı. Yerinden irkildi. Vakın ge - TU mağa sevkeden şey sizin bu iş- ;kızına karşı gizli bir sevgi bes- teki hareketiniz tarzı oldu. Çok |lememiş olmasından dolayı Ta- samimi surette bu işte bize yar- | vereskonun âdeta tcessüf ettiği NA KIZI Bütün bu refah senelerinde, bil- | dan: hassa mahsulün hiç olmadığı ve| — Amcamı evden kovar, hır - yahut pek az çıktığı, ve diğer a- | sızlara karşı her gece büyük kapı- damların çocuklarile birlikte aç. 'larmı kilitledikleri şehir duvarı- lıktan öldüğü sene de, korkma. |nın içine taşınırım.. diye geçirdi. sına ve geceleri kapıları muh - |Fakat sonra, çalışmak, işlemek CT TURRARO PPP | Üç kişi bütün günlerini Ta- vereskonun odasında geçirdiler. Yemeği oraya getirdiler. Ta. veresko bir masanın başma 0« turmuş, uzun uzadıya projeler- den bahsetti. Jan le Mestrier ma- sa üstünde duran siyah gözlü Bu işte takibat yapabilmek için | bir kızın fotoğrafisine dalmış, seyahat etmek İâzımgelecektir. | bakıyordu. de çalışırken başıma gıloeıkllfı | kim ne bilirdi?., Üstelik, bir W | dam kilitlenmiş, hapsedilmiş bir halde bir kasabada bu th ki bir evde nasıl yaşıyabilirdi Sonra, kendisi toprağından 83” rılsa, uzaklaştırılırsa dıyınıııl' ölürdü. Dahası vardı. Muhi a ki bir fena senc, kıtlık' sönesi ©* lacaktı. O vakit; geçmişti, evin yıkıldığı zamanda olduğu gibi. kasaba bile hırsızlara kar$f |. S çen sene Domnika ile biraz flört yapmışlardı. O zamandanberi ne vaktt bu işsiz ve boş hayat i- çinde canı sıkılmış olsa Biyariçi düşünüyordu. Fakat buna aşk denilebilir miydi? — . —— — Hayır efendim, hakikaten ben Bayan Tavereskoyu güzel, — zeki, sevimli bulurum. Geçen sene beni davet ettiğiniz zaman kendisinin bir erkek için çok i. yi eş olacağını düşünmüştüm. Talmt cizi narmrasormla temin e- Terim Ki aramızda asla bir iz. T waç projesi geçmedi.” — Beni böyle bir sual sor. dıma koştunuz. Bundan dolayı size tekrar teşekkür ederim. — Efendim, Pol benim arka- daşımdır, kendisini öyle bir hal. de gördüm ki... — Evet, hakikaten yardıma muhtaç idi. Fakat bana öyle gel. &i ki sayet kızım bir gün size te. sadüf edecek olursa çok sevine. cektir. Ben tabil şimdi böyle bir zamanı düşünmüyorum. Ve sizin Domhikayı sevmemiş ol. manız ihtimalinden dolayı da şikâket edecek değilim. Madem- ki benim oğlum sizi bu kadar çok seviyorsa siz buna layıksı- nız. Tabiatinizin iviliğini, yük. sek insanlığınızı anlıyorum. Ni. hayet!... Bu sözlerden L> Mestrierin anlaşılıyordu. bilirsin. Zira Pol yalnız başına — Beni dinleyiniz, siz bu iş.|bu işi beceremez. ” te bize yardım etmek istiyor| Burada bir müddet süküt ol. musunuz? Bizimle beraber bu |du. Sonra Taveresko tekrar sö- isin arkasında mücadele ederek | ze başladı: Domnikayı kurtarmak istiyor| — Bu işin bir de masraf ta. musunuz? Ben bu meselede her|rafı vardır. Masrafı ben kendi ne suretle olursa olsun polis e-|üzerime alırım. Sizin on para linin karışmasına taraftar deği- | harcetmenize lüzum yoktur. Siz lim. Zira polis de bir nevi gaze. |yalnız bize yardım ediniz. Aca- te demektir. Polis bir işe bur.|ba bunun için vaktiniz müsait nunu soktu mu arkasından ga- |midir>” zete muhbirleri karışır. Bir aile.| — Jan le Mestrier ayağa kalktı: nin namusu elâlemin eğlencesi haline gelir. Onun için kat'ildeyim. Benim hiç bir hususi va. sürette sizden bu meselenin sır |zifem yoktur. Hiç bir düşünce olarak muhafazasını rica ede. |beni bu Parise ba*lamayor. Ha- tim. Ben bu hususta size tama- | yatımda size kürük bir ivilik ya- her ikisi evli iki oğlu ile beraber | alınmasından başka bir ı_ı.url* ,burada geçinip gidiyordu. Kızif (Daha var) pabilirsem kendimi bahtiyar sa. yacağım.” men emin Dulunuyorum. Fakat bir de işin zahmetli tarafı var. Sen bu hususta bize yardım ede- TtTi verelük Becesli yeğeni Jan Tavereskonun ba - bası Nikola arasındaki husume- tin mahiyetini anlamak için bir asır evvele kadar geri - gitmek lâzımdır. O zamanlarda (Bük- reşin) yüz kilometre şimalinde Prahona vadisinde Morenani is- minde küçük bir köy vardı. Demetre Taveresko bu köyün halkmdan biriydi. O zamana göre, Demetre dukça zengin sayılan bir adam- ı — Tamamen emrinize ama? dı. Çiftliği içinde meralar, mı -| tüler kâfi değilmiş gibi, Tuti, j 'sır tarlaları, küçük bir orman ve biraz da kısır arazi kısmı var dı. Jorj ve Kostantin adında birisidir.. diyebilirdi. Bunu söylese bile, kim ona nırdı, kim öz babasının ne böyle bir şey söyleyen, adama inanırdı ki.. ceza görmesinden ziyade kendi'” | sinin bu bir evlâda İ bareketinden dolayı dayak mesi ihtimâali fazla idi. Ni kendi canından ürkmeğe Zira hırsızlar bunu işitseler, & || nu intikam almak için her öldürürlerdi. Derken, sanki bütün bu ne kadar nişanlarıma işi gitmiş ise de tacir Liü'nun dilik nişan kâğıtlarının yapılmasını istemediği, zira ( Daha var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: