2 Ekim 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

2 Ekim 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 —VAKIT 1 BİRİNCİTEŞRİN 1939 3 insanlar memleketinde ?lstanbulla Mudanya Yazan: SADRI ERTEM Uzun sakallı, buyük kavuk, Ja Comalottin İshak Fakih Kü sahyanın, Gedizin, — Simavym düğün hediyesi olarak kendi. me verileceğini, Yıldırım Beya zıdı damat edinmek istediğini, başında ince Germeyan boxzi bir kavuk sarılı, sırtında kır. maızı Germeyan kumaşlardan «übbe ve kaftan olan Murad Hüdavendigâra bildirdi Murat Bey bu teklifi tored: dültsüzce kabul etti. Germoeyan o zaman Frikyanın servetlerini zamanın şartları içinde güzel bir tarzda istis. mar ediliyordu. Kütahyanın bir kasabasında gümüş çıkı- yordu. şarabı boldu. Serköyde pirinç ekilirdi. Şecereli Germe. yan atları yabancı pazarlara Beykedilirdi. Kumaşları meş- hurdu., İhracat yapılıyordu Gelin alıcılar renk, renk kı, yufetleri İle bir gün Bursa yo. lundan şehre geldiler. Gelenler üç bin kişi kadardı. Bunların bir kısmı düğün hediyelerini ve şehirleri teslim #decek askerlerdi. İki taraf aramında hediye. ler alındı, hediyeler verildi, zi. yafetler çekildi. Çelebi Sultan Mehmedin aa- nesinin atının başından bir sa, Tay rı olan — Paşa ati gekiyordu. Renk, renk kaftan. ların vücuda getirdiği senfoni. yi muzika tamamlıyordu. Ye Şİl, gölgeli yollardan kafile bir daha bu yverlere dönmemek üzere ayrıldı. Kütahya Osmanlı impara, torluğunun kapısımdan bir çe. yiz, bir düğün hediyesi olarak girdi. Fakat güneşi kavanoza kon. muş bir balık gibi camları ara- sından kaybetmiyen lç yüz o. dalı paşa konakları, yeniçeri, sipahi, topçu ve süvari kıtaları Anadolu Beylerbeyinin merkezi oldu. Kütahya paşası, Saruhan, Aydın, Kastamonu, Menteşe, Bolu, Ankara, Afyonkarahisar, Çankırı, Tekkehamit, Eskişe. hir, Balıkesir, Bursa sancakla- rına hükmediyordu. 'Toğlu vezirlerin kavukları uzun püsküllü askere çevrildi. ği zaman artık , imparatorluk rüsgürdan, yağmurdan, fırtı. mnadan harap olan bir büyük kervansaray halini almıştı. Her geçen yolcu ondan bir şey alıyor. Her giden onun ü. zgörinde bir tahrip izi bırakı- yordu. Misirli İbrahim Paşanın A- nadoluya bir med halinde yap. tığı akınlar burada durdu. Şurada esmer bir gölge gibi gecenin karanlığına yaslanmış kışla Mısır ordusunun — karar. Bâhı idi. Gece oldukça serin, bu biülyük kavuklu, yanık yüzlü, bir Mı, Bir askeri dudaklarıi titreyerek dMuvarların gölgesine siniyor gibi. Bu müphem hayali ka- famda resmeden, yine çocuk- luk hatıralarımdı. Bir ihtiyar kadın anlatırdı: Miısirli askerlerden — biri sı. cak bir günde Ulucamie nama. za gitmiş. Fakat namaz kılma- dan geri dönmüş Ahali kendisine sormuşlar: “ — Hacı baba neye camie girmedin, bizim camli beğen- medin mi? Mısırlı nefer cevap vermiş: “ — Çok serin.. Üşüyorum.. Camlin afı yeşil ağaçlar. Ja, asma çardaklariyle çevril. Mişti. Bir damla güneş ziyası yerTe sızmıyordu. Ferah ve se. rin manzarayı görünce nefer etralındakilere baktı: Burası, dedi, serin bir cen. het! Namaz ancak cennete git, mok için kılınır. Siz camie eenneltten çıkıp gidiyorsunuz. Bırakınız da ben cennette ka, layım, Kütahya müsalehasından zi- yade, gözbebeğinde bir cennet hayali taşıyarak gezen çöl ada munta hasreti beni daha çok meşgul etti. 1848 Macar cumhuriyeti bu kışla ile onun yakinludeki bir. kaç binanım — şatıları .—ı"mmııı nefes ada İhtiflâlle amaramanları bir rardan anabalarin Buran yo. | sine cesaret tavsi lundan Şşehre gelirken beri | yandan Petersburg, — Paris, Londra, Viyana, İstanbul sa- raylarında kısa gakallı, uzun saçlı, tek gözlüklü ve ucu siv- ri, dibi geniş, kenarı ipek püs. küllü fesli diplomatlar harita. lar üzerinde Kütahyayı petrol Jambalarının ışığında aramak- | ta idiler, Petersburgda yazlık saray- da çarın Osmanlı feykalâde murahhası Fuat Efendiye bö. raya tutulmuş bir deniz he betile çıkışırken, Sönbrön sa, rayında topn tutan genç Fran- suva Jozef honüz sakalı çık. mayan suratını. görerek Os- manlı imparatorluğu ile mü, nasebetin kesildiğini — bildiren notayı not ettiriyordu. Polmerston Fransız kabine- diyor ve çarın sefirini el altından teh. dit ediyor. Kırmızı yüzlü, altın saçlı bir amiral gemileriyle Boğazlara doğru ilerliyordu. Paris sefiri bu celâdetli hâ- diseden dolayı tebrik kabul ediyordu. Aşağıya doğru uzanan bıyık. Jariyle bir Leh desinin profilini hatırlatan muhafız raporlarını daha önceden mum ışığı altında şifre ile bildirme- e başlamışt Zaman zaman, tepesi sivri, dibi geniş fesini başından çı kararak derin, derin — düşü. nür. Küşotu kaçırmak istiyen Macar süvari zabitlerini naarl hudut haricine atacağını taşar. lardı. Araba içinden elektrik ışık- larının fırladığı bir binanın Ü. nünde durdu. Valizimi otelciye verdi. * — Yarın dedim, başka ye- re gidecektim. İhtiyar gülümsedi. Yüzünün hatları oynadı. Benin, dodi, otelden ba: yero gitmiyeceğini ben bilirim. Her sanatın kendine nınhsug sıra benzer meziyetleri var. İhtiyar otele gideceğimi keş. fettiği gibi nasıl bir otela git- mem iâzım geldiğini de kendisi kararlaştırmıştı. Uyandığım zaman gözlerim odanın balkonundan sokağın bir köşesindeki çin! fakat suyu akmayan çeşmeye takıldı. Çizgiler, açık koyu renkler insana kocaman, bir kaç mot. re kalınlığında su akıyormuş hissini verecek kadar maha- retli idiler, Çeşmenin kurumuş olması büyük bir hüzün ifade etmiyordu, Bu güzel manzara karşısında bir cigara yaktım Önümdeki tablayı ayakta tutan İiskemlenin zemini de huysuzlaşmış çinidendi İnsan zevkini bozan manzara karşı, sında gözlerini oyalayacak d ha güzel bir şey arar. Cigari mın dumanlarına, ve sokaktı geçenlere daldım, Hayvanlarını sürerek paza- ra gelen köylü kadınlar, köy. lü erkekler, atlet fanilâları ile dükkândan dükkâna — geçen mağaza çırakları, yoldan ge- çen Insanlar, dikkat ediyorum, hep ayni estetik ölçüsü içinde. dirler. Cadde elâ gözlü insan- larım vücut Ahengi ile dolup boşalmaktadır. Bir Sabah Tefelsüfü Saate bakıyorum vakit daha erken .Boş vakit nasıl geçiri. Jir? Bunun hakimanc tarzı kı- saca yatağına tekrar uzanmak, gözlerini yavaş yavaş kapa. maktır. Yatağa uzanıyorum. Başımı yastığa yerleştiriyorum. Soy. suz çini ve masanın üstündeki soysuz çini tablalar sıcak bir yaz gecesinde bana gözlerini dikmiş tahta kuruları hlssini veriyor. Onları alıp — pencere- den sokağa fırlatmak içimden geçmedi değil! 2000 sene evvel Xenaphon. un Keramon Agora diye andı- &: bir yerde çininin böyle göze zevke ve kendi tarihine bu ka, dar soysuzca hiyaneti beni ik- temiye istemiye düşündürdü. Prikya vazolarının, camile- rtinin, ince toprak işlerinin gü. zelliğini bir tarafa bıraksak bi. le sarklı olan çini İslâm este- ÜüğI (le sıkıdan sıkıya bağlı bir sanattir. “Daha var) ıkıller'ı- axa arasında Kış seferleri yarın sabah başlıyor İstanbul ile Mudanya ara. sında kış vapur tarifesinin tat. bikine yarm sabahtan itibaren başlanacaktır. Bursa ve civarı halkının müracaatı üzerine ye. ni tarifede yenilikler yapılmış ve haftada üç gün Mudanya. dan İstanbula gelecek iş sahip- lerinin yine aynı gün diğer bir yapurla Mudanyaya dönmeleri temin edilmiştir. EKakide bir işleri için Istanbula gelen Bur. salılar vapur olmaması vüzldin. | den mecburen iki gecelerini şeh rimizde geçirmeğe mocbur kal. dıkları, gimdi ise sabah buraya gelip iş güçlerini bitirdikten sonra öğleden sonra tekrar Bur. saya dönebileceklerdir. İstan. buldan pazar, i, Balı günleri sabah saat 9,50 de, çar- çarma, perşembe ve cuma gün. leri de öğleden sonra saat 15 te Mudanyaya postalar vardır. Ayrıca cumartesi günleri de yine İstanbuldan 13,30 da bir vapur kaldırılacaktır. Ketken adası açıklarında Dün serseri bir mayn görüldü gl vapurlarla seferde olan vapurların kaptan. Jarma - malümat — verilmiştir. Maynın imhası için de Karade- nize bir tahrip müfrezesi gön. derilecektir. —— Mezar soygunculuğu Karacâahmet * mezârlığında bağı aile kabirlerindeki- demir parmaklıklar üzerine müsallat o- | İan bir soygunculuk başlamıştır. | bu soygunculuk bilhassa şehit- Hk kapısı denilen yerde bazı ka- birlerin demir parmaklıklarını koparmak için mermer - taşlarını kıracak derecede ileri gitmiştir. Karacaahmet mezarlığının dört bekçisi olduğu halde böyle bir soygunculuk nasıl yapılabiliyor? Bunu vazifedar olan makamlar . dan sorarız. İkinci bir suali de Karacaah . met mezarlığı için çalışan imar komisyonuna tevcih ederiz: Ara sıra civar mahallelerden İane top- hyarak çalışan bir imar komisyo- nunun varifesi, rzannederiz, imar- dan evvel tahribata meydan ver. | memektir. Bir tarafta bir takrm aile mezarlıklarındaki demir par. maklıklar sökülüp götürülecek derecede tahribat yapılırken ö - büt tarafta nasıl imardan hahsşe- dilebilir?. Z Matosikletle otomobil çarpıştı Nurosmaniyede oturan Fehmi oğlu Rıfkı, Arnavutköyünden Ör taköye motosikletle gitmekte i - ken şoför Yaşarın idaresindeki 2200 numaralı otomobil kendisi , ne çarpmış ve devirmiştir. Moto. siklet ve otomobil hasara uğra - miş, Rıfkı da yaralanmıştır. Otobüs çarptı Şişlide Ahmetbey sokağında 11 numarada oturani İlya kızı Don . naya Şişli - Fatih hattında işleyen 3010 numaralı otobüse çarpmış ve yere düşürerek yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Şoför ya - kalanmış ve yaralı tedavi edil - mek ürzere hastaneye kaldırılmış. Pazartesi| — Salı | 21.Teş. | 3 1.Teş. 18 Saban hız &* DA Saban imese 1D Silivride nayvan Sergisi açıldı Vali Lüttü Kırdar köylülere hitaben güzel bir nutu k söyledi Birtmetik kasanaı Bağa Yar fatlkk akTivor, Silivride dün İstanbul vilâye. ti tarafından tertip edilen do. kuzuncu hayvaf Bsergisi açıl mıştır, Serginin açılış me: minde vali ve belediye reimın.ı, doktor Lütfi Kırdarla Trakya genel müfettişi General Kâzım Dirik, İstanbul belediyesi v muavini Rifat Yenal, daimi en.i cümen azalarından bazıları ve | diğer bazı davetliler hazır bu. | lunmuştur. " ! Valimiz bu münasebetle ,w.-ı larda ve Silivride tetkikler yap- | mış, Büyükçekmece civarındaki | Mimar Sinanm büyük köprilsü. | nün Silivri tarafındaki kısmın. da bulunan virajm düzeltilme. | sine işaret etmiştir. Silivride davetliler kayma kam Ekrem Gönen ile Parti isi Asım tarafından kargılan - mışlardır. Şimdiki kaymakam . lık binasında bir müddet istira. hatten sonra dört ay evvel iha. le edilen yeni hükümet binast gezil ir, Seksen vedi bin li. y edilmiş ohıılr. 2&_"2& Tt bu büyük bükümel konağı bü. tün. modern. tesiğatı.. muhfevi. dir. Cumhuriyet — bayramına resmi küşadı — yapılacağından Inşaatı hararetle devam etmek. tedir. Bundan idilmiş, burada m hayvanlar görülv ye bu sene 148 * etmiştir. Bunlar rak, 50 boğa, T san sekizine mükâfat verilmiş. tir. Bundan sonta ymakam kısa bir hitabede bulunarak da. vetlilere boş geldiniz. demiş, müteakiben vali ve belediye ve. isi doktöor Lütfi Kırdar şu nut ku söylemiştir: “Sayın arkadaşlar: Memleketimizde, bilhassa müstahsil emifim — kalkmmta uğrundaki mesaimizin neticele Tİ ve verimleri önünde ara sıra durarak çalışmalarımızın mu- hasebesini yapmakta — büyük faydalar vardır. Toprakla uğraşan, milli ser. meta yeni ve hakiki kiymetler ilâve eden bir ana unsur ola. rak telâkki ve kabul ettiğimiz köylü için düşündüklerimiz, o. | nun hayat seviyesini yükselt. mek, refahmı artırmak ve ni. | hayet - kendilerini memleketlin hakikf sahibi ve efendileri gör- mek için yapmak istediklerimiz tamamile programa bağlanmış ve hakiki seyrini almış bulu. nuyor, Bu program tabil olarak tek cepheli bir program de . gildir. Tarlaya, tohuma, cift vasıtalarına, mezruata köylü . nün geçim ve maişet şartları . na, sıhhat ve maarif sahaları . na şamil umumi bir program - dır. Bugün açışını yaptığımız sergi ise ehli hayvanlarımıza ve onlar arasında da tâahsisen at ve sığır cinsine ait, mütekabil lışmalartmızın neticelerini bize gösterecektir. Fakat bu tarz sergilerde hen daha çok gt favdaları görüvorum Köylü ile münevveri, idare e. denle edileni bir araya topla . maya vesile olması, bu vesile, idare edenler için meveut bir programın tatbikat sahasında dün ile bugünü daha verimli, ve hangi sahalarında daha cok bir cehde muhtac olduğumu tetkike fırsat vermesi ve yarma hazır- | lanmak için daha iyi, hakika. | te uygun ve müşahedeve müs. tenil fikirler verecek»bir im » kân hazırlamasıdır. n Köylü için de dertlerini söv- Teyebilmek. ihtiyaçlarımı bilfill Bonra Sörti yerine küfat alan ukları bayat Şartları L izah etmek, binniısbe kü. Çük hirmmetlerle vapil! ı müm ün olan şeyleri yaptırmak ko laylığını temin etmesidir, Bu i tibarladır ki bu fırsattan is fade ederek sizlerle hususi has: bihaller yapmak, şiküyetlerinir le dileklerinizle mesgul olmak hemen yapılması mümkün o. lanları derhal yaptırmak icar eden tedbirleri almak başlıce arzularımız arasındadır, Biliyorum ki Silivri kazası ve bu kazanın uyanık halkı ve çalışkan — kö sü her sahada olduğu gibi bugün açacağımız serginin mezuu olan ehit hay - 'an yetiştirme İşinde de güze' çalıstı ve #yi netlceler <İdr. Ortaya koyduğumuz eserlerir müteakip seneler icin biza ce saret ve ümit verecek mahivet te olduğuna şünhe voktur. Her zaman ve her toplantıda oldu> gibi bugtn de memleketi daim» Tefaha, sandete kavusturan bit MiNİ Sefimiz İsmet İnönü. nün isimlerini hürmetle ve taç zim!E anmayı, sükranımmızı ar, z 1 bir vazife telâkkf ede bul! Dirik, hayvan neslinin ıslahı Poliste iki kisi zehirlendi — i zehirlend Arnavutköyünde oturan Emin ve Ragıp adında iki arkadaş, İs- | tiklâl caddesinde bira içmek için bir birahaneye girmişlerdir. Bi « rahânede meze olarak — getirilen peyniti yiyen iki arkadaş zeh lenme âlâmetleri göstermeğe bat mışlardır. Ragıp ve Emin has * neye Kaldırılmış, peynir alma- tahlile gönderilmiştir. Gözüne demir çarptı Kalafat yerinde tamirde bulu a nan Hatay vapurunda çalışan Narminin çalışırken gözüne de * mir parçası sıçramış ve ağır su < Tette yaralanmasına — sebebiyet vermiştir. Yaralı hâstaneye kal - dirilarak tahkikata başlanmıştır. —— Başından yaralandı Mecidiye köyünde 3 numara « da oturan seyyar satrcı Salim öğe lu Hayrettin sarhoş olarak Me- cidiye köy caddesinde gitmekte İken ayanr carldeden pecen manav Nuriye rastlamıs ve aralarında kavpa baslamıştır. Neticede ma « nav Nuri Havret sından ya- ralamıştır. Yaralı hastaneye kal « dırılmış Nüri de yakalanmıştır. Tramvaydan düştü Haydarpaşa Nümune hastanesi önünde tramvaydan inmekte © » lan hastane hademelerinden Fet « taha, arkadan gelen şöför Lütfi- nin idaresindeki 2356 numaralı ©- — tomobil carparak vere düşürmüş ve yaralamıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmıştır. ğ ... Beyazıtta oturan Kâmil Zeki adında biri dün Vernecilerden tramvaya binmek istemim fakat muvâzen”sini kaybederek yere © düşmüştür. Muhtelif verlerinden ! varalanan Kâmil Zeki Cerrahpaşâ | bastanesine kaldırı!mıstır. * etrafında değerli sözler söyled | miştir. Bundan sonra parti bi- | nasına gidilmiş, öğle Vemeğ! yenilmistir. 'Talebenin iyi yetişmesi için -Sınıf mevcutları âzami 45i geçmiyecek KN Okullar açılalı bir hafta oldu. ğu halde bugün henüz talebe a. kmmın önü almamamıstır. Taş. radan veyahut şehir içindeki o. kullardan nakiller devam et- mektedir. Bu nakillerin mühim bir kısmı yeni tatbik edilen y rım gün tedrisatı dolayısiledir. Uzak semtlerde oturan ve ökul. larma erken yetişmek #üecbu. riyetinde kalan talebeler, vaziyet karşısında eyferine da. ha vakın olarak yaftilmak üz re başvurmaktadıyfar, Bu gi müracütlar. Ma; müdürlü- ğünün tasvibile' yerine getiril . mektedir. SINIF YAZİYETLERİ Maarif Vekilliğiinin son ver. diği bir Fârara göre talebetin iyi yetişmesi, — öğretmenlerin talebeljerle daha yakından meş. gul olmaları imkânlarını temin maksadile smıfların talebe mev. cutları üzerinde yeniden bazı değişmeler yapılacaktır. Bu de. Zismelerin en başında sınıf mev cutları pedarofji ve terbiye sis- temlerine göre azami hâd olan 451 esemiyecektir. Bu suretla 50—80 arasında olan smıflarm mevcutları yeni şübeler arıl. mak suretile 45 e inecektir. Ba. zı semtlerdeki orta okullarda —40 arasmda amıflara tota. edilmektedir. Bu gibi okul. | larıh vaziyetleri de tetkik edil- mektedir. İcap ettiği lakdirde — ğ'akm olanlar arasında — tale. e nakli de yapılacaktır, Şehri- mizde tâlebesi fazla olan bazi okullar fazla talebelerini en ya- kın bulunan okullara devret- meğe bu suretle sınıfları nor- mal miktara indirmeğe başlı- mışlardır. Vekâletin smıf —mevcutlari. nm aszalması hakkında verdiği bir karar behemehal noksan- sız olarak tatbik edilecektir. DERS TATBİKATLARI Talebenin okuduğu derelerin mühim bir kısmının tatbikat!: ni yapmak ve bazılarını olarak todris edebilmesi içifi bu ders vılı başmdan itibanei tatbikata, j j n da fsnlivete wasecektir. Bu hue w hazırlıklart — haşlanmıs- |- f

Bu sayıdan diğer sayfalar: