20 Mart 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

20 Mart 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K , Sörülen mat- » Tt davaları , x_"__—— Ğ Triyet aleyhine açılan 4| b öi yda iki p #L nn g Bakkı'nın h N“t Tikhakem, İşin ı—p':"::y ; Münig ükale ? . e N & okan j £ N "lqw".yk:nuı YÜT dE Cayylada. | SöRoarer bmet a. # elarak tös. Vekili Va e MANEN görül tr da, Küt S Yle Atliye ASlan da, Hı“'ı;:uf“' teza dılmı'&_ ü:%fm;ı | ha da'a a GRA A n Tiş ve içökleri fikra, Z Saca, va, SA İ N*Ğ’“'*e bĞ_':.,'_' "mm';: » A ve yit n aei T lt Ği",, müd. çah KA C L AAA 'X'ş b T Bergeş j STaet &'h! k """""il-_1 derek nişanldarını veyahut kanı. daktilonun y Ün : İi Yo ış__enmesıne karar verildi gelince, ancak mizah sayfaların. da hoşa giden Halil Lütfinin bu | sözü müddelumumilik —makamı. nn ciddiyeti ile kabili telif değil. dir. Cezalandırılmalarına dair o. Tan iddiami tekrarlarım.” Muhakerme karar verilmek üze. re başka bir güne bırakılmıştır. Şile köyünde işle- nen cinayet Tecavüze uğrayan ka- dın vakayı anlatıyor Şilenin Kervansaray köyünde Oturan Nevzat adında birisi, ken. disi askerde iken karısına taban. ca tehdidi ile tasallüt eden ve ço. cuk kazandıran köy muhtarı Ah. met Cevdet bir gece evine geldiği vakit çilte ile öldürerek ceşedini ocakta yakmak istemiş, fakat yan. gin çıkınca bir hendeğe atmıştı. İkinci ağır ceza nıahkemuineı verilen Nevzadın dün - yapılan muhakemesinde muhtar - tarafın. dan tasalüta uğrayan 17 yaşmda karısı Fehime dinlenilmiş, şunla. rı söylemiştir? “— Kocam askerde iken Ah. met Cevdet birkaç defa evime ge- lerek bana tecavüz etmek istedi. Nihayet bir gece misafir odasında kıstırarak tabanzasını alnıma da. yadı ve tasallüt etti. Kendisin. den gebe kaldım. - Fakat çocuk doğduktan 10 gün sonza öldü, Ahmet Cevdet geceleri evime ge. liyordu. Kocam gelince işi anlatı tım, İnanmak istemcdi. *Nihayet bir gece evde yökken muhtar yine gelmek istedi. Ben komşuya kaçtım. Ne olduğunu bilmiyorum, Sabahleyin kocamı yakaladıklarınt gördüm. Ahmet Cevdet bana entari almadı ve pa. rTa vermedi.” Bundan sonra dinlenilen şahit. ler, vaka gecesi muhtarın berber. de traş olduğunu, yarın düğüne gideceğini söylediğini ve gittik. ten 15 dakika kadar #onra Nev. zadın evinden bir silâh sesi İşit. tiklerini söylemişlerdir. Muhake, me, diğer şahitlerin dinlenilmesi için başka bir güne bırakılmıştır. Paskalya yortularında İngiliz askerleri Fran- sada karılariyle buluşacaklar Halen Fransada bulunan İngi. Hz ordusuna mMmenşup askerlere paskalya yortularında Londraya veya diğer İngiliz şehirlerine gi. larını görecek kadar uzun müsaa. de vermek imkânı olmadığından İngilteredeki — asker — zevceleri Fransaya geçecekler ve paskalya yortularında Pariste kocalariyle buluşacaklardır. İngiliz kızlarının Fransaya geç meleri ve Pariste barındırılmala. rı için her türlü tertibat alımacak ve bu asker karılarına her husus. ta azami teshilât gösterilecektir. Fransaya geçerek nişanlılarını görmek isteyen genç kızların pa. saportlarını Londra, — Liverpol, Glaskov veya Kardifdeki büro. Kısaca: -—-——— Lüks lokantalar Dünkü “Akşam” lüks lokantaların birinde peçeteler kullanıyorlar. iki kişi ağzından geçmiş peçeteyi bir üçüncü müşteriye sunduklarından bahsediyordu. Bunun farkedilmesine sebep, lüks lokanta. daki peçetelerin her halde beyaz olmasındandır. Halhuki bazı tokantalar, “kir görünür” diye sa. rı, kırmızı veya diğer renklerde karışık desenli 3B—YVAKIT 20 MART 1949 —a B : ...gır'e*ı İ7 Pariste et yasa- Danimarka Hariciye Nazırının beyanatı Finlândiya sulh için tazyik edilmedi mi? ğını dinlemeyen | 35 iltimaslı Harptenberi Fransada etsiz günler var. Bu günlerde hiç biz kasapta, hiç bir resturanda bir lokma et bulmak imkânı yoktur. Et satılması memnudur. Buna rağmen bütün Fransada yalnız Paris içinde otuz beş talihli var. dır ki, etsiz günlerde de onlar et yerler; buna hükümet ve iaşe or. ganizasyonları da itiraz etmez. Bu iltimaslı bahtiyarlar, hay. vanat bahçesinin otuz aslanıdır. Yaşamak için yalnız et yiyen bu hayvanları hükümet şimdi de harpten evvelki tarzda beslemek. te bulunuyor. Ladumek yaralandı. İ İ Eski koşucu motosik- letten düştü Framsız sporcularından — atlet Jüt Ladümek'in birkaç aydanberi | Pransanım bir köşesinde piyade çavuşluğu yap! yazmıştık. Bu sporcu ki in do. ğüştan moetörlü olduğu hepimizin malümudür. Fakat Fransız or. dusu Bu makine asımda Allah vergisi motüzlerin istirahate çe. kilmesini istediği için bütün kı. talarına motosikletler dağıtmış ve bu meyanda olmak üzere eski şampiyon Ladumek'e de bir mo. tosiklet verilmiştir. Uzun sene. let makineli vasıtalara taş çıka. ran Ladumek, motör kullanmakta da büyük bir maharet gösterme. ye başlamıştır. Fakat... İşler Alsine Çikü Fakat ne yazık ki talih eskisi gibi gülmeye devam etmemiştir. Her yarışı âdeta yorulmadan bi. tirmek âdetinde olan Ladumek geçen pazartesi günü motosiklet Üzerinde Fransanın bir köşesin. den diğer bir yere gitmekte iken yolda birdenbire makinesine si. rat vermiş ve bu havailiğinin de cezasını çekmiştir. Bir çeyrek kadar fasıla ile arkaşını takip e. den arkadaşı Ladumek'i yolun or. tasına uzanmış baygin bi bulmuştur. -Arkadaşı şampiyonunu kendine getirmeye gayret etmişse de bunda muvafr. fak olamamış ve nihayet arkadan gelen bir kamyonet vasıtasiyle sporcu çavuş hastahaneye naklo. lunmuştur. Ladumek'in yaraları ağır değil. dir. Başlıca yaraları başındadır. Eski şampiyon ayıldığı zaman ne olduğuna şaşmış, başucunda bu. lunan doktor, derhal eline bir ay. na vererek: — Yüzüne bak da zarar ziyanı. na tesbit et... Diye takılmıştır. Filhakika La. dumek'in iki kaşı üzerinde iki de. rin yara vardır. Fakat bu yaralar tehlikeli değildir. Eski dünya şampiyonunun ilk tedavisi yapılmış ve bir müddet istirahatten söonra Ladumek bir Fransızca Parisuvar gazetesi. nin Kopenhağ hususi muhabiri Danimarka hariciye mazırı NM. Manç ile bir mülâkat yapmış ve bu görüşmelerinde Danimarkalı nazırın Rus . Fin sulbhu hakkın. daki düşünüşlerini öğrendiği gibi Finlandiyanın dünya müvacehe. sindeki vaziyetini tesbit hak! da malümat almaya da muvaflak olmuştur. — Fransız gazetecinin yazısını aşağıya naklediyoruz: Danimarka hariciye nazırı dok. tor Peter Manç çok tecrübe gör. müş bir giyaset adamıdır. 1909 senesinde dahiliye nazırı elan Peter Manç 1913 den 1920 ye kadar milli müdafaa nezaretin. de bulunmuştur. 1929 senesinden beri Stonig kâbinesinde de harici. ye nazırlığı vazifesini Wa etmek. yö Peter Manç 1919 da Paris müzakerelerine iştirak et. müiş ve 1920 de milletler cemiye. tine daimi murahhas olmuştur. Bu siyasi meşgüuliyetlerine rağ. men doktor Peter Manç iktısadi we içtimaf yazılar yazacak za. man bulabilmektedir. Danimreka Tam Bitaraflık markarım içinde bulurduğu müş. kül vaziyet etrafında dolaştıktan sonra nihayet siyasi vaziyete te. maşs ettik. Danimarka hariciye nazırı bu hususta şöyle dedi: — Memleketimiz tam bir bita. raflık içinde bulunmaya karar vermiştir. Şunun veya bunun bir devlete veya diğer tarafa sempati duymaları, buügünkü — halimize uygun olan ve hiç bir propagan. danın tesir edemiyeceği vaziyeti. mizi muhafazada güçlük çıkara. cak şekilde değildir. Rus . Fin Sulhu Bundan soara en ateşli bir mevzu olan Rus - Fin sulhuna te. maş ediliyor: — İskandinav devletlerinin ve dolayisiyle Danimarkanın noktai nazarı malümdür. nimiz Finlandiyanın koruyan ve hürmet ettiren sulhun mevcudiyetidir. Esasen Kopenhag görüşmeleri -sonunda neşredilmiş tebliğde de bu tasrih olunmuştu. Danimarka hariciye nazırr «e. sini biraz yükselterek sözüne şöy. le devam ediyor: — Ecnebi memleketlerde Fin. landiyaya tazyik yapılmış oldu. ğu şaylaları dolaşıyor. Size şunu katiyetle iyebilirim ki Fin. landiyaya hiç bir tazyik yapılmış değildir. Finlandiya vaziyeti yal. mız başına mütalca etmiş ve ken. disi yalnız olarak karar vermiş. H" istiklâlini Radyo ile ilâç isteniyor Radyonun bugün bilhassa pro. paganda işinde başlıca vasıta ol. duğuna şüphe yok. Fakat radyo daha çok insani işlere de yaraya. bilmektedir, İşte buna bir misal: Fransız radyo istasyonlarının adedi yirmi üçtür. Fransa her gün bu yirmi üç istasyon vasıtasiyle neşriyat yapmaktadır. On altı mart akşamı saat tam 23.30 da 23 Fransız istasyonu birden aymnı zamanda şu talepte bulunuyor. du: “Şimdi bizi dinlemekte olan bütün doktor ve cezacılara hitap ediyor ve derhal en seri vasıta ile Cenova Fransız konsolosluğuna bir kutu allergin aşısı gönderil. mesini rica ediyoruz.. Mesele bir çocuğun hayatını kurtarmaktır. Tekrar Tica ediyoruz, Çenova Fransız konsolosluğuna bir kutu allergin aşısı gönderilsin.” Cenovada hasta bulunan bir gocuğu ölümden kurtarmak - için büyük bir süratle hareket etmek kamyon ile kıtasına naklolunmuş. tur. —— oe lara kaydettirmeleri kâlidir. Seyahat fiyatları gayetle mu. tedildir. Hafta tatilini geçirmek isteyenler, 1100 frank, yani bizim paramızla otuz üç lira; bir hafta kalmak isteyenler blrim paramız. la kırk beş lira vermektedirler. Menedilm Peçete getirmek itiyadında bulunan bütün lo. kantaların peçeteleri muhakkak surette beyaz olmalt. Bu gibi peçetelerin temizlik dezeceleri. nin teşhisi elbette ki daha kolaydır. lâzımdı. Çocuk menejik tüberkü. toza yakalanmış idi. İstenilen ilâ. cin ihratı memnu olduğu için aşı. lardan İtalyada bulunamıyordu. Fakat radyo ile yayılan haber sayesinde, iki saat sonra bu kıy. metli serumu havi bir kutu Valiz Diplomatik ile yola çıkarılmış bu. Junüyor, esi lâzımgelen bir şey de budur. Bu şekilde bir çocuğun hayatı kurluldu Bu şekilde radyo vasıtasile ya. pılan bir ricaya verilen müsbet cevaplar zavallı bir çocuğun ha. Bizim temen. | İsveçli Edibe Selma Lâgerlöt öldü 81 yaşında ölen Selma Lâgerlöf Selma Lügerlöf öldü.. Bu haber edebiyat âlemiyle bi. rTaz olsun alâkadar olanları ve İs. veçli sanatkârı biraz tanıyan, bir tek yazısını okuyanları mütcessir eder. Büyük bir milliyetperver oları İsveçli kâdım muharrir Selma Lâ. gerlöt fevkalâde hassas bir yara. dılışa malik idi. Kalbi âlicenap o. lan her gaye için durmadan ve yorulmadan çarpmış, bütün beşe. ri ve içtimal yaraları tahlil etmiş, kaleminden çıkan tasvitlerle bir. çok topraklara, sulara, ağaçla. Ta efsanevi bir kıymet vermiştir. Fakat asıl onun ebedileştirdiği il. ham kaynağı olan Marbaka'dır. Eski hir İsveç ailesine mensup yatını kurtarmış, medeni bir icat olan radyo bü: bir insanlık va, zilesi görmi olan Selma 1859 senesinde Mer. (Lütfen sahifetni çevirim! (Görüp düşündükçe Korkunç örnekler Şalr Orhan Seyfi, dünkü “Haber,, de bir makale yazmıştı. “Şundan Bundan,, adiyle birçok noktalara dokunan bu yazı- nan, her taralını hoş bulduğum hakde, deştiği bir yara, blr be- yin yarası karşısında, tüylerim diken diken oldu. Hissim nefret mi idi, korku pek kestiremiyorum. Fakat muhakkak | olan şu, ki içim endişeli şeylerle dolmuştu. Meğer şu tasfiyeciler, 'sokak,, ta toplanmışlarınış. Orada “gazım,, a benzer, “nesir,, e benzer bir şeyler yazıp duruyor- darmış, Hiç beklenmedik bir akortsuzlukla: — Siz çekilin artık! Biz yâzacağız! Diye bağıranların, davalarını isbat etmoeleri, değerleri- ni ortaya koymaları lâzımdı. Hak istiyenler, o hakka eserlerile sahip olduklarını gösterirler. Onların bir mecmua çıkaracaklarını duyduğum yakit, belki bir İstidatla karşılaşırım diye sevinmiştim, Meğer yanıl- mışım, Şair Orhan Seyfi bu mecmuadaki şiirleri evvelce okut- muşta; dünkü yazısını ise, bu mecmuada tefrika edileceği an- laşılan bir *roman!,, a hasretmiş, “Riyaziyeden ikmale,, Tomanın adıdır. Orhan Seyfi bu eserden iki cümle seçmiş. “Birinci cümle: Hakikatin karşı- sında, yabancı bile olsa, o haikkat hiç bir şeye tereddüt edil- memeli, İkinci cümle: Türkân, çalışmak niyetiyle onun şehir- den kendini azletmesini taşradan döndüğü ilk gün tebrik et. mişti.,, Cümle, bir hükmün yazıya Inkılâp edişidir. İçinde ev- velâ müna bulunur, fikle bulunur; sonra, çarpıntı veren güzal- liklere mahfaza olur. Dizilişinden dış Ahengi doğar. İçinden ruhun sıcak ve tatlı balı sıcar, Bunlar birleşince, ortaya bir sanat eseri çıkar, No dersiniz, bu iki cümlede mâna yoktu. Kullanılan söz- lerin orada yeri yoktu, Duygu, heyecan, âhenk, hayal gibi şey- ler ise aslâ yoktu, hiç yoktu, haydi haydi yoktu. Doğruyu ara- mak da abesti. B Orhan Seyfi, sözünü bitirirken romanın adına takılmış: “Yanlış diyor, riyaziyeden değil; sahibi bu esere edebi- yattan, hattâ Türkçeden ikmale adını koymalıydı.,, Bence bu kadarı da yetmez. Çünkü bu mahalle eserin ha- kiki adı: “Her şeyden ikmale,, dir. HAKKI SÜHA GEZGİN NOT: “Her şeyden ikmala,, dedim, ama, ikmal, sözünden gelecekte ta. bakkuk edecek bir vâdin kokusu sinmiş gibidir. Haltukt hize gösterilen cüm- lelerde bu Ümidi de öldüren bür mAnasazlık var, Şu halde <esezin asıl adı: “Her geyden iİbkaya,, olacak. — HL &. & İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: