20 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

20 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gaziantep Fransız Mebusan BAKLAVASI meclisi dün gizli bir celse aktetti Bene 22 — No, 1690 — Fiati her yerde Türk hamurculuğunun şaheseridir. BÖREĞİ ve Batış yerleri: Karaköy ve Taksimde Cümhuriyet pastaneleri - Divanyolunda Şekerci Riza « Asmaaltında 13 No. da. az 5 kuruş Ingiliz tayyarelerinin taarruzu Ribbentrop Papaya Hitler namına İl maddelik bir sulh programı tevdi etmiş Programda Sovyetlere karşı 4 devletin anlaşması ve Avrupanın bü devletler arasında nüfuz mıntakalarına taksimi var ÇARŞAMBA 20 Mart 1940 italya, münasip görürse Alman- yaya askeri yardım vadetmiş . ..: Hitler - Mussolini! s.a mülâkatı Ankara 19 ( Başmuharirimiz- den) — Mussolini - Hitler mülâkalı hakkinda şimdiye kadar muhtelif memleketlerden gelen haberler sade- ce faraziyelörden ibarettir. Bir va- gonda yalnız iki kişi arasında geçen sözlerin, Verilen kârarların gizli kala” İ ağı tabiidir. Fakat hâdiselerin cere- | yanına bakarak, vukuatı birbirine yak.| Jaştı, bu mülâkalın “mevzuunu: Sİ öne belki #ntümkündür, Bövle bir tahmin için en çok işe ya- rıyan hâdise Amerika Size e mMÜS- detini iki gün, yani Mu ner gidip gelinceye kadar, etmesidir. Amerika Hariciye müsteşarı, Avru- pada ilk olarak Mussolini ile görüştü, oradan Almanyaya gitti. Hitlerle gö- Tüşüp ayrıldıktan sonra, Alman Hari- ciye Nazıfı Româya geldi, Müussölini ister Welles'in olarak tekrar Romaya uğryacağı biliniyordu. Alman Ha riciye Nazmnın Roma >iyareti, Welles'in o Hitlerle . görüşmesinden #onra olmuştur. Bu ziyaretten mak Bat, Amerika müsteşarının Hitlerle Mülâkatından ve Hitlerin niyetlerin- den Mussoliniyi haberdar etmekti, Welles, Paris ve Londrada İngiliz ve Fransız devlet adamlarile konuş- tuktan sonra tekrar Romaya geldi ve Musgolini ile bir daha görüştü. Bu iki defa ziyaret imtiyazı, o Mussoliniye hem fazla bir ehemmiyet verdiriyor, ve bu suretle Mussoliniye sulh şampi- Yonluğu fırsatını bahsediyor, hem de 8Ulh taarruzünu o kadar özleyen Hit- Yer nezdinde Mussolininin kıymetini Artıracak bir vesile teşkil ediyordu. Welles, Paris ve Londrada edindi- Ül intibeğiarı Mussoliniye anlattı, bir Sulh için lüzumlu gördüğü asgari Şartları da bildirdi, ve ihtimal ki-Hit- * nezdinde son bir teşebbüste bu- Umasını Mussoliniden rica etti, Hiler - Mussolini mülâkalının bu hâdiselerden doğmuş .olması en Wwetli ihtimaldir. Hiç süphe yok ki, İki dost devlet adamı, Almanya bakı- Mindan hangi asgari şartlarla bir sulh teklifi © yapılabileceğini © görüştüler. Gene çok muhtemeldir ki, Mussolini, Me Bibi şartlar içinde sulha tavassut eğer Hitler bunlara razı Reisicümhuru ile Pa- mını ümid edebilece. sip lisanla ; anlatmış olsur Neticede, Mu Şarı ile Hitler uk nüfusundan da İstifade ton bir tavascut vaz Yor. tehir ederek | esi yaptnış olu- N. Sadak (Devamı 10 uncu sahifede) | Nevyork 19 (A.A) — Romadan Nevyork Times gazetesine bildirildiğine göre, von Ribbentrop Papaya Hitlerin sulh programını tevdi etmiştir, Vatikan mahafili programın şu İl noktayı ihti- va ettiği zannındadır: I — Karada, denizde ve havada der- hal ve ayni zamanda umumi silâhsızlan- ma, 2 — Dört büyük devlet arasında pılacak bir paktla, Avrupa nüfuz mn takalarının taksimi ve Rusyayı komü- nizmden kurtarmak üzere icabında silâ- ha da müracaat edilerek bir anti bolşe- vik siyaset tatbikine başlanması. 3 — İngilteredeki Alman yahudileri- nin Filistine, İtalyadakilerin Habeşista- na, ve, Fransadakilerin o Madagaskara gönderilmesi ve ondan sonra mutluk bir din serbestisi, 4 — Mutlak bir ticaret serbestisi. İp- . tidai maddelerden mahrum memleket- ler bu maddeleri serbesce tedarik edebi leceklerdir. Birleşik Amerika ile Avru; kıtası arasında sıkı bir iktisadi elbirliği yapılacaktır, Alman ve İtalyan muhace- retlerine kolaylık gösterilecektir. 5 — Almanya, 20 sene zarfında eski müstemlekelerini geri alacaktır, yahut kendisine bunlara mukabil müstemleke verilecektir veyahut da hiç olmazın Al- manlar Afrikanın muayyen ınıntakala- rına serbesce hicret edebileceklerdir 6 — Polonyaya, (aşağıdaki yatlar | yi ia .. Doğru değilmi? Daladier ile Mussolini arasında görüşme şayialar Roma 19 (A.A.) — Reuter mu- habirinin kaydettiği, henüz teyit olunmıyan şaylalara göre, B. Da- ladier, salı ve yahut çarşamba günü Cenova'da B. Mussolini ile bir görüşmede bulunacaktır, Pariş 19 (A.A) — Selâhiyettar mahfiller, B, Daladier'nin B. Mussolini ile Ceneva'de salı gü- nü bir görüşme yapacağı hakkın- daki şaylaları tekzip etmektedir, Pariste tehariix ettirildiğine göre, B. Daladier halen Pariste bulun- maktadır ve bugün (sal günü) iç mn meclisinde söz alacaktır. dahilinde istiklâl iade edilecektir; A — j Polonyada merkezi bir mıntaka ihdas edilecek ve burada 10 milyon Polonyalı İ nüfüs toplanacaktır. B — Gdynla sörbes (Devamı 10 uncu sahifede) Prof. Besim Ömer Akalın vefat etti Türk irfan âlemi onun ölümile güzide bir evladını kaybetmiştir Türk ilim âlemi, büyük ve güzide bir simasını daha kaybetmekle müteellim- dir. Bilecik mebusu profesör general Besim Ömer Akalın'ın dün Ankarada vefat ettiğini büyük bir teessürle haber aldık. Muhterem profesörü, daha düne ka- dar aralarında görenlerin bu apansız elim âkibetle ne kadar müteessir olacaklarını tahmin etmek güç değildir. Merhum ge- ğen perşembe günü üniversite konferans salonunda yapılan Tıp bayramında bu- lunmuş, Büyük Millet Meclisinin pa- zartesi günkü yeni mesai devresine işti- rak etmek üzere pazar akşamı şehrimiz den Anki a hareket eylemişti. Merhum, zahiri bir sıhhate malik ol. makla beraber, son birkaç senedenberi nefes darlığından muztarip (bulunduğu için her sene yazin Fransaya kaplıcala- ra gider, o seneki kış mevsimini ânzasız geçirmeğe çalışırdı... Bu sıhhi ârızasına ve yaşının bir hayli ilerlemesine rağmen gocukluğundanberi en büyük zevkini teşkil eden çalışmaktan biran fariğ ol Maraşta. Doktor Besim Ömer, yalnız memleke- Ümizin tp ve kültür sahasındaki mümtaz ve kudretli şahsiyetile 55 senelik tababet hayatında binlerce İ ailenin şükranım, minnettarlığını kazan- mış kâtnil bir insan olarak da umumi muhabbeti kazanmıştır. Türkiyede mo- dem ebeliği, kadın, çocuk hastalıkları ihtisasını tesis eden merhümdan evvel, cahil, görgüsüz mahalle ebelerinin elin- de binlerce kadın ve çocuk hayatının şok , değil, | Profesör Besim Ömer Akalın ölümden kurtulmadığı, bugün artık ta- rihi bir hakikattir, Dektor Besim Ömer, elli senelik tar babet ve profesörlük hayatından başka Türk nüfus siyasetinin en hararetli mürev- viç ve müdafilerinden olmuş, çocuk sh- (Devamı 10 uncu sahifede) Sahibi; Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü; Şevket Rado — Akşam matbaası Almanyanın Sylt hava üssü hasara uğratıldı Gece geç vakit bombardımanın devam ettiği bildiriliyordu Londra 19 — B, Chamberlain Avam kamarasında, Alman tayyarelerinin Seapa Fliw'a yaptıkları taarruzdan bahsederken, (İngilin (tayyarelerinin de mukabelebilmisil tanrruza geçtiklerini ve Almanyanın Syit adasındaki hava üssünün bombardıman edilmekte olduğunu söylemiştir. Son dakikada öğrenildiğine göre, İngiliz otayyarelerinin otaarruru bu Alman hava üssünü ciddi hasara uğratmıştır. Bombardıman gece geç vakit devam ediyordu. Chamberlain dün mühim bir nutuk sö yledi “Harbe girişimizin saikı olan hedeften bizi hiç bir şey uzaklaştıramaz,, dedi Halifax da diyor ki: “Tevessül edeceğimiz herhangi bir hususi hareketin Rusya ile olan münasebet- lerimizi ihlâl edebileceği endişest bizi asla DİLEME, döndürmiyecekti,, B, Chamberlain Löndra 19 — B. Chamberlain bugün Avam kamarasında günün meseleleri hakkında mühim beyanatta bulunmuş ve bütçenin 23 nisanda parlâmentoya | tevdi olunacağını bildirmiştir. Başve- | kil demiştir ki; — Finlândiyada büyük bir facia e#- reyan etti, Fin hükümeti kahir faiki- yet karşısında sulh şartlarını kabul et- meğte mecbur oldu. Maamafih Finle. rin mücadelesi beyhude olmadı. Fin- ler şereflerini kurtardılar ve bütün (Devamı 10 uncu sahifede) Bbiklkatle nr; ————— Tahsil gençliğinin geçimi — Üniversitede okuyorum. Fakat çalışma mecburiyetindeyim. Çünkü geçim vasıtam yok. Bana bir İş, Müesseseler bu tarz müracaatlarla karşılaşıyorlar. Matbaamıza da baş- vuranlar oluyor. Keza: — Üniversitede okuduğum için, günde şu kadar saat izin! Bu haller bir yandan tahsili, bir yandan mesaiyi sekteye uğratıyor. «Çahşmak mecburiyetinde bulunan- lar yüksek tahsilden vazgeçsinler'» demek demokrasiye zıd bir mütalâa dır. Pansiyon usulü bütün ihtiyaçla- rı karşılamıyor. Tahsil gençliğinin geçimi meselesini esaslı bir teşkilâtla halletmek mecburiyetindeyiz. AL e MA A — Biraz gayret konişücuğum, dayan! — Ne yapsak boş dostum, sırtındaki ile bu Kapıdan g miyeceksini,..

Bu sayıdan diğer sayfalar: